Sevgili okurlar,
Yeni yıl ve seçimler kapıda!
İster istemez, iktidar ile muhalfet arasındaki propaganda savaşı da, gittikçe kızışıyor..
“Millet İttifakının” lokomotif partisi CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, kurmayları ve tabiri caizse “Şampiyonlar Ligi” ekibi tanımı ile tekrar podyuma çıktı ve “2.Yüzyıl Vizyonununun” başlıklarını paylaştı..
Yansımaları ile CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun, bu 3 Aralık 2022 Tarihli buluşmasındaki açıklamaları, konuşulmaya, tartışılmaya devam ediyor.

İKTİDAR, İKTİDAR!
Bir kere salondakilerin ” iktidar, iktidar, iktidar” isteriz sloganları yanında,”Hak, Hukuk, Adalet” vurgusu ile iktidar yolunda “başlıyoruz, başlıyoruz” diye adeta kükredi..
Bilime, teknolojiye, gelişime ve geleceğe dönük projesi ile CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, hem CHP adına, hem de Millet İttifakı adına, “iktidara hazırız” mesajı verdiği gibi, “Millet İttifakı adayının, sembolük anlam taşıyacağını, asıl olanın, ekip olarak temsiliyete önem verdiklerini ve bu bağlamda, 6’lı Masanın çalışmalarına büyük önem ve mana” yüklediklerini paylaştı..

KİM BUNLAR?
Üzülerek ifade edelim ki, “gazeteci, yazar” kılıklı, “etki ajanları” bu toplantının ayrıntılarından bile olamayacağı,” İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ile CHP İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu’nun selamlaşmadıklarını” gündeme taşıyarak, “CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun eşi  Selvin Kılıçdaroğlu’nun, yorgun, göz kapanması olayını irdeleyerek”, bu toplantıyı sabote etmeleri, hem etik olarak ,hem de ahlaki olarak yakışmadı..
Kim bunlar?

ETNİSİTE VURGUSU VE AYRIMCILIK?
Bir başka husus ise, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun ekibinde yer alan bilim adamlarına, “etnisite” üzerinden saldırılması ve diğer bilim adamına ise, “ ırkçı yaklaşımlar yanında, nefret söylemi” ile yaklaşılmasıydı!
Bu tartışma elbette, “bir daha gazetecilik, yazarlık konularının tartışılmasına ve bu meslek etik değerleri içinde yer alanların, kime, kimlere neden hizmette soyundakları hususunun sorgulanmasına” neden oldu..
Demek ki, “havuz medyası, yandaş basın mensubu” tanımlamaları, bu bağlamda yerine daha da oturmuş oldu!
Ne acı bir durum?

GAZETECİNİN GÖREVİ?
Gazetecinin görevi, haberdar etmek, bilgilendirmektir..
Yazar ise, günlük olayları, açık, net bir perspektifte irdelemek, buradan ders çıkarılmasına yardımcı olmak, gerçeklere işaret etmek olmalıdır..
“Taraf olanmasını sağlamak ise”, bunu  en güzeli ile siyaset meydanındakiler yapıyor..
Siyaset yapmak isteyene, yol açık değil mi ki!
Bu ucube kılığa girmenin anlamı ne ola ki?
“Mesleki etiketleri, ünvanları bırakıp”,  bir siyasi cenahta, o olağanüstü görüş ve düşüncelerinle, sende iktidar kavgası verir, katkı sunarsın?
Yasak mı var?
Öyleyse, “hariçten gazel okumanın” anlamı nedir?
“Bir siyasi kişiliğe karşı olabilir, farklı düşünceleriniz bulunabilir, ama bir fikre gönül verenleri hedef alamazsınız” usta?

9 YIL SONRA MEGRİ,MEGRİ?
İşte, Türk Halk ve Fantazi müziğin starlarından İbrahim Tatlıses, bunu en güzeli ile yapanlardan..
Bu yolda, örnek alınmalı elbette?
Başkaları yok mu ki?
Olmaz mı?
Bir zamanlar hemşerimiz Genç Parti Genel Başkanı Cem Uzan’ın mitinglerinde, dağıtılan sandoviçli türkülere eşlik eden Tatlıses’den daha iyisini mi yapacaksınız?
İşte Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, son Urfa mitinginde yerini aldı ve bir zamanlar söylediği “Megri, Megri” türküsünü yeniden seslendirdi..
Bir farkla tabii, bu sefer yanında, yıllardır Avrupa’dan Türkiye’ye kin, öfke besleyen ve PKK Terör Örgütünü destekleyen Şivan Perver yoktu..
Ne büyük eksiklik değil mi?
9 Yıl sonra, aynı yerde debelenme?!

URFALIYIM EZELDEN!
İktidar ile muhalefetin bu son toplantıları, “bize seçimlerin zorlu geçeceğini” bir kez daha gösterdi..
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, hem parti, hem devlet imkan ve kabiliyetleri ile Urfa’da topladığı kalabalığı rakamlarla ifade etti..
Bir nevi seçimler arifesinde,”bir gövde gösterisi yaparak”, buradan muhalefete, kendi tabiri ile CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na, yani Bay Kemal’e göndermelerde bulundu.
Kısacası, bir tarafta bilim adamları ile iktidara yürüyen bir kesim, bir tarafta ise taraftarlarının dağılmasını önlemeye çalışan ve savunmada olan iktidar..
Sizler, hangi kesimde yer alırsınız bilemem?
Ama biz, Urfalıyız ezelden?

ASGARİ ÜCRET, AÇLIK SINIRI?
Bilinen gerçekler, “Türkiye’nin ağır bir ekonomik krizden” geçtiği, çalışanların, emeklilerin, dul ve yetimlerin, memurların alım gücünün” iyiden, iyiye düştüğüdür!
Şu sıralar “asgari ücret” tartışmaları “ülkede yaşayanların
açlık sınırı” rakamlarının açıklamaları sürüyor..
Diğer yanda ise,”ülkede pahalılığın, alımgücünün gittikçe düşmesini, üç harfli marketlere bağlıyan iktidar temsilcilerinin açıklamalarına, maalesef mafya dili ve tehdit de” karıştı..

SUÇLU BULUNDU?
Bu açıklamalar bağlamında, “üçlü market zinciri kurumlarına baskı gitkikçe artarken, bu yönde istifaların olması, bu kesimin suçlu ilan edilmesi ve pahalılığın sebebi olarak gösterilmesi” vatandaşı hepten şok etti.
Bu bağlamda TUİK Enflasyon rakamını açıkladı..Bağımsız kurumların açıklaması ise yine gündemde..
Bütün bunlara rağmen, TBMM Genel Kurulu'nda 2023 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi üzerindeki görüşmelerde Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay bütçe sunumunu yaptı ve enflasyonun düşme eğiliminde olduğunu savundu..

SİZDEN İYİ BİLECEK DEĞİLİZ!
Şimdi bütün bu bilgiler bağlamında, Türkiye’nin fotoğrafını, yaşayanlar,bilenler ve görenler olarak sizler çekebilirsiniz..
Zira, çarşı, pazara çıkan, alış-veriş yapan sizlersiniz..
“Neyin, nerede daha ucuz, neyin, nerede daha pahalı olduğunu, hangi siyasi kesimin sizden farklı olarak, ne düşündüğünü, size gelecekte ne sunduğunu” sizden iyi kim bilecek ki?
Cüzdan, sizin cüzdan!
İçinde, yaşamınız, geleceğiniz için ne kadar paranız olduğunu biz nereden bileceğiz ki?
“Aylığınız, yani maaşınız mutlu, refah içinde bir yaşama imkan sağlıyorsa”, mesele yok!..
Değilse, gelecek seçimlerde karar sizin!
Sizden iyi bilecek değiliz ya?
Milletin kararı üzerine, karar mı olur?
Bakalım, yarınlar ne götürüp, ne getirecek?
Bekleyelim, görelim en iyisi!
Yusuf Cinal yazıyor, 6 Aralık 2022 Brüksel