Aydın ve sanatçı kesiminin Oğulpınar Sınır Karakolu ziyaretlerinin tarihsel bir arka planı varmış, bunu milli şuur ve tarih yoksunu olduğumuz için anlayamazmışız!
Ben de, milli şuur konusunda sıkıntım yok ama biraz tarih yoksunu olduğum içindir ki yeni öğrendim.
Evet, tarihsel bir arka planı varmış gerçekten…
Mesela Çanakkale Zaferi’nin ardından Mehmet Emin Yurdakul, Hamdullah Suphi Tanrıöver, Enis Behiç Koryürek, Ömer Seyfettin gibi yazarlar cepheye gidip ordumuzla kucaklaşmışlar.
Aynı moral takviyeleri Kore Savaşı, Kıbrıs Barış Harekatı zamanlarında da yapılmış.
Yine, PKK ile mücadele eden askerlerimiz için de zaman zaman yapılıyormuş…
Atatürk de, bu manada Safiye Ayla ve Halide Edip Adıvar’ı kullanmışmış!
Da, şimdi niye bu kadar eleştiriliyormuş?
Anlatayım…
Bir kere bunları bilmiyor olmamız, tarih yoksunu olduğumuz anlamına gelir mi bilmem?
Eminim pek çoğunuz da şimdi öğrendiniz.
Bilmememiz veya kayıt altına almamamız doğaldır çünkü bütün bunlar teferruattır, biz sonuca bakarız.
Ama siz birazda iç politika malzemesi ettiğiniz bu operasyonda işin iç yüzü konusundaki sıkıntıları örtbas etme amacıyla teferruatları öne çıkarıyor ve vatandaşı teferruatlarla meşgul ediyor olabilir misiniz?
Mesela ben aciz kulunuz, sizin, TSK’nın canı ve kanı pahasına gerçekleştirdiği bu operasyonu manipüle etme çabasında olduğunuzu ve o sanatçı takımının da reklam ve yalakalık amaçlı sizinle işbirliği yaptıklarını düşünmeden edemiyorum nedense…
Hadi ben, sizin deyiminizle tarih yoksunu ve milli şuur fakiri bir vatandaşım, da oraya götürdükleriniz çok mu yerli ve milli?
Dün Açılım Sürecinde megri megri türküleri söyleyenler, bugün Yaylalar Yaylalar türküsü çığırınca hemen yerli ve milli mi oluyorlar?
“Asker eşleri maarif takvimine soyunsun” diyen aşüfte şimdi yerli ve milli mi?
Türk, Türklük ve Türk bayrağı düşmanı o sözde aydın yazar, şimdi yerli ve milli mi?
Birkaç farklı yüz dışında takım neredeyse Açılım Sürecinin sanatçı, sporcu ve akil adam mangasından ibaret.
Yani aç deyince açan, kaç deyince kaçan, fikri derinliği sığ, iktidar şakşakçısı ve konjonktüre göre türkü söyleyen tiplemeler.
Bunlar şimdi yerli ve milli öyle mi?
Kimi damadına ballı ihale kapmak, kimi TRT çiftliğine kapağı atmak ve birkaç bol paralı dizi koparmak, kimi yandaş kanallarda biraz daha fazla gözükmek ve cukkayı götürmek niyetinde olan ve böyle olduğu hepimiz malumu bu tipler, şimdi askere moral mi verdi yoksa askerlerimize ‘yahu biz bunlar için mi savaşıyoruz’ mu dedirtti sizce?
Daha da beteri, dün TSK’ya kumpas kurulurken sahnede olanların, bugün TSK’ya moral vermek için yanlarında duruyor gözükmeleri ne kadar samimi?
Ve asker bunu yer mi sizce?
Dün de yapılıyormuş evet…
Dünü ve bugünü kıyaslayabilmek için, dünküler ile bugünküleri kıyaslamanız gerekir her şeyden önce ki kıyas bile kabul etmediğini anlayabilesiniz…
Ben şimdi, “Ben bir Türk’üm; dinim, cinsim uludur” diyebilen bir Mehmet Emin Yurdakul ile hangi sanatçı bozuntusunu kıyaslayayım, kıyas kabul eder mi?
Ben şimdi, Türk milletini İstiklal davasına sahip çıkmaya çağıran, konuşmalarıyla halka ve askere büyük moral veren Halide Edip ile “Atatürk Dersim’i bombalattı, Atatürk şapka takmayanı astırdı” diyen aşüfte ile nasıl kıyaslayayım, kıyas kabul eder mi?
Onun içindir ki, oturun oturduğunuz yerde, dün ile bugünü, dünküler ile kendinizi kıyaslamaya sakın ola ki kalkmayın.
Çünkü herkes biliyor kıyas bile kabul etmediğini…