Özkoç, konuya ilişkin yaptığı değerlendirmede, benzer bir sürecin Atatürk Stadyumu’nun halkımıza iadesinde de yaşandığına işaret ederek, şunları söyledi:

“Hatırlarsanız Atatürk Stadyumunun ihalesi yapılmış, satışı tamamlanmıştı. Yıkılmasına sayılı gün vardı. Sakarya’yı seven, hayatına ve çocuklarının yarınına sahip çıkan vatandaşlar olarak hepimiz el ele verdik. İmza topladık, eylem yaptık, Sakarya’da ve Ankara’da her platformda sesimizi duyurduk. Sonuç ne oldu? Satış iptal edildi ve Stadyum alanı, Sakarya halkına bırakıldı. Haklıydık ve hep birlikte kazandık. Sivil toplum örgütleri, siyasi partiler, yurttaşlar, beraber başardık.

Benzer bir tablo, Gar sürecinde de yaşandı. Adapazarı Gar’ı, çok uzun yıllara dayanan bir hikayeyle, değerli arazisine el konulmak istenen bir yer. 2005’te Gar’ı haraç mezat satmaya kalktılar, projesi bile hazırdı; Balıklı Gar Alışveriş Merkezi yapılacaktı. Peşini bırakmadık, her kapıyı çaldık, eylemler yaptık ve yeniden değerlemeye gidildi, satışın önünü kestik.

2012’den bu yana yine Gar arazisiyle ilgili planlar devreye sokuldu. Şehir merkezindeki garımız, döşenmiş hatlarımız çürümeye terk edildi. Hep birlikte önüne geçtik.

Sivil toplum örgütleri, yurttaşlar, biz Cumhuriyet Halk Partisi ve özellikle meydandan talebimizi yükselten Kadın Kollarımız, her platformda mücadele verdik.

“UYARI HAKKIMIZI SANDIKTA DA KULLANALIM”

Bir kez daha görüyoruz ki; elele verirsek aşamayacağımız hiçbir zorluk yok. Şehrimizin, ülkemizin zararına giden işlere yanlış demek, dur demek zorundayız zorundayız. 31 Mart seçimleri de bu anlamda hepimizin önüne konulmuş bir fırsattır. Ekemediğimiz tarlaların, besleyemediğimiz hayvanların, borç yükünün, işsizliğin, yoksulluğun ve yolsuzluğun, hayatımızı karartan yanlış politikaların tepkisini göstermeliyiz. Uyarı hakkımızı sandıkta da kullanmalıyız.”

Editör: TE Bilişim