“Genç nüfus miktarının, işgücünün ve nüfus zafiyetinin getirdiği olumsuz durum karşısında batılı ülkeler mevcut durumları ve gelecekleri ile alakalı farklı bir takım tedbirler almaktadır. Genel olarak ekonomik ve siyasi üstünlüklerini korumak için başta İslam coğrafyası olmak üzere dünyanın farklı yerlerinde mevcut imkanlarıyla haksızlık, zorbalık ve sömürüye dayalı bir düzen inşa etmektedirler.

Bilindiği üzere bir takım bahanelerle işgal edilen Irak esasen siyasi ve askeri tehdit olmasından ziyade doğal kaynakları nedeniyle kontrol altına alınmak istenmiştir”

 

“Hal böyle iken özellikle İslam ülkelerinde genç nüfus açısından ciddi problemler meydana gelmektedir. Girişimci ruh ve gençlerle ait bir takım hasletler köreltilmiş olup, piyasayı yeni alanlara yönlendirebilecek manevralarda yine batı kaynaklı kuruluşlardan gelmektedir. Bu nedenle gençlerin zihni ve sosyal hayatları kendilerine biçilen mesai saatleriyle şekillenmektedir. Sosyal hayatın ve aile ilişkilerinin kısıtlandığı, manevi ve ahlaki bir takım değerlerin iş ve gelecek kaygısı uğruna hiçe sayıldığı bir topluma doğru yol almaktayız” 

 

“İnsanlar herhangi bir gaye ve ideal sahibi olmaktan çok uzakta sadece geçim derdi ve yaşamlarını devam ettirebilmek için canlarını dişlerine takıp gece gündüz demeden ekmek parası peşinde koşmaktadır. Oysa reklam ve eğlence sektörlerinde işletilen rakamlar dünya üzerinde var olan yoksunluğu defalarca önleyecek seviyededir. Araba tanıtımı için modellik yapan mankenler, izlenme oranının arttırılması için düzenlenen ahlaki ve manevi değerlerin hiçe sayıldığı programlar oldukça yüksek meblağların tüketildiği alanlardır”

 

“Gelir dağılımındaki bu adaletsizlik ancak ve ancak yeni bir dünyanın kurulması ile önlenebilir. Herkesin gelir dağılımından eşit pay aldığı, güçlünün güçsüzü ezmek için değil daha iyinin ve daha faydalının gerçekleştirilmesi için mücadele ettiği bir dünyanın kurulması mümkün değil midir? Kelli felli adamların sabahlara kadar tv programlarında arz-ı endam edip tartıştıkları boş ve karşılıksız kelamların yerine bu gibi çok mühim meselelerin konuşulmasını düşünmek çok zor mudur?”

Editör: TE Bilişim