Cumartesi günü Karasu Salon Life’da gerçekleştirilen MHP Karasu Teşkilatı 12.Olağan Kongresi’ne Karasulu partililer yoğun ilgi gösterdi. Divan Başkanlığı’nı MHP Sakarya İl Başkanı Levent Bülbül, divan üyeliklerini ise Muhammet Öksüz ile Mehmet Alemdar’ın yaptığı kongrenin sunumun, başkan adayı Münir Ali Kara’nın eşi Fatma Kara gerçekleştirdi. MHP Sakarya Milletvekili Zihni Açba’nın da katıldığı ilçe kongresine, Karasu Belediyesi Başkan Yardımcıları Hamza Uğur ve Yakup Gençbay ile AK Parti ilçe yönetimi üyeleri ile meclis üyeleri, bazı sivil toplum kuruluşu temsilcileri ve iki partiye gönül veren çok sayıda vatandaş da katıldı.

Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başlayan 12.Olağan Kongre, Sadık Demir tarafından bir önceki yıla ait mali rapor ve faaliyet raporunun okunmasıyla devam etti. Raporların sunumunun ardından İlçe Başkanı Recep Ali Küçük bir konuşma gerçekleştirdi. Küçük, “Bir buçuk yıl önce atamayla geldiğimiz görev süremiz boyunca, partimizin bayrağını daha yukarıya taşımak, görüş ve düşüncelerimizi vatandaşlarımıza daha iyi bir şekilde anlatma gayreti içerisinde olduk. Görev süremiz boyunca bizimle yürüyen dava arkadaşlarımıza teşekkür ediyorum. Davamızdaki genç arkadaşlarıma hep şunu söyledim: ‘Benim bu makamda oturuşum, sizin ayıbınızdır. Torun sevmem gerekirken, sizlerin oturmanız gereken makamdayım’. Şimdi bu makamı gençlerimize devretme zamanı gelmiştir. Münir Ali Kara ve yönetiminin davamızı daha da yukarılara taşıyacaklarına inanıyor ve başarılar diliyorum” dedi.

Küçük’ün konuşmasının ardından kürsüye MHP İlçe Teşkilatı Başkan Adayı Münir Ali Kara geldi. Kara, konuşmasına Necip fazıl Kısakürek’in ‘Utansın’ şiiri ile başladı. Karasu’nun layık olduğu şekilde yönetilmediğini dile getiren Kara, “Hepimiz Karasu'da yaşıyoruz. Karasu'nun layık olduğu gibi yönetilmediğini de hepimiz görüyoruz. Ancak sızlanmak dışında bir şey yapmak lazım... İşte biz kavgacı değil çözüm odaklı bir siyaset anlayışı getirmek için yola çıktık” dedi. “Karasu'nun pek çok eksiği var. Tüm bu eksiklikleri giderecek gücü var. Toplum dinamiklerini harekete geçirmek gerekiyor. Karasu'nun sorunları ne? Yol, su elektrik...” diyen Kara, konuşmasında şu ifadelere yer verdi:

“Türkiye bu sorunları 1980'li yılların sonunda aşmışken Karasu'nun halen aşamamış olmasının tek nedeni vardır, o da birlik problemidir. Ama biz bu sorunu aşacağımıza inanıyoruz. Yöneticilerin iyi yaptıkları her şeyde, Karasu'nun çıkarına olan her adımda yanlarında yer alacağız. Ancak iyi niyetle de olsa yapılacak tüm hataların karşısına dikileceğimizden ve özellikle kul hakkı konusunda duyarlı olacağımızın da bilinmesini isteriz. Karasu Devlet Hastanesi'nin geliştirilmesi konusunda mesela... Biz sivil toplum kuruluşu temsilcisiyken Ankara'ya gittik. Ziyaretlerde bulunduk. İlçe Başkanı olmamızın ardından İshak Sarı’yla birlikte, Nurhan Aydın’la birlikte, Sivil toplum kuruluşlarımızla birlikte Belediye Başkanımızla birlikte Karasu'nun çıkarı için ne gerekiyorsa yapmaya hazırız. Mevzu bahis Karasu ise biz elbette egolarımızı geri plana atarız. Çünkü bizim ülkümüz ‘Önce ülkem ve milletim, sonra partim ve ben’dir. Biz yıkıcı değil yapıcı bir yönetim olacağız.  Biz parti içindeki kırgınlıkları da parti dışından partimize yöneltilen eleştirileri de aşabilecek güçteyiz. Çünkü biz Milliyetçi Hareket Partiliyiz. Milliyetçi Hareket Partisi Karasu'da her daim yerel yönetimi belirlemiş bir partidir. İyi aday çıkarıp birliği sağladığında belediye başkanı seçmiş, adayın arkasında birleşmediğinde de belediye başkanlığını kendi elleri ile hediye etmiştir. Bizim bundan sonra kimseye hediye edecek bir makamımız yoktur, olmayacaktır. Vakit birlik vaktidir ve bundan sonra da ayrılık olmayacaktır”

İlçe Başkanı Adayı Kara’nın konuşmasının ardından MHP Sakarya Milletvekili Zihni Açba kürsüye geldi. Milliyetçi Hareket Partisi’ni, AK Parti ile birlikte hareket etmeleriyle suçlandıkların dile getiren Açba, “Biz Milliyetçi Hareket olarak, iktidar partisinin değil, Devlet’in yanındayız. Devletimiz için ne faydalı olacaksa o kararın yanındayız. Geçmişte de yanlışa yanlış, doğruya doğru dedik. Bugün de aynı şekilde davranıyoruz. Devletimiz, ülkemiz için ne doğruysa onun yanında, zerre kadar ne yanlışsa da onun karşısında durmuşuzdur, durmaya da devam edeceğiz” ifadelerini kullandı. Bu ülkenin ufkunu karartacak her türlü oyunun karşısında ülkücü hareketin olduğunu söyleyen Zihni Açba, “Ülkücü hareket ve ülkücü gençlik bu ülkenin teminatıdır. Ülkücüler bu ülkede var oldukça, herkes yatağında rahat uyuyacaktır, Türk vatandı var olmaya devam edecektir. Ülkücü hareket bu ülkenin teminatıdır” dedi. Açba bugün neden ‘evet’ dediklerini şu sözlerle açıkladı:

“Türkiye’de meclis başkanı seçilemediği dönemde, Türkiye’de cumhurbaşkanı seçilemediği dönemlerde, Milliyetçi Hareket getirdiği çözüm önerileri ve girişimleriyle bu krizlerin atlatılmasına sebep olmuştur. Bu referandum da bunlardan biri olacaktır. 2007’de yaşanan krizin ardından Cumhurbaşkanı’nın halk tarafından seçilmesi gündeme gelmiştir. Yüzde 38 oyla başbakan seçilmiş biri, yüzde 51’le seçilen bir cumhurbaşkanı üzerine parlamento baskısı oluşturması mümkün müdür? Yön vermesi mümkün müdür? Mantık olarak mümkün değil, pratikte de olmadığını 2017 öncesinde yaşadık. İki başlılığa yol açılacağını, başbakan ve cumhurbaşkanı kavgalarına yol açacağını söyledik ve anayasa değişikliğine karşı çıktık. Fakat anayasa değişti ve cumhurbaşkanını halk seçmeye başladı. O referandumda 14 milyon seçmenin sandık başına gitmediğini de gördük. Seçmen sayısının yüzde 50’si bile sandığa gitmezken, oyların yüzde 70’iyle cumhurbaşkanı seçildi. O dönemde sandık başına gitme zahmetine katlanmayan siyasi çevrelerin bu dönemde ‘hayır’ demesi normal midir? O zaman neden ülkene sahip çıkmadın? O dönemde Milliyetçi Hareket Partisi, bu değişikliğe karşı durdu ve iki başlılığa ‘hayır’ dedi. İşte bugün ‘evet’ dememizin sebebi de bu çift başlılığı ortadan kaldırmak için aynı kararın arkasında durmamızdır. Bu açmazı ortadan kaldırmak için elimizi taşın altına koyuyoruz. Bizim derdimiz, o dönemde sandığa gitmeyenler derdi gibi bir adamla değil vatanladır”

“Milliyetçi Hareket Partisi, bugün gidilen yolda oluşturulan komisyonda yer almış ve ülkenin geleceğinin şekillenmesinde rol almaktan kaçmamıştır” diyen Açba, “Nedense sol partiler bu komisyon yer alıp, herhangi bir katkıda bulunmaktan kaçınmıştır. Madem iktidar partisinin getirdiklerine karşıysanız, komisyonda yer alın ve karşı çıkın. MHP, karşı olduğu maddelere müdahale etmiş, gerekli şekillendirmelerin yapılmasında rol oynamış ve ülkenin geleceğinde sorun teşkil eden maddelerin anayasadan çıkartılmasına etkin olmuştur. 16 Nisan’da çıkacak her karar da başımızın üzerinedir. Çalışmalarımıza devam edeceğimizden de kimsenin şüphesi olmasın. Biz, bu referandumda ‘evet’ diyerek siyasi bir partinin yanında değil, devletin şekillenmesinde rol almaktayız. Hem komisyona girmeyeceksin, hem taşın altına elini koymayacaksın, dışarıdan karşı olacak, sadece ‘hayır’ diyeceksin. Bu ülke için ne yapacaksın? Biz iktidar partisini değil, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni destekliyoruz” şeklinde konuştu.

Açba’nın konuşmasını tamamlamasının ardından, Divan Başkanlığı görevini üstlenen MHP İl Başkanı Muhammed Levent Bülbül kürsüye geldi. Konuşmasında Cumhuriyet Halk Partisi’ne yüklenen Bülbül, “AK Parti’nin her seçim döneminde yaşadığı mağduriyet politikasında biraz da CHP’nin rolü vardır. Anayasaya aykırı durumlarda, anayasa mahkemesine başvurma sorumluluğu sadece kendisinde olan fakat millet adına ‘başvurmuyorum’ kararını alabilen CHP, milletin önüne dayanaklı bir şekilde çıkmamaktadır” dedi. Şekillenen anayasanın kusursuz olmadığını da dile getiren Bülbül, “Hem anayasanın şekillenmesinde rol almayacaksın hem de eleştireceksin. MHP, karşı çıktığı maddelerle anayasanın bu halini almasını sağlamıştır” ifadelerini kullandı.

“Hayır diyenleri vatan haini ilan etmek doğru değildir. Evet diyen de, hayır diyen de bu vatanın evladır. Ancak, AK Parti’yi seçim dönemlerinde halkı kandırmakla suçlayıp, bugün CHP olarak ‘evet’ dememek adına halkı kandırmak da doğru değildir. Sizin derdiniz Sayın Erdoğan’la, bizim derdiğimiz devletle, vatanladır” diyen Levent Bülbül, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Milletvekili sayısını 550’ye çıkartan CHP’dir. Bugün neden 600’e çıkmasına karşısın? Bugünkü anayasada Cumhurbaşkanının sorumluluğu yoktur. Sadece vatana ihanet suçuyla yargılayabiliyorsunuz. Vatana ihanet suçunu açıklayan bir madde yok anayasamızda. Şu an da yargılayamıyorsunuz. Ama yeni anayasada Cumhurbaşkanı’na yetkilerden öte sorumluluk veriliyor. Siz inanmışsınız Sayın Erdoğan ölene kadar başkan diye. Peki Erdoğan’a sorumluluk yüklemekten CHP olarak neden kaçınıyorsunuz? Şimdiki sistem parlamenter sistem midir? Aksine çift başlılıktır. Sayın Erdoğan, FETÖ’yle mücadele edilsin derken, darbe yapan 200 subayın ismini verdiğinde, bu kişiler neden görevden alınmadı? Davutoğlu neden istenileni yapmadı? 2014’te YAŞ’ta isimleri verilen bu generallerin ilişikleri kesilmesine engel olan bu çift başlılıktır. 15 Temmuz, bu çift başlılığının da bir meyvesidir”

Siyasi konuşmaların ardından MHP İlçe Başkanlığı seçimine geçildi. 357 delegenin oylarının tüm geçerli oylarını alan Münir Ali Kara ilçe başkanlığı görevine getirildi. Kara’nın yönetim listesinde şu isimler yer aldı: Levent Arslan, Oktay Yazıcı, Köksal Turan, Kemal Özpınar, Cüneyt Taşkın Ekşi, Zafer Demirtürk, Nevtan Angün, Davut Şentürk, Fatih Köz, Mehmet Topal, İsmet Günaydın, Oğuzhan Öztürk, Yaşar Yıldız, Sinan Önem, Hamza Ayar, Osman Togay, Semih Çatalbaş, Kenan Tiryaki, Mehmet Cici, Ayhan Kaya, Hasan Aydın, Hüseyin Soytekinoğlu, Yunus Arslan, Levent Eşkin, Cihan Altunkaya, Selim Duran, Şaban Uzun, Bayram Öksüz, Adem Keskin, Recep Adanur.

İl delege listesinde ise şu isimlere yer verildi: Münir Ali Kara, Fatih Şentürk, Mehmet Çatalbaş, Muharrem Kara, Hakan Özmen, Ferhat Ekşi, Selver Özdemir, Recep Ali Küçük, Ekrem Yiğit, Hüseyin Ayar, Hasan Filizfidanoğlu, Mehmet Alemdar, Adnan Keskin, Cevdet Kenan Karabulut, Recep Ayar, Mustafa Kadı, Haydar Özkan, Tolgahan Öksüz, Kadir Şentürk, Levent Arslan, Oktay Yazıcı, Kemal Özpınar, Zafer Demirtürk, Ayhan Kaya, Cüneyt Taşkın Ekşi, Köksal Turan, Mehmet Topal, İsmet Günaydın, Abdurrahman Çıtlak, Fatih Köz, Mustafa Şentürk, Cemil İspiroğlu.

Editör: TE Bilişim