Kim ne derse desin CHP, bu ülkenin parti içi demokrasisi en iyi işleyen ve işletilen belki de tek partisi. Baksanıza… İlçe ve il kongreleri yaklaşmaya başladıkça, genel merkeze karşı olanlar açık açık tepki gösterip karşı aday olmaya başladılar bile. İşte bir Fatma Kurtuluş… Yarın öbür gün Adapazarı İlçe için muhalif kanattan Kurtuluş’tan başka en az iki ismin daha çıkması muhtemel.

                                                  **

Yani, genel merkeze tepkili olanlardan üç isim diyorum. Bir de genel merkezi destekleyen veya genel merkezin desteklediği ismi koyun; alın size dört, belki de beş isimli bir Adapazarı İlçe Kongresi… Böyle bir tabloyu AKP’de görme ihtimaliniz yüz milyonda biri, MHP’de ise yüz binde ikiyi geçmez!.. Bugün CHP’yi yazmak istedim ve devam ediyorum. Cumhuriyet Halk Partisi’nin bu dönemleri her zaman çok çekişmelidir. Çok hareketlidir, çok bereketlidir! Kongreler öncesi delege tespitleri, delege seçimleri, ilçe adaylarının ortaya çıkması, il kongresinde daha kuvvetli olabilmek için ilçelerde yapılan çalışmalar, ilçelerden daha çok il kongresi delegesi çıkarma çabası…

                                                **

İşte bütün bunlar CHP’yi böyle dönemlerde böylesine bir hareketin içine sokuyor ki o kadar olur. İnsan ister istemez, ‘..CHP, delege seçimleri ve kongre öncesi yaşanan hareketliliği yerel ve genel seçimlerde yani sahada yapabilse, mutlaka çok daha farklı sonuçlar alabilir…’ diye düşünmekten kendini alamıyor… Neyse diyelim ve devam edelim… CHP’de en azından gördüğümüz bildiğimiz Sakarya’da, parti içi iktidara karşı, ‘Biz artık parti iktidarı istiyoruz’ diyen parti içi muhaliflerin sesleri net şekilde görülüyor. Birkaç parça do alsa muhalefetin ilk amacı ve de hedefi, İl Başkanı Ayça Taşkent’in yeniden il başkanı olmaması… Diğer amaçlar ve hedefler aralarında birkaç parçaya bölünebilirJ

                                                 **

CHP’ye şöyle bir baktığımızda Erdoğan Isır’ın, il başkanlığı için çok ciddi ve çok sistematik bir çalışma içinde olduğunu görüyoruz. Adapazarı İlçe için adaylığını açıklayan Fatma Kurtuluş’un en büyük destekçisi olan Isır’ın bu ilçe kongresindeki hedefi, Kurtuluş ile başkanlığı kazanamasa bile, en az 40 civarında il kongre delegesi kazanmak. Isır böyle bir rakamı hanesine yazdırırsa, muhtemel aday olacağı il başkanlığına sanki daha rahat uzanacak gibi görünüyor.                                        

                                                 **

Adapazarı İlçe dedik… Fatma Kurtuluş dedik… Ama hemen ilave edelim ki, bu iş o kadar da kolay değil. Hatta, hiç de kolay değil. Adapazarı İlçe’nin, önceki hafta çekilen röntgenine şöyle bir bakarsak; Adapazarı İlçe’nin 400 delegesi var. Halen görev başında olan, genel merkeze yakın yönetimi destekleyen delege sayısı çok kesin olmasa da 110-120 civarında.

                                                  **

Isır tarafından desteklenen Kurtuluş’u destekleyeceği öne sürülen delege sayısı da hemen hemen aynı yani, 110-120 arasında. Mahallesinden delege seçilemeyen ancak Adapazarı İlçe’yi ciddi olarak düşündüğü konuşulan öğretmen ve ADD orijinli Erol Aydın’ı destekleyen delege sayısı ne kadar abartılsa da, 40-45’i aşacak gibi değil. Topladığınız zaman ortaya 270 gibi bir rakam çıkıyor ki, eski il başkanları ve ağır muhalif topların kontrolündeki 120-130 gibi bir delege topluluğu da kendiliğinden ortaya çıkıyor zaten! Ortada bir gerçek var. O gerçek de, Adapazarı İlçe’yi parti içi muhalefetin kazanacağı. Muhalefet diyorum bakın; muhalif Kurtuluş demiyorum… İkisinin arasında fark var!…