Sapanca Belediye başkanı Kırkpınar’da halk söyleşisi yapacaktı; gittim.

18 yıldır, “Kırkpınar Köylüsüyüm!” diyorum. Ama Akademisyen Başkan Kırkpınar’a yaptıkları hizmetleri anlatınca, nutkum tutuldu.

Her gün kilometrelerce yürüdüğüm Kırkpınar’ı  meğer hiç tanımıyor muşum!

                                                               **

Siyaseten anlatılan hiçbir şeye hemen karşı da, arka da çıkmam; sıkı izlerim!     Başkanın halk toplantısında Kırkpınarlılar çok şey söyledi. Ama, kime?

Başkan yapılan içme suyu masalları anlatıyor. Kırkpınarlı söz alıyor:

“Biz Kırkpınar Köyünde evimizdeki çeşmeden su içerdik. Yaptık ettik dediniz. Biz evdeki çeşmeden şimdi su içemiyoruz. En küçük yağmurda çeşmeden akan çamurlu suyla abdest almak bile mümkün değil!” diyen de;

 “Su fabrikaları her yeri sarsı. Güye, hepsine fabrika önlerine Kırkpınarlı gelip su alsın diye, göstermelik Halk Çeşmesi yaptırdınız. Hiç birinden su akmıyor.” diyen de doğruları anlattı. Keşke, doğru istişare olabilse ?   

                                                                **

Ben Kırkpınar-Mahmudiye-Kurtköy’deki imarları gördükçe, artık diyorum ki:

“Kırkpınar Köyü’nü de Kırkpınar yapan, HALKI; bahçeler içindeki özgün Köyü ve Köy Evleridir. Ama, son 4-5 yıldır yapılanları görüyorum.

Kırkpınar Köyü’nün ta yüreğindeki bahçeli evlerin yerini taş yığını villalar alıyor. Kırkpınar 5 yıl sonra bambaşka olur; 10 yıl sonra ise Köy kalmaz!

                                                                 **

Başkan sorulan imarları Ankara’ya yıkıverdi. Makinemde 5 yıl önce Kurtköy, Mahmudiye derelerinin cam gibi temiz akan görüntüleri var. İki gündür yağmur var, Dereler çamur akıyor. Villa yapılan tepelerin toprağı dereleri iniyor!

Kurtköy deresinin teras havuzları yine kamyon kamyon toprak doldu!        

HASAN ALİ ÇELİK’İN TELEFERİK MASALI !

Gazetemizin Genel Koordinatörü Ferruh Bulut’u yıllardır iyi izlemeye, okumaya çalışırım. Çok iyi bir gazeteci olduğunu biliyorum.

Son köşe yazısındaki, “ Teleferik mağlubiyeti !”  başlığını sanki bana attı.

Haberi bilmek değil; tam zamanında ve bayatlamadan okuyucuya sunmak önemli. Ferruh’un gölü işte öyle bir goldü : -) Haberi yine de yazayım!

                                                         **

Kocaeli Kartepe ilçesinin, Kayak Pistleri, Spor Tesisleri ve Doğa Gezileri, Sapanca Gölü Seka Tesisleri ile 12 ay mükemmel turizm gelirleri vardır.

Kartepe Belediyesi şimdi de şahane bir Teleferik Projesi ile ilçe turizmini uçuruyor. 2018 Yılı sonu bitecek 72 milyon liralık proje 1,5 sonra başlıyor.

                                                          **

“ Sakarya’yı daha büyük bir proje için kışkırtmalıyım!” deyip, bugün için masama ayırdım ki; Ferruh O gün, “ Teleferik Mağlubiyeti” yazısını patlattı.

Yeter ki Ferruh yazsın; Sakarya’da okuyan da siyasetin ne yaptığını, nelerle uyutulduğumuzu anlasın!

                                                             **

Sakaryalı, son 15 yıldır kimleri Milletvekili yaptı farkında değil. Ne sözler verdiler, neler yaptılar ? Sakarya’ya ne yaptılar?

Kendileri onca yıl önce neydiler, bugün ne oldular? Siyasi Muhalefetin   Arşivi yok ki, hesap sorabilsin! Yerel Gazeteleri saklasalar bile Arşivleri olur!

                                                                 **

Örnek; AK Parti Milletvekili Hasan Ali Çelik, 8-10 yıl önce,“ Sakarya Üni. Kampusu’ndan Sapanca’ya teleferik projesi düşünüyoruz!” dediği bulunurdu. Uyutulmuşuz! 2 seçim öncesi de,” Karasu İstasyonuna tren gelecek!” demişti.

ŞEHRİN LOKANTA, KAFE, OTEL MUTFAKLARI ?

Adapazarı Adapazarı iken; bu şehrin restoranları ülkenin her yanında nam salmıştı. Hacıbaba’ya, İmren’e aileyle yemeğe gitmek bir tören gibiydi.

Uzunçarşı da, ana cadde ve çarşılarda müşteriye, işine öylesine saygılı esnaflar vardı ki, yemeğinin malzemelerini bizzat gidip kendileri seçerlerdi.

Etini, yağını asla bir gün farklı lezzette bulamazsınız; öylesine tutarlıdırlar. Mutfaklarında ve porsiyon miktarlarında ucuz kurnazlıklar asla olmazdı.

Fatura şişirme modası da henüz gelmemişti.

Öylesi bir güveni 1 milyona ulaşan bugünkü şehirde kim, nasıl kurabilir?

                                                                    **

Bugün trilyonlar harcanarak açılan yiyecek mekanlarına bakıyoruz; şahane!

Ama, bu kadar çok mekana iyi aşçı, başgarson, garson nerede ?Onu geç;  İyi ve doğru bulaşıkçı nerede? Devamlı iyi kadro tutmak öyle bir masraf ki?

Bugün Yönetenlere, boşuna “ Denetim yapılmıyor!” deme ve bekleme!     

Çözüm bence, Gıda Sektörünün kendi denetimini kendisinin yapmasında. O gün ülkede hak ettiğimiz yeri alırız. Artık ben çok az doğru adres biliyorum.

Mutfakları görmek gerek. Sabahtan beri aynı bezle kaç masa silinir? Bunlar bir sanattır.

Sipariş alana, “ Bana Urfa!” veya “ İskender!”  diyorsun. O, “ Bir mi, bir buçuk mu?” diye soruyor. Alışmamışım, çünkü

“Siz bir porsiyonla doymazsınız, bir buçuk yiyin!” demek gibi geliyor. Ki; O da haklı, bir porsiyon artık O bir porsiyon değil ki!  

                                                     **

Israrlıyım; “ Denet var!” diyen yalan söyler. Sektörde hak ettiği yeri almak isteyen kendisi denetlesin. Hatta denetlediğini vitrininde ilan da etsin!