SARI ÖKÜZ!...

Bir otlakta öküz sürüsü yaşarmış. Otlağın civarındaki aslanlar onları rahat bırakmazlarmış. Her gün sürüye saldırırlarmış. Öküz dediğin yabana atılan bir hayvan değil ki, bir araya toplandılar mı, kolayca def ederlermiş aslanları…

Gün geçtikçe aslanları almış bir kaygı…

“Her halde bize bu otlağı terk etmek düşüyor “ demiş aslanlardan bir tanesi…

Aslanlar nereye gideriz? Diye düşünürlerken, “ Bir dakika” diye ses duyulmuş arka taraftan.

Sürünün en çelimsiz, ama kurnaz mı kurnaz bir ferdi olan topal Aslanmış söze atılan.

Hayır! Demiş, “ Hiçbir yere gitmiyoruz. Siz bana bırakın ben hallederim bu işi” Diye konuşarak eline beyaz bir bayrak alıp, öküzlerin yanına gitmiş.

Topal aslan, “ Saygıdeğer öküz efendiler” Diye başlamış lafa; “Bugün sizden özür dilemek için geldik. Evet! Size defalarca saldırdık, ama niye biliyor musunuz? Hep o sizin aranızdaki sarı öküz yüzünden! Verin onu bize, sizde kurtulun biz de barış içinde yaşayalım!” Diye konuştu.

Boz öküz, diğer önde gelenlerle konuşmak için geri çekilmiş. Konuşma yaptıktan sonra hepsi de sıcak baktılar bu teklife. Bir tek yaşlı benekli öküz karşı çıktı bu teklife, fakat sözünü dinletemedi kimseye. Ve sarı öküz aslanlara teslim edildi!

Aslanlar sarı öküzü aldıktan sonra günlerce sürüye saldırmadı. Ama aslan bu ne kadar sabredebilir ki? Hele öküz etinin tadını aldıktan sonra…

Acıkan aslanlar bu sefer boz öküzden “uzun kuyruklu öküzü” istediler. Boz öküz sürünün ulularıyla istişare yaptı. Yaşlı benekli öküzün itirazına rağmen, uzun kuyruklu öküzü aslanlara verdi!

Aslanlar her acıktığında türlü bahanelerle boz öküzden, öküz alıyor. Öküzlerin sayısı azaldıkça, aslanlar güçleniyor, öküzler zayıflıyordu. Güçlenen aslanlar küstahlaşıp her istediklerinde öküzlere saldırıyordu. Sayıları gitgide azalan öküzlerin, aslanlara karşı koyacak gücü kalmamıştı…

Boz öküz de aralarında olmak üzere koca sürüden geriye birkaç tane öküz kalmıştı. Geriye kalan öküzler; Ne oldu bize? Ne zaman kaybettik bu savaşı? Oysaki Aslanlara karşı ne kadar da güçlüydük, diye boz öküze sordular.

Boz öküz, Gözleri nemli ve sesi titreyerek, biz bu savaşı sarı öküzü verdiğimizde kaybettik, diye cevapladı…

Tüvasaş… Şeker Fabrikası… Ve şimdi Tank Palet…

Sarı öküz hikayesin den Sakarya şehri dersler çıkartmalı…

****

TANK PALET FABRİKASI VE SAKARYA HALKI…

Tank Palet fabrikası, mülkiyeti maliye hazinesine ait, Milli Savunma Bakanlığına tahsisli 1 milyon 804 bin 131 m2 üzerinde kurulu askeri bir fabrika…

Tank Palet Fabrikası, ilk yıllarda Türk Silahlı Kuvvetlerine plastik ve palet üretimi yapmaya başladı. Bugün ise fabrikada Leopar - T1- T2- M52 Tanklarının modernizasyonu yapılıyor!...

Tank Palet Fabrikasında Afrin Harekatının yüz akı olan Fırtına Obüsler ve Poyraz Mühimmat Aracı üretiliyor!...

Palet tasarım ve üretiminde Türkiye’de tek, dünyada sayılı tesislerden biri olan Tank Palet Fabrikası, yüksek performans ve uluslar arası kaliteye sahip üretim hattıyla, yüzde yüz yerli üretim yapıyor!...

Tank Palet Fabrikası, TSK envanterinde bulunan tüm paletli araçların yürüyüş sistem ihtiyaçlarını tek başına karşılıyor!...

Altay Tankının tüm alt yapısı, planı projesi, teknik özellikleri ve üretimi, ile ilgili her şey Tank Palet Fabrikasında var!...

Altay Tankını yapmak için lazım olan kalifiye işçilerde Tank Palet fabrikasında çalışıyor!...

Türk Harp Sanayisinin en değerli kurumu olan, kar eden kamu kurumları arasında en önde olan, TSK için çok önemli değer taşıyan Tank Palet Fabrikasının BMC- Ethem Sancak’a 25 yıllığına “ben verdim oldu, bitti mantığı” ile kiralanması, Sakarya şehrine saygısızlıktır!...

Tank Palet Fabrikası, Sakarya halkından toplanan paralar ile kuruldu!...

70’ li yılların başında, Tank Palet Fabrikası için halktan para toplandı. O zamanlarda toplanan paranın çok fazla olduğunu söyleyen şehrin büyükleri, artan parayla ASELSAN binasının temelinin atıldığını anlatıyorlar!...

ASELSAN ve Tank Palet fabrikasında Sakarya halkının emekleri var!...

Fabrikanın kuruluş aşamasında tüm sıkıntıyı Sakarya çekerken, Ethem Sancak BMC si ile gelip, Tank Palet Fabrikasındaki hazır tezgaha oturacak, Ve bunun adına da kiralama denilecek!...

Devletin tesislerinde, masraf yapmadan hazır işçi, mühendis, plan proje ve hazır teknolojiyle Altay Tankını üret ve devlete milyarlarca liraya sat…

İleriki yıllarda Ethem Sancak buradan kazandığı paralarla, fabrikayı yeriyle birlikte satın alırsa hiç şaşırmam!...

****

SİLKELE SAKARYA DÜŞECEKLER!...

Sakarya halkı Tank Palet Fabrikası için Sendikalar ne yapıyor? Diye soruyor.

Bu soru sorulunca aklıma 4 Ocak 1991 tarihinde Zonguldaklı Madencilerin Ankara’ya yürüyüşü aklıma geldi. O yıllarda ANAP hükümeti iktidarda. Madenciler ile ANAP Hükümeti ters düşüyor. Genel Maden İş Sendikası başkanı Şemsi Denizer Ankara’ya yürüme kararı alıyor. 100 bin maden işçisi, Şemsi Denizerin bir işaretiyle Ankara’ya doğru yola çıkıyor.

Dönemin TÜRK-İŞ başkanı Şevket Yılmaz ile Şemsi Denizer yürüyüşün bitirilmesi konusunda ters düşüyor. Şemsi Denizer, “ Türk İşçi Hareketinin önündeki en büyük engel Şevket Yılmaz’dır.” Der.

Maden İşçileri, “ Silkele başkan, düşecekler!” diye slogan atarak, Denizere destek oldular!...

Ve işçilerin dediği oldu. Kısa bir süre sonra yapılan seçimlerde 292 sandalye ile tek başına iktidar olan ANAP Hükümeti yıkıldı!...

Yıkılmaz denilen ANAP, 115 sandalyeyi zor kurtardı ve DYP-SHP Hükümeti kuruldu. Bu olaylardan sonra Şemsi Denizere “Yerli Walesa” denildi.

Silkele Sakarya, düşecekler! Diye bağıran insanlar olmadığı sürece Tank Palet Fabrikası Ethem Sancak’ın olur!...