Günlük yaşamda herkes birbirine ‘açık sözlü olunuz’ öğüdünde bulunur…
Ne var ki ‘açık sözlü olunuz’ demek kolay, olmak zordur…

***

Bir erdem sayılır açık sözlülük…
Peki, açıksözlülüğün acımasızlık, gaddarlık ve hoyratlıkla karmaşık bağıntısını kim görmezden gelebilir?..
Sözgelimi, birine ‘güzelsiniz’ demek kolaydır da, ‘çirkin’ olduğunu söylemek zorunlu mudur?
Ya da şöyle diyelim:
Çevremizde çoğu kişinin yalancı, yüzsüz, üçkâğıtçı olduğunu biliriz de, iş bu gerçeği dile getirmeye gelince susarız…
Neden?
Nedenleri çoktur, ya karşımızdakinin tepkisinden çekiniriz, ya söylediğimiz sözü doğrulayacak kanıt elimizde yoktur, ya da durup dururken çatışmayı göze alamayız...
Çoğu insan birbirinin ardından söylediğini yüzüne vuramaz…

***

Gazetecilik yaşamında açık sözlü olmak ise daha güçtür ve çevre koşullarına bağlıdır…
Açık sözlü olmak, yazacağını en yalın biçimde sunmak, demokratik olgunluğa erişmiş bir toplumda kolay sayılabilir; ama, bu tür toplumlarda bile baskı gruplarından gelebilecek tepkileri hesaba katmak gerekiyor…
Bir de demokratik bilinçten yoksun yönetimlerin altında yönetilen ülke ya da şehirleri düşünün!...
Kişinin bu durumda açık sözlü olması mümkün mü?
Düşündüğünü dobra dobra söylemesi başına bela getirmez mi?
Reklam müşterisini karşına alabilmeyi yeğlemek kolay mı?
İki üç tümce için adliye yollarında ömür törpülemeye değer mi?
İşsiz kalmayı her yürek göze alabilir mi?

***

Kimi zaman toplumlar büyük sorunlarla karşı karşıya kalabilirler, sorunlar kördüğümleşebilir, var olup olmamak sorusu gündeme girer…
Çözüm yolları açıkça söylenemez, tartışılamaz…
Toplum koşullandırılır, herkes söyleyeceğini örtülü bir şekilde söylemek için çareler arar…
Peki, bu yolda bizim şehrimiz, bizim basınımız, bizim siyaset kurumlarımız, bizim demokratik kitle örgütlerimizin durumu nedir? ..
Gururla verilebilecek bir yanıtı olan var mı?..
Varsa ne kadar?...

***

Bağışlayın beni, Sakarya’nın bir numaralı sorunu nedir diye bana sorsanız, derdim ki, açık sözlü olma eksikliği…

Bir şehirde açık sözlülerin susturulması insanları ikiyüzlülüğe zorlar ki, bu da bir erdemin elbirliğiyle yok edilmesi demektir…