Sevgili okurlar,
Çarşamba günkü yazımızın konusunu,”iyi seçmek ve seçebilmek” oluşturdu..
Takdir edersiniz ki,” iyi seçmek ve seçebilmek “ gerçekten zordur..
Zorluğu, bilgi eksikliği ve ön yargılardan ve inatlaşmaktan kaynaklanmaktadır..
Şimdi Sakarya’nın bir köyüne gitsek ve köy kahvehanesinde konuşulanlara baksak, bunu hemen anlarız..
Nedeni açık ve apaçıktır…
Zira o köyde,( köyler mahalle oldu ya), kimin, kime oy vereceğini hemen anlarsızınız..
Mesela, sizleri Akyazı ilçesi Alaağaç köyüne götüreyim..Adapazarı Şemsiyeli Parkta otursak fark etmez ya!
Akyazı’nın eski ve köklü, şirin yeşil köylerinden biridir Alaağaç.. Meyveleri, tarımsal ünleri, sırtını verdiği dağı ve hoşgörü sahibi insanları kadar, çalışkan kadınları ile bilinir..
İlçe merkezine yakınlığı nedeni ile ilçe esnafının büyük bir bölümü Alaağaçlıdır..Özellikle “terzilik” mesleğinde çok önemli ustalar yetiştirmiştir Alaağaç..
Tabanca tamir eden ustalarından tutun, marangozlukta sanatsal devrim yapanlar, şoförleri, çiftçileri ve spora önem veren gençleri ile Alaağaç Köyü, diğer köylerden hep bir adım öndedir..
“Öndedir “diyorum, ama bu eskidendi tabii..
Futbolda Sakarya şampiyonu olan ve Marmara şampiyonasına giden Alaağaçspor, bu yıl ligde zor bir sezon geçiriyor..
Eskiden Alaağaçlı gençler antreman için Karaçalılık Köyü’ne ve Akyazı’ya giderlerdi..
Şimdilerde köyün “harmanlık” denilen mevkiinde, bir alan spora tahsis edildi..
Ama yetersiz mi, yetersiz!
Zamanında bizim de önderliğini yaptığımız köye bir saha kazandırma konusunda, bağnaz görüşleri aşabilseydik, bugünkü, tepe mevkii olarak anılan “askerler” alanında, Alaağaç köyü gençlerinin yararlanacağı spor tesisleri yükselecekti..
Maalesef bu tesisleşmeye karşı çıkanlar, şimdi mevcut iktidarlardan, belediye başkanlarından hizmet bekliyorlar!?..
Daha çok beklerler ya?
Hizmetin adını siz koyacak ve sonra yetkili makamlardan, bu hizmetin gerçekleşmesini isteyeceksiniz..
Uzatmayalım, asıl üzerinde durmak istediğim,”köy siyasetinin” rengini belirlemek ve geleceğe notlar düşmektedir..
Alaağaç Köyü’nün iyi halli ailelerinden birinin evladıdır İrfan Özmert.. Şoförlük mesleği yanında koca Bussing kamyonları kullanması ve aynı zamanda orman ürünleri konusundaki bilgileri ile bilinir..
Tam bir Cumhuriyet aşağıdır..
Tarihi bilgisi sorgulanamaz..
Bir dönem Akyazı Akın, Akyazı Alaağaçspor’da başkanlık görevi de yapmıştır İrfan Özmert..
Alaağaçspor, onun zamanında zirveye konmuş, başarıdan başarıya koşmuştur..
Demek ki başarı tesadüfî olmuyor!
Aynı zamanda CHP(Cumhuriyet Halk Partisi) rozeti ile tanınır İrfan Özmert ağabeyimiz..
Bilgisi, ilgisi ve duruşu tartışılamaz!
Cami için para toplanması yerine, okul için para toplanmasından yanadır hep..
İki kere kalp ameliyatı olmasına rağmen,ağzından sigarasını eksik etmez..
Allah, sağlık ve afiyet versin!
Palavradan değil, hizmetten yana taraftır hep!
Uçuk, kaçık fikirlere değil, Cumhuriyet fikirlerine sıkı, sıkıya bağladır..
Aile fikirlerini bugüne taşıyan İrfan Özmert, Atatürkçüdür, vatanseverdir..
Büyük önder Mustafa Kemal Atatürk kadar, İsmet İnönü’ye ve Cumhuriyetin kurucuları ile kurucu değerlerine sonuna kadar bağlıdır..
Bir dönem Akyazı’da Anavatan Partisi olgusuna da; ilçeye hizmet adına katkı sundu..
Yakasında Atatürk ve CHP rozeti olan İrfan Özmert’in görüş ve düşüncelerini bilenler kadar, karşı tarafta inadına yer alanlarda yok değildir..
Bu sadece İrfan Özmert ağabeyimiz için geçerli değildir.. Köyde başka radikal çıkışları ile bilinenlerde vardır muhakkak..
Körü, körüne bir partiye, bir lidere bağlananlar, taraf olanlar..
Hatta duada Atatürk’ün adını almayan imama çıkışanlarda söz konusudur bizim oralarda..
İşte böyle seçim bölgelerinden çıkan adaylara bile, köy halkı rağbet etmez?..
Niye mi?
Anlatılmaz, yaşanır bu durum ancak!
Mesela Akyazı İlçe Belediye Başkanlık yarışına İYİ Parti saflarından giren Adem Güner’e(Kendisi Alaağaçlı) karşı bile, köyde bir klik grup olduğu yadsınamaz bir gerçektir..
Bakalım köyden, kendisine ne kadar oy çıkacak?
Benim de merakım bu ya?
İnşallah bu sefer Alaağaçlı beni yanıltır!
İlçe başkanlığı için köyünden bir aday çıkmış, oldukça da şanslı, ama şu taraf olma, particilik içinde cebelleşme ve hasma ne tutum nedeni ile onu desteklemeyeceklerin varlığı da bir gerçektir..
Bu durum hemen,hemen her köyde olağan vakıadır..
Şimdi Türkiye, yerel seçimlere gidiyor.. 17 Yılı aşkındır ülkeyi yöneten bir iktidar ve belediyecilik anlayışı karşısında durmak, seçime girmek, başkanlığa oynamak, öyle kolay değil..
İşte bu mahalde, köy, köy geziler yapılıyor, insanımız bilgilendiriliyor ve destek isteniyor..
Bu sadece Adem Güner için geçerli bir durum değil..
Diğer adaylarda, aynı şartlar içinden gelip, kendini tanıtmaya ve destek istemeye özen gösteriyor..
Bu bir yarış, ama nasıl ?
Eşit olmayan bir seçim yarışı tabii!
Evet Türkiye’de iktidar partisi için büyük avantajlar söz konusu..
Arkalarına devletin ve belediyelerin imkanlarını alarak seçimlere girenler kadar, küçük mütevazi bütçeler ile yarışa girenler söz konusu..
Bir kere yarışa giren tüm adayları tebrik ederim..
Ülkeye hizmet için karar verip, yollara düşmek, destek istemek çok önemli..
Ama, seçmen olarak, vatandaş olarak, bizden oy isteyen partilerin, programlarını, yaptıklarını, yapacaklarını ve bize sunduklarını da iyi analiz etmek ve ona göre karar verip, ölçüp, biçmek ve işi ehline teslim etmek gerekmez mi?
Akyazı’dan bir okurum sanal köşesinde şöyle yazdı:
“Akyazı’nın delisini bile, iktidar partisi listesinden aday gösterseniz kazanır..”
Yani liderin ceketine oy vereceklerin sayısı bir hayli yüksek!
Yazık tabii ki?
Türkiye, üçüncü dünya ülkeleri ligine demir attı!
Liderin iki sözüne, gözüne, duruşuna bakıp oy verenlerin çoğunlukta olduğu ülkelerde, demokratik seçimlerden söz edilemez!
Ama yine de umut yok mudur?
Daha önce de yazdım ya, umut halkın kendisidir..
Alternatif halkın ta kendisidir..
İnatlaşmadan,zıtlaşmadan, güçleri birleştirip iyiyi iktidar yapmak herkesin hakkıdır,geleceğidir..
İnşallah seçmen gereğini yapar!