Biriktirdiğin ne varsa dök ortaya. Bakalım hangisi galip gelecek; acıların mı, sevinçlerin mi..Yoksa saygısızca peşini hiç bırakmayan korkuların mı? Aslında çok iyi biliyorsun değil mi neyin galip geleceğini ve sırf bu yüzden patlatamıyorsun  ne varsa ardında...Yazık ki onlar bilmiyorlar,  bilmiyorlar içindeki gelgitlerin sebebini. Bilmiyorlar kalabalıklar içindeki derin yalnızlığının yaratıcısını...Olsun be, varsın bilmesinler...Şimdiye değin bilmedikleri şimdiden sonra neye yarar ki. Sen de yine en kolay olanı seçip,  yine en kolay kendinden vazgeçiyorsun işte...Bir odanın içerisine hapsedip tüm karışık anıları, anahtarı denize savurmakla bitebilecek kadar basit olsaydı keşke. Varlığının bir ederi olmayan biri yokluğuyla ne kadar bozabilir ki bilmeceyi...

Oysa o en kolay olanı seçmek; ne insan oluşuna, ne sevdiklerine, ne de varolma sebebine hiç yakışmıyor bilesin! Önüne çıksın engeller; sen daima dik durmayı bil! Varsın seni kendilerine muhtaç ve mahkûm etmek istesinler; mücadeleye herdaim hazır ol! Sen kararlı olduğunda, sen doğrudan yana durduğunda, sen hep ileriye baktığında; bilesin ki asla seni mağlûp edemezler! 

Şunu kesinlikle unutma; sen güçlü ve sağlam olursan, çocuklarına bunu miras bırakacaksın. Sen, yanlışa dur diyemezsen, nice olur senden sonraki neslinin hâli hiç düşündün mü? Böyle gelmiş, böyle gider, diyemezsin! Ben neyi değiştireceğim ki, diyemezsin! Koyun sürüsünden mi çıktın ki, yolda yürümek için bir çoban olmasını bekliyorsun başında!! Senin seçimlerin, hayatının anlamını oluşturuyor, bunu unutmamalısın. Sen; huzur mu istiyorsun, mutluluk mu, umut mu?? Neyi istiyorsan önce onu belirle, sonra seçimini yap. Seçimini yaparken de, bunun kaderini tayin edeceğini aklından hiiç çıkartma. 

"Bayrak inmesin diye tek başına kurşun atan Hasan Tahsin gibi kalkacağız ayağa." Bu sese kulak ver kardeşim, bu ses senin istikbâlindir!! Umutsuzluk diye birşey yoktur, umutsuz insanlar vardır...Sen hiçbir zaman, umudunu kaybedenlerden olmamalısın. 

" Milli egemenlik öyle bir nurdur ki, onun karşısında zincirler erir, taç ve tahtlar batar, mahvolur. Milletlerin esirliği üzerine kurulmuş müesseseler her tarafta yıkılmaya mahkûmdurlar. İnsaf ve merhamet dilenmekle devlet işleri görülemez; millet ve devletin şeref ve bağımsızlığı elde edilemez, insaf ve merhamet dilenmek gibi bir kural yoktur. Türk Milleti ve Tüykiye' nin çocukları, bunu bir an aklından çıkarmamalıdır." 
Mustafa Kemal ATATÜRK.