Bugün 24 Temmuz Basın Bayramı…Sakarya Ticaret ve Sanayi Odası da Basın Bayramı günü kardeşlerimizle kahvaltıda ( SEN Otel 09.30’da )buluşuyor.

   SATSO, Basın Bayramı kahvaltısında,” Sakarya üzerine düşüncelerimizi dile getirelim istiyoruz.” gibi, içi dolu güzel ve nazik bir davet yapmış.

   Kendi adıma teşekkür ederim. Erken teşekkürü katılma şansım olmadığı için yaparken, bir amacım da kuşkusuz,” Sakarya üzerine düşünceler!” özetlemek:

    SATSO’yu dergilerinden ve basından izlemeye çalışırım. Dergileri öyle böyle elime ulaşır da, keşke yayınları kitaplığımda olsa. İnternet asla tadım olamadı.

    Sakarya ekonomisi, Türkiye genelinde olduğu gibi, gerçekten zor günler yaşıyor, daha da yaşar! İnşaat sektörü ve Otomobil sektörü sadece öncülerdir.

   Şimdi ben, 1 milyon Sakaryalının benden çok daha önce gördüğünü sorarım. Şehrin inşaat sektörü, Sakarya’da ilkin her köşede yaşayan insan nüfusunu bilir.

   Yapılacak her yatırım, her iş, ama her iş için ilk kural budur; Talebe bakmak! Sakarya inşaat piyasası en çok kaç ev, kaç mekan, kaç iş yeri yapmalıdır?

    Son 15-16 yılda istimlakten ve tarla satmaktan para bulan hemen herkes(?) inşaat müteahhidi oldu mu? Siyasete sırtını dayayanlar gani miydi?

    Sakarya’da meralar, bir dolu köy de imara açıldı mı? Tarlalar, dağlar-ormanlar villalarla doldu mu? Piyasa son 2-3 yılda 10 yıl ihtiyaca yetecek kadar doydu.

    Piyasada geriye kalan gariban nüfus zaten alıcı olamazdı, olamadı. Ekonomi şimdi zora girdi, girecek de. Evi yok, ama biraz parası olan da o korkudan durdu.

   SATSO ve Sakarya’yı Yöneten Seçilmiş ve Atanmışlar bu işin neresinde olabilir?

    İnşaat Sektörü başta, yatırımcı tüm sektörlerde; işin liyakatlileri+araç gereç teknoloji donanımlıları, nakdi olanları+denetime açık olanları lisans alabilmeli.

    SATSO bilemeyebilir(?) ama; tüm belediye meclislerinin toplantı gündemleri imar izinleri-imara açılan arazilerle doludur. Orada Gözlemci-Uyarıcı olmak şart!

   Sadece şu son 13-15 yılda kaç mera, kaç köy yok edildi? Bildiğim, yazdığım için aptallık yaparım. Şehir ve İnşaat sektörü O çılgınlığı görmedi mi?

    Basın görüp yazdığında, Yöneten Başkanlar da, kimi müteahhitler de tepki göstermedi mi? Şimdi inşaat piyasasının arka sokağındaki sancıyı hatırlatayım;

   Müteahhitler yaptığı inşaatlar ekonomik sıkıntı nedeniyle elde kaldı. Bu ne demektir? İnşaat sektörüne imalat yapan binlerce küçük sanayici de alacaklı!

   Büyükler her gün gündem, basında, ekranda! Peki, küçük esnafın alacakları?  Asıl sorun burada; iskambil kağıdı gibi hepimiz devriliriz! O esnafa bi sorun!

   İşin kazanımı işe başlarken. Yatırım-İş öncesi Piyasanın Doyum Süreci-Doyum zamanları iyi araştırılacak. Doğru karar verenler oluyor; O Mesleki Liyakattir!

   İnşaat sektöründe ayakta kalan da-siyasete veya başka bir yola değil-iş liyakatine güvensin… Dilerim herkes şu zamanları en az kayıpla geçer.

   SATSO da ( bence) iktidarda hangi siyasi anlayış olursa olsun, Sektörlerin doyum noktaları için gerçekçi duruşlar gösterirse bundan tüm Sakarya kazanır.

   Milli Oto olayı, benim gibi İş Cahili bir kişi için bile, sanki desteklenmeyecek bir talepti. Türkiye’nin her yanı oto fabrikası.

   Türkiye artık bir otomobil mezarlığına dönmek üzere. Ne oto yollarda, ne de şehir içinde oto kullanma keyfi diye bir şey yok. Hatta cinnet yaşanır gibi?

    “ İhracatta tarihi rekorlar kırıyoruz!” dendiği günlerde; “ Toyota ve oto yapan birkaç fabrikayı ihracat rakamlarından çıkarın, cascavlak ortada kalırız.” dedim.

   SATSO Yeni Yönetimi de söyledi. Realite, Sakarya’nın geleceğini sağlam temellere oturtacak tek karakterdir. Şu gün, bir realitemiz daha var;

    Sakarya’da kaç Organize Sanayimiz var? Genişletilen(?) 1.OSB bile tam değil; hiçbir OSB full çalışan fabrikalarla dolu değil! Şu gün bu sürpriz de değil.

   Ülke ekonomisi sıkıntıda. OSB’lerdeki firmalar önünü göremeyebilir. Verimli-  istikrarlı çalışmalar için önleri açılmalı. Şehirden zorlayan talepler gelmemeli : -)

  Arsa-Parsel satış sıkıntısı yaşayan OSB’ler varsa; seçicilikten asla vazgeçilmesin!

   Aynı şehirde yaşıyoruz. Nerede yaşadık, büyüdük, okuduk, iş hayatında nasıl çalıştık, nasıl kazandık kuşkusuz birbirimizi de görüyoruz.

   Hayatını çalışarak yaşamakla zevklendiren-renklendiren, doğru üreten, doğru kazanan, doğru yaşayan şehir insanlarım var. Onlara sonsuz mutluluklar dileriz.

   O mutluluklar herkese, sana-bana-1 milyon Sakaryalıya mutluluk taşır.

   Meslek Odalarına, siyasetin çok çok üzerinde görevler düşüyor. Liyakat, İş-Üretilen Denetimi her sektörün ilk ihtiyacıdır.

    SATSO’nun, meslek eğitim çalışmaları, seminerleri eşsiz bir zenginliktir.

    Dahası, açtıkları-destekledikleri Mesleki Okullar için şehir minnettar olmalı.  SAÜ ile yapılan 3+1 eğitim.öğretim süreci ve SAÜ Bilim Merkezi de ayrı.