Uzun yıllardan beri Sapanca Kırkpınar’da düzenlenen Kırkpınar El Sanatları Festivali bu yılda düzenlendi, lakin coşkusunu içimizde hissettiğimiz ilaveler oldu, Kırkpınar’ın yıllar önce kaybettiği o görsel güzelliği kazanmak için bir umut ışığı doğdu.

Doğup büyüdüğüm, yıllardır ekmeğini yediğim; atalarımın kök saldığı, coğrafi özelliğiyle bizlere huzur veren, geçmişim ve geleceğim olan bu gözde Kırkpınar semtini eski Kırkpınar’a taşımak için her türlü girişimde bulunmalıyız.

Yıllardır yapılmayan Kırkpınar Sanat Akşamları bu yıl tekrar yapılacak, başladığı günden itibaren konserler, tiyatrolar, çocuk oyunları ve gösterileriyle Sapanca Kırkpınar’ın konser ve etkinlik hayatına yön veren Kırkpınar Sanat Akşamları 27 Ağustos/14 Eylül tarihlerinde yeniden canlanıyor.

Sözde turizm ilçesi olan Sapanca’nın Araplaşma kültüründen vazgeçerek acilen kendi örf ve adetlerimizle kendi kültürümüzle beslenen, insanların tebessüm içinde yürüdüğü o eski günlere dönmeliyiz.

Şu anda Sapanca’nın Belediye Başkanı olarak seçilen Özcan Özen bu yıl yapılan festival ve etkinliklerin sayısını bir hayli arttırdı.

Yapılan bu organizasyonların yeni olması sebebiyle altyapısı henüz oturmasa da gelecek yıllarda çok daha iyi projelere imza atacağından şüphem yoktur.

Burada Kırkpınar’ı Kırkpınar yapan, taşından çimenine, mimarisinden tüm görsel güzellikleriyle bu güne getiren Niyazi Başkanı da unutmamak gerek. Burada yaşayan herkes tanır ve bilir ki bu güzel semti bu hale getiren, sanatla kucaklaşmamızı sağlayan Niyazi Başkandır. Kendisine de teşekkürü Sapanca halkı adına bir borç bilirim.

Niyazi Başkan’ın taçlandırarak bizlere bıraktığı bu güzel semti korumak, geliştirmek ve her haliyle ilçeye değer katacak sanatsal aktivitelere yön vermek bizim asil görevimizdir.

Bu uğurda gördük ki vatandaşa fırsat verildiğinde çok güzel etkinlikler yapıla biliniyor.

Yatırım; ilçeyi Arap kültürüne boğarak betonlaşma, inşaat izinleri ve ranta dayalı hizmet demek değildir, hizmet anlayışı İki üç tane müteahhitti zengin edip, Sapanca’nın o güzide doğasını Araplara peşkeş çekmek de değildir.

Bugün yaşıyor ve görüyoruz ki 2-3 tane çadır kurup bir sanat köşesi oluşturarak bile, insanları bu güzel ilçeye çekebiliyoruz, tüm bu festival ve aktiviteleri daha profesyonel düzenlediğimiz vakit bu ilçe bir kültür merkezi haline gelebilir.

Turistik açıdan adı henüz konamamış olan Sapanca’da yapılan yatırımlar hangi pazara hitap ediyor, kongre merkezlerinde yapılacak kongreler i kim düzenleyecek?

Hemen hemen her yazımda yazarım; bizim kucaklaşmaya ihtiyacımız var. İnanıyorum ki Özcan başkan esnaflığın vermiş olduğu tevazu, alçakgönüllülük ve adil düşünmesiyle bu semti taçlandıracaktır.

Ümit ediyorum, güzel yarınlar için..

Sapanca hep İstanbul’un arka bahçesi olarak anıldı, Kırkpınar’da bu söylemin ana merkezi. Bundan 10 yıl önceye baktığımızda yaşayan kültür bugün yok.

Kırkpınar tüm Sapanca’yı temsil ediyor, İstanbul’un arka bahçesi diye söylenen ve İstanbullunun evleri bulunan semt Kırkpınar.

Burada Niyazi Başkan’dan öncesi ve sonrası diye bir tanım yapılır, burada yaşayanlar bilirler; sabahın çok erken saatlerinde belediye çalışanları sokakları süpürür, çevre düzenlemelerine ve görsel mimariye oldukça önem verilirdi.

O zamanlar bir havaalanımız vardı, Belediyeye ait bir de uçağımız, hani diyoruz ya medeniyet çağına ulaşmak için gelişmek lazım diye.. Eeeee bundan 10 yıl önceyle bugünü kıyasladığımızda Kırkpınar tam 10 yıl önce daha medeni ve daha gelişmişti.

Ben başkanlığa seçildiği ilk aylarından beri yaptıklarına bakarsam Özcan başkanı takdir ediyor, önce Sapanca ilçemiz sonra da Kırkpınar semtimiz için geleceğe umutla bakıyorum.

Umarım yanılan ben olmam, her şey daha güzel bir Sapanca hayali için…

Sevgilerimle, hoşçakalın.