Son dönemlerde mi her şey daha da kötüye gidiyor, yoksa hep kötüydü de iletişim araçlarının gücü mü yetmiyordu bizlere her kötülüğü duyurmaya?

Haberlere bir bakıyorum bir cinayet, bin cinnet… İçim bunalıyor bırakıyorum haber okumayı biraz ara veriyorum. Tekrar okumaya başladığımda ise cinnet de cinayetler de devam ediyor kaldığı yerden. İster istemez soruyor insan ne oluyor bu millete.

Beni asıl korkutan ise bugün gördüklerimin eğitimsizlikle bir balon hızında şişerek ileride çok daha büyük sıkıntılar yaşanıp toplumsal kaoslar yaşayacak olmamızdır. Gerçi suç ve öfke (cehalet) gayretinde bulunanlar için yönetimimizdekiler bir çözümü bulmuşlar ve devasa cezaevleri inşa etmeye! başlamışlar. Düzeni bozanlar içeride, bozmayanlar dışarıda huzurla yaşasınlar demişler sanırım.

Oysa bizi eğitirlerken hep “sorunun kaynağına inmelisin” demişlerdi. Sorunun kaynağını bulmak için art arda ipuçlarını birbirine ekledim. Çok çalıştım çok uğraşıp çok kafa yordum. Kimsenin bugüne kadar bulamadığı, bilemediği kökten çözümü bulmalıydım çünkü. Oydu buydu derken sanırım tüm sorunların kaynağını buldum. Uzun uğraşlar, sabahlara kadar geçen uykusuz geceler, inat ve sabırla yürüttüğüm çalışmalar nihayetinde tüm problemleri ortadan kaldıracak unsuru buldum. Bunu büyük bir heyecan ve mutlulukla yazıyorum ki, herkesin biran önce öğrenmesini istiyorum ki, tüm sorunları ortadan kaldıracak olan şey, iyi ve kaliteli bir EĞİTİMMİŞ.

Bakın çok araştırdım inanın ki bu söylediklerimi yaparsak hiçbir sorunumuz kalmayacak. İyi bir eğitim bugün mahsur kaldığımız, ahlakı, anlayışı, hoşgörüyü, paylaşımı, adaleti, huzuru, mutluluğu ve daha birçok şeyi beraberinde getirecektir.

Ben çok heyecanlıyım çünkü bir Pisagor ya da bir Öklid gibi önemsiz! basit bir matematiğin basit bir kavramını değil, tüm hayatımızı değiştirecek formülü buldum.

Ha yok bu zaten daha önceden de bulunmuş mudur diye de düşünmedim değil. Ama çok araştırdım. Eğer bu benden önce bulunmuş olsaydı, bugün Türkiye dünya sıralamasında sonlarda olmazdı, tüketen değil üreten, cahil değil bilgili, öfkeli değil dingin olurduk. Yetkisi olanın bilgisinin olmadığı, bilgisi olanın da yetkisi olmadığı, her koltuk başına gelenin acaba eğitimi şöyle mi yapsak deyip bi deneyen, olmadı tekrar değiştiren bir zihniyete sahip olmazdık eğitimde. Hiç düşünmeden, önlem alınmadan yapılan değişikliklerde o zamanın en az 5 yıllık neslini çöpe atan bir ülke olmazdık.

Düşünüyorum da inşallah tüm çözümün eğitimde olduğunu ilk bulan ben olmayım. Yoksa aksi taktirde bu gerçeği benden önce biliyorlardı da uygulamadılar ise bunda büyük bir art niyet aramaktan başka düşünce gelmiyor aklıma. Dimi ama, bizi yönetenler kendi toplumları için niye art niyetli olsunlar dı ki. Biraz para, biraz makam, biraz da itibar için kendi çocuklarının da içinde bulunacağı geleceğin toplumunu bu kadar derinden neden sarsınlar dı ki…

Saygılarımla.