SAMİMİYETSİZLİĞE İLİŞKİN BİR DİZİ SORU...

     Her şahsiyet samimiyetsizlik gibi   çirkin  bir davranışı benimsemiş  ve birilerine karşı öyle davranıyor olsa bile bu davranış karşısında rahatsızlık duyar.Kişi kim ve ne olursa olsun, kanımca önce samimi olmalı...Ne güzel insanlardır sıcak kanlı,içten ve açık yürekli olanlar.Samimiyetsiz bir toplumda güvensizlik,sevgisizlik,itimatsızlık ve riya hüküm sürer böyle olduğu bilinmesine rağmen ;

Çok mu zordur insanların olduğu gibi görünüp,göründüğü gibi olması?

Hatta daha da zor değilmidir samimiyetsizlik, daha zor değil midir hayat boyu bir  maskeli baloya konuk olmak  ve her daim ortalıkda o maskelerle dolaşmak.?

Böylesi bir durumun kime ne getirisi olabilir ki?

Peki hangi nedenlerle samimiyetsiz olmayı seçer insanlar?

 Bir süre sonra rollerine mi bürünürler ,yoksa özlerine mi dönerler?

Böylesi samimiyetsizliği farkına vardığında ,nereye kadar tahammül gösterir,nerede dur diyebilir insanlar?

SAMİMİYET OLMALI

   Şimdi ben  şahsım adına söylüyorum,bir manava da gitsem,bir doktorsa da muhatabım,çocuğumun durumunu paylaştığım bir öğretmense de ,sırlarımı paylaştığım bir dost,güvendiğim bir arkadaş,bizi temsil eden bir vekil,bir yönetici,bir liderse de,adres sormak için konuştuğum hiç tanımadığım biriyse de,  kişi her kim ve ne ise benim öncelikli beklentim mutlak samimiyettir.Ben böyle düşünüyor olunca da sanıyorum ki bir çok kişi de böyle düşünüyor.Burada yanılma payımda var tabi, bu gerçeği de atlamıyorum.

SAMİMİYETLE NEZAKET KARIŞMAMALI...

     Örneğin, hemen herkesin başına gelebilecek olası bir durumdur;Hiç hoşlanmadığımız biriyle selamlaşmak ve hatır sormak zorunda kalmak  ki  biz buna nezaket diyebiliriz,bu adab-ı muaşeret de olabilir.Ama durum böyleyken, bu kişiyle  sarmaş dolaş oluyor,hissedilenin çok dışında sevgi seli oluşturuyor,hatta sırt sıvazlayıp,bir dizi övgüde bulunuyorsa kişi ,kendisini sorgulamalı .Farkındalıkla,menfaat gözeterek,gerçek yüz gizlenerek içerisinde bulunulan bu durumda kişi sorgulamazsa kendini , bir süre sonra sosyal çevresi tarafından sorgulanacaktır nasıl olsa...

İŞİN İÇİNDE KALPDE VAR...

     Samimiyetsizlik bir tek sözde ve gözde değil tabi,sanırım en sakıncalı ve tehlikelisi kalpte olanı.Yine bir misal vermek gerekirse;Örneğin şehit ailelerinle ağlayan, onların acısını paylaşan, o malum kişilerin bugün farklı bir çaba içerisine girip,farklı bir anlayışa yelken açmaları , samimiyetsizlik  değil de nedir sizce?

     Ya da düne kadar'' komşusu açken ,tok yatan bizden değildir''i benimseyenlerin ve benimsetme çabası içinde görünenlerin, bugün  komşusu hala açken son model arabalara , fiyatını yazmaya dilim varmadı ,çok pahalı türbanlara, yine aç komşularını unutup , yurtdışı kaçamaklarına ve pahalı yerlerde konaklamalarına,bir kuş sütünün eksik olduğu sofralara oturmalarına ve israf olur kaygısı taşımadan futursuzca para harcamalarına  çok samimiler diyebiliyormusunuz?Ben desem yada siz evet çok samimiler desenizde....Peygamberimize atfedilen bir sözdür ki şöyle ''din, samimiyettir: Allah'a karşı samimiyet, peygamberine karşı samimiyet, topluma  ve nihayet kendine karşı samimi olmaktır....Neyse ki allah(c.c)da  bu davranış biçimini benimseyenleri  ne güzel de  tanımlayıp nitelendirmiş. Diyor ki, mealen: "İnsanlardan bazıları da, inanmadıkları halde ' inandık'  derler. Onlar, güya Allah'ı ve inananları aldatırlar.  Oysa, sadece kendilerini aldatıyorlar da farkında değiller.''Kalplerinde hastalık vardır onların; Allah da hastalıklarını artırmıştır. Yalan söyleye geldikleri için onlara acıklı bir azap vardır. ''

EYVAH EYVAH!!!

Keyifle izlediğimiz, eğlenceli  hatta komik  bir sinema filmiydi,EYVAH EYVAH .Ama komiklik olsun diye atmadım bu başlığı ki ; Şimdilerde dehşetle gözlüyorum, gittikçe daha dindar bir toplum görüntüsüne bürünürken bizler, bir yandan da  her yanımızı saran samimiyetsizlik içerisinde boğuluyoruz. Dramatik ve tüyler ürpertici bir durum bu ve ne yazık ki hem burada hem de bilindiği üzere   orada... Bu durumda eyvah eyvah demekten başka bir şey gelmedi benim aklıma....