Ankara’da 3. Turizm Şurası yapılmış. Okudum, şimdi tutulacak yanını arıyorum.

Türkiye, turizmi önemli bir ekonomik gelir kapısı gibi düşünüyor sanki. Ama, turizmin hiçbir gereği yok ortada. Harika Tarihimize karşın!

                                                              **  

Turizmde; Bölge-Din-Dil-Irk Ayrımı olamaz. Ülkemde bunlar varsa; 2005-2012 yıllarının dış turizm gelirini kimse beklemesin! Hele terör veya savaş kaygısı?

 Batı ile dalaştayız. Avrupa ile bin tane siyasi gerilim var. Karaköy rıhtımına her gün binlerce yabancı turist getiren 3-4 tane dev kruvazör gelmiyor artık!

Siyasi 2013 stratejisi, “ Türkiye, Müslüman dostu turizm ülkesi” imiş. Ayrımcı bu yazı bakanlığın sitesinde de hala duruyormuş.

O zaman biz havanda su dövüyoruz? Turist sayısı her geçen yıl dibe vuruyor diye niye çırpınıyoruz?

Kırkpınar’da, 4-5 yıldır ana caddelerde yapılan dükkanlar kiracı bile bulamıyor.

                                                               **

Sakarya’yı biliyoruz. 15 Yıldır Turizm Platformları, fuarları, günleri, geceleri yaptık! Ciltler dolusu kitaplar, cillop gibi görüntülü videolar hazırladık. Sonuç?

Sakarya teşvik edilecek Turizm illeri içine alındı galiba? Sevineyim mi?

75’li yıllarda Devlet hazinesinden DESİYAP kurulmuştu. Sanayi teşviklerine deli paralar dağıtıldı; geri dönmedi, DESİYAP battı. Turizmde Devlet Teşviki var mı?

Sapanca’da dev oteller yapılmaya başlandı. Pek biten-bitecek gibi olan var mı? Yok? Devletten kredi alınmışsa, borçlar neyle geri ödenecek; ödenir mi?

                                                                **

“ Oteller açılsın; Arap Din Kardeşlerimiz gelir. Onlarda para çok!” diyen varsa, gerçekle yüzleşsin!  Yüzlerce otel açıldı; gidin sorun, aylardır kaç turist gelmiş?

                                        İYİ Kİ YILMAZ BÜYÜKERŞEN;

                                           İYİ Kİ ESKİŞEHİR VAR : -)

Siyaset ve siyasi partiler; nitelikli, lider birikimli kadın-erkek hiçbir bireye tahammül edemez! Eder gibi olsalar da; en kısa zamanda içten yerler!

Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen, sadece Eskişehirlilerin değil, tüm ülkenin ve hatta dünyanın hayranlıkla izlediği mükemmel bir Bilim Adamı’dır.

Ülkemde, Cumhurbaşkanlığına aday olsa, her kesimden oy alacak kadar büyük  sevgi ve takdir de görür! Hocalığı da, Başkanlığı da, Adamlığı da 1 numara!

                                                               **

Şu, yaşanan son ibretlik olayı Sakaryalılara anlatayım; siyasetin yüzü görülsün.

Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen, Sosyal Demokrasi Vakfı-SODEV’in yeni dönemdeki ilk dersi için İstanbul’a geliyor.

Yerel Yönetim ve Sosyal Demokrasi Okulu öğrencilerinin ilk ders konusu; “ Yerel Yönetimin Eskişehir Öğretisi “ üzerine.

 Büyükerşen’in 3,5 saatlik anlatısı öğrencilerden ve izleyenlerden büyük ilgi görmüş. Doğrusu izleyebilmeyi çok isterdim; Büyükerşen’in hayatı ders!  

                                                               **

Bu ülkede Seçilmiş Yönetenlere yazdığım hiçbir şey için kimse boşuna höykür mesin! Siyasetin şu Büyükerşen örneği, yalnız beni değil, hiç kimseyi şaşırtmaz!

Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen’i dinlemeye, CHP İstanbul İl Örgütü’nden ve 14 belediye başkanından bir teki gitmemiş! Al sana Sosyal Demokrasi Okulu!

2-4 Yıl önce, Babıali Toplantılarına da İstanbul bld. Bşk.nları gelmemiş. Tekirdağ, Lüleburgaz başkanları gelmiş; Tramvay ve Porsuk projelerini öğrenmişler!

Çünkü; Büyükerşen, sadece Porsuk Çayı ve Tramvay Projesi ile bile Siyaset Tarihimizde şimdiden hak ettiği yeri almıştır! Bilmem Sakarya CHP ne der?

                            “ SAÜ TIP !” YAZDIĞIMDA ZIPLAYANLAR;

                                      BU HEKİMLER NEDEN ÇILDIRDI ?                

Türkiye arka arkaya intihar eden genç doktorlar için hop oturup hop kalkıyor!

Sakarya’da tık yok! Hastane kapılarında, yatak kuyruklarında kıvranıyor, deli oluyoruz. Gencecik doktorların yaşadığı akıl almaz koşullara gık çıkarmıyoruz!

Hastane kapılarında yeterli ilgiyi görmeyince, doktora, hemşireye, ebeye; önüne gelene zorbalık gırla! Niye bu kadar gerginsin, yorgunsun demek yok!

Sakaryalı elbette önce kendini düşünsün. Yani; öyleyse Hastanene sahip çık!

                                                            **

SAÜ Tıp Fakültesi Hekim yetiştiren bir üniversite. Gidin binalarına bakın, bizim kimi Ortaokullarımız hekim yetiştiren SAÜ Tıp binasından daha mükemmel.

Hekim olacak O gençler ülkenin en zeki çocukları! Daha stajlarından itibaren, hastanelerde ne şartlar altında çalıştıklarını kimse anlamak istemez.

Onlar O günlerde bile susmak zorunda. Çünkü; oradan hekimlik alacaklar. Ki,   Hocaları da, tüm Hekimler de aynı yoğun çalışma temposunda tükeniyordur.

                                                             **

Ülkenin en zeki gençleri iyi bir gelecek için Tıp Fakültelerini seçerler. Öyle mi ?

2 hafta önce sosyal medyada, “ Sınavım var, uykusuzum ve hazır değilim. Ama güne o kadar güzel başladım ki!” yazan hekimlik öğrencisi neden canına kıyar?  

Doktor bir hafta önce oğlunun doğum günü için Batman’dan İzmir’e gitmiş. Eşi de ikinci çocuğa hamile. Ya, bu doktor neden, nasıl canına kıyar?

Akıl alır gibi değil; mesleğine aşık 28 yaşında genç bir kadın kendisini neden, nasıl dokuzuncu kattan atar?

SAÜ Tıp Fakültesi’nden utanması gereken ben değilim Sakarya! O Fakülteyi bir seçim öncesi görkemli törenlerle açan Milletvekillerimize her gün Siz sorun!