Ülke, siyaset yok saysa da, önemli bir ekonomik sıkıntı dönemine girdi. Sakarya’da da hayatın ta kendisi olan gerçekler kenara atılabiliyor.

Hiçbir Siyasi Seçim Halk Sağlığı’ndan bir santim daha değerli değildir. Halk, Yerel Seçim öncesi, Eğitim ve Sağlığı kapısına gelen siyasilerin önüne koymalı.

***

Bakın, adı, “ 31 Mart Yerel Seçimi!” Sağlık da, Sakarya Halkı’nın en sıkıntılı yerel sorunu. Sorsana Sakarya; yapımı süren hastanelerde işler niye durdu?

Tıp Fakültesi’nin yerini bilmeyen Yerel Seçim Adayları, Milletvekilleri varsa? Şu gün bile; durum sormaya Tıp Fakültesine, Hastanelere giden Aday yoksa?

***

Cumartesi günü saat 16.00’dan sonra, Serdivan sokaklarına girip çıkarken özel hastaneler önünden de geçtim. Tatil günü, Kamu Hastaneleri sessiz.

Sağlıksız, çaresiz yaşamak acı. Bundan insan olarak hepimiz utanmalıyız. Donanımlı Hastaneler, Hekimler, Sağlık Çalışanları çaresiz halkın ilk ihtiyacı.

Gereksiz yere deli paralar harcanır. Sağlığa gelince ödenek sıkıntısı var! Hastane yapımları durmuş. İşleyen hastanelere de yeterli ödenek yok?

Şu gün en önemli sağlık derdi; Çağdaş Sağlık Hizmeti verecek, yeterli sayıda ve Nitelikli Sağlık Kadrosudur… Ancakkk:

***

Sağlık kadrolarının Çalışma ve Yaşama koşulları Sakarya’da yeterli değil. Sakarya’nın öyle bir derdi, hazırlığı, planı da yok sanırım.

Ki; Devlet ve Hükümetler, sağlığımız için çalışanlara gerçekten çok normal yaşam şartları sağlasa, bilirim ki bu şehirde hepimiz ayağa da kalkarız.

SERDİVAN’I SERDİVAN YAPAN; KOOPERATİF EVLERİ ?

Sendikacılığın Sendikacılık olduğu zamanlarda(?), Serdivan’da ilk düzenli imarı başlatanlar VAGON’un İşçi Kooperatifleriydi.

Vagon Evler, Şeker Evler, Donatım Evler şehrin bir döneminin tarihidir. Royal Evler gibi özel sektör kapıları da sayısızdır.

VAGON Fabrikası’na çarşı, pazar, şehir kısaca VAGON derdi. Türkiye’nin ilk traktör fabrikası Donatım Müessesesi’ne DONATIM. Şeker Fb.’na da ŞEKER.

Bu gün Ülkeyi-Sakarya’yı Yönetenler, sadece bu 3 Devlet Fabrikasında kaç kuşağın aile kurduğunu, mühendisler, profesörler yetiştirdiğini bilmezler.

***

Daha ileri gideyim. 12 Eylül İhtilali’nden bu yana, bu Ülkeyi Yöneten tüm hükümetler ve belediye başkanları,” Tarih yazdık!” sözünü laf ola kullandılar.

Adapazarı, Erenler, Hızırtepe’de Planlı Çağdaş Şehirleşme işçi kooperatifleri ile başlamıştır. TOKİ-Toplu Konut bile öylesi bir işlev olamadı, olamaz da.

Ama; Serdivan eğer son 20-25 yıla kadar,” Üreten- Kazanan Serdivan” olarak kalmışsa; İşçi Kooperatiflerinin yasalara uygun imarı öncelemesiyle kalmıştır.

Çünkü Onlar Tarım-Gıda-Üretim arazilerini korumuştur. Doğru yerdeydiler. Yılların yorgunluğu ile eskimiştir de; Serdivan’ı Koruyan Tarihi yazmışlar.

O zamanların Sendikacı gibi Sendikacısı Enver Toçoğlu hala Serdivan’da. Vagon Fabrikası, benzeri yapılamaz bir Ülke Tarihi’dir. O tarihin Sendikacılığı da, hatalarına karşın, öyle bir Tarihti; davet edin Size anlatsın.

***

Vagon Fabrikası’nın Serdivan’daki Lokali. Şimdilerin sosyal ve kültürel(?) malum odakların toplamından çok Şehrin Sosyal ve Kültürel Okulu olmuştur.

Vagon Fabrikası da, Çırak Okulu da Sanayi’nin Okulu. Nimetlerini yiyenler adını an(a)maz. Buradayız, yaşadığımız şehrin dünüyle de gurur duyarız!

Şehrin, Sosyal Kültürel Ekonomik Kimliğini yaratanların emeklerini asla inkar etmem. Tarihin tüm zamanlarında inkar edenler çıkmış olsa da!