Sevgili okurlar,

Bizim Sakarya Gazetesi’nin, ‘ her hafta bir konuk ile gerçekleştirilen sabah kahvaltısı toplantılarından’ ikisine katılma fırsatı yakaladım..
İlk toplantıda AK Parti Sakarya milletvekili ve AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Aliihsan Yavuz’u dinleme fırsatı bulduk..
Yavuz, iktidarları döneminde Sakarya’ya yaptıkları, yapacakları ve büyük hizmetler vurgusu yaptığı ‘Ballıkaya ve Karasu Demiryolu-Liman’ projelerinin de altını çizerek, konuyu sağlık ve eğitime getirdi..
Özellikle CHP Sakarya milletvekili ve CHP Grup Başkanvekili Engin Özkoç’un seslendirdiği konular kendisine iletildi..
Yavuz, ısrarla Sakarya’da eğitim konusunda hizmet verilen binaların bir sorunu olmadığını ifade ederek, sağlık konusunda sözü ‘Bin Yataklı Hastane’ projesini getirdi..
Bu projenin rafa kaldırılmadığını, yaşanan ekonomik sıkıntılara göre, önceliklerin paylaşımının söz konusu olduğunu ve bu projenin etap-etap hayata geçirileceğini ve bu projeden vazgeçilmediğini ısrarla söyledi..
Bir hafta sonra aynı masada CHP Sakarya milletvekili ve CHP Grup Başkanvekili Engin Özkoç’u ağırladık..
Sevgili Adnan Yüksel, muhterem eşleri Yüksel, Bizim Sakarya Genel Müdürü Özgür Arık, Genel Yayın Yönetmeni Tuncer Kalaycı ve diğer arkadaşlarla birlikte öncelikle Sakarya milletvekili sıfatı ile Engin Özkoç’u dinledik..
Özkoç, özellikle eğitim konusunda iddialı bir çıkışla, bir önceki Sakarya Valisi Hüseyin Avni Çoş zamanında sunulan bir raporu göstererek, Sakarya’da eğitim hizmeti verilen binaların durumunu ortaya koydu ve “Bu hasarlı binaların isimlerini açıklamak bana düşmez. Üstelik halkta bir infial uyanır. Ama bu işin vebali ve sorumluluğu büyük! Allah göstermesin, yarın bir deprem söz konusu olursa, bu çocukların sorumluluğunu kim üstlenebilir’ diye sordu?
Haksız da değil!
Allah göstermesin, gerçekten bir deprem olsa, bu hasarlı binaların durumu ne olur?
Elbette kimse kahin değil!
Depremi önceden bilme kabiliyetimiz de olmadığına göre, yan gelip yatalım mı?
Deprem kuşağında olan ve periyodik yıllara göre deprem gören ve her zaman deprem riski içinde olan Sakarya’da öncelikle eğitim, sağlık, diğer resmi kurum ve kuruluşların hizmet binaları, tek,tek elden geçirilmeli ve raporlar doğrultusunda gereği yapılmalıdır..
Büyük Marmara Depremi sonrası, hasarlı olan birçok yapı, ne denetlenebildi, ne yıkılabilindi, ne de hakkıyla onarıldı!
Öyleyse Özkoç’un dillendirdiği konu önemli, böyle bir risk ve riskli binalarımız var!
Bu binalar tespit edilmeli ve zaman geçirilmeden gereği yapılmalıdır..
Bu işin savsaklanacak yanı yok! Hatta bütün hizmetlerden öte, öncelik bu hizmetlere verilmeli..
Medyada bu konuda çok haber yaptı..
Dikkate alan oldu mu?
Bağ-bahçe, park onarmanın alemi yok!
Yatırımların öncelikleri olmalı!..
Önce insana yatırımı öne çekmeliyiz!
Burada söz konusu olan çocuklarımızın sağlığı, güvenliği ve geleceğidir!
Bundan evla ne olabilir?
Bunu ha Yavuz söylemiş, ha Özkoç söylemiş hiç fark etmez..
Ortada böyle bir durum var, belli!
Kaldı ki, muhalefet partisi mensubu olmasına rağmen Sakarya milletvekili sıfatı ile Engin Özkoç, “ Konu Sakarya ise ben her şey için hizmete hazırım” diyerek, birçok başvuru karşısında sabahlara kadar uyumadığını ve insanımıza hizmet ettiğini belirtti..
Özkoç, elinde bilgi ve belgeler ile bizi ikna etti..Son derece verimli bir buluşma oldu..Hangi şartlar altında görev yaptıklarını da ortaya koydu..
Yiğidi öldürelim, ama hakkını verelim!…
Bunları sadece Özkoç söylemiyor!
Bakınız bu hususta, Sakarya yerel basının da ortaya koyduğu birçok bilgi ,belge ve haber var..
Her,” 17 Ağustos Anma Törenleri”nde de bu hususlar gündeme geliyor!..
Ayrıca,Özkoç’un seslendirdiği ‘Garımız var,trenimiz yok” konusu da çok önemli..
Bir kente millet tren getirmek için uğraş veriyor..Bizimkilerde kent içine kadar gelen,rayı döşenmiş,garı olan ve tüm bilgi ve donanımı hazır olan bir ulaşım hattını kaldırmak istiyor..
Bu nasıl anlayış?
Ben Mithatpaşa Mahallesi’nde ikamet ediyorum..İnanın tren sesini özledik..
Lütfen trenimizi gara kadar getiriniz!..
Gar içinde leş gibi yatan bu tren vagonlarını yetkililerimiz görmüyor mu?
Bu manzara sizlere hiç mi rahatsız etmiyor!?
Bir ülkenin, bir kentin ulaşım araçları, güzergahları, alternatif yolları çok önemli..
Artık Sakaryalı havaalanı istiyor..
Biz ise, tren yollarımızı, örümcek ağları ile örtmeye ve yeni rant alanları yaratmaya özen gösteriyoruz!
Bu ne mirasyedi bir durumdur..
Sakarya’yı tren ile buluşturanlara yapılan, ne büyük haksızlık söz konusu!
Lütfen bu gara,bu tren yollarına gereken ehemmiyeti veriniz!..
Trenin Adapazarı Garı’ndan kalkması gerekir..
Kim, hangi amaçla bu istasyonu Mithatpaşa’ya çekti..
Bu işin altında ne var!?..
Güvenlik mi?
Bu teknolojik çağda, lütfen kendinize güldürtmeyiniz!
Bu kent, bu kentin insanları, bu hizmetleri çoktan hak ediyor..
Kalın sağlıcakla..