İyi haftalar...
Bu haftaki mektuba uzun zamandır gündemde olan, hep ‘Nasıl olur, düzeltilmesi gerekir’ denilen ama hiç kimsenin kılını kıpırdatmadığı bir konuya, Büyükşehir Belediyesi’nin gelirlerinden yapılan kesintiye ilişkin bir iki söz ederek başlamak istiyorum.
Konu şu…
Sakarya’da Kurulu Toyota Fabrikası biliyorsunuz ülkenin önde gelen ihracatçı firmalarından birisi. Toyota’nın neredeyse tek başına yaptığı ihracat, Sakarya’yı ülkenin en fazla ihracat yapan illeri arasında 7’inci sıraya taşıdı.
İstihdama da büyük katkı sağlayan Toyota, yaptığı ihracat nedeniyle yüksek oranda vergi iadesi alıyor. Ve sorun da burada başlıyor.
Vergisini Sakarya’ya ödemeyen bu kuruluş, vergi iadesini Sakarya’da toplanan vergilerden alıyor. Ve öyle aylar oluyor ki, Sakarya’dan toplanan tüm vergiler Toyota’ya ödenecek vergi iadesine bile yetişmiyor. Durum böyle olunca, en büyük gelir kalemi vergilerden aldığı pay olan Sakarya Büyükşehir Belediyesine veri paylarından gelen para ya çok düşük düzeyde kalıyor, ya da tek kuruş para alamıyor.
SATSO Başkanı Akgün Altuğ, son meclis toplantısında açıkladı. “Sakarya yine boylu çıktı” başlığıyla manşetimize de taşıdığımız bu açıklamaya göre, geçen Aralık ayıda Sakarya’da toplanan verginin toplam tutarı 277 milyon lira, ödenen vergi iadesinin tutarı ise 340 milyon lira. Dolayısıyla Büyükşehir Belediyesi pay almak bir yana borçlanmış. Altuğ’un açıklamasına göre Sakarya’nın yıl boyunca alması gereken pay 280 milyon, gerçekte gelen ise 30 milyon civarında…
Peki, düzeltilmesi için ne yapılması gerekiyor?Herkesin söylediği şu: “Tek cümlelik bir düzenleme bu sorunu çözer”
O cümlenin ne olacağına ilişkin farklı öneriler de var. Örneğin, ‘firmalar vergilerini ihracat yaptığı ile yatırır’ denilebilir diyor bazıları. Ya da SATSO’nun son önerisinde olduğu gibi ‘100 milyon doları aşan tüm ihracatçıların KDV iadelerini merkezden alır” diye bir düzenleme de sorunu çözebilir.
Büyükşehir Belediyesi’nin daha önce gündeme getirip önerdiği gibi, vergi iadelerinin belediyelerin payından değil de, yine belediyelere dağıtılmak üzere oluşturulan havuzdan ödenmesi sağlanabilir. 
Bu konuda mağduriyet yaşayan tek il Sakarya. Çözümü de yukarıda belirttiğim gibi basit. Devletin kaybı yok, üstelik yapacağı düzenlemeyle adaleti sağlayacak, Sakarya’da yaşayan 1 milyon kişinin hak gaspını önleyecek.
Ne var ki, kurulduğu günden bu yana en büyük desteği Sakarya’dan alan AKP, bu sorunu çözmeye bir türlü yanaşmıyor. Sakarya Milletvekilleri ise ‘bugün, yarın’ diye oyalıyor.
AKP, bu tavrıyla koskoca bir kenti adeta cezalandırıyor.
Benim anladığım bu.
Yazılanlarda yanlış varsa, öncelikle vekillerden ve AKP yetkililerinden yanıt bekliyorum.
***
Sakarya geçen haftanın tamamını neredeyse Kenan Sofuoğlu ile gerçekleştirdiğimiz Soru Yağmuru’nu konuşarak geçirdi.
Sofuoğlu’nun niçin vekil olduğundan, siyasete bakışına ve Sakaryaspor üzerine söylediği her şey tartışıldı. Destekleyenler kadar eleştirenler oldu. Sakaryaspor ve sponsorluk konularında eleştiri sınırlarını aşan yorumlar da yok değildi.
Kimsenin eleştirisine diyecek bir sözüm olamaz. Muhatabı da biz değiliz. 
Söylemek istediğim, gazeteniz BİZİM SAKARYA Soru Yağmurları ile hafta boyunca konuşulmaya devam edecek.
Bu haftaki konuğumuz, İkinci Organize Sanayi Bölgesi Yönetim Kurulu Başkanı ve ÇAMSAN Yönetim Kurulu Başkanı Şükrü Bodur idi…
Geçmişte tarım kenti olarak bilinen, günümüzde Sanayi kenti olarak anılmaya başlanılan Sakarya’nın bu alanda geldiği noktayı ele aldık.
Sayın Şükrü Bodur’un önemli tespitleri ve öğreticiyönlendirici önerileri oldu.
İlgiyle okuyacağınızı düşünüyorum.
Hülya Bilgin Çolakoğlu bu hafta yine çok önemli bir konuyu ele aldı.
‘İğne deliğinden ameliyatsız tedavi’ başlığıyla verdiğimiz bu söyleşide, Sakarya Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyoloji Anabilim Dalı ve Türk Girişimsel Radyoloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Mehmet Halil Öztürk, cerrahi operasyon gerektiren kimi hastalıkların, girişimsel radyolojiyle kesiler ve yaralar gibi ameliyatın getirdiği pek çok sorunu yaşamadan tedavi edilebildiğini anlattı.
Haftan son gününde seçtiğimiz bir söyleşiye yer verdik sayfalarımızda. medyayazar.com'dan Serap Özer’in Sakarya Aşçılar ve Pastacılar Derneği Başkanı Hatice Akman ile yaptığı söyleşi de hayli ilgi çekti. Zorlu geçen yaşam öyküsünü Özer ile paylaşan Akman, şiddet gören ya da baskı altında yaşayan kadınlara, seslerini yükseltmeleri için çağrıda bulundu. 
Bu haftaki mektubu bizden güzel bir haberle bitirmek istiyorum.
Sakarya yerel basının ve ulusal medyanın tanınmış ismi Nurettin Eryılmaz, 1 Şubat tarihi itibariyle aramıza katıldı. Gazete okurlarının yakından tanıdığı Eryılmaz’ın başarılarını bu çatı altında da sürdüreceğine inanıyoruz ve kendisine ‘hoş geldin’ diyoruz.
Dolu dolu gazetelerde buluşmak üzere hoşçakalın…