Dünya’da, 70 milyon insanda glokom hastalığı olduğunun tahmin edildiğini söyleyen Op. Dr. Ümit Güngör, “Glokom hastalığının körlük nedenleri arasında ikinci sırada olduğu ve glokom nedeniyle yaklaşık 6,5 milyon kişide kalıcı görme kaybı olduğu bilinmektedir. Glokomun toplumdaki sıklığı özellikle 40’lı yaşlarda artarak yüzde ikilere ulaşmaktadır” dedi.

Türkiye’de tanısı konmuş glokomlu sayısının 500 bin kişi civarında olduğunu belirten Güngör, "9-22 mmHg aralığındaki göz içi basıncı değerleri normal kabul edilmesine rağmen aslında göz tansiyonu kişiye özgü bir değerdir. Normal olarak ifade edilen göz tansiyonu, görme siniri üzerinde hasar oluşturmayan basınç değeridir. Bu değer bazen normal kabul edilen sınırların içinde, bazen dışında olabilir. Göz tansiyonu ölçümünde yüksek bir değerin tespit edilmesi o kişinin mutlaka glokom hastası olduğu anlamına da gelmez. Glokom oluşabilmesi için göz tansiyon yüksekliğinin görme sinirini zedelenmesi gerekir. Kronik glokomda hastanın göz tansiyon artışını hissetmesi ise mümkün değildir. Erken devrede görmede değişiklik yapmaz, ağrı veya benzeri göz şikayetine neden olmaz. Bu nedenle glokom sinsi bir hastalıktır. Ancak çok ileri teknikler kullanıldığında görme siniri zedelenmesi, erkenden tanınabilir. Bu nedenle göz tansiyon ölçümünde bir şüphe duyulursa mutlaka ileri tetkiklere başvurulmalıdır” diye konuştu.

Özel Adatıp Sakarya Hastanesi, Göz Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Ümit Güngör, birinci derece akrabalarında göz tansiyonu hastalığı bulunanların, yüksek miyopisi olanların, uzun süreli kortizon tedavisi alanların ve şeker hastalarının göz tansiyonu açısından daha sık aralıklarla izlenmesi gerektiğini özellikle belirterek “Glokom tedavi edilebilir ancak kayıplar geri getirilemez” şeklinde konuştu.

Kaynak: iha