Dünya nüfusu yaklaşık 7,6 milyarmış. Bu bence 7,6 milyar da İnsan egosu var demektir. Benden sonra tufan da diyebilecek 7,6 milyar EGO olabilir : -)

“ Doğurun, hatta daha çok doğurun!” demek çözüm değil. İhtiyaçları da yap o zaman. En gelişmiş ülkelerde bile sağlık beklentileri bitmez, bitmiyor.

Türkiye’de de bitmez. Ha; saygılı, vicdanlı bir toplum olabilirsek, biraz düzelir.

                                                                  *

Bunun ilk adımı da; doğru Seçilmiş, doğru bireylerden oluşan bir Siyaset Dünyası ve Siyasi İktidardır. Onun da ilk ayağı Ülke Anayasası’dır!

Devleti, Seçilmiş Siyaset Anayasa’ya göre yönetir. Yasama Yürütme Yargı Bağımsızlığı da olmazsa olmaz ilk şarttır. Gerisi kaos işte!

                                                                   *

Yazı konum sağlık, O’na gireyim. İstenen ve hatta dayatılır gibi de olan, Nüfus Artışına göre yeterince Hastane, poliklinik yapılmadığı bir gerçek.

İkinci eksiklik, Sağlık Kadroları. Siyaset, Tıp Fakültelerine sorun çıkarır mı? Tıp Akademisyenlerini siyasi nedenlerle meslekten uzaklaştırır, sorun abartır mı?

Yatması gereken hastalar için “ Yatak yok !” gibi bir dert olabilir mi? En büyük dert bu! Bu da bir ölçüde çözülür. Hani kimi hastalara evine gidip bakacaktık?

Sağlık Kadrosu çözülse; teknolojik cihazların sayısı ihtiyaca yetemez. EMAR ve benzeri kapılarda aylar sonra sonuç almamızın nedeni budur.

Doğurduk, ayrı; dışarıdan da nüfus doldurduk; ayıkla şimdi pirincin taşını? 24 Saat hekimler, poliklinikler çalışsa, kadro da, teknoloji sistemi de iflas ediyor.

SAĞLIK’ta, AK Parti’nin ne hesabı var, bunu anlayabilmek de mümkün değil?

                                      SAÜ TIP FAKÜLTESİ AKP’NİN BORCU !

Kocaeli gümbür gümbür; Sakarya AKP Yönetimi ve milletvekilleri Sağlık’ta, Hükümet nezdinde Sakarya’ya çözümler üretmekte yetersiz kaldı.

Seçim arifesi şimdi ortaya çıkıp, “ 1000 Yataklı Hastane için 400 dönüm yer tahsis edildi!” lafları etmek iş midir? Ki, Şehir Hastaneleri ÖZEL bir dert gibi?

                                                                 *

AKP Hükümeti 2007 Genel Seçim öncesi, Sakarya’da Tıp Fakültesi kurulması kararını çıkardı. AKP Tam Kadro temel atma törenine gelip, temel attı.

“ Küçük ilçe ortaokulu gibi bir bina temeli atıldı, 2009 yılında Tıp Fakültesi’ne ilk öğrenciler alındı. Ama, Onlar yıllarca Kocaeli Tıp Fakültesi’nde okudular.

“ Bir yıl sonra Sakarya’da kendi okullarına dönecekler!” denilen, hekim adayları yıllar sonra O Orta Okul Binası’na “ Hekim aşamasında “(?) döndüler.

                                                                             *

SAÜ Tıp Fakültesi hala yarım bile değil. Bunun arkasında mutlak, ama mutlak bir şey var, ama bizler bilemiyoruz. Siyasi muhalefet de merak bile etmiyor.

Bakın; Tıp Fakültemizde çok değerli Akademisyenler görev yapıyor; pırlanta gibi gençler hekim oluyor. Sakarya’da Onlara hangi şartları sağlayabiliyoruz?  

Koca Sakarya’da bir kişi, kurum-kuruluş bunu merak etmez, didiklemez mi?

SAÜ TIP’da, Sakarya’daki kimi özel orta okulların şartları bile yok. Okul öyle; Akademisyenlerin evleri sıradan bir zenginin evi kadar konforlu mu, yoo!

                                                                   *

SAÜ TIP, dört dörtlük bir Fakülte olana kadar yazabilmek isterim. Mekan-Teknoloji-HEKİM ve KADRO! Seçimde İktidara da tabii ki hep hatırlatırım.

                                                      GECE YARISI 00.00’DA

                                      SAÜ HASTANESİ EMAR’INDAYDIM

Hesapsız kitapsız nüfus artışını teşvik eden siyaset, ülkedeki sağlık kapılarında dev sorunlar da yarattı.

Sorunların çıkmaza girmesinde hepimiz de hataları yapıyoruz.

Her mahallede, köyde Aile Hekimliği var. Bilinen hastalıklar, soğuk algınlığı, grip gibi salgınlara orada zaten bakılıyor. Kan ve İdrar tahlilleri de yapılıyor.

 ilkin Kırkpınar Aile Hekimliği’ne giderim. Gerek görürlerse, Sapanca Hastanesi’ne yollarlar. Sapanca da, gerekiyorsa SAÜ Araştırma’ya sevk eder.

                                                                    *

Yaşadığımı yazayım: Aile Hekiminden, Sapanca Hastanesi’ne gittim; Orada da;                                                  

“ MHRS-Randevu Sistemi’nden, SAÜ Araştırma Nöroloji’den randevu alın, muayenenizin devamı orada yapılır.” dendi.

Ocak ayı sonlarıydı; MHRS ile SAÜ Nöroloji’den 09 Şubat 2018’e randevu alabildik. 09 Şubat’ı bekledik.

Randevuya 15 dakika erken gittik. Nöroloji muayenesi çok çağdaş ve iyi geçti.

Kardiyo O gün çekildi.Dobler’e 13 Şubat, EMAR’a 27 Şubat randevuları verildi.

Tüm randevulara, işlem gerekebilir diye 25-30 dakika önce gidip, bekledik.

Şubat bitti; 06 Mart oldu. Yazımı yollayıp, EMAR sonuçları için yine SAÜ’ye.

                                                              *

27 Şubat gece yarısı 00.00’da EMAR Randevusuna gittiğimde de SAÜ ACİL’den giriş yaptım. Yıllardır hiç hastalığım olmasa da O ACİL’e gece yarıları giderim.

Orada yarım saat oturan hayattan çok ibretler öğrenir. Seçilmiş Yönetenler denemeli. İKTİDARDAKİ Siyasiler zaten gitmeli; ama, MUHALEFET için ŞART!