VALİ BEY BİLE BENİ İŞE YERLEŞTİREMEDİ

Askerliği yarıda kaldıktan sonra kadın olmaya karar vermiş. Kredi çekmiş ameliyat parası için ve başarmış. Ama bu da çözüm olmamış, iş bulamamış. Valiye kadar çıkmış iş için, çok da yardım görmüş ama kendi sözleriyle, “Vali bey, bırakın devlette iş bulmaya özel sektörde bile bir işe sokamamış.” Önünde tek yoll kalmış: Seks işçiliği…

Yardım gördüğü yöneticilere teşekkür ediyor ve topluma şöyle sesleniyor: “; Allah rızası için bizi de insan yerine koyun ve öyle davranın.”

Karanlık kuytuların misafiridir onlar, en derin yaralarımız gibi.

Durgun suya bakarken gizlemeye çalıştığımız korkularımız gibidir onlar, Hem derin bir kaygı, hem de merak içeren…

Masalların lanetli kahramanları…

Kendi karanlığımızı hatırlatan ve hiç susmayan kendi iç sesimizdir onlar.

Aynanın sırrı, yüreğimizin vicdanı.

Aslına bakarsanız hepimiz gibi, hepimizden biridir onlar.

Bu yazıda pek çoğumuz için bir tabu olan LGBTİ bireyler hakkında bir söyleşi yapacağız.

‘’Y’’ hanım onlardan biri, oldukça büyük zorluklara göğüs gererek, ruhuyla bedenini bütünleştirebilmiş, tam olmayı başarabilmiş biri…

Serap ÖZER

-Kadın olduğunuzu ne zaman fark ettiniz ve hayatınız da ne gibi değişiklikler yaşandı

İlk yedi yaşında fark ettim o dönem de annemin makyaj malzemelerini kullanmaya ve ablamın eteklerini giymeye başlamıştım. Daha sonra diğer insanlar da bunu fark etti. 14 yaşıma geldiğimde, artık erkek olmadığımın farkına vardım.

-Bu süreçte yaşadığınız sıkıntılar nelerdi?

İlkokulda arkamdan eşcinsel, i…, top gibi laflar duyuyordum. Hiç erkek arkadaşım yoktu, sadece kızlarla takılıyordum.

Ailem ve en sevdiklerim ise ‘Böyle erkek mi olur’ diyorlardı. Okul ve aile hayatım kesinlikle mutsuzdu. İnsanlar gördüğüne inanıyordu. Yaşadığım duygulara kimsenin saygısı yoktu. Sadece, ‘benim oğlum böyle olamaz’, ‘Benim torunum böyle olamaz. Adam gibi adam olmalı’ diye tepkiler veriyorlardı. Bu şekilde yoğun bir baskıyla yaşıyordum.

Yani benim aileme bu durum dokunuyordu, ya senin gururun mu önemli çocuğunun geleceği mi? Şimdi daha çok gurursuz oldular, ‘ dönmenin annesi’, ‘dönmenin dedesi’, ‘döneminin babaannesi’ oldular

-Adam gibi adam sözünden ne anlıyorsunuz?

Bana sorarsanız yaşadıklarıyla, yaptıklarıyla adam gibi adam olunur. Aileme göre ise giyimiyle, kuşamıyla oluyormuş.

ÖĞRETMENLER ÇOK ÖNEMLİ

-Eğitim hayatınız süresince öğretmenlerinizden ya da diğer eğitim çalışanlarından herhangi bir tepki aldınız mı?

Erkek öğretmenler beni kabul etmediği için, daha çok bayan öğretmenlerimle samimiydim. Örneğin beden eğitimi dersimde hocam beni kızların tarafına alırdı, orda bile erkek sınıfına konmazdım. Erkekler maç oynayacağı zaman kızlarla ip atlardım.

-Sizce eğitim alanında böyle bir öğrenci ile karşılaşan bir öğretmen ne yapmalı

Bir öğretmenin tek başına yapabileceği hiçbir şey yoktur. Önce ailesini çağırmalı ve bu konuda bilinçlendirilmeli, belki bu şekilde aile çocuğunu hastaneye götürüp gerekli tedaviyi yaptırabilir.

Keşke benim ailem de bilinçli olup, beni hastaneye götürseydi. Belki bu durumda olmaz, hormon yüklemesiyle normal olurdum. O da belki..

Bunun yanında öğretmenler, bu durumdaki çocuğa sert tepki vermemeli, ancak o kişiyi farklı da görmemeli .

Mesela birkaç öğretmenim beni kız yerine koymuştu, sarılıp öpüyordu. Bu da hoş değil bence.

Bu durumdaki öğrenciye, ne kız ne de erkek muamelesi yapılmasın. Onun diğerlerinden farklı olmadığı kabul edilerek, eşit tavır sergilensin. Hani bir öğrenciyi buda teşvik edebilir. Bana göre ilk yapılası gereken şey, ailenin bir psikiyatriye gitmesi, bir hormon ölçümü yaptırmasını yüzde yüz tavsiye ederim.

KISA BİR ASKERLİK DÖNEMİ

-Bu arada askere de gitmişsiniz, orada neler yaşadınız?

14 yaşımdan 20 yaşına kadar travestiydim.Sonra ailem için mücadele edeyim dedim ve eşcinsel olarak yaşamaya karar verip askere gittim. Askerde 6 ay kadar durdum, ilk 3 ayım çok iyi geçti. Komutanlarım davranışlarımdan dolayı aile çocuğu zannediyorlardı. ‘Efendi bir çocuk, annesi büyütmüş’ diye düşünüyorlardı. Daha sonra bir komutanla sorun yaşadım. Diğer komutanların bana yardımcı olmasına rağmen, askerliği bırakmak zorunda kaldım. Askerden döndükten sonrada tamamen kadın olma yollarına başvurdum.

-Bu duruma ailenizin tepkisi

Zaten bir şeylerin farkındaydılar. ‘Böyle yapamayacağım, kimse için kendimi değiştiremem’ diyerek onlarla vedalaşıp, hayatımı değiştirdim.

-Askerden döndükten sonra iş hayatına atılmanız gerekecek, bu dönem nasıl geçti?

Gay olduğum dönemlerde insanlar, kırık olduğum için ve geçmişimi bildikleri için çalıştırmak istemediler. Herhangi bir yerde barınamadım. Yaşadıklarım psikolojimi bozdu, bu yüzden çalışamadım.

-Bugün ailenizle aynı sıkıntılar devam ediyor mu?

Şu an yaşanmıyor ama şimdi ben ailemi seçiyorum, istediğimle görüşüp istemediğimle görüşmüyorum. Artık onları da umursamıyorum, sonuçta ben düştüğümde yanımda olmayanlar ben kalktığımda da olmayıversin.

VALİ BİLE BANA İŞ BULAMADI

-Bu süreçte devletten bir destek aldınız mı?

Ameliyatlarımı kredi alarak oldum ve maddi sıkıntı içindeydim. bu sorunlar nedeniyle bir yıl önce Vali Beyle görüşmek için Valiliğe gittim. Vali beyle görüşmek istediğimi belirttim, ancak oradaki görevli bana sapık muamelesi yaptı. Ben buna tepki gösterince beklememi söylediler. OHAL dönemi olduğu için, toplantılar varmış. Beni orda 6 saat beklettiler. Bütün bu beklemeye rağmen Vali ile görüşemeyince çıngar çıkardım, Vali bunu öğrenince oradakilere bağırmış. Beni evimden arattırıp, oradan aldırmak istediğini ilettiğinde, ben ağlayarak “Artık yaşamak istemediğimi ve intihar girişiminde bulunduğumu” söyledim. Bunun üzerine vali gerekirse ambulans göndereceğini mutlaka görüşmek istediğini belirtmiş. Sonrasında kendisiyle görüşmem sırasında yaşadıklarımı ve duygularımı anlattım. Vali bey de bana, “Üzülme kızım” deyip, elinde gelen bütün imkanları sağladı. Erenler İşkur Müdürü , Serdivan Belediye Başkanından Allah razı olsun. Maddi anlamda çok destek oldular, ancak yapamadıkları tek şey vardı; bana iş bulamadılar.

Her türlü desteği sunmalarına rağmen, koskoca Sakarya Valisi, değil devlet özel şirkete bile çalışmamı sağlayamadı.

-Bir dönem kuaförlük yapmışsınız o işi neden devam ettiremediniz

Yaşadıklarımdan dolayı yüzde 40 engelli raporu alındı ve engellilerle ilgili proje dahilinde 27 bin TL hibe kredi ile bir kuaför dükkanı açıldı, Güzel bir dükkan oldu. Ne yazık ki erkekler “bir i….in yanında çalışamayız” dediler, kızlara aileleri izin vermedi. Böylelikle dükkanımı kapatmam için toplum tarafından bir baskı uygulandı. Hiç kimse olmayınca işletmeyi tek başıma yürütemedim, o yüzden de olmadı. Şimdi dükkanımı 3 seneden önce kapattığım için, o hibe krediyi de geri ödemek zorundayım

HERKESİN AHLAKI KENDİNE

-Namus ve ahlak kavramı sizce nedir

Namus eskilerde vardı. Günümüzde herkes namuslu görünmeye çalıştıkça, namussuzlukları daha da belli oluyor. Yani artık namus kalmadığı için, pek yorum yapamayacağım.

Ahlak, önemli olan iyi ahlaklı olabilmek, iyi düşünebilmek. Olumsuz bir şey varsa da onu iyiye yormak. Herkesin ahlakı kendisine, bunun orospusu, ibnesi, dönmesi olmaz. İki yüzlü davranmamak lazım.

-Toplumun ahlak yapısını sizin açınızdan bakınca neler görüyor?

Toplumumuz çok ahlaklı ve namuslu görünebilir, ancak böyle olduğuna inanmıyorum. Herkesin kapatılmış duyguları var.

Toplum bana olduğu kadar kendisine de baskı uyguluyor. Açığı, kapalısı ya da inananı ayırmadan söylüyorum, beni hor görenler aslında bende kendilerinden bir parça görebiliyorlar. Kadını da erkeği de keşke bizde bu kadar rahat olabilseydik diyor.

Buna rağmen benim yaşadığım zorluklardan en büyüğü, benimle cinsel anlamda birlikte olmuş bir kişi bana küfrediyor, lanet okuyor. Çünkü benimle birlikte olmuş ve utanç duyuyor. Bir anlık zevk bir anlık kendine hakim olamama…

Diğer yandan da beni görüp’’ kızım Allah yardımcın olsun’’ diyen mütevazi kendi halinde olan kişiler de var. Allah korkusundan böyle diyorlar. Onun da başına gelebilir, onun çocuğu yada torununun başına gelebilir diye düşünüyor.

Toplumdan sadece şunu istiyorum insanları eleştirirken bir dönün aynaya bakın bakalım siz temiz misiniz? Siz temizseniz ben pis olmayı kabul ediyorum. Ama baktığınızda göreceksiniz ki siz benden daha pissiniz.

ORTAK BİR DÜŞÜNCE YOK

-Toplumumuzda birçok kişi bu durumu hastalık ya da günah olarak kabul ediyor. Siz de biraz önce hormon tedavisinden bahsettiniz sizde bu durumu hastalık olarak mı görüyorsunuz?

Bu konuda travestiler tam bir düşünce birliğini sağlamış değiller. Tartışma hala sürüyor.

Bana göre duygularınla hormonlarını bütünleştirmen gerekiyor. Örneğin duyguların kadın gibi hormonların erkek, yani bir bütünlük yok. O zaman ya duygularını hormon tedavisiyle erkek yapacaksın, ya da kendini yüzde yüz kadın hissediyorsan hormonlarını kadın yapacaksın.

Duygularınla bedenini bir bütün yapmazsan, bu hastalık değil tercihtir.

Birçok arkadaşım Allah korkusu nedeniyle ameliyat olmadığını söylüyor ama ben müftü beyle de, kadın hocalarla da görüştüm, hiçbiri bu durumdan dolayı dinden çıktığımı söylemediler

-Aşk ve sevgi üzerine neler düşünüyorsunuz

Aşık olmayı çok isterim, ama ne yazık ki aşk ve sevgi yok kesinlikle.

Aşk birbirine baktığında saf ve masum olabilmektir. Kim masum? Saf mı kaldı aramızda, ya da temiz mi kaldı? Asla! Herkesin içinde bir fesatlık ya da çıkar. Bir kere daha fazla birlikte olabilmek ya da sıkıldığında tekmeyi koyabilmek, bu nedenle bence aşk yok.

BİZLER DE İNSANIZ;

-LGBTİ bireylere kendi haklarını alabilmeleri ya da bu toplumda daha rahat yaşabilmeleri için neler önerirsiniz?

Biz önce kendi içimizdeki sorunları çözmeliyiz, örneğin bir kadın öldürüldüğünde bütün kadınlar ayaklanırken, bir travesti öldürülünce diğer travestiler nerde? Sadece faceden yorum yaparlar, devlete söverler. Hadi kalkın, hadi gidelim desek yoksunuz. Çünkü ben de dahil hepimiz haksız olduğumuzu biliyoruz. Onlara söyleyeceğim tek şey sadece birlik olalım bu konuda umutlu değilim.

İSTEDİĞİM HUZUR

-Son olarak ne söyleyeceksiniz?

Devletten şunu isteyeceğim. LGBT’lerden umudum kalmadı, yüksek bir yerlere gelemeyeceğiz. Bari olduğumuz yerde rahat yaşayalım. Bizlere de insan muamelesi yapın. Bizlere maddi yardımda bulunmak yerine iş imkanı yaratın, bizler çalışarak paramızı kazanalım.

Toplumdan tek istediğim, bizleri de insan yerine koyup normal bir iş hakkı sağlanabilmesi. Bunu aynen böyle yazın; Allah rızası için bizi de insan yerine koyun ve öyle davranın.

Editör: TE Bilişim