CHP Kaynarca Belediye Başkan Adayı Nalan Akçay, Kaynarca’yı tarım ve kentleşme de başkent yapacağını söyleyerek iddialı konuştu. Kaynarca’da kendi adıyla yürüdüğünü söyleyen Akçay,’ Kadınlara cesaret örneği oldum. Kaynarca’nın yüzde 50’si kadın. Ben kadınlarımıza güveniyorum’ dedi. 

NALAN AKÇAY KİMDİR?

1985 doğumluyum. 2009’da Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi mezunuyum. Kaynarcalıyım, Kaynarca çocuğuyum. Üniversiteyi bitirdikten hemen sonra ilk işim Kaynarca Ziraat Odası’nda göreve başladım. Mesleğimi ilk orada yapmaya başladım. Tabi bu benim için çok güzel bir şeydi. Çünkü hem Kaynarcalı olmam ve mesleğimi burada yapmam, çiftçiliğin çok yoğun yapıldığı bir yerde ilk mesleğe adım atışımda Kaynarca’da olması beni daha da yüreklendirmişti. Daha sonra oradan Yal tohumlara geçtim. Yal Tohumlarda bir fiil çalıştıktan sonra kendi işimin sahibi oldum. Şu an Akçay Tarım’ın sahibiyim. Kendi Ziraat ilaç bayi bünyesinde Kaynarcalı çiftçilerimize yine aynı şekilde hizmet vermeye devam etmekteyim.

ADAY OLMA SÜRECİ NASIL GELİŞTİ?

Daha önce aktif siyasette hiç olmadım ama bu kez sorumluluk almam gerektiğini düşündüm. Kaynarcalıyım ve Kaynarcalı kadınların sorunlarını biliyorum. Kadın olmam sebebiyle sorunları çok net görüyorum. Bunlarla ilgili olarak Kaynarca’nın özellikle tarım potansiyelinin çok yüksek olması, çiftçilerle alakalı çalıştığım kurumsallardan çiftçilerin sorunlarını çok net biliyorum. Ben bir Ziraat Mühendisiyim ve tamamıyla tarımdan geçinen, çiftçilikle geçinen bir ilçede aday olmam gerektiğini düşündüm. CHP’den böyle bir teklif geldiğinde ilk bir düşündüm ne yapmam konusunda. Evet, cesurum, kadınım, yürekliyim ve bir Ziraat Mühendisiyim. Her şeyden önce kendi bilgi birikim ve donanımımla bugüne kadar kendimi bir yerlere taşıdıysam eğer ki ilçemi de bu bilgi birikim ve donanımla hizmet ederek, benim olan hemşerilerime, ailem olan Kaynarcalı vatandaşa hizmet ederek o ilçeyi bir yerlere getirmek isterim. Bunun için taşın altına elimi koymam gerektiğini düşündüm. Kaynarca’da sorunlar çok büyük. Bu sorunlarla alakalı olarak biz çözümlerle geliyoruz. Sorunları biliyoruz ve sorunlara ürettiğimiz projelerle geliyoruz.

KAYNARCA’YI TARIMDA MARKA HALİNE GETİRECEĞİZ

Kaynarca 60 yıllık bir ilçe. 60 yıllık bir ilçe olmasına istinaden hala gelişememiş bir ilçe. Bu durum Kaynarca’nın makus talihi değil. Gelişememezlik Kaynarca’nın kaderi değil. Bunun yönetenlerin ve yöneticilerin eksikliği olduğunu düşünüyorum. Çünkü Sakarya’da 16 tane ilçemiz var, tarım potansiyelinin en yüksek olduğu ilçe olmasına rağmen hala tarım potansiyelimizi açığa çıkartamıyoruz. Günümüzde şöyle bir durum var ki, Türkiye’nin genel problemi ziraat mühendisi olarak düşündüğümde çiftçiler tarıma küsmeye başladılar. Çünkü girdiler çok yüksek ve biz bunlara müdahale edemiyoruz. Biz bunu nasıl yapabiliriz diye düşündüm projelerimi hazırlarken. Evvela yapmam gereken şey tarımın potansiyelini açığa çıkartacak -ki Kaynarca’da ciddi bir potansiyel var- projeleri hayata geçirmek olmalı. İlk önce tarımın, çiftçinin cebine girecek olan parayı arttırmam lazım. Çünkü nasıl bir umut olabilirsiniz insanlara? İnsanlara para varsa umut olabilirsiniz. Kadınlara ve annelere nasıl umut olabilirsiniz? Çocukların geleceklerini, istihdam varsa umut olabilirsiniz. Çocukların geleceği varsa umut olabilirsiniz.
Kadın aday olmamdan kaynaklanan diğer ikinci kısma gelelim, o kısımda da kadınları düşünerek projelerimi geliştirdim. Hem kadınlar hem çiftçiler. Çünkü bir çocuğun geleceğini düşünen kadındır. Ve günümüzde kadınların sorunları da, tarıma küsülmesiyle, istihdamı olmamasıyla çok fazla artmaya başladı. Ve artık gençler umutsuz, çiftçi umutsuz. Neden? Çünkü girdiler yüksek ve küsmeye başladılar. Potansiyelde açığa çıkartılamıyor. İşte bu projelerle çiftçilik üzerine potansiyeli açığa çıkartıp Kaynarca’yı tarımda marka yapıp, Sakarya’nın başkenti yapmayı hedefliyorum. Çiftçilikte, tarımda başkent yapmayı planladığımız projeler var.
Ben her zaman şunu söylüyorum, en önemli şeylerden bir tanesi Kaynarca Belediye bünyesinde bir tarım müdürlüğü kurmak. Bu tarım müdürlüğünde alt yapısını dolduracağımız şeyler var. Çok şeyler yapabiliriz. Ama ben birkaçından bahsedeyim. Bölgemiz çok çeşitli, lahanamız var, fındığımız var, buğday ekenimiz var, arpamız var… Birçok şeyimiz var. Buğdaycı bölgeler için diyorum ki gelin buğdayınızı ekiyorsunuz bir yerlere, ben bir tarım müdürü olarak buğdayınızı ben alayım sizin, belli bir rakam belirleyelim. Üst rakamı belirleyelim ve ben alayım. Aslan payını başkasına kaptırmadan sizin cebinize girecek olan projelerle gelelim. Tarım müdürlüğü bu işi yapsın, aslan payını bir başkasına kaptırmadan vatandaşın cebine koyalım. Bu para dediğimiz cebinize girdiği zaman bir adım umutlanıyorsunuz. Girdiler ne kadar yüksek olursa siz ürününüzü ne kadar fazla satarsanız o derece tarım sizin için biraz daha yapılabilir, arttırılabilir, biraz daha potansiyeli ortaya çıkarılabilir hale geliyor.

HALK MARKETİ KURACAĞIZ

Kaynarca’da en önemli olarak düşündüğümüz halk marketi kurmayı planlıyoruz. Halk market nasıl olacak? Biliyorsunuz Kaynarca’da lahanamız var, ıspanak ekebiliyoruz, pırasa ekebiliyoruz, mor lahanamız var… Çok çeşitli bir ürüne sahibiz biz aslına bakarsanız. 16 ilçe arasında tarım da çok fazla potansiyele sahibiz. Burada da bu ürünleri gelin halk markete bu ürünleri koyalım. Kadınlarımızın evde yapmış olduğu ki bu da çok önemli tarhanası var, pekmezi var, reçeli, salçası var. Kadınlarımızın yapmış olduğu doğal ürünleri de marketimize koyalım. Bu halk markette hem vatandaşımız diğer marketlere göre daha ucuza daha kaliteli organik ürünlerle alışverişini yapsın hem de biz bunu basınla buluşturalım, Türkiye’ye tanıtalım İstanbul’dan insanlar gelsin organik ürünleri bizden alsın. Tarımla markayı buluşturacağız. Halk marketten sonra halk kart yapacağız. Belediye bünyesinde mağdur, muhtaç ve aç kalmadan gönüllere köprü kuracağımız bir belediyecilik anlayışı ile geliyoruz. Halk kart mağdura muhtaç sahiplerine ve ihtiyacı olana dağıtılıp belediye bünyesinden belirlenen rakamla kart doldurulacak. Yani şunu diyoruz, bir insana yardım yapacaksak veren el alan eli alan eli görmeyecek şekilde mağdurumuzun, ihtiyacı olanın yanında olup bunun nihayetinde gönüllere köprü kurmayı planlıyoruz.

KADINLARA CESARET ÖRNEĞİ OLDUM

Özellikle kadın aday olmak evet bu çok zor verilebilecek bir karardı. Ama Kaynarcalı olmam sebebiyle, Kaynarca'nın alt yapısını bilmem sebebiyle, Kaynarca'daki kadınları tanımam sebebiyle de, Kaynarca'da ilgi ve övgüyle karşılandım. Türkiye'de kadın olmak zor. Türkiye'de kadınların bir yerlere gelmesi zor. Ama ben diyorum ki bu sevgi yolunda, çünkü biliyorsunuz kadında sevgi vardır, şefkat vardır, içi yüreği bunlarla doludur. Öncelikle kadın bir annedir. Bu şefkatle, bu merhametle, bu sevgiyle tüm vatandaşlarımızı kucaklayıp kadın aday olmam konusunda vatandaşlarımızı kucaklayacağız. Bu bir cesaret örneğidir. Övgüyle karşılanıyoruz. Dediğim gibi kadınların bir yerlere gelmesi çok zor ama ben inanıyorum ki bundan sonra ben onlara cesaret örneği, ben kadınlara özgüven örneği olacağım. Kadınlara ve Kaynarcalı kadınlarımıza artık inanıyorlar ki kadın isterse yapar. Çünkü kadın çok güçlüdür. Kadınlar inandı mı her şeyi yapar. Eşit bir dünyada eşit haklara sahip olduğumuz için, kadın aday olmamda da nüfusumuzun  %50’sinin kadınlardan oluştuğu için, kadınlardan çok büyük bir övgüyle karşılandım. Bu sempati kadınlar arasında hala devam etmekte.

YETER Kİ BİRLİK OLALIM

Bir Ziraat mühendisi olmam sebebiyle tarım arazilerinin gitmesiyle en çok ben üzülüyorum, ben yıpranıyorum. Bu noktada da gerekli hukuki mücadeleyi vereceğiz. Çünkü kazanılmış birçok mücadele var. Termik santralin inşaatına başlanmış olduğu halde durdurulabildi. Yeter ki birlik olalım, beraber olalım. Birlikte hareket edelim. Her şeyi başarabileceğimize inanıyorum.  Mücadelemiz halk istediği sürece devam edeceğiz. Makine istisnası gelmemesi konusunda bende köylüyle beraberdim. O röportajlara, propagandalara ben de katıldım. Orada evet birinci bölge tarım arazilerimizin makine istisnası ayrılması var. Bu çok acı bir şey. Biz bunun için mücadele vermek istiyoruz. Birinci tarım arazilerinin makine istisnasına gitmemesini istiyoruz.  Köylülerle birlikte mücadeleye devam edeceğiz. Baraj konusunda, evet halkımızla birlikte mücadelemizi sürdürüyoruz. Vatandaşımız ne istiyorsa, belediyeye geldiğimizde onlarla beraber bu mücadeleye hep beraber sürdüreceğiz.

SOSYAL BELEDİYECİLİK GELECEK

Diğer projelerimiz, öncelikle kadınlara yönelik projeler yaptığımı da söylemiştim. Sosyal belediyecilik anlamında yaklaşıyoruz. Bu noktada çalışan annelerimizi belediye bünyesinde çalışan annelere kreş kuracağımı söylüyoruz. Çocuklar büyüklere kalıyor ve büyüklerde belli bir yaş sınırını aştığı için gerçekten onlar içinde sorun oluyor. Bu noktada çalışmak isteyen kadınlarımızın her zaman yanında olabileceğimiz, belediye bünyesinde çocuklarını güvenle bırakabilecekleri bir kreş kuracağız. Sağlık birimleri kuracağız. Kuracağımız sağlık birimiyle yaşlı, bakıma muhtaç, yardıma muhtaç vatandaşımızın da yanında olacağız. Daha sonra yapacağımız projelerde, amatör spor kulübümüz var Kaynarca’da antrenman yapabilecekleri tesisler kazandırarak onlara maddi destek sağlayarak müsabakalara gitmek için ücretsiz otobüsler tahsis edeceğiz. Dediğim gibi daha çok sosyal belediyecilik anlayışıyla yaklaştığımız için olması gereken ne varsa Kaynarca’da şu an birçok sorun var ve sorunlara çözüm olan derman belediyeciliği anlayışıyla yaklaşıyoruz. Sosyal belediyecilik anlayışıyla geliyoruz.  Kadınlar meclisi yapmayı planlıyoruz. Çünkü bizim gördüğümüz bir sürü sorun var, göremediklerimizde var mutlaka. Çünkü çok da yukarıdan bakmamak lazım. Bu nokta da kadınlar meclisi yapıp, kadınlarla bir araya gelip sorunları kendileri dile getirdikleri, belli günlerde toplanıp ne istiyorlarsa birlikte karar vereceğiz.

EN BÜYÜK DESTEKÇİMİZ KADINLAR

Adaylık çalışmalarımız güzel gidiyor. Kaynarca’da 5 tane pırıl pırıl adayımız var. Bugüne kadar bir iktidar partisinin yanında olan kitleyle uğraşıyoruz. Yani %70 iktidar partisine oy vermiş, iktidar partisinin yanında olan bir kitleyle karşı karşıyayız.  Burada benim kadın aday olmam hem de ziraat mühendisi olmam, tarımla alakalı potansiyeli açığa çıkarabilecek projelerle gelmem açısından halk bize çok sempati ile bakıyor. Vatandaş bizden memnun, projelerimizi çok beğeniyor ve alternatif biziz. Sadece ve sadece Kaynarca’da alternatif biziz. Bir iktidar partisiyle yarışacağımız düşünüyoruz.  Halkın takdiri. Daha önce çalıştığım sivil toplum örgütleriyle aram iyi olması sebebiyle kendileri ne kadar açığa çıksalar da, çıkmasalar da bize destek vereceklerine inanıyorum. En büyük destekçimiz kadınlar ve halk.  Özellikle kadınlar, anneler, çocuklar ve gençler. Seçim süreci boyunca biliyorsunuz biz adaylığımız açıklandıktan sonra sahaya inmemizde zaman aldı. Yaklaşık bir 20 günlük bir çalışmamız içerisinde köylerimizde çalmadığımız kapı bırakmadık diyebiliriz. Yaklaşık olarak Kaynarca haritasını önümüze aldığımızda yüzde 50’lik bir kesimde çalmadık kapı bırakmadık. Çünkü çiftçilikten sebep Kaynarca’da yüzde 90 çiftçilikle erkek ilgilendiği için birçoğu beni tanıyor.  Şöyle bir durum var kadınlar çiftçilikle ilgilenmediği için beni çok fazla tanımıyorlar.  Özellikle ilk adımlarımın bir tanesi kapı kapı gezip hanımlara kendimi tanıtmak, hanımlara ulaşmak, hanımlarında sempatisini kazanıyoruz. Çünkü kadın inanırsa biz bu işi başarırız.

ARI OLMADAN HAYAT OLMAZ

Kaynarca’da arıcılıkla ilgilenen çiftçilerimiz de var. Özellikle arıcılıkta sıkıntı yaşadıkları konulardan bir tanesi mesela ilaçlama yaparken akşam saatlerine denk gelmemesi, günün her saati ilaçlama yapılması ve bu ilaçlamanın nihayetinde arı ölümlerinin çok fazla gerçekleşmesi. Bu noktada da çok fazla çalışmalarımız var. Çünkü arı olmadan hayat olmaz. Özellikle ziraat mühendisi olmam sebebiyle  bu noktaya özellikle değiniyorum. Arı olmadan hayat olmaz ve biz Kaynarca’daki arı yetiştiricilerimizi de sonuna kadar destekleyeceğimiz projelerimiz var.

KAYNARCA’YI TURİZME TANITACAĞIZ

Kaynarca’da biliyorsunuz bir Karaboğaz sahilimiz var. Çok güzel kuma ve denize sahip. Yıllarca turizme açılamamış. Ben hep şunu söylüyorum, Kaynarca o kadar büyük bir potansiyele sahip ki, tarımda çok büyük bir potansiyel, markalaşmaya gidebiliriz. Markalaşmanın yanında transit bir bölge. Bakın yazın oradan geçtiğinizde Kaynarca’nın ortasında araba almıyor. Yani geçiş güzergâhında yaşadığımız trafiği, bunu herkes bilir Ankara’dan da gelenimiz var, Bolu’dan, Düzce’den, İstanbul’dan, İzmit’ten gelenimiz var. Çünkü transit bir bölge. Cebeci, Kefken, Kerpe nasıl turizme kazandırıldıysa biz Karaboğaz sahilini de aynı şekilde turizme açıp oraya tesislerle zenginleştirip, gençlerimize umut ve istihdam olacağımızı her zaman basa basa söylüyoruz. Bakın longozumuz var. Kaynarca’da bir Acarlar longozumuz var. Türkiye’de su basar ormanlar çok az ve bu bizim başımıza bir veli nimet. Longozun %60-70’lik kısmı Kaynarca’ya ait. Biz bunu da turizme kazandırmak istiyoruz. Kaynarca’nın bir kaderi değil gelişememek. Bunu basına güzel tanıtmak lazım. Çünkü Longozun yüzde 60-70’i Kaynarca’nın olmasına istinaden ne bir basına tanıtıyoruz ne de şu an yerel yöneticiler bununla alakalı bir çalışma yapıyor. Hal böyle olunca Longoz da başka sahip çıkanların eline kayıyor.

KAYNARCA’NIN EN BÜYÜK SORUNU

Kaynarca’da evet sel felaketinde çok ciddi sorunlar yaşadık.  Biliyorsunuz Kaynarca sanayi esnafımız mağdur oldu. Evet maddi kayıplar çok yaşandı. Araçlar gitti. Bununla ilgili çok büyük sorunlarımız var.  Bunu projemizde geliştirdik. Soruna proje ile gidiyoruz. Derenin ıslah edilmesi, kenarının güzelleştirilip mesir alanlarına dönüştürülmesi ile alakalı projelerimiz var. Daha önce ıslah çalışmaları yaptılar. Yaptıkları ıslah çalışmalarıyla ilgili olarak sanırım bir noktada kaldılar. Çünkü ıslah edilseydi şu an yağmur yağdığında biz Kaynarca’da çok büyük sorunlar yaşıyoruz. Yağmur yağıyor, köprüler su taşıyor ve vatandaşlar geçemiyor. Sele gerek kalmadan az bir yağmur yağsa bakın köprülerimizin üzerinden su geçiyor.  Kaynarca’nın en büyük sorunu kentleşememek. Hala daha oranın düzgün bir imar planının olmaması, çarpık yapılaşması, biz bunu her yerde söylüyoruz. En büyük sorunlarımızdan biri hala kentleşemedik. Köy olarak kalmış olmamız. Kaynarca’nın en büyük sorunlarından biri bu. Tarımda markalaşamıyoruz ve kentleşemiyoruz. Kaynarca’nın en büyük iki sorunu bunlar. Bu yönetenlerin ve yöneticilerin eksikliği.

KAYNARCA’YI TARIM VE KENTLEŞME DE BAŞKENT YAPACAĞIZ

Bakın hep şunu söylüyorum hangi ilçeye giderseniz gidin Sakarya’da en azından o ilçenin bir sembolü vardır. Kaynarca’ya girdiğimizde böyle bir sembol yok. Hiçbir şeyimiz yok.  Dışardan gelen insanlar geçip gidiyor Kaynarca’dan. Bu bir kader olmamalı. Bunu kabul edemeyiz. Biz Kaynarca’yı tarımda ve kentleşmede Sakarya’nın başkenti yapacağız. Sahip çıkılmadığı için değerlerimizi kaybediyoruz. Sakarya’da Kaynarca hayvancılıkta, tavukçulukta birinci ilçedir. Kaynarca’da şenlikler de dartılı keşkek sunarlardı. Biz dartısını da markalaştırmak, özellikle son zamanlarda Kaynarca lahanasını markalaştıracağız. Kaynarca’da mancarlı pide marka oldu. Hala köy fırınlarının yandığı ve hala orada babaannelerimizin ve kadınlarımızın çıkıp orada mancarlı pide yaptığını görüyorum.

BEN KAYNARCA’DA KENDİ ADIMLA YÜRÜYORUM

Biz çok ciddi %70 AK Parti seçmeniyle karşı karşıya kaldık. Burada kadınlara güveniyorum ben. İnsanlar iktidar partisine oraya bir eğilim göstermişler. CHP’nin alanı biraz boş bırakması neden oldu. Maalesef teşkilat olarak yeterli bir çalışma yapılmamış. Sabah 9’da dükkanıma gidiyorum, babamla birlikte işletiyoruz. Babam sabah erkenden açıyor dükkanı, ben 9’da gidiyorum. Çünkü ben ilaç satıyorum. Bu çok önemli. Eczanede nasıl yanlış verilen bir ilacın geri dönüşü yoksa tarımda da bu böyle. Bitkiye en ufak bir ilaç attırdığınızda bunun geri dönüşü yok. Çünkü ben bitkiye de insan gibi yaklaşan bir insanım. Biraz çiftçilerimle saat 11’e kadar görüşüyorum. Bu beni çok mutlu ediyor. Motive ediyor. Saat 11’de alana çıkıyorum. Bir akşam önceden kendime bir güzergâh belirliyorum. Kapı kapı dolaşıyorum. Kadınlarla toplantı yapıyoruz. Saat 7 gibi kendime dinlenme zamanı ayırıyorum. 8’de kahvehane gezileri oluyor. Kahvehane toplantılarının ben yeterli olduğunu düşünmüyorum. Çünkü çok yaşlı kesim artık kahvehaneye gitmiyor. Kahvehaneye giden insan profili belli. Önemli olan bu insanlara evlerinde ulaşabilmek. Ben birçok yaşlı amcayla gidip ev ziyaretlerinde gidip ellerini öpüyorum, onlarda hadi kızım inşallah sen başaracaksın diye tepkiler alıyorum. Gençler çok umutlu. Ben Kaynarca’da kendi adımla yürüyorum.

BİZ KADINLAR HER ŞEYİ YAPABİLİRİZ

Rakiplerimizin de çok güzel çalışmaları var. Bazı rakiplerimizin bizden örnek aldığı çalışmalar var. Bizim kapı kapı gezmemiz bazı rakiplerimize de ışık oldu. Burada bizim bir artımız var.  Ben bir kadınım ve bir kadın adayım. Direk kadınlara ben temas ediyorum. Kadın direk belediye başkanıyla görüşüyor. Bu onlar içinde büyük bir şey.  Daha da güçleniyor. Evet, biz kadınlar her şeyi yapabiliriz. Genç kızlara örnek olduğumu düşünüyorum. Lütfen kadın olarak birbirimiz destekleyelim dediğimde tabi ki biz sonuna kadar yanındayız diyen kadınlarla karşılaşıyorum.

İrem KARABACAK

Editör: TE Bilişim