Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Mustafa Güder, kadın hastalıkları arasında en sık karşılaşılan kistlerden birisi olan Polikistik Over Sendromu’nu (PKOS) anlattı. Hormon kaynaklı olan bu sendrom, yumurtalıkta birden çok kist bulunması anlamına geliyor ve testosteron (erkeklik hormonu) üretiminin artmasına neden oluyor. Bu da kilo artışı, cilt sorunları, göğüslerde küçülme, adet düzensizlikleri ve ‘erkek tipi kıllanma’ gibi olumsuzlukları beraberinde getiriyor.

Sendromun genellikle ergenlik döneminde görülmeye başlandığına dikkat çeken Güder, genetik olup olmadığı hakkında kesin bir bulgu olmamasına karşın; aynı ailedeki diğer kadınlarda da görülebildiğini ve dolayısıyla bazı genlerin bu konuda suçlandığını söylüyor.

Henüz hastalığı tamamen ortadan kaldırabilecek etkili bir yöntem olmadığını aktaran Güder, yaş grubuna göre olumsuzlukları azaltabilecek çeşitli tedaviler uygulandığını belirtiyor. Güder; fastfood tipi beslenme, harekesiz yaşam, stres gibi pek çok faktörün, hormon dengesi üzerinde olumsuz etki yaptığı konusunda da uyarıyor.

Genç yaşınızda adet düzensizlikleri mi yaşıyorsunuz?

Kilonuz hızla artıyor mu?

Üstelik başbelası sivilceler ve erkek tipi kıllanmalarınız mı oluyor?

Aman hanımlar dikkat, bu Polikistik Over Sendromu olabilir!

Geçen hafta kadın sağlığını yakından ilgilendiren ve sık karşılaştığımız kistleri işleyeceğimizi belirtmiştik. Çikolata kistinden sonra bu hafta yine kadın hastalıklarında en sık karşılaşılan hormonal kaynaklı Polikistik Over Sendromu’nu (PKOS) işleyeceğiz. Bu konudaki söyleşilerimiz devam edecek.

Bazı araştırmalara göre her 10 kadından birinde Polikistik Over Sendromu görülebiliyor.

Polikistik Over Sendromu nedir? Nasıl oluşur? Belirtileri nelerdir? Tedavisi var mıdır?

Bu konuda merak edilen soruları Op. Dr. Mustafa Güder sizler için yanıtladı ve önemli bilgiler verdi.

Polikistik over sendomu (PKOS) nedir?

Polikistik Over Sendromu üreme dönemindeki kadınlarda sıkça gördüğümüz, genellikle de ergenlik döneminde başlayan hormonal bir hastalıktır. Kronik bir ovulasyon (yumurtlama) bozukluğudur.

Poli; çok, fazla demek, over ise yumurtalık demektir. Kısaca kadın yumurtalığının dokusunda birçok kistin olması diyebiliriz. Sayıca fazla olan yumurtalar yeteri kadar büyüyemez, gelişemez ve döllenme yeteneği kazanamazlar. Döllenme yetenekleri olmadığı için de tüplere bırakılmazlar ve oldukları yerde kalıp ufak kistler oluştururlar. Ana sorun bazı hormonların, anormal seviyelerde üretilmesi ve bu dengesizliğin sonucunda ise yumurtalıklardan testosteron (erkeklik hormonu) üretiminin artış göstermesidir.

Normal işleyiş nasıl olmalıdır peki?

Overler (yumurtalıklar) karın içinde, uterusun yani kadın rahminin her iki yanında sağlı sollu, badem görünümünde organlardır. Grimsi pembe renktedir. Çok önemli iki görevi vardır; hormon üretmek ve döllenme yeteneğine ulaşan yumurtayı tüplere bırakmak (ovülasyon). Bu sırada rahim iç tabakası da kendini muhtemel bir gebeliğe hazırlar. Tüplere serbest bırakılan yumurta döllenirse gebelik boyunca rahim içinde misafir edilecek ve zamanı deldiğinde doğum olayı gerçekleşecektir. Şayet döllenme olmaz ise serbest bırakılan yumurta hücresinin ömrü biter ve gebelik için hazırlanmış rahim iç tabakasının adet kanamasıyla dışarı atılır. Bu olay, her ay düzenli olarak meydana gelen bir döngü şeklinde devam eder.

Polikistik Over Sendromunda tüm bu işleyiş bozuluyor mu?

Sağlıklı kadınlarda her ay bir kez yumurtlama olurken, Polikistik Over Sendromunda yumurtlama sayısı çok az ya da hiç olmamaktadır. Hormonal denge bozulmuştur. Yani santral sinir sistemi, hipofiz bezi, yumurtalıklar, böbrek üstü bezi ve diğer dokular arasındaki etkileşimlerin bozulması söz konusudur. Kronik olarak seyretmesi yaşam kalitesini önemli ölçüde etkileyebiliyor. Hastanın ileriki yıllarını da etkileyebilecek şeker hastalığı, kalp damar hastalıkları ve hatta kanser gibi ciddi sağlık problemlerini de beraberinde getirebiliyor. Polikistik Over Sendromunun erken teşhis edilmesi, hastaların bir an önce tedaviye başlamaları açısından önemlidir.

Polikistik Over Sendromu genetik midir?

Nedeni tam olarak bilinmemekle birlikte genetik olabileceği konusunda birçok bulgu var. Anne, kız kardeş gibi aynı ailedeki diğer kadınlarda da görülebiliyor. Hastalık ailesel yatkınlık göstermektedir ve bazı genler suçlanmaktadır. Ancak son yıllarda çevresel faktörlerin de etkili olduğunu gösteren pek çok yayın var. Fast- food tipi beslenme, harekesiz yaşam, stres gibi pek çok faktör genç kızlarımızın hormon dengesi üzerinde olumsuz etki yapabiliyor. Bu durumun önemli faktörlerinden biri obezite diyebiliriz. Çevresel faktörlerin genetik zemin varlığında çok daha etkili olduğunu da unutmamak gerekir. Kısaca genetik ve çevresel faktörlerin etkileşimi ile ortaya çıkmış bir hastalık olarak değerlendirilebilir.

Hastalar sıklıkla hangi şikâyetle başvuruyorlar?

Hastalarımız başvuru sebebi sıklıkla adet görememek veya adet düzensizliğidir. İlk adet görme döneminden itibaren bu şikâyetler başlar. Bu hastalarımızın adetlerinin arası uzuyor ve aylarca adet göremeyebiliyorlar. Hatta bir kısmı tamamen adetten kesilebiliyor. Adet olduklarında ise, uzun süre adet olamadıkları için kalınlaşan rahim iç tabakası nedeniyle, koyu renkli, pıhtılı, fazla miktarda ve uzun süren kanamaları olabiliyor.  Diğer başvuru nedeni çoğunlukla gebe kalamamak ve aşırı tüylenme şikâyetleri diyebiliriz.

Polikistik Over Sendromunun belirtileri nelerdir?

Belirtiler kişiden kişiye değişiklik gösterebilir. En sık rastlanan belirtinin adet düzeni bozuklukları olduğunu belirtmiştik buna ek olarak;

- Yüz, göğüs, karın, bacak bölgelerinde tüylenme artışı

- Kilo alma

- Cilt sorunları (Yağ, sivilce ve leke gibi)

- Göğüslerde küçülme

- Saçlarda incelme ve dökülme

- Kısırlık

- İnsülin direnci.

Nasıl teşhis edilir?

PCO sendromu tanısı için öncelikle hastanın şikâyetlerine bakarız. Tipik şikâyetler ve şikayetlere ait bulguların olması önemlidir. Hastanın fiziki muayenesinde erkek tipi kıllanma gözlenir. (Hirsutism) Bu durum artan erkeklik hormonlarının etkisine bağlı olarak gelişir. Hastanın ultrason bulguları Polikistik Over Sendromu ile uyumlu olmalıdır. Yani her bir yumurtalıkta olması gerekenden çok sayıda yumurta keseciği görülmelidir. Yapılan kan tetkikleri de ayrıca önemlidir. Kanda erkeklik hormonu artışını gözleriz. Kısaca tanıda jinekolojik ve sistemik muayene, ultrason muayenesi ve kan tetkikleri önemli yer tutar.

Polikistik Over Sendromu başka hastalıklarla karıştırılabilir mi?

Evet, Polikistik Over Sendromun belirtileri başka önemli hastalıkların belirtileri de olabilir. Bu durum tanı koyarken büyük sıkıntı yaratabilir. Polikistik Over Sendromu, prolaktin hormonunun fazlalığı, aşırı derecede kortizol hormonu üretimi sonucu görülen Cushing Sendromu, böbrek üstü bezinde tümör, hipotroid hastalıkları gibi hastalıklarla karışması mümkündür. Hekim olarak bizler, hastaya Polikistik Over Sendromu teşhisi koymadan önce bu tür hastalık ihtimallerini düşünmek zorundayız. Bu hastalık ihtimallerini dışladıktan sonra kalan duruma Polikistik Over Sendromu olarak bakabiliriz.

Polikistik Over Sendromunun tedavisi nasıl yapılır?

Hastanın yakınmalarına göre tedavi düzenlenir ancak hastalığı tamamı ile ortadan kaldırabilecek etkili bir yöntem henüz yoktur.  Adet düzensizliği ve aşırı tüylenme şikâyeti olan hastalarda bu sorunların ortadan kaldırılması için doğum kontrol hapları etkili olabilmektedir.

Eğer hasta çocuk istemi ile başvurmuşsa izlenecek yol farklıdır. Ağızdan alınan ilaçlar, iğneler ya da yardımcı üreme teknikleri çare olabilir. Kısırlık sorununda bazen tedaviye gerek kalmadan sadece kilo vererek gebe kalmak mümkün olabiliyor. Hastanın kilo vermesi tüm şikâyetlerinin tedavisinde önemlidir.

Polikistik over sendromu uzun süreli tedavi gerektirir. Tedavi kesilip yumurtalıklar üzerindeki baskı ortadan kalktığında, yumurtalıklar tekrar düzensiz hormon üretimine başlayabiliyor. Son aşama cerrahidir.

Tedavide sıklıkla Endokrin Uzmanı, Psikiyatri Uzmanı, Psikolog, Diyetisyen işbirliği gerekebilir.

Değerli Hocam son olarak bu konuda önerilerinizi alabilir miyiz?

Öncelikle kilo kontrolü önemlidir. Sağlıklı beslenin. Hareketli bir yaşamı tercih edin, spor yapın. Kilo verdiğiniz takdirde adet düzeniniz, tüylenmeleriniz, üreme sağlığınız ve hatta sivilce gibi cilt problemleriniz kendiliğinden düzelebilir. Kadın doğum açısından kontrollerinizi aksatmayınız.

Uz. Dr. Mustafa Güder kimdir?

1960 yılında İstanbul’da doğdu. İlk, orta ve lise eğitimini İstanbul’da tamamladı. 1983 yılında İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi’nden mezun oldu. Mecburi hizmetini Gaziantep Islahiye’de yaptıktan sonra Tekirdağ’da çalıştı. Zeynep Kamil Hastanesinde 1995 yılında Kadın Hastalıkları ve Doğum ihtisasını tamamladı.

Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı olarak 5 yıl Erzurum Oltu Devlet Hastanesinde çalıştı. 2001 2018 yılları arasında Sakarya Kadın Doğum ve Çocuk Hastanesinde, Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı olarak görev yaptı. Halen Özel Adamedica Tıp Merkezi’nde Kadın Doğum Uzmanı olarak çalışmaktadır.

Editör: TE Bilişim