Turhan Salihoğlu, son iki yıldır ekonominin kötüye gittiğini, kapanan işyeri sayısının arttığını belirterek, 2018’in de zor geçeceği öngörüsünde bulunuyor ve esnafı “Dövizle borçlanmayın”  diye uyarıyor.

Turhan Salihoğlu kimdir?

Ben Turhan Salihoğlu. 1961 doğumluyum. Ozanlar Lisesi mezunuyum. Babamın işyerinde çocukluğumdan beri çalışıyorum. Kırtasiye dükkanıydı. 1991 yılında babamın da kurucusu olduğu Kitap Kırtasiyeciler Odası’na başkan oldum. 2005’e kadara bu görevi yaptım. 2005 yılında aday olmadım. Naim Çalık arkadaşımız başkan oldu. 2007 yılında daha önceki adı “ajanlık” olan oda kapatılıp, Adapazarı Esnaf ve Sanatkarlar Odası kurulurken, Birlik Başkanımız Hasan Alişan’ın da ricasıyla bu odanın kurucu başkanı oldum. O tarihten bu yana başkanlık yapmaktayım.

Sakarya Esnaf ve Sanatkarlar Odası Başkanı Turhan Salihoğlu, dün medyayazar.com’da yayımlanan söyleşisinde Sakarya esnafının yapısına ilişkin tespitlerde bulunup, 2018 yılına ilişkin öngörülerini  anlatmış.  Esnaf örgütlerinin çoğu temel sorunlarda niçin görünür olmadıklarına ilişkin görüşlerini de paylaşmış. Yeni yılla başlayacak oda seçimleri öncesinde bu keyifli söyleşiyi okurlarımızla paylaşmak istedik.
BizimSakarya

-Sakarya’da 2018 yılının başlaması ile birlikte oda seçimleri başlıyor. Biz de takip ediyoruz. Bu seçimler belki biraz da esnafın yaşadığı sıkıntıların daha görünür hale getirilmesine veya bu sıkıntılara karşı esnafların birlikte neler yapması gerektiğine dair tartışmalara vesile olur diye düşünmüştük. Gördüğümüz daha çok isimler etrafında dönen bir seçim süreci yaşanıyor. Neden böyle, Sakarya’da esnafın derdi yok mu, her şey yolunda mı yoksa?

Bununla ilgili nasıl ifade etsem bilmiyorum. Kendi odamdan örnek vereyim. Bizim odamızda 84 meslek grubu var. Herkesi bir arada çağıramazsınız bu yüzden birbirine yakın meslek gruplarını birlikte çağırıyoruz. Ama yine de ilgi göstermiyor esnafımız. 50 kişiye davet gönderiyoruz 5 kişi geliyor. Kahvaltıya çevirelim dedik, daha ilgi olsun rahat sohbet edebilelim diye, en son 20 kişi geleceğini taahhüt etti 6 kişi geldi. Esnafımız sorunlarını oda ile paylaşmıyor. Kurumlarla ya da yerel yönetimlerle sorunlarını çözmek için odayı bir araç olarak kullanmayı tercih etmiyorlar. Birebir ulaşmadığınız sürece gelip de odaya sorununu yansıtan esnaf bulmak zor. Korkuyorlar mı, çekiniyorlar mı bir yorum yapamıyorum.

-En son hatırladığımız bir Coca-Cola boykotu vardı yapılan zamma karşı 1990 yılında esnafın tüm ülkede etkili biçimde uyguladığı, bu tür tepkilere pek rastlamıyoruz esnaftan yanılıyor muyum?

Sigara boykotumuz vardı. Konfederasyon başkanımız bizim irademiz dışında anlaştı sigara firması ile yüzde 1’imiz vardı. O da gitti sonrasında.

-Yine de lokal olarak ya da ülke çapında esnaf birliklerinden odalardan organize tepkiler çok fazla gelmiyor. Evrak ihtiyacı olduğunda gidilen kurumlar gibi. Emek örgütleri ya da büyük işveren örgütleri tepkilerini farklı biçimde gösterebiliyor. Sorunları daha görünür kılabiliyor, esnafların bu konuda sesi daha az çıkıyor sanki. Neden böyle sizce?

Bu biraz esnaf kimliğiyle ilgili…  Söz gelimi, esnaf dediğiniz dükkanına gelen kişiyi müşteri olarak görür. Onun siyasi fikrine, milliyetine, memleketine şuna buna bakmaz. İşinin gereği diyaloğa açıktır. Toleransı, sabrı yüksektir. Yerel yönetimin yanlış uygulaması mı var. Esnaf ‘düzelir’ der, daha kadercidir. Sıkıntısı mı var, iletir sorununu düzelmesini bekler sabırla. Son ana kadar bekler. Ama sabrı tükendiği zamanda sorunu çözülene kadar geri adım atmaz.

Biz burada yaşadık. Uzun çarşıda dükkânlarının önünün kullanımı ile ilgili belediyenin uygulamasından rahatsızdı esnaf, ifade ettiler baktılar olmuyor esnaf birlikte bir tepki gösterdi. Belediye uygulamayı revize etmek zorunda kaldı.

-Peki şunu sorsak, şu an Sakarya özelinde esnafın en temel sorunu ne?

Türkiye genelinde kapanan işyeri sayılarını takip ediyoruz. 2015’de kapanma sayısı düşüktü. Gecen yıl ve bu yıl oranlar artmış durumda. Ekonomimiz ülkenin yaşadıklarında etkileniyor. Bu yıl üstelik geçen yılki rahatlığımız da yok. Gecen yıl KOBİ destekleri, sıfır faizli krediler, esnaf kooperatifleri çok kredi verdi. 2018’de bu kredilerin ödemeleri başlayacak. Yeni krediler de açılması beklenmiyor. Ortadoğu’daki en ufak problem ekonomimizi etkiliyor. Esnafımız çok tedbirli olmalı, dövizle kesinlikle borçlanmamalı. 2018 zor geçecek.

-KOBİ destekleri dediniz. Hemen şunu sorayım özellikle 0 faizle verilen kredilerle ilgili hem kredilerin bankalar tarafından tahsis sürecinde hükümetin tüm açıklamalarına rağmen tahsiste bankalar pek kolaylık sağlamadılar. Ya da krediyi alanların kredisinden kamu alacakları tahsil edildiğinden insanların eline para geçmediğinde kredinin çok da piyasaya giremediğine dair şikayetler dile getirildi. Sizce destekler amacına ulaştı mı?

İlk müraacatta Sakarya’da sadece 185 kişi aldı. İkinci seferde daha fazla insan alma hakkı kazandı. Ama hakkı kazansanız da parayı veren banka olduğu için insanlar o aşamada takıldı. Çek ya da kredi kartı ödeme gecikmesi nedeniyle takıldılar. Onda da KGF kefaleti ile aşıldı, büyük ölçüde aşılmaya çalışıldı. Ama bankalar parayı öderken de hayli beklettiler. Toplamda Sakarya’da 700 kişi alabildi. Koskoca Sakarya ekonomisi için 700 kişi nedir. Esnaf Kredi Kooperatifleri desen evet ucuz faizle kredi veriyor ama şartları ağır. Kefil istiyor, ipotek istiyor. Bu dönemde bembeyaz sicili olan esnafı nereden bulacaksınız. Ama yapacak bir şey yok. ‘Liberal sistem, liberal sistem’ deniyordu. Buyrun size liberal sistem, koruması olmayan, vahşi bir sistem. Parası olana her şey serbest, parası olmayanın işi zor.

-Son olarak şunu sormak istiyorum. Korumasızlık dediniz. Gerçekten sektörlerin büyük aktörleri, mal alımındaki iskontolar başta olmak üzere ciddi avantajlara sahip ve esnaf bu konuda çok korunaksız ve güçsüz.  Acaba bu konularda esnaf odaları bir şeyler yapamaz, çeşitli organizasyonlar, çözümler üzerine çalışamaz mı?

Hemen kendimden anlatayım. Kitap Kırtasiye Odası başkanıyken, müfettişler tekel dağıtımını oda olarak size vereceğiz dediler. Öncesinde çalışan bir şirket kurun dediler. Biz de kurduk. Bir içecek bayiliği aldık. Esnaf teşkilatıyız diye sıcak baktı üreticiler. Uygun fiyatlara mal alıp esnafa vermeye başladık. Fakat daha büyük aktörler biz birleşince hemen tehlikeyi gördüler ve fiyat kırmaya başladılar, bedelsiz mal vermeye başladılar. Bizim üye arkadaşlarımız, şirketimize ortak olan esnaf arkadaşlarımız gidip oradan daha ucuz diye mal almaya başladılar. Sonuçta yürümedi ve o anonim şirketi kapatana kadar canım çıktı. Hayatımın en büyük hatasıdır. Bizde dayanışma ilişkileri zayıf maalesef. Esnaf kısa vadeli çıkarını düşünüyor çoğu zaman. Ne oldu sonrasında, biz şirketi kapattık ardından fiyatlar eskisinin de üzerine çıktı. Kamu İktisadi Teşebbüslerinin (KİT) kapanma hikayesi farklı mı? KİT’ler kapandı, özel sektör rakipsiz istediği gibi at oynatıyor. İstediği gibi fiyatları belirliyor. Bir sürü proje düşündük. Hayallerimiz vardı, ama bu şartlarda zor.

Editör: TE Bilişim