AKP Sakarya Milletvekili ve 27. Dönem ikinci sıra adayı İnşaat Mühendisi Recep Uncuoğlu ile milletvekilliği kimliğine, şehrimize kattıklarına, devam etmekte olan projelere ve seçim sürecine değindik…

Sakarya’mızın bu şehrin evladı olmaktan gurur duyduğunu aktaran Uncuoğlu; milletvekilliği döneminden önce AKP’nin kuruluşunda da yer aldığını, Sakarya’ya birçok alanda partinin iktidar döneminde hizmetler kazandırdığını, bu döneminde Recep Tayyip Erdoğan’ın mücadelesinde bir şekilde bir yerinde var olmaktan son derece mutlu olduğunu ifade etti.

Son olarak yolunu takip eden gençlere tavsiyelerde bulunan Uncuoğlu; “siyasetin her şeyi kaldırdığı, siyasette her şeyin makul olduğu düşüncesiyle asla siyaset yapmamalarını; kimliklerinden, kişiliklerinden, değerlerinden asla taviz vermemelerini, uyumlu, uzlaşmacı ve yapıcı yaklaşımlarla insana hizmet, fikir üretmeye devam etmeleri gerektiğini” söyledi.

-Öncelikle sizi tanıyalım…

1970 Adapazarı doğumluyum. Buraya Karadeniz ve Kosova’dan göç etmiş iki sülalenin evladıyım. Annem de, babam da Adapazarı doğumludur. İnşaat Mühendisiyim. İlk orta öğretimimi Sakarya’da tamamladım ve mühendis bir babanın oğlu olarak da Sakarya’da faaliyet gösterdim. Rahmetli babamın siyasi geçmişiyle beraber, AK Parti’nin kuruluşunda görevler aldık. 2005 yılında babam vefat ettikten sonra merkez ilçede, ardından il yönetiminde ve belediye meclis üyesi olarak Adapazarı Büyükşehir İmar Komisyon Başkanlığı görevlerinde bulundum. En son 2009’da İl Başkanı olarak görevlendirildim. 2015’e kadar bu görevimi yaptım. 2015’te de 7 Haziran seçimlerinde 25’inci dönem, 1 Kasım seçimlerinde de 26’ncı dönem Sakarya milletvekili olarak seçildim. AK Parti Merkez Karar Yönetim Kurulu üyesi olarak da görev yapmaktayım. Şimdi 27’nci dönemde AK Partimizin ikinci sıradan milletvekili adayıyım. Evliyim, 2 çocuğum var ve Sakarya’da okuyorlar. Eşim öğretmen ve burada öğretmenliğine devam ediyor.

-Milletvekilliği dönemlerinde Sakarya’ya katkı sağladığınız projeler neler?

İl başkanlığım süreci içerisinde de Sakarya’mızın milletvekilleriyle çok yakın çalıştık. Birçok projeyi hep beraber takip ettik. Kaynarca Duble yolundan, ikinci üniversite, yeni limanın projesi, Sakarya’ya yeni kazandırılan sayısını üçten dokuza çıkardığımız yeni OSB’lerimize kadar Sakarya’ya birçok alanda AK Parti iktidarımız döneminde hizmetler kazandırıldı. Biz bir takım oyunu oynuyoruz tüm milletvekillerimiz, il başkanlarımız, büyükşehir belediye başkanımız bir görev bölümü içerisinde Sakarya’mızın yatırımlarını hep birlikte takip ediyoruz, bunlarla alakalı bütün Ankara’daki bürokratik süreçleri ve siyasi süreçleri hızlandırmak yönlendirmek adına görevler yapıyoruz. Bugün Sakarya’da stadyumdan bölge adliye mahkemesine kadar, kadın doğum hastanemizden bin yataklı hastanemize kadar, altyapı tesislerimiz büyükşehrin kazandığı yeni imkânlardan, HES’imiz, Akçay Barajımız, Ballıkaya Barajımız, teknokentimize, yeni kurduğumuz ikinci üniversitemize kadar Sakarya’nın gelişiminde dönüşümünde etkili olan, yerel yönetimlerimizi de her alanda destekleyerek Sakarya’mıza kazanımlar sağladık. Dönem dönem aramızda farklı görev bölümleri gerçekleştirdik ama bütün bu hizmetler, projeler AK Parti iktidarında tüm teşkilat arkadaşlarımızın, hemşerilerimizin desteğiyle kazandırdığımız projelerdi bunlar. Dediğim gibi biz bir takım oyunu oynuyoruz, bütün milletvekillerimizin, il başkanımızın, belediye başkanlarımızın bize gönül ve destek vermiş tüm teşkilatlarımızın, Sakaryalı hemşerilerimizin hepsinin payı var. O yüzden ben bir inşaat mühendisi olarak özellikle belediyelerimiz imar, altyapı konularında Sakarya’mıza yeni kazandırılacak ve büyükşehrimizin geliştirdiği bütün mekânsal planlamalarda yeni projelerle mesleki ve bugüne kadarki siyasi tecrübelerimle katkılar sağladık. Özel olarak o noktada büyükşehir belediyemizle de bu tip projelerin geliştirilmesinde süreçler içerinde birlikte olduk. Hamdolsun, Sakarya’mız sanayiden de sağlıktan da eğitimden de hak ettiği payı alsın diye canla başla çalışan, gerçekten uyumlu bir ekibiz.

-İnşaat mühendisi olarak Sakarya’daki kentleşmeyle ilgili bir şeyler yapmayı planlıyor musunuz? Depremden sonra orta hasarlı konut sorunu çözüme kavuşturuldu mu?

Orta hasarlı olup da, depreme güvenli hale getirilemeyen yapılarla alakalı çok ciddi bir çalışma sürdürüldü. Bunlardan yıkılanlar, iskânları iptal ettirilenler bunlardan güçlendirilerek tekrar iskân ettirilenler var. Şu an Sakarya merkezde maliklerinin bulunmadığından dolayı kullanılmayan veya takip edilmediğinden dolayı bu süreçleri tamamlanmamasından dolayı iskânları iptal edilmiş, orta hasarlı olduğu için elektriği, suyu, doğalgazı olmayan iskânları olmayan yapılar var. Bunlar can ve mal güvenliğini tehdit ettiği için değil, şu an da iskân edilmeyen yapılar. Bu noktada Sakarya’mızda artık orta hasarlı, deprem hasarlı konut sorunu diye bir sorun kalmamıştır. Ama bugün değişen yeni yönetmeliklere baktığımız zaman bugün deprem hasarı görememiş, yeni yönetmelikleri karşılamayan bazı betonarme yapılarımız var şehrimizde. Bunlar şu anda iskân ediliyorlar. Bunlarla alakalı herhangi bir hasar kaydı yok.

-İkinci üniversitemiz kuruluyor. Bunun getirilerinin çok iyi olacağını düşünüyor musunuz?

Biz milletvekilleri olarak Sakarya’da ikinci üniversite için çok büyük gayretler gösterdik. Hem YÖK üyesi hem de değerli akademisyen, Cumhurbaşkanımızın eski genel sekreteri ve milletvekilimiz Mustafa İsen ’in çalışmalarıyla Sakarya’da Türkiye’de tek olacak özgün bir üniversite modeli planlandı. Bu milli eğitim bakanlığımızın, YÖK’ün de kabul ettiği bir formata dönüştü. Sakarya Uygulamalı Bilimler Üniversitesi, Sakarya Üniversitesi’nin üzerindeki meslek yüksekokullarının yükünü alıp onları ayrı bir uygulamalı bilimler üniversitesi çatısı altında birleşmesini, Sakarya üniversitesinin ana branşlarında uzmanlaşmaya gitmesi, Sakarya’nın bütün ilçeleriyle, organize sanayi bölgeleriyle uygulamalı bilimlerde yetiştirilecek, yönetici, kaliteli eleman ihtiyacını karşılayabilecek bir formatta, tek bir kampüste işlerini yürütebilecek. Sakarya’nın tamamına dağılmış bir üniversite konseptiyle yeni üniversite modeli. Ve inanıyoruz ki diğer illerde de bu şekilde uygulamalı Bilimler üniversitelerinin Sakarya’yı örnek alarak, açılacağını ve başarısıyla da Türkiye’de yaygınlaşan bir model olacağına da inanıyoruz. Son derece başarılı bir çalışma oldu. Herhangi bir ikinci üniversite kazandırmak değil, şehrimizin ihtiyacına yönelik en uygun nasıl en verimli nasıl kullanabilir buna kafa yorduk ve bunu hayata geçirdik. Bu konuda son derece hem ümitliyiz hem mutluyuz. Gerçekten çok başarılı bir süreç olacağına inanıyoruz.

-Bir milletvekili, meclisin havasını solumuş biri olarak bu süreçte çok zorlandığınız veya sizi sevindiren olaylar oldu mu?

7 Haziran 2015 seçimleri tek başına iktidar olamadığımız ve TBMM’de siyasi partilerin bir araya gelip hükümet kuramadığı ve hemen ardından 1 Kasım seçimleriyle tekrar seçim yapılan bir süreç oldu. O süreçte bizi yordu ve üzdü. 7 Haziran sürecinde Türkiye’nin yaşadığı o siyasi boşluk, koalisyon hükümeti hiçbir zaman içimize sinmemişti. Türkiye’de koalisyon dahi kurulamamış olması, siyasi partilerin uzlaşmaması bu konudaki bütün muhalefet partilerin yaklaşımları o dönem bizim için üzücü bir dönemdi. Milletimizin teveccühüyle 1 Kasım’da AK Partimizi iktidara getiren bir süreç daha yaşadık. O zamanlarda daha sonra 15 Temmuz darbe girişimi bizim için bayağı üzücüydü. Türkiye’nin demokrasisini, istiklalini, istikbalini, demokratik hayatı, siyasi partileri, TBMM’nin yasama faaliyetini durdurmak adeta onları yıkmak adına yapılan direk silahların millete doğrultulduğu hain bir darbe girişimi oldu. O gece ben Sakarya valiliğinde, valiliğin işgal edildiği orada çıkan çatışmada 15 Sakaryalı hemşerilerimizin gazi olduğu olayların içerisindeydim. Orada çatışmanın olduğu haberini aldıktan sonra valiliğe intikal ettik. Sabahlara kadar kent meydanında demokrasi nöbetleri tuttuk. Milletimizle beraber olduk. 15 Temmuzun ertesi sabahında TBMM’ye gittiğimde Perşembe günü sapasağlam bıraktığımız meclisimizin bombalandığını o yıkıma şahit olduk o yıkımın enkazında mecliste teröre karşı bir kurul inşa ettik. Tüm partiler ortak duruş sergiledik. Bunlar çok tarihi anlar, tarihi zamanlardı. Bunlar Türkiye’mizin devletimizin başına gelebilecek derin üzücü şeylerdir. Onların ben de çok derin izleri vardır ve tarihte bunları yazacaktır.

-Sahadaki seçim çalışmalarınızdan biraz bahseder misiniz?

Seçim çalışmalarımız son derece güzel devam ediyor. Hemşerilerimiz son derece kadirşinas, bütün vatandaşımız gerçekten tevekkül sahibi. Türkiye’nin gündemini, büyük resmini, gündemini, verdiği mücadeleyi, kahramanlığını idrak eden vatandaşlarla yaşıyoruz. Onlar anlatıyor, dinliyoruz. Yereldeki bir takım sorunlarını, sıkıntılarını, taleplerini son derece olgunluk içerisinde başka partiye gönül verseler dahi çok güzel ifade ediyorlar. Sakarya bir huzur coğrafyası ve her seçimde olduğu gibi demokrasi, huzur içerisinde seçim çalışmalarımız devam ediyor. Elhamdülillah Sakarya’da seçim yaşamaktan Sakarya milletvekili olmaktan, bu şehrin bir evladı olmaktan son derece mutluyum.

-Milletvekilliği kimliğiniz dışında kendinizden bahseder misiniz, hobileriniz nelerdir, bu sürede aile yaşantınız nasıl?

Bu sürecin yorucu tarafları da var keyifli tarafları da var. Ben teknik bir insanım, projelerden, araştırma yapmaktan, tüm teknik gelişmelerden, coğrafyadan çok hoşlanırım. Beni besleyen, mutlu eden şeyler bunlardır. Tabi bu noktada görüşlerimizi, fikirlerimizi değişik projelere katkı sağlamak adına büyükşehir ve diğer belediyelerimize katkı sağlamak adına yansıtıyoruz. Siyaset aslında hamdolsun AK Parti ile değişti. Siyaset kısır söylemlerden kurtulup, gelişmelere, hizmetlere dönüştü. Bu yaptığımız hizmetler bizim için artık hayat biçimidir. Bizim için siyasi görevlerimiz olsa da olmasa da hangi alanda insanımıza yardımcı olabiliriz, sorununu çözebiliriz, katkı sağlayabiliriz, biz hayatın içindeyiz. Aslında yeni perspektifler, insanımızı, Sakarya’mızı, Türkiye’mizi, meselelerimizi daha iyi kavrama adına siyasetin bana kattığı değerler var. O yüzden ben son derece mutluyum. AK Parti döneminde Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde Türkiye’nin bu döneminde bu memleketin bir evladı olarak siyaset yapmak oralarda görev almak beni mutlu ediyor. Bu bilgiden, tecrübeden yararlanma imkânını Cenabı Allah bize nasip etti. Bunun için de şükrediyorum. Bunlar bizim şükredeceğimiz görevler, halka hizmeti hakka hizmet düsturuyla yaptığımız görevler. Bu görevler dolayısıyla bizim hayatımızda değişiklik olmaz. Biz yine milletimiz, hemşerilerimiz için hizmet etmenin gayreti içerisinde olacağız. Aynı duyguları ailem de çocuklarım da paylaşıyorlar. Uzun yıllardan beri biz hep birlikte, bu farkındalıkla, düşünceyle, anlayışla yaşadığımız için Elhamdülillah onlarla asıl bize değer katanın insanlara değer vermek olduğunun farkındalar. Onlar da kendi gayretleri ve alanları içerisinde bana manevi olarak desteklerini gösterdiler, gösteriyorlar. Bu farkındalık içerisinde oldular. Allah sağlık afiyet versin. Ve gerçekten teşekkür ediyorum ve yine söylüyorum Sakarya’da bu şehrin bir evladı olmaktan, milletvekilliği görevini yapıyor olmaktan, AK Parti döneminde Recep Tayyip Erdoğan’ın bu mücadelesinde bir şekilde bir yerinde var olmaktan son derece mutluyum, Cenabı Allah’a şükrediyorum.

-Yolunuzu takip edecek kişilere, arkadaşlarınıza, gençlere tavsiyeleriniz nelerdir?

Bütün gençlere tavsiyem, siyaseti bütün bir alan içerisinde farklı dinamikleri olan, siyasetin her şeyi kaldırdığı, siyasette her şeyin makbul olduğu düşünceyle asla siyasette görev almasınlar. Hayatımızın ticaretten tutun da, akrabalık komşuluk ilişkilerine ne kadar değeri varsa bunların hepsi siyasette de yaşatılması gereken değerlerdir. Asla kimliklerinden kişiliklerinden, değerlerinden taviz vermesinler ama uyumlu, uzlaşmacı ve yapıcı yaklaşımlarla asla da vazgeçmeden insanımıza hizmet, fikir üretmeye devam etsinler, siyaseti yozlaştırmak çok kısa zamanda mümkündür. Siyaset kendi içerisinde kendi dinamitlerini, değerlerini belki çok kısa sürede yapılan değerlerde, birtakım algılarla, kısır çekişmelerle, menfaat hesaplarıyla yozlaştırabilir. Ama asla ümidimizi kesmeden, bu noktadaki mücadelemizden vazgeçmeden bütün değerlerimizi hakka hizmet olarak hakka hizmet olan anlayışımızı kaybetmeden adaletle merhametle hakkaniyetle bu görevimizi yapmak durumundayız. Bunun için kendilerini daima geliştirsinler. Her zaman doğruyu, adaleti sağlamayı kendilerine düstur edinsinler. Durmadan yola devam etsinler.

Berna YILMAZ

Editör: TE Bilişim