Merhaba,

Ben, Dilek Kahraman, matematik öğretmeniyim. Uzun yıllar sigara içtim. Sigarayı içmeyi kesme hikâyem bir kaç denemeden ibarettir. İlkinde orlon ip alıp motiflerle yatak örtüsü yaptım. Canım sigara içmek istedikçe tığla ipe sarıldım. Çok uzun sürmedi maalesef, sadece iki sene.

İkincisinde ameliyat olmuştum. Biyolojik olarak değişim yaşıyordum. İki aylık hamile olduğumu öğrendim. Tekrar sigara içmeyi kestim. Emzirme dönemim bittiğinde tekrar başladım. Aradan altı sene kadar geçti, nefes almakta zorluk çekiyor, on dakikadan fazla yürüyemiyordum. Üç gün hastanede kaldım. Doktor KOAH başlangıcı dedi. ‘Sigarayı bırakmayacaksanız size ilaç yazmayacağım’ dedi. Kızım geldi gözümün önüne. Gerçekten istiyor muydum bunu, karar vermedim. Ve birden sigara içmeyi kestim.

İlk iki –üç hafta çok zor geçti. Rüyalarımda sigara içmeye başladım. Zamana bıraktım. Rüyalarımdaki sigara içmelerim nadirleşmeye başladı. Bir iki hafta sonra bir yıl olacak. Bahaneler yaratmayı bıraktığımı fark ettim. Sinirlendiğimde artık aramaz oldum. İnsanlar bir raddeye kadar bağımlılıklarını kontrol edebiliyormuş, bunu öğrendim. Hala canımın sigara istediği zamanlar oluyor. Bu dönemlerde başka konulara odaklanmaya çalışıyorum.

Merhaba,

Ben Özlem Demir. Hikâyemin başındayım aslında ama başı bile muhteşem. Geri dönüşlerini deneyimlemek her gün bugün ne hissedeceğim diyerek heyecanla günü takip etmek... Merak ettiniz değil mi beni bu kadar mutlu, pozitif, enerjik sağlıklı kılan şey ne? Sigarayla vedalaşmam... Hadi canım inanmayız, bu kadar da olmaz diyorsunuz, değil mi? Demeyin oluyor, deneyin ve görün.

15 yaşında sigaraya başladım, yaklaşık 35 yıl sigara içtim. Her gün ortalama 15 sigara içiyordum. Benim için sigarayı bırakmanın ne demek olduğunu bilemezsiniz. Beş senedir geçmeyen öksürüğüm, gitmediğim hastane, doktor, başka şehirler ve doğal ilaçlar ama sonuç hep hüsran...

En çok bu konuda Göğüs Hastalıkları ve Alerji alanında uzman olan doktoruma minnettarım. Her gittiğimde ‘sigarayı bırak ve gör’ diyordu. Ben de ‘aman bu doktorlar da hep sigarayı söylüyorlar’ diyordum. İnatla içtim ve asla sigaradan öksürdüğüme inanmadım. Yaklaşık bir ay önce yine çok hastalanmıştım, doktorum yine ‘bırak artık şu sigarayı’ dedi, ‘en azından bir dene...’

Zaten çok hasta olduğum için içemiyordum. Hazır bir süre içemedim bir deneyeyim bari dedim. Ama bir şartım vardı; dedim ki kendi kendime ‘deneyeceğim, eğer öksürüğüm kesilmezse bırakmayacağım!’ Evet, doğru okudunuz. Bırakmayacaktım, eğer öksürmezsem bırakırım dedim ve kendime verdiğim sözü tuttum bıraktım. Yani şimdi bir damla öksürmüyorum!

Derken öyle güzel sürprizler oldu ki bu süreçte… Ben ki bir merdiven çıkamayan ben ki öksüren ben ki hemen yorulan ben, bambaşka biri oldum sanki... Hepsi uçtu gitti. Evet, bunların hepsi üç haftada oldu. Muhteşem değil mi? Daha bitmedi, bağırsaklarım düzeldi. Öyle olunca kilo verdim ki ona da ihtiyacım vardı. İştahım azaldı, belki de normali buydu. Kilo alınıyor diyorlar ben almadım belki siz de almayacaksınız.

Demem şu ki, bırakın demiyorum sadece üç hafta içmeyin geri dönüşleri görünce inanın motive olacaksınız. Eşim de içiyor, hep bırakmak istiyordu. Şimdi beni gördükçe heveslendi. Tabii o baba tiryaki olduğu için yardım alarak bırakacak. 171 sigara bırakma merkeziyle konuştu. Çok yardımcı oluyorlar. İlaçla bırakmak isterseniz Sigara Bırakma Merkezleri var ve ilaçlar ücretsiz. Ben yardımsız bıraktım, bu da olabiliyor.

Beni gören tanıdıklarım değişimleri görünce şaşırıyorlar. İçenlerin özenerek bakması, takdir etmeleri hoşuma gidiyor. Tabi ki zor tarafları da var. Arada aklınıza geliyor. ‘Bu bir kriz, geçecek’ diyorum, ‘bunu atlatamazsan ömür boyu atlatamazsın’ diyorum. ‘Bu kadar güzel nefes alıyorsun değer mi?’ diyorum. Kendimi motive ediyorum. Ortamlarda daha çok oluyor ama burada irade devreye girmeli. Ben başardım çok şükür.

‘Bırakmayın deneyin, zaten bırakacaksınız.’ Bu sloganımız olsun mu? Canım komşum, dostum, Hülya’cığım, teşekkürlerin en büyüğü sana gelsin, faydalı yazılarına... ‘Bu yolculukta yaşadıklarını anlat bana’ dedi, ‘paylaşmak istiyorum okurlarımla.’ Seve seve dedim. ‘İnşallah bir kişi bile örnek alır, bırakmayı denerse çok mutlu olurum’ dedim.

Sevgiyle ve ciğerlerinize kadar nefes almak umuduyla kalınız.

Merhaba,

Ben Şeyda Şimşek, 35 yaşındayım. Sigara içmeyi çok seviyordum. Lise yıllarından beri sigara içiyordum. 5 aydır sigara kullanmıyorum. Benim bırakma hikayem alışılanlardan biraz farklı olabilir. Sağlık veya mali sebepler dışında bir sebebim var çünkü… Sigara içen insanların kötü yaşlandığına inanıyorum ve gözlemliyorum. Tamamen yaşlanmamak ya da daha doğru tabirle güzel yaşlanmak isteğim ağır bastığından sigarayı bırakma kararı aldım.

İlk başta yardımcı olması için sigarayı bıraktırma haplarından aldım. Fakat 15 günün sonunda onu da bıraktım ve tedaviye devam etmedim. Hemen ardından spora başladım. Kondisyonumun kısa süre içinde ciddi anlamda yükselmesi açıkçası beni şaşırttı. Bu kadarını beklemiyordum. Yediğim yemeklerden çok zevk almaya başladım. Tat alma duyum çok gelişti. Yüzümün, elimin, cildimin rengi açıldı. Meğer sigara içtiğim zamanlarda cildim kararmaya başlamış, farkında değilmişim.

İlk bıraktığım zamanlarda ara ara canım çekiyordu. Sırf bu yüzden irademe yenik düşmemek için arkadaşlarımla buluşmak bile istemiyordum. Birkaç hafta geçtikten sonra böyle devam edemeyeceğimi fark edip yeniden arkadaşlarımla buluşmaya başladım. Yeniden sigaraya başlamaktan korkuyordum ama kokusu o kadar tiksinç geldi ki bir kat daha soğudum.

Şu anda çok stresli olduğum zamanlar dışında sigara aklıma gelmiyor bile. Canım çeker gibi olduğunda da bir yerden sigara kokusu almak yeniden tiksinmeme yeterli oluyor. Sigarayı bırakmanın, hayatımda verdiğim en makul kararlardan birisi olduğunu şu sıralar anlıyorum. Önceleri kurtulmak imkânsız gibi görünen bu bağımlılık aslında ufak bir motivasyonla bile kolayca atlatılabiliyormuş. Artık önceden içtiğim zamanları düşünüp kendime yaptığım eziyete üzülüyorum.

Merhaba,

Adım, Hakan Öner. 47 yaşındayım, 30 yıldır nikotin bağımlısıydım. Hiç bırakmayı denemedim. 24 Saat dahi sigarayı bıraktığım olmadı. Arada küçük denemelerim olmadı değil tabi… Yatarken bıraktım, kalkınca başladım. Sabah bıraktım, öğlen başladım. Öğlen bıraktım, akşam başladım. Çeşitli yöntemler denedim olmadı. Bırakmak da istiyordum ama olmuyordu.

Derken, çalıştığım iş yerinde sigarayı bırakma semineri düzenleneceğini duydum. Bana bilmediğim ne söyleyebilirdi ki? Aşağı yukarı bir doktor kadar bilgim de vardı sigaranın zararları hakkında. Yaşam kalitemi kaybetmiştim ama yine de aynı şeyleri duymak istemiyordum. Seminerin tanıtımına katıldım. Bugüne kadar denediklerimin aksine farklı bir yöntem olduğunu hissettim. Kaybedecek bir şeyim yoktu, seminere katıldım. Benimle birlikte 150 kişi seminere alındı. Biz 120 kişi sigarayı bıraktık. Şaka gibi belki rüya gibi...

Sigarayı bırakmayı zorlaştıran yanlış düşünce ve inançların olduğunu, sigara içmenin bir tercih değil alışkanlık olduğunu, keyif vermediğini, rahatlatmadığını, konsantrasyonumu arttırmadığını, stres ve can sıkıntıma iyi gelmediğini, tam aksine bu olumsuzlukların hepsinin nedeninin sigara olduğunu anladım. Sigara içmenin iki esas nedeni vardır. Birincisi nikotin bağımlılığıdır ve yüzde 5 etkisi vardır. İkincisi ise beyin yıkamalar ve yanlış düşünce ve inançlardır ki yüzde 95 etkisi vardır. Böyle inanıyorum.

Bu arada kendimi sosyal ortamdan soyutlamadım. Aynı şeyleri yapmaya devam ediyorum. Yanımda sigara içilmesinden rahatsız olmuyorum. Bende sigara içme isteği uyandırmıyor. Arkadaşlarla birbirimizi motive ediyoruz.

İlk haftadan sonra nefes alma kalitem arttı. Alerjik astıma bağlı öksürüklerim vardı, öksürmeyi unuttum! Sabahları uyanınca kendimi daha farklı hissediyorum. Tat alma duyum gelişti. Sigara içtiğim anlar ve ortamlar aklıma geliyor ama aklıma gelmesi demek içeceğim anlamına gelmiyor.

Sigarayı bırakan insanlar aslında hiçbir şeyi bırakmış olmazlar. Vücudumun bana teşekkür ettiğini hissediyorum. Her tiryakinin başarmak istediğini başardığım ve kendimi sigara hapishanesinden kurtardığım için de mutluyum.

Editör: TE Bilişim