İlk yardımın, sadece doğru uygulandığında faydalı olduğunu, aksi takdirde durumları olumsuza sevk edebildiğine dikkat çeken Öztürk, İl Sağlık Müdürlüğü tarafından ilk yardım beceri eğitimlerinin de ücretsiz olarak verildiğini hatırlatıyor. Öztürk, “İlimizde yaşayan tüm vatandaşlarımız kurumumuza müracaat edebilirler. Kalp masajını, suni teneffüsü, hava yolu tıkanıklıklarındaki müdahaleleri ve daha pek çok kurtarıcı uygulamalar hakkında beceri kazanabilirler” diyor ve sözlerine şu uyarıyı da ekliyor: “Bilmediğiniz, eğitimini almadığımız ve yeterli olmadığımız uygulamaları yapmamalıyız.”

Evde, işyerinde, sokakta sağlığı tehdit eden herhangi bir durumla karşılaştığımızda yapmamız gerekenleri biliyor musunuz? Yapılan ilk müdahale, ilk yardım rezaletine dönüşmesin. Zira örnekleri çok… İlk müdahalen, doğru müdahale olmalı.

112 Hızır Acil servis, sadece olay yerine ambulans göndermiyor, o dakikadan itibaren yapmanız gerekenler açısından da hekim desteği sağlıyor. İlk yardımı bilmiyoruz, bari 112’den nasıl faydalanabiliriz, bunu konuşalım istedim.

Bu arada, içinde bulunduğumuz hafta ‘1- 7 Aralık Acil Sağlık Hizmetleri’ haftası. Bu vesile ile tüm acil sağlık çalışanlarının haftasını minnetle kutluyorum.

Acil Sağlık Hizmetleri sunumunu ve kaza anını Sakarya Acil Sağlık Hizmetleri Birim Uzmanı Doğan Öztürk ile konuştuk. Acil Sağlık Hizmetleri 112 Başhekimi Doktor Neslihan Karadeniz’e de söyleşiye katkılarından dolayı ayrıca şükranlarımı sunuyorum.

Değerli hocam, ilk olarak 112 hizmetleri açısından Sakaryamızın durumunu kısaca özetleyebilir miyiz?

İl Sağlık Müdürlüğü Acil Sağlık Hizmetleri Birimi ve Başkanlığına bağlı, İl Ambulans Servisi Başhekimlikleri bünyesinde hizmet veriyoruz. İlimizde, Başhekimliğimize bağlı bir komuta kontrol merkezi ve 30 adet acil sağlık hizmetleri istasyonu bulunuyor. Ayrıca, 46 adet acil yardım ambulanslarımızın dışında, yoğun bakım – obez ambulansı, paletli ambulansımız, yeni doğan nakil ambulansımız ve dört yataklı ambulansımız vatandaşlarımızın hizmetindedir. 7/24, 486 personel ile Sakarya’mıza hizmet vermekteyiz.

Ambulans içi personelimiz ise doktor, ambulans ve acil bakım teknikeri, acil bakım teknisyenleri, ambulans sürüş teknikleri ve ilkyardım eğitimi almış sürücülerimizden oluşmaktadır.

112’yi aradığımızda sizin tarafta neler oluyor?

Yaşamsal bulgularınızın tehlikeye girdiği bir durumla karşılaştınız ya da bir şekilde acil yardıma ihtiyacınız var ve herhangi bir telefondan 112’yi tuşladığınızda, komuta kontrol merkezinde görevli sağlık personelimiz bu aramayı karşılar. Hatta bulunan kişiden hasta ya da yaralının durumunu, bulunduğu yerin adres bilgilerini hızlı ve net sorularla öğrenmeye çalışır. Bu esnada alınan bilgiler ekrana girilir. Yine konuşma devam ederken, alınan adres ve klinik bilgiler doğrultusunda diğer bir görevli personelimiz tarafından olay yerine en yakın ve uygun ekibe telsizden görev anonsu yapılır. Bu esnada görüşmeyi yapan sağlık personelimiz hatta bulunan kişiye hastanın kliniğine uygun ilk yardım bilgisi verir. Emniyet ya da kurtarma gerekiyor ise ilgili birimlerle acil çağrı yoluyla bağlantı sağlanır.

Ekip hareketli ise olay yerine yönlenir, istasyonunda ise saniyeler içinde çıkış yapar. Yani henüz arayan vatandaşımızla görüşme devam ederken ambulans ekibi yola koyulmuş oluyor.

Bu kadar hızlı hareket edilmesine rağmen neden ‘ambulans geç geldi’ gibi duyumlar alırız peki?

İhbar alındığı andan itibaren henüz komuta kontrol merkezi görüşme esnasında hasta ya da yaralının durumuyla ilgili aldığı bilgileri ekibe aktarır dedik. Yani müdahale için gerekli hazırlıklar seyir halindeyken tamamlanır. İnanın haberleşme ve yollar da bir sorun olmadığı takdirde çok kısa sürede olay yerine varılıp, acil tıbbi müdahaleye başlanır. Hasta veya yaralıların durumu hızla değerlendirilerek en uygun hastaneye nakil sağlanır. Ancak yaşadığımız bazı sıkıntılara bu vesile ile değinmiş olalım. 112 arandığında Sakarya 112 ye hoş geldiniz. Görüşmeler kayıt altına alınmaktadır. Lütfen hattan ayrılmayınız“  gibi bir konuşma ile karşılaşacaksınız. Bilindiği üzere bu bir bant kaydıdır. 

Sanırım olayın telaşı ve heyecanın nedeniyle olsa gerek bazen vatandaşımız bu bant kaydı esnasında taleplerini bildirip telefonu kapatıyorlar ve maalesef ihbar, kaydımıza düşmemiş oluyor. Bazen, özellikle birden fazla kişinin tanık olduğu kaza ve yaralanmalarda, olayın heyecanı ile 112 aranmayabiliyor. Kalabalık grubun içinden bir kişi aramıştır düşüncesi ile 112’nin aranması atlanabiliyor. 112 arandı zannediliyor. Yani ben sizin aradığınızı, siz bir başkasının aradığını zannederek ambulans bekleniyor. Bazen de çok hızlı ve telaşla bir şeyler söylenip telefon kapatılıyor ve sonrasında kişinin telefonuna dönüş olsa da çekmeyebiliyor. Bazen ise verilen bilgi yanlış oluyor. Tüm bu görüşmelerin kayıt altına alındığını da ifade etmek gerekir. Bunlar sadece aramaya ilişkin yaşadığımız sorunlar, bir de ambulans yol alırken karşılaştığımız sorunlar var.

O zaman ilk olarak 112’nin aranmasına ilişkin önerilerinizi almak isterim.

İlk önerim 112’nin arandığından emin olalım. Ve hatta iyi bir haberleşme yapıldığından da... İkinci önerim 112 arandığında çok kısa süren bir bant kaydı var,  bu bant kaydının bitmesini bekleyip görevli arkadaşımızın bağlandığından emin olalım. Ve lütfen telefonu kapatmayalım siz ne kadar heyecanlı olsanız olun telefonu kapatmadığınız sürece arkadaşlarımız size gereken bilgileri vermeniz konusunda yardımcı olacaklardır. 112 arandığında iletişimi her zaman görevli arkadaşımızın sonlandırması gerekir, bu tüm bilgilerin alınması için önemlidir. Diğer bir önerim, olay yerine yani bizden hizmet bekleyen hasta ya da yaralımıza hızla ulaşabilmemiz için adres bilgilerinin kesinlikle doğru verilmesi önemlidir. Verilecek her yanlış adres ve yukarıdaki saydığımız faktörler bizim 112 olarak ihtiyacı olan hastalarımıza ulaşımımızı ve müdahalemizi geciktirecektir. Ve biz bunun olmasını hiç istemiyoruz.

Tabi bunlara yanlış ihbarlar ya da gereksiz meşguliyetler de eklendiğinde durum vahim olabiliyor sanırım.

Hakikaten öyle. Hatta bizi en çok üzen konuların başında 112’yi gereksiz aramalarla meşgul edenler geliyor. Bu yapılan gereksiz aramalar bize gerçekten ihtiyaç duyan hasta veya yaralı vatandaşlarımıza ulaşmamızın önünde ciddi engel teşkil ediyorlar. Bu aramaları yapan vatandaşlarımızdan bu konuda özel bir hassasiyet ve duyarlılık bekliyoruz. Hepimizin bir gün gerçekten ihtiyaç duyacağımızın, aramak zorunda kalacağımızın bilincinde olmamız gereken bir numaradır 112.  İnanın hassasiyetimiz en üst seviyede, böyle de olmak zorunda. Bu bizim vazgeçilmezimiz. Her ayrıntının hayati önem taşıyabileceğinin bilinciyle görev yapıyoruz. Komuta kontrol merkezimiz duyduğu her kelimeyi değerlendirip hasta ya da yaralının lehine kullanılacak bilgiye dönüştürmeye çalıştığını düşünürsek bu yanlış ve gereksiz ihbarların işimizi nasıl güçleştirdiğini tahmin edebilirsiniz.

Yanlış ihbar telefonları, bu kadar uyarı yapılmasına rağmen hala mı fazla? Bu soruyu sormamam gerekirdi diye düşünüyorum...

Günde ortalama beş bin çağrı alıyoruz. Bu çağrıların önemli bir kısmını asılsız ihbar ve gereksiz aramalar oluşturuyor. Ne yazık ki yüzde doksan beş gibi bir oranda diyebilirim. Telefonun kilitlenmiş şifresini açmaya çalışanlar, büyüklerinin telefonunu habersizce kullanan çocuklar, olmamış olayları ihbar edenler... Bunların hepsinin gerçek olma olasılığı tek tek değerlendiriliyor. Bunu yapmak zorundayız hata payımız yok. Bize kaybettirilen zaman ve iş gücü ne yazık ki asıl zararı acil yardım bekleyenlere veriyor.  Vatandaşlarımızdan bu konuda duyarlı olmalarını özellikle rica ediyoruz. Bu konu ile ilgili bilgilendirme ve farkındalık oluşturmaya yönelik eğitimlerimiz var. “ Gereksiz arama, yaşama yol ver” sloganımızı bir kez daha hatırlatmış olalım...

Peki, 112 hangi durumlarda aranmalıdır? Hangi bilgiler verilmelidir.

Trafik kazalarında, yüksekten düşmelerde, iş ve ev kazalarında, ciddi yaralanmalarda, göğüste kuvvetli ağrı varlığında, suda boğulmalarda, yanıklarda, zehirlenmelerde, düşük ya da yüksek tansiyon varlığında, felç durumları, şeker komasında, çocukların yüksek ateşe bağlı havaleleri gibi zamanında tıbbi müdahale yapılmadığında hayati tehlike ve sakatlanmaya yol açabilecek acil her türlü sağlık sorununda 112 aranmalıdır.

112’yi aradığımızda şu bilgileri vermeliyiz

*Öncelikle sakin olunmalı ve olayın durumuna göre

*Olayın türünü, Yani boğulma mı, trafik kazası? Olay nedir?

*Hasta veya yaralı sayısı ve durumu

*Olayın gerçekleştiği yerin veya evin açık adresi

*Hastanın biliniyorsa geçmişteki rahatsızlığı

112 ile görüşmeleriniz esnasında bu bilgilerin doğru cevaplanması iyi bir haberleşme için gereklidir.

Trafikte seyir halinde iken ambulansa ait siren sesi duyduk, ambulansa nasıl yol vereceğiz? Bu da gereksiz aramalar gibi büyük bir sorun. Bu konuda ki önerileriniz neler olacak?

Ambulansta taşınan bir hayat var ve bu hayat zamana karşı mücadele veriyor. Saniyeler önemli. Bu bağlamda elbette ambulans hızlı hareket etmeli ve trafikte seyir halinde olan sürücülerimiz de bu sorumluluğu bizimle paylaşmalı. Ambulans sesi duyduğumuzda kargaşa yaratmadan nasıl yol açmalıyız önemli bir konu. Yol verme telaşıyla nasıl davranacağını bilmeyip,  kazalara sebep olan sürücüler olduğunu da biliriz. Bu konuda benim önerim elbette bakanlığımızın da önerisi; FERMUAR YÖNTEMİ. Gayet basit bir yöntem, iki şeritli bir yol düşünün, soldaki araç sola, sağdaki araç sağa yanaşır, dört şeritli bir yolda ise sadece en sol şerit sola yanaşıp, üçüncü şerit ve diğer şeritlerdeki araçlar sağa yanaşarak yol açabilirler. Tüm sürücülerin bu yöntemi bilmesi kargaşa oluşmadan ambulansın hızla yola alması demek olacaktır. Bu konu da ortak hareket edersek, bir cana hayat olmaya da ortak olmuş oluruz. Hepimizin sorumluluğu farklı olsa da kattığımız değerler bir.

Tüm bu koşullar altında ihbar aldığınız andan itibaren, olay yerine varışınız kaç dakikada gerçekleşiyor?

Bakanlığımız hizmet kriterleri arasında bulunan kentsel bölgede 10 dakikanın altında vakaya ulaşım önemle dikkate alınıyor.

 Rakam vermek gerekirse, Asos verilerine göre son kentsel bölgede vakaya 10 dakikanın altında ulaşımımız altı ayda %97,4...  Kırsal bölgede vakaya 30 dakika altında vakaya ulaşım oranımız ise %98. Bu oranlarla ilimize verdiğimiz hizmetteki başarı, ciddiyetimizin ve kararlılığımızın haklı gurur onur ve sevincini yaşamaktayız.  İşte bu arada ve anlamda tepeden tırnağa bu başarıda emeği geçen tüm 112 personeline İl Sağlık Müdürlüğü; başta Doçent Doktor Aziz Öğütlü Bey olmak üzere tüm birimlerimize kendi adıma teşekkürlerimi sunuyor ellerinize emeklerinize yüreğinize sağlık ve iyi ki varsınız diyorum.

Ne güzel… Peki, kaç vaka ya ulaştınız, günde beş bin çağrıyı düşününce açıkçası merak ettim...

2018 yılını toplamda yaklaşık 96000 vaka ile kapatacağımızı öngörüyoruz. Bu öngörü gereği hazırlıklarımızı süratle yaparken sosyal platformlardan da uzak kalmıyoruz. Bakanlığımızın politikaları doğrultusun da 112 Acil Sağlık Hizmetleri Şubemizle birlikte okullarımız da yürüttüğümüz MİNİK 112 projesi ve diğer tanıtım faaliyetleri. Yaşama yol ver kampanyası vb. gibi konularda farkındalık oluşturma çalışmalarımızı sürdürmekteyiz. Ayrıca olmazsa olmalarımızdan birisi olan ilkyardım eğitimlerimizi aralıksız sürdürüyoruz. İl Sağlık Müdürlüğü olarak bunu çok önemsiyoruz. Herkesin bildiği üzere yaralı ve hastalara yapılacak herhangi bir yanlış uygulama telafisi mümkün olmayan zarar ve sonuçlara yol açabilir.

Bu müthiş bir uygulama, ilk yardım dersi ya da eğitimi almayan yoktur sanırım ama bunun yeterli olmadığını görüyoruz. İl Sağlık Müdürlüğünün ilk yardım beceri eğitimlerini duymak mutluluk verici... Bu eğitimden biraz bahsedelim isterseniz.

Evet, ilk yardımın beceri eğitimlerini ücretsiz olarak veriyoruz. İlimizde yaşayan tüm vatandaşlarımız kurumumuza müracaat edebilirler. Kalp masajını, suni teneffüsü, hava yolu tıkanıklıklarındaki müdahaleleri ve daha pek çok kurtarıcı uygulamalar hakkında beceri kazanabilirler. Bu konudaki çalışmalara hız verdik. Vatandaşımız beceri sahibi olsun babasına, çocuğuna, öğrencisine, arkadaşına ilk ve doğru müdahaleyi biz olay yerine ulaşana kadar kendisi yapsın istiyoruz. İlk yardımda ilk 4- 6 ancak temelde ilk 3 dakika kritik önem taşıyor. Şunu da ısrarla belirtelim, bilmediğiniz, eğitimini almadığımız ve yeterli olmadığımız uygulamaları da yapmamalıyız.

Son Olarak söylemek istediğiniz bir şey var mı?

Son olarak, İl sağlık müdürümüz Doç. Dr. Aziz Öğütlü beyefendinin, verdiğimiz acil sağlık hizmetlerimizin aksamaması hususundaki hassasiyetinin altını çizmek istiyorum. Özellikle 112 yoğun bakım sevklerinde neredeyse her gece bizimle birlikte birebir çalıştı,  öyle ki müdürümüzle birlikte sabahlara kadar uyumadan çalışmak bizim için olağan bir durum diyebilirim. Sayın müdürümüzün ekibimizden en büyük isteği tıbbi desteğimizin dışında, koşullar ne olursa olsun merhametimizi vatandaşlarımızdan eksik etmememiz, onların dualarına da mazhar olmamızdır. Bu anlayışı ekip olarak ilke edindik, bu şevk ve inançla hizmet veriyoruz…

DOĞAN ÖZTÜRK KİMDİR?

1969 yılında Eskişehir’de doğdu. İlk ve orta öğrenimi Sakarya’da tamamladı. Kırklareli Sağlık Meslek Lisesi’nden sonra Eskişehir Anadolu Üniversitesi İktisat Fakültesi Kamu Yönetimi ve Sağlık Kurumları işletmesinden mezun oldu.

Mecburi hizmetini Gümüşhane’de yaptı. Ardından sırasıyla Sakarya ili Hocaköy Sağlık Ocağı, Esentepe Sağlık Ocağı, Toyota SA Acil Yardım Hastanesi, Yenikent Devlet Hastanesi, Söğütlü Acil Sağlık Hizmetleri İstasyonu, İl Sağlık Müdürlüğü Basın ve Halkla İlişkiler Sorumlusu görevlerinde bulundu.

Halen 112 Acil Sağlık Hizmetleri Birim Uzmanı Olarak çalışmaktadır

Editör: TE Bilişim