Bu haftaki konum, adı gibi tatlı olmayan; ÇİKOLATA KİSTİ...

Endometriozis yani halk deyimi ile Çikolata Kisti, özellikle üreme çağındaki kadınlarda çok sık rastlanmasına rağmen en geç teşhis edilebilen hastalılardan biri…

Uzun yıllar şehrimize hizmet vermiş ve hizmet vermeye devam eden, Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Doktor Mustafa GÜDER ile “Çikolata Kisti” üzerine söyleştik.

Söyleşimize geçmeden önce belirtmek isterim; alanında popüler bir ismi bulunca bırakmak istemedim ve bu yüzden Doktor Mustafa Bey ile kadın hastalıklarında sık görülen kistler üzerine söyleşilerimiz devam edecek.

Değerli hocam Endometriozis’i (çikolata kisti) en basit haliyle nasıl tanımlayabiliriz?

Rahimin en iç tabakasına Endometrium diyoruz.  Bu tabaka yaklaşık olarak her 28 günde bir değişikliğe uğrayarak dökülür.  Bu olay halk arasında regl, adet gibi isimlerle bilinir. Endometriozis ya da bilinen ismi ile çikolata kistinde, her ay düzenli olarak dökülen adet kanamalarının bir kısmı tüplerden karın boşluğuna doğru geri akarak yumurtalık kanallarına, yumurtalıklara, rahmin arkasına, hatta bağırsaklara yerleşebilir. Ve hatta nadir de olsa genital yapılardan daha uzak yerlere de yerleşebilir.  Bu olaya endometriozis diyoruz

Adı neden çikolata kisti?

Rahim içi dokusu (Endometrial doku)  yumurtalıklara yerleştiğinde, yumurtalıklarda kistlere neden olur. Yani bu doku bir yumurtalık kisti şeklinde olup dışarı kanamayabilir.  Uzun süre kist içerisinde kalan kan zaman içinde koyu kahverengi ve çikolata kıvamında bir sıvıya dönüşür. Hem renk hem kıvam olarak çikolataya benzedikleri için bu kistlere, ‘çikolata kisti’ adı veriliyor.

Bu bildiğimiz çikolata gibi tatlı şirin bir şey değil elbette...

Çikolata kistinin görülme sıklığı nedir?

Kadın hastalıkları içerisinde oldukça sık görülen bir durumdur. Üreme çağındaki tüm kadınlarda görülebilir. Genellikle 25- 35 yaş arası kadınlarda daha sıktır. Ancak 30’lu yaşlarda tehlike daha büyüktür.  Anne ve kız kardeşlerde bu durum varsa görülme riski çok daha yüksek. Ergenlik dönemlerinde özellikle ağrı kesici ve diğer ilaçlarla şifa bulamayan adet dönemlerinde şiddetli ağrıları olanlarda rastlanır. Hiç çocuk doğurmayanlarda, küçük yaşta adet görenlerde yine görülme riski yüksektir. Erken yaşta evlenme ve çocuk yapma geleneği olan ülkelerde nadiren görülür.

Risk faktörlerini madde madde sıralayabilir miyiz?

Aile hikâyesi yani anne ve kız kardeşte Endometriozis olması (Genetik)

Erken yaşta adet görme

27 günden daha kısa aralıklarla adet görme

Adet kanamalarının 7 günden uzun sürmesi

İlk gebeliğin ileri yaşlarda gerçekleşmesi

Bağışıklık sorunları olanlar, şeklinde sıralayabiliriz.

Çikolata kisti tehlikeli midir?

Tedavi edilmeyen kistler büyürler. Büyüyen bu kistler yırtılabilir ya da kendi etrafında dönebilirler. Böyle durumlarda hastalarda şiddetli ve acil şikâyetler oluşabilir. Hastanın acilen ameliyata alınması gerekebilir.

Ayrıca nedeni bilinmemekle birlikte, normalde rahim içine ait olan bu canlı doku, rahim dışındaki bu alanlara yapışıp tıpkı rahim içindeymiş gibi davranırlar. Ancak başka yerlere yerleşen rahim içi dokular kan olarak vücuttan ayrılamaz. Dokularda yapışıklıklara, enfeksiyonlara ve ağrılara neden olur. Bu hastalarımız her adet dönemlerinde şiddetli ağrılar hissedebilir maalesef.

Çikolata kistleri kansere dönüşebilirler mi?

Hastalarımızdan da sık olarak duyduğumuz bir soru bu. Çikolata kistleri, kanser ve benzeri zararlı oluşumlara dönüşmezler. Ancak çikolata kisti oluşturan yumurtalıklar, kanser de oluşturabilir bu farklı bir şey. Bu konuda yapılan araştırmalar var. Yumurtalık kanseri ile çikolata kistleri arasında henüz bir bağlantı bulunamadı. Endometriozis bulunmayan kadınlarda da yumurtalık kanseri görülme oranı aynıdır. Çikolata kisti iyi huylu bir kisttir. Okurlarımız bu konuda endişelenmesinler.

Çikolata kistleri kısırlık (İnfertilite) sebebi midir?

Evet, etkileri nedeniyle çikolata kistleri kısırlık yapabilme yeteneğine sahiptir.  Bu bilimsel olarak ta kanıtlandı. Çocuk sahibi olamayan hastaların neredeyse yarıya yakınında çikolata kistine rastlanmakta dersek abartmış olmayız. Hatta çikolata kistinin en önemli iki şikâyeti; ağrı ve kısırlıktır. Fakat günümüzdeki tedavi seçenekleri ile bu durum ortadan kaldırılabilir. Uygun tedavi sonrası hastalar doğurganlık özelliğini yeniden kazanabilirler. Tedavide başarı şansını düşürmemek için, çikolata kistleri çok ilerlemeden bir doktora başvurmak gerekir elbette.

Çikolata kisti hangi mekanizma ile kısırlığa sebep olur? Kısaca açıklayabilir misiniz?

Kadın yumurtası rahim içine ulaşabilmek için tüplerden geçer. Eğer doğal yollarla hamile kalınacaksa hiç olmazsa tüplerden birinin tamamen açık olması beklenir. Çikolata kistlerinin, oluştukları yerde kanama yapıp, yapışıklıklara neden olduğunu vurgulamıştık. Tüplerin yapışıklıkları ve dolayısı ile tıkalı olmaları gebelik oluşmasını önler. Bu yapışıklıklar tıbbi müdahaleler ile açılabilir. Tüplerin tıbbi müdahale ile açılamadığı durumlarda ise özellikle yaşı 35’in üzerinde, çikolata kisti bulunan kadınların hiç vakit kaybetmeden tüp bebek tedavisine başvurmaları önemlidir.

Çikolata kistinin belirtileri nelerdir?

Adet sancılarının şiddetli olması en yaygın gördüğümüz belirtidir.  Öyle ki; Çikolata kistine bağlı adet ağrıları, ağrı kesicilerle baş edilebilecek türden ağrılar değildir.  Bu şiddetli ağrılara, mide bulantısı, kusma, ishal de eşlik edebilir. Adet kanamalarının fazla miktarda olması ve uzun sürmesi, cinsel ilişki sırasında ağrı hissedilmesi, uzun süreli kasık ağrıları, bel ve karın ağrıları çocuk sahibi olamama yani infertilite (Kısırlık), eğer karın içi yerleşimi varsa ishal, kabızlık gibi bağırsak alışkanlıklarındaki değişiklikler, idrardan ya da dışkıdan kan gelmesi, sık idrara çıkmak gibi belirtilerin yanı sıra hayattan zevk alamama, yorgunluk ve depresyon görülebilir.  Bu belirtilerin bir kısmını yaşayan hastaların aklına Kadın doğum uzmanına gitmek gelmeyebilir bu da teşhis açısından vakit kaybı oluşturabiliyor maalesef.

Kistin patlaması” ifadesinden ne anlamalıyız?

Çikolata kistlerinin büyüklükleri genelde 4 cm ve 15 cm arasında değişir. Çikolata kistleri büyümeye elverişli sinsi kistlerdir. Büyüyen kistlerin duvarları yırtılabilir. Bu olay, “kistin patlaması” olarak yorumlanabilir. Çok sık görülen bir durum olmamakla birlikte az da olsa böyle bir risk vardır.  Genellikle duvarı yırtılan kistler büyük kistlerdir. Küçük kistlerde bu ihtimal daha düşüktür. Çikolata kistinin duvarının yırtılması sonucunda da dışarı çıkan koyu kıvamlı içerik o bölgede bulunan diğer organların üzerine dağılarak enfeksiyon yapabilir.  Ani gelişen bulgularla hasta ameliyat edilmek durumunda kalabilir.

Çikolata kistinin duvarının yırtıldığını diğer bir deyimle patladığını nasıl anlarız peki?

Çikolata kistleri muayene esnasında, herhangi bir fiziksel aktivitede sırasında ya da cinsel birliktelik esnasında yırtılabilir. Hasta bıçak saplanması gibi ani bir acı hissedebilir. Karın bölgesinde aşırı hassasiyet vardır. Ağrı kistin yırtıldığı taraftan ani olarak başlayabilir. Yüksek ateş, mide bulantısı, kusma, kasık ağrıları görülebilir.  Kısaca ani gelişen ve daha öncekilere hiç benzemeyen ağrı varlığında mutlaka bir Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanına başvurmak gerekir.

“Çikolata yemek çikolata riskini artırır” derler bu bir espri mi? Çikolata kistinin beslenme ile ilişkisi var mıdır?

Pek çok hastalığın önlenmesinde,  beslenme önemli bir etken.  Beslenme şekli çikolata kistlerinin gelişimine etki ettiğini düşündüğümüz hormonların düzenlenmesi ile yapışıklıkların ve iltihabın ve bu tür reaksiyonların azalması ile ilişkili olabilir. İşlenmiş gıdalardan, çikolata gibi şekerli ürünlerden, karbonhidratlardan, kızartmalardan kısaca İnflamasyonu arttırıcı özellikleri olan gıdalardan uzak durmak gerekir.

Ancak modern bilimsel yaklaşımlarda özel bir beslenme şekli ile çikolata kistinin tamamen önlenebileceğini ya da tedavi edilebileceğini söylemek doğru olmaz.

Endometriozis (Çikolata Kisti) Teşhisi nasıl konulur?

İlk önce hastanın şikâyetlerini dinleriz. Daha sonra jinekolojik muayene ve jinekolojik ultrasonografi ile muayenemizi tamamlarız. Ardından tetkikler başlar. İleri görüntüleme ve kan tetkikleri isteriz. Tüm bunlar ayırıcı tanı için önemlidir. Yine de teşhis yüksek şüpheye dayanılarak konulur. Kesin tanı için Laparoskopi ile kistin çıkartılarak, patolojik olarak incelenmesi gerekir. Ancak bazı vakalar vardır ki çikolata kistine rağmen hiç bir şikâyetleri olmaz. Bu vakalar rutin olarak yaptığımız jinekolojik muayenelerde ya da başka bir nedenle yaptığımız kist ameliyatlarında ortaya çıkar.

Çikolata kisti nasıl tedavi edilmelidir

Tedavide öncelikli hedef elbette hastanın yakınmalarının hafifletilmesidir. Tedavi planlanmadan önce hastanın yaşı, çocuk sahibi isteğinin olup olmadığı, kiste bağlı kısırlığının olup olmadığı ve kistin hangi evrede olduğuna bakılır. Tedavi yaklaşımları hastadaki bulguların şiddetine ve çocuk sahibi olma isteğine göre değişebilir. Medikal ya da cerrahi tedavi seçenekleri vardır. Cerrahi kararı alındıysa açık ya da kapalı olabilir. Kapalı ameliyatlar (Laparoskopi) hızla iyileşme sağladığı için tercih edilmelidir. Eğer kistler sayıca fazla ve büyük iseler açık ameliyat olunabilir.

Yalnız unutulmamalı Çikolata kistleri kronik bir hastalıktır ve tekrar edebilme özelliğine sahiptir.  Düzenli takip hastalığın seyri açısından önemlidir.

Uz. Dr. Mustafa Güder kimdir?

1960 yılında İstanbul’da doğdu. İlk, orta ve lise eğitimini İstanbul’da tamamladı. 1983 yılında İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi’nden mezun oldu. Mecburi hizmetini Gaziantep Islahiye’de yaptıktan sonra Tekirdağ’da çalıştı. Zeynep Kamil Hastanesinde 1995 yılında Kadın Hastalıkları ve Doğum ihtisasını tamamladı.

Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı olarak 5 yıl Erzurum Oltu Devlet Hastanesinde çalıştı. 2001 2018 yılları arasında Sakarya Kadın Doğum ve Çocuk Hastanesinde, Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı olarak görev yaptı. Halen Özel Adamedica Tıp Merkezi’nde Kadın Doğum Uzmanı olarak çalışmaktadır.

Editör: TE Bilişim