Eski bakan ve milletvekili Ersin Taranoğlu, seçim sürecinden önce açıkladığı projelerin ve gerçekleştirdiği toplantıların, ‘aday olmaya çalıştı’ şeklinde yorumlanmasına karşı çıktı. Büyükşehir Belediye eski Başkanı Zeki Toçoğlu’na projelerini ilettiğini anlatan Taranoğlu, seçildikten sonra Ekrem Yüce’yi de arayarak tebrik ettiğini ve projelerini yeniden gündeme getirdiğini söyledi. Taranoğlu, “Adaylık hiç aklıma gelmedi, istemedim. İsteseydim aday olurdum. Önce aday adayı olurdum. Ben aday adayı olduğum zaman, siyasi parti benim gibi bir adamın adaylığını reddetmeyi kamuoyuna anlatamazdı. Ben, adaylığa müracaat etmedim” diye konuştu. Ankara’da da çeşitli isimlerle projeleri hakkında görüşmeler gerçekleştirdiğini kaydeden Taranoğlu, Sakarya’nın iktidara büyük destek vermesine rağmen bunun karşılığını alamadığını dile getirdi ve bundan yerel idarecilerin sorumlu olduğunu öne sürdü.

Ankara’da seçim sürecinden önce gerçekleştirdiği çalışmalarında Mehmet Özhaseki’yle de görüştüğünü belirten Taranoğlu, kendisine Sakarya hakkında tavsiyeler verdiğini ifade etti. Taranoğlu, “Mehmet Özhaseki’ye gittim. Dedim ki; ‘Bak arkadaş, Adapazarı’nda hikâyeniz bitti. Yeni bir hikâyeye ve yeni bir isme ihtiyaç var. Yanında da AK Parti eski Denizli Milletvekili vardı, o da şahit. Adam bana alenen sordu, ‘Siz aday mısınız?’ dedi, ‘Hayır, değilim. İstemiyorum. Buraya adaylık kulisine gelmedim’ dedim. ‘Adapazarı’nda yeni bir isme ve hikâyeye ihtiyacınız var. Eğer yeni bir adam bulursanız hikâyesi bana ait olsun, beraber çalışalım. Şehrin kaderini değiştirelim’ dedim. Yine aynı kanaatteyim” ifadelerini kullandı. Zeki Toçoğlu’na projelerini sunduğu zaman hiçbir art niyet gütmediğini, yalnızca kendi projelerine danışmanlık yapmak istediğini anlatan Taranoğlu, Toçoğlu teklifini kabul etseydi bazı şeylerin daha farklı olabileceğini savundu.

Orhan Topçu

Sizinle ilgili halkın şöyle bir düşüncesi var: Bir araya ortaya çıktınız, sosyal medyanın gücünü iyi kullandınız, projeler sundunuz. Aday gibi bir görüntü varken sonra dediniz ki; ‘Ben aday olmasam da bu projeler Tayyip Bey’e ulaşsın.’ Acaba Tayyip Bey sizi görevlendirdi mi, sizi görevlendirdi mi, bir ricada mı bulundu? Yoksa bunlar kendi düşünceleriniz miydi, durumdan vazife mi çıkardınız?

Ersin Taranoğlu

Bu efsaneleri boş verin. Halkta öyle bir düşünce yok, bizim yamyamlarda öyle bir düşünce var. Millet dedi ki; ‘Bunlar oturdular söz aldılar, işe çıktılar, AK Parti’nin içindekiler bundan korktu, ses çıkartamadı.’ Öbür taraf da; ‘Bu Ersin uyanıktır, bu işleri sağlam görmese atlamaz’ dedi, onlar da benim yanımda durdu.

Ben hep ‘aday değilim’ dedim. Hikaye onlara göre gerçek olmayınca herkes kendi yuvasına gitti, rahatladı. Ben kimseden böyle bir talimat almadım. Bir genel başkan zaten kalkıp da 9-10 ay önceden ‘Sen benim adayımsın’ diye kimseye söylemez. Böyle bir şey yok.

Özgür Arık

Sakarya’nın temsil ve yönetim biçimini nasıl buluyorsunuz? Bir eksiklik, bir problem olduğu şehirde konuşuluyor. Zafiyet var mı?

Ersin Taranoğlu

Valla ben, yüzde 65 oy almış bir parti hakkında konuşmam. Demokrasilerde sandık açılır, konuşursak halka haksızlık ederiz. Halkın dediğinin üstüne bir şey diyemezsin.

Özgür Arık

Halk, önüne gelenden tercih etmek zorunda kalıyor. Önüne gelen yemekte bir sorun var mı?

Ersin Taranoğlu

Halk, daha önce arkasına gelenden mi tercih yapıyordu? Hep önüne geleni tercih ediyor. Demirel’e sormuşlar, ‘Sandıktan ne çıkar?’ diye, ‘Ne girerse o çıkar’ demiş.

Daha önceden de söyledim, bir halk yüzde 70 oy veriyorsa; halkın bu desteğinin karşılığı bakanlık olmalıydı. Halk bu kozu siyasetçilerin önüne koydu, siyasetçiler bu kozu yanlış oynadı. Elinde 4 as varken, bu kadar kuvvetliyken becerip de parayı alamadılar. Bu Tayyip Bey’in değil, mahalli siyasetçilerin oyunu yanlış oynamalarındandır. Başka hiçbir şey demem.

Tuncer Kalaycı

Yüzde 65 de aynı şeyi talep etmenizi gerektirmez mi?

Ersin Taranoğlu

Gerektirir tabii… Ama yüzde 65’i sen almadın, Tayyip Bey aldı. Hastalığın özünde 65 senin şahsına verilmiyor. Halk, Tayyip Bey’e veriyor. O yüzden de malın sahibi sana o bakanlığı vermez.

Şadi Tanış

Seçimi yanından izlediniz. CHP’de bir dönüşüm yok mu? Rahmetli Erbakan Hoca, çeşitli toplantılarda seçmeni tarif ederken şunu söylüyordu; ‘Yüzde 5’lik aşırı sağ kesim vardır, yüzde 5’lik sol kesim vardır. Aradaki yüzde 90’lık kitleye, sağdan veya soldan kim aşırı uçtan uzaklaşıp merkeze doğru ilerlerse ancak öyle büyür. O zaman da ilk yüzde 5’teki o ilkelerinden uzaklaşmak zorunda kalır.’

CHP seçmeni, özellikle bu Kemalist kafa, bu laiklik, Atatürkçülük söylemlerine çok fazla takılıp kendi içerisine sağdan ya da merkezden gelen isimleri, aday olsa bile reddeder, gider MHP’ye oy verir, kendi partisine vermezdi. Fakat ilk defa CHP seçmeni, sağdan ya da merkezden gelen adaylara karşı bu tavrı koymadı. Gidip partisine oy verdi. Ben bunu, Kemal Kılıçdaroğlu’nun CHP’yi merkeze taşıma çabası olarak görüyorum.

Bu iş, belki Kemal Kılıçdaroğlu’nun siyasi hayatına mal olacak, onu bilemem. Ama CHP eski CHP değil. Biraz içine ‘sol sos’ katılmış ANAP tarzında bir yere doğru gitmeye çalışıyor. Becerebilir mi, bilmem. Ama daha merkezde duran AK Parti de biraz daha sağa ve milliyetçi oylara kayıyor. Yani biri merkeze yaklaşırken ötekisi merkezden uzaklaşıyor diye düşünüyorum. Böyle midir bu?

Ersin Taranoğlu

Türkiye’de referandumdan sonra yeni bir sistem kuruldu. Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminde yüzde 50+1’dir baraj… Parlamenter sistemde yüzde 10’dur. Burada 50+1’dir. Kimsenin 50+1 alacak hali yoktur. Oraya ulaşmak için herkesin kendi içerisinde kümeleşmesi gerekmektedir. Şartlar, partileri bir araya getirmektedir. Siz, MHP’yi yanınıza alırsanız HDP’yi karşı tarafa itersiniz. Karşı taraf da HDP’yle yan yana olmak mecburiyetinde kalır.

Yani HDP’yi CHP’nin kucağına, AK Parti’nin MHP’ye yaklaşması itmiştir.

Şadi Tanış

Ama İYİ Parti de var orada…

Ersin Taranoğlu

İYİ Parti, parti değildir. Bir mevsimlik şarkıdır. O ağacın altını anmıyorum. Bir dahaki seçim yoktur. İYİ Parti, AK Parti’yle Cumhuriyet Halk Partisi’nin yanlış siyasetlerinden sıkışmış bir sosyolojik sonuçtur. Ne CHP sahip çıkabildi ne AK Parti sahip çıkabildi. Bunlar arada bir kitle kaldılar. Bu kitle sonra dışarıya çıktı, biraz kentli sağdan biraz da MHP’den falan aldılar, bir parti kurdular, başarılı olamadılar.

Şimdi kümeleşme siyaseti var. 2 bloklu siyasete giriyor Türkiye… Küçük partiler yok olacak. Sonucunda gelecek ki; bugün belediye başkanlığı için böyle oldu ama yarın Cumhurbaşkanlığı seçimi olunca seçmen mecburen kümeleşecek. Herkes kazanan tarafta olacak. Türkiye’nin siyasi sonuçları hep belli artık… 51,5-52 kazanan, 48 kaybeden. Bunun için herkes oturup hesap yapacak, vatandaş da hesap yapacak.

Bu kümelenmede artık CHP sol gözlüğünü, ideolojik gözlüğünü bırakacak. Sen de bırakacaksın. Çünkü senin referansın İslam, onun referansı sol, MHP’nin referansı milliyetçilik, HDP’nin referansı Kürtçülük. Partiler bu referansları bırakacak.

Cumhuriyet üç tane rota değişikliği yapmıştır. Birinci rota değişikliğini 1923’te yapmıştır. Padişahlıktan Cumhuriyete geçmiştir. Bunu Atatürk üzerinden yapmıştır. Atatürk bir askerdir ve saray paşasıdır. Bu rota değişikliğini saray istemiştir. Devleti idare edenler, dünyadaki bütün imparatorlukların bittiği bir dönemde, o da biteceğini biliyordu, Atatürk üzerinden Cumhuriyeti kurmuştur.

İkinci rota değişikliğini 1940’ta, İnönü zamanında yapmıştır. O da NATO’ya ve çok partili siyasi hayata girmiştir. Çok partili siyasi hayata girdiği zamandaki İnönü’yle Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemini gündeme getiren Tayyip arasında hiçbir fark yoktur. İkisi de tek tabancadır, dediği dediktir, astığı astıktır, oyu fazladır, ihtiyacı yoktur, bütün kanun donanımları vardır. Derken İnönü çok partili siyasi hayata girmek durumunda kalmıştır. Tayyip Erdoğan da Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine girmek durumunda kalmıştır.

Şadi Tanış

Tek partiye döndük ama…

Ersin Taranoğlu

Yok yine çok partiye girdik. Bugün İstanbul’u, İzmir’i, Ankara’yı kaybetmesinin sebebi Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemidir. İttifaklara mecbur etmiştir. İttifaklar da ona buralarda kaybettirmiştir. Eski sistem olsaydı bunların hepsini kazanıyordu. İYİ Parti, CHP, HDP ayrı girecekti. Antalya da Mersin de Ankara da İstanbul da onundu.

Bu rota değişikliğidir. Üçüncü rota değişikliği de Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemidir. Türkiye bundan sonra artık iki bloklu liderler Türkiye’si haline gelmiştir. Ve önümüzdeki 10 yılda, göreceksiniz, valiler devre dışı kalacaktır. İlçe belediye başkanları yok olacaktır.

Siz bir tane belediye başkanı seçeceksiniz, o atama yapacak. Zaten şimdi de atanıyor, hiç konuşmaya gerek yok. Ali İhsan Bey oturuyor yazıyor, ‘burada bu olsun’ diye. Daha önce de Ersin yazıyordu. Dolayısıyla bunları tartışmayalım, zamanı değil. Belediye başkanları yerel başbakan olacak. Eyalet sistemi olmayacak.

Orhan Topçu

Rota değişikliğine 60 ve 80 ihtilallerini niye katmadınız? ANAP geldi 80 ihtilalinden sonra…

Ersin Taranoğlu

Cumhuriyetin 100 yıllık hayatı vardır. 20 senede bir rota değişikliği oluyor. 1923-1946, 20 sene var. CHP tek başına idare etmiştir. 1960’a kadar Menderes, sağı idare etmiştir. 60’taki ihtilalden sonra 80’e kadar karma ekonomi dönemi vardır. 80’den 2000’e kadar biz idare ettik, pazar ekonomisi. 2000’den 2023’e kadar Tayyip Bey idare edecek, onun da görevi bitecek.

20 senelik periyotlarda… Şu anda 50 doğumlular Türkiye’yi idare ediyor. 2022’de Türkiye’de seçim olacak, iddiam o… Türkiye’nin siyasi kadroları 60-70 doğumlu olacaktır. 2040’ta Türkiye’nin yönetici kadroları 70-80’liler olacaktır. Ondan sonra, X-Y denilen nesil gelecektir. Onlar idare edecektir. 20 yıllık periyotlar halinde… Nasıl ki işletmelerin 3-5 yıllık master planları varsa devletlerin de 20 senelik periyotlarda vardır.

Cumhuriyetten Demokrat Parti’ye kadar 20 senede Atatürk ve arkadaşı İnönü, 46‘dan 60’a kadar Menderes, 60’tan 80’e kadar Demirel, 80’den 2000’e kadar Özal, 2000’den bugüne kadar da Tayyip Erdoğan idare edecek Türkiye’yi… Bu 20 senelik periyot devam ediyor. Tarla bitiyor. Bunların hepsinin ortak yaşı 70 artı… Bu yüzden bunlar bir daha seçime girse bile gençler bunların hiçbirine oy atmaz. Çünkü yeni nesli anlamıyorlar.

Bunların sayısı çok büyük... Dolayısıyla devlet de kendini geliştiriyor. Şimdi geçiş testi… Mesela Şadi Bey ve ben eski siyasetçiyim. Türkiye geçiş döneminde. Bu son dönem. Tayyip Bey’in yerinde ben olsam Ankara ve İstanbul’a genç adamlar koyardım. İzmir’e de 40-45 yaşında ne olduğunu bilmediğin adamlar koyardım.

Ekrem İmamoğlu’nu tanımazsınız siz, benim çok yakın arkadaşım, çok iyi tanırım. Bunu iyi okumak lazım. Cumhuriyet Halk Partisi seçmenine Yasin-i Şerif okuyan bir adam olmaz. Olmaz. Ama oldu. Oldurdular. Oldurttururlar. Yani isterse evinde okur ama kamera önünde okumaz.

Filmi 30 sene geriye alsana… 30 sene önce Mansur Yavaş ve ben ülkücü değil miydik? Siz de solcu değil miydiniz? Biz sizi dövmüyor muyduk? Siz de bizi dövmüyor muydunuz? Sürekli birbirimizi dövmüyor muyduk?

Şimdi sen CHP’li oldun, ben AK Partili oldum. Nasıl olacak bu iş? Böyle bir partinin başına ülkücü bir aday çıkıyor, sen de hiç ses çıkarmıyorsun. Niye? Anladın; ‘Ben Tayyip Bey’le her mücadele ettiğimde tuş oluyorum, sırtım yere geldi. İlk defa bir adam çıktı. Boş ver, ülkücü ya da başka bir şey olsun, fark etmez. Yeter ki bunu yensin’ dedin, oy verdin.

Bu, gerdek gecesi... Şimdi bunun sabahında, uyandığın zaman film başka olacak. Bana sorsan mazbatayı veririm. Film, ondan sonra başlayacak. Herkesin bir geçmişi, gelenekleri var. Mansur şimdiden genel sekreteri koydu, benim arkadaşım Murat’ı koydu. Nasıl olacak? Sen şimdi 40 yıllık Halk Partilisin. Başkan MHP’li, Genel Sekreter MHP’li… Sonra İmar Müdürü de MHP’li olunca sen ne yapacaksın?

Aynı şey burada da olacak. Ekrem Yüce’nin yanındakileri biliyorum. Çoğu benim arkadaşım. Ekrem bunları inkar eder mi? Ben niye gidiyorum bir arkadaşımı basın danışmanı yapıyorum da başkasını yapmıyorum? Sen de gelsen arkadaşını yaparsın.

Bütün değişimler tepeden olmuştur. Yukarıdan aşağı olmuştur. Atatürk, İnönü, Demirel, Özal, Tayyip Erdoğan… Hepsi yukarıdandır. Hiçbir zaman halktan gelen bir şey yok. Batıyla aramızdaki fark o…

Tuncer Kalaycı

Yani sohbetin başındaki mesaj hikaye mi?

Ersin Taranoğlu

Onun için ‘Ali Şen başkan, Fener şampiyon’ diye bağırıyorlar. Tuncer’i getirsek bağırmıyorlar. Filanı santrafor alırsan şampiyon olacak, milletvekili yaparsan kurtulacak, Ersin’i yaparsan memleketi kurtaracak… Sen ne yapacaksın? Yatacaksın. ‘Ben oy verdim.’ İyi halt ettin. Böyle bir şey var mı? 1789 Fransız İhtilali’nde Avrupa’nın bütün nehirlerinde kan akmış. Mezhep kavgasına birbirlerini kesmişler. Biz daha oraya gelmedik, birbirimizi kesmedik. Biz daha ufak ufak dalaşıyoruz. Bizde hiçbir şey tabandan gelmedi ki.

Adnan Yüksel

Kesme işine doğru mu gidiyoruz?

Ersin Taranoğlu

O bizde olmaz.

Tuncer Kalaycı

Sakarya’ya dönersek seçilen başkanımızın projelerini nasıl buldunuz? Sizin de projeleriniz vardı.

Ersin Taranoğlu

Seçilen başkan proje mi sundu? Ben hiç hatırlamıyorum. Kelimelerime dikkat edeceğim, Ekrem Bey’i kıracak yanlış bir şey de söylemek istemiyorum. Ben yanlış bir şey söylersem, ‘Burada gözü vardı. Olmayınca adamın oturduğunun beşinci gününde sallamaya başladı’ diye yazacak birileri. Ben orada değilim.

Kampanyayı gördüm. Kampanya başladığı gibi bitti. Proje falan yok. Seçimi kazanmak için projeye ihtiyaç yoktu. Zaten Ekrem Bey de bunu kullandı. Ama şehrin projelere ihtiyacı var. Seçimin, belediye başkanının değil, halkın projelere ihtiyacı var.

Ben, hâlâ bundan 10 ay önce sizinle toplantı yaptığım yerle aynı yerdeyim. Şehrin 5 tane sahibi var. Vali, milletvekilleri, mahalli yöneticiler, medya, ticaret ve sanayi odası… Esas sahipleri bunlardır. Bu sahipler hala konuşmuyorlar.

Kamil Özkan

Niye işçi sendikaları bu sahiplerin içinde yok?

Ersin Taranoğlu

Seni kırmayayım, onlar da olsun. Sendikaları da katalım. Hâlâ bu kanaatteyim. Belediye başkanları sahip değildir, geçici işçidir. Bugün var yarın yok. Zeki Bey dün vardı bugün yok. Bu 5’i konuşmadan, bu 5’i dert etmeden, bu 5’i sahip çıkmadan şehir bir şey kazanmaz. AK Parti kazandı, Ekrem Yüce kazandı, seçim bitti, vatandaş oyunu verdi, mesele bitti. Bunlar için bitmiştir. Parti ve şahıs kazanmıştır. Ama şehrin projeye ihtiyacı vardır.

Ben, sabahleyin size gelirken Karaağaç Bulvarı’nı boydan boya yürüyerek geldim, 17 tane kapanmış dükkan gördüm. Bu dükkanlar bir daha açılmaz. İsterseniz gelin gidelim, beraber sayalım. Bir sene sonra gelelim, bu sayı 16 olmaz, 18 olur. Esas buna bakmak lazım. Hâlâ da şu ana kadarki şeylerden bakıldığı kanaatinde değilim.

Kampanyada ben şunu isterdim. Ben Ekrem Bey’i aradım, söyledim. Gazetecinin biri yazdı, ‘Ondan danışmanlık istedi.’ Ben, Ekrem Yüce’ye hakikaten telefon açtım, ‘Hayırlı olsun’ dedim.  ‘Sana yardımcı olurum. Beni danışman alırsan, projelerimle ilgili sana danışmanlık yaparım’ dedim. Yine aynı kanaatteyim.

Bu şehrin, bazı şeylere ihtiyacı var. Eğer bu dönemde yapılmazsa 5 sene sonra bu şehrin cenazesini bile kaldıramazsınız. 1970’te Ozanlar’a üniversiteye gidiyorduk, sene 2019’da aynı yol… Aynı… 1970’te Erenler’e gidiyorduk, şimdi yine aynı yol. Hastaneye gidiyorduk, aynı yol. Yahu arkadaş bu şehir bağırıyor. Çark Caddesi, Çıracılar Caddesi bitmiş çok şükür. Uzunçarşı zaten çarşı olmaktan çıkmış, yol haline gelmiş.

Şimdi herkesin bildiği 4 cadde kalmış. Karaağaç, Yenicami, İzmit ve Ankara Caddesi… Bunların hepsinde hayat ölü, biliyor musun? Onun için ben kaldığım yerden devam edeceğim.

Kamil Özkan

Küsmek yok yani?

Ersin Taranoğlu

Küsmek yok ağabey, ben 1999’da raconu çektim söyledim. ‘Vermiyor musun? Ben de bir daha aday değilim’ dedim. Çalışmaya devam edeceğim, Mayıs ayında AK Parti yönetiminden randevu isteyeceğim, verirlerse gidip anlatacağım.

Tuncer Kalaycı

Genel Merkez’den mi?

Ersin Taranoğlu

İl yönetiminden. Üniversiteden randevu isteyeceğim, onlara anlatacağım.

Özgür Arık

Niye muhalefetten istemiyorsunuz Sayın Bakan’ım?

Ersin Taranoğlu

Diğer partilere de gideceğim, onu da söyleyecektim. Ağzımdan aldın. Cumhuriyet Halk Partisi’ne, MHP’ye, Saadet Partisi’ne de gideceğim.

Tuncer Kalaycı

İYİ Parti?

Ersin Taranoğlu

İYİ Parti’ye de giderim de… Gideyim, seni kırmayayım.

Ben, hiçbir zaman aday olmadım. Tayyip Erdoğan bu seçimde şansını çok kötü kullandı. Çeyiz sandığından hiçbir şey çıkmadı kardeşim.

Orhan Topçu

Ona rağmen iyi oy aldılar.

Şadi Tanış

Bir de Tank Palet gitti üstelik…

Ersin Taranoğlu

Tank Palet bir yere gitmedi. Ben, Tank Palet konusunda sendikacılarla aynı kanaatte değilim.

Özgür Arık

Çeyiz sandığından bir şey çıkmadı demiştiniz, yarım kaldı.

Ersin Taranoğlu

Hiçbir şey çıkmadı çünkü dünürcübaşı gidip de başlık parası istemedi.

Tuncer Kalaycı

Seçim İşlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı’nın Sakaryalı olması ve Tayyip Bey’in buradaki kararları ona bırakması normal değil midir?

Ersin Taranoğlu

İktidar deresi akar. Herkes kenarında toplanır, kovasını doldurur. Partinin bakanı olursun, senin kovan daha büyüktür. Genel başkan yardımcısı olursun, daha büyüktür. Milletvekilin olur, daha büyüktür. Bunların hiçbiri kovasını doldurmadı kardeşim. Bunlara hizmet etmedi demiyorum, altını tekrar çiziyorum. Kendi çaplarında ettiler.

Tuncer Kalaycı

Ben onu sormuyorum Ersin Bey, ‘şansını iyi kullanmadı’ dediniz. Yani Ali İhsan Bey’e bırakması doğal değil mi?

Ersin Taranoğlu

Adaylar açısından söylemiyorum. Hizmeti söylüyorum.

Tuncer Kalaycı

Çeyiz sandığı deyince adaylardan bahsediyorsunuz diye düşündüm, onun için sordum.

Ersin Taranoğlu

Hayır, aday tespiti değil. Başlık parasını söylüyorum. İsteseydi, mesela ben olsaydım alırdım. Bana vermese zaten aday olmazdım.

Tekrar söylüyorum, ben aday olmadım. Adaylık hiç aklıma gelmedi, istemedim. İsteseydim aday olurdum. Önce aday adayı olurdum. Ben aday adayı olduğum zaman, siyasi parti benim gibi bir adamın adaylığını reddetmeyi kamuoyuna anlatamazdı.

Ben, adaylığa müracaat etmedim. Ben, Ankara Büyükşehir Belediye Başkan adayına (Mehmet Özhaseki) gittim. Dedim ki; ‘Bak arkadaş, Adapazarı’nda hikayeniz bitti. Yeni bir hikayeye ve yeni bir isme ihtiyaç var. Allah orada, yüzü orada… Yanında da AK Parti eski Denizli Milletvekili vardı, o da şahitti. Adam bana alenen sordu, ‘Siz aday mısınız?’ dedi. ‘Hayır, ben aday değilim. İstemiyorum. Buraya adaylık kulisine gelmedim’ dedim.

‘Adapazarı’nda yeni bir isme ve hikayeye ihtiyacınız var. Eğer yeni bir adam bulursanız hikayesi bana ait olsun, beraber çalışalım. Şehrin kaderini değiştirelim’ dedim. Hatta Özhaseki bana, ‘Senle ben geçtik, yaşımızı aştık. Bundan sonra gidelim, evimizde oturalım’ falan dedi. ‘Oturalım, zaten ben oturuyorum’ dedim. ‘Ama tecrübelerimizi katarak bu şehrin kaderini değiştirelim’ dedim. Yüzüne söyledim.

Yine aynı kanaatteyim. Zaten ben ne Ali İhsan Yavuz’la konuştum, bir tek Çiğdem Hanım’a (AKP Sakarya Milletvekili Çiğdem Erdoğan Atabek) anlattım projelerimi. Gizli saklı değil, biliyor zaten. ‘Aday değilim’ dedim, ‘Gerçekten mi?’ dedi. ‘Evet. Çünkü sizin de yapacağınız çok bir şey yok. Bu projeleri alırsanız bunu yapan kadro olun. Bu neslin sahibi siz olun’ dedim.

Bence şansı kötü kullandı. Burada netice aldı ama bence AK Parti başarılı değil. Çünkü başarının ölçüsü, Tayyip Bey ve MHP’nin oyunun üstüne çıkmaktır. Baraj budur. Onun altında kaldılar.

Özgür Arık

Muhalefet sizden öyle bir talepte bulunsaydı verir miydiniz?

Ersin Taranoğlu

Hayır. Olmaz. Ben adama derim ki; ‘Dünürcülüğe geldin de halin ne senin? Ben sana kız verir miyim? Bir şeyin yok senin, fiyakan yok’ derim.

Özgür Arık

Ne var halinde?

Ersin Taranoğlu

İktidar değil, para yok, bakan yok. 2-3 parçaya ne işim var benim? Ben oraya gelin gider miyim yahu? Adapazarı’nın işi parayla çözülecek. Ben kaşına gözüne hayran değilim ki… Bu yaştan sonra ben aşk evliliği mi yapacağım? Mantık evliliği yapacağım.

Benim aday olabileceğim tek şey şuydu, evet derse Tayyip Bey’e anlatacaktım: Ben, Sakarya Köprüsü’nden E-5’in tamamını Beşköprü’ye kadar bulvar yapacaktım. Beşköprü’den de istasyona kadar bulvarı getirecektim. 7,5 kilometre bulvar yapacaktım. Çark Sanayii, Erenler Sanayii, Artvin Sanayii, Marangozlar Sanayii’nin hepsini yıkıp kentsel dönüşüm yapıp E-5’i güneye transfer edecektik. Oraya da 10 bin konutluk 40 bin nüfuslu bir kent merkezi yapacaktım.

Orhan Topçu

Oradaki konutlardan masrafı çıkartırdınız zaten.

Ersin Taranoğlu

Çıkardı. Vagon Fabrikası’nı kaldıracaktım, Fen İşleri’ni kaldıracaktık, hepsine 1 milyon metrekarelik bir kent bahçesi yapacaktık. Sırf bunun için yapacaktım. Başka hiçbir şey yok. Zaten onu yaptım mı beni bu şehirde 100 sene anarlardı. Bunun dışında başka hiçbir şey bana cazip gelmez. Bunu da ancak iktidar partisiyle yapacaktık. Şimdi korkuyorum ki bunların hiçbirisi olmayacak. Mümkün değil.

Orhan Topçu

Adapazarı’na çok değindiniz. Dediniz ki; ‘Adapazarı hariç şehrin bütün ilçeleri gelişim ve değişim gösterdi. Korkarım ki iyi tercih yapılmazsa 5 yıl içerisinde Adapazarı elden gidecek.’ Şimdiki seçilenler, şu ortamda şu an görev alanlar bunu engelleyebilirler mi sizce?

Ersin Taranoğlu

Hayır, engelleyemezler. Öyle bir vizyonları yok. Kadının göğsüne elmas bir gerdanlık takarsın, aynı kadındır ama ışıldamaya başlar. Bir küpe takarsın, daha güzelleşir. Bu şehrin gerdanlığı yok.

Tuncer Kalaycı

Ekrem Bey’i aradığınızda size cevabı ne oldu?

Ersin Taranoğlu

Cevap vermeyeceğim. Tehlikeli maddeyi her kargo şirketi taşıyamıyor. Ben Toçoğlu’na da söyledim. Bir şey demedim ki ona.

Tuncer Kalaycı

Peki, Toçoğlu mektubunuza yanıt verdi mi? Ya da hiç görüştünüz mü?

Ersin Taranoğlu

Hayır.

Tuncer Kalaycı

Mektubun içeriğini açıklayacak mısınız?

Ersin Taranoğlu

Söyleyeyim şimdi. Ona dedim ki: ‘Bir; Sakaryaspor’a sahip çıktın. Görevin bitene kadar ya da yeniden devam ederse tamamında Sakaryaspor’a sahip çık. Senden başka sahibi yok’ dedim. ‘İki; yanında bazı memurlar var. Gazetecilere şunu-bunu yazmayın diyor, gerekli ikazı yap’ dedim.

Tuncer Kalaycı

İki madde miydi?

Ersin Taranoğlu

Evet. Ne diyeyim başka? Sonra projelerimi söyledim. ‘Al bunlara sahip çık, beni de yanına danışman al’ dedim. Onlar beni danışman almadılar, Afrika’dan birisini aldılar. Ne yapayım?

Ama çocuğu benim arkadaşlarım yanılttı. ‘Sen bunu bilmezsin. Bu anasının gözüdür. Bu aday olacak. Dikkat et, ayağını kaydırır’ filan dediler, adamcağız da korktu. Halbuki benim hiçbir kötülüğüm yok. Benim Zeki’ye insani borcum var. Benim kayınbiraderimin karısı ve çocukları öldüğü zaman gece saat 5’te biz onunla beraber gömdük. Hatta cenaze namazını o kıldırdı. Benim ona karşı duygusal bir borcum var. Hiçbir zaman aleyhinde kötü bir şey konuşmam.

Orhan Topçu

Beraber olsaydınız ayağı kaymaz mıydı?

Ersin Taranoğlu

Düşünsene Zeki’yle beraber olsaydık, projeleri alıp çizdirseydi, kamuoyuna paketini sunsaydı, ‘bir dahaki dönemde bunları yapacağım’ deseydi, ben de projenin hatırına mecbur taraftar olacaktım, havası değişik olurdu.

Editör: TE Bilişim