Beşiktaş şampiyonluğunu kutlarken,

Sakaryaspor lig atlamışken,

Sakarya Basket birinci lige çıkmışken spor yeniden gündemimizde…

Son günlerde hem ulusal hem de yerelde futbol, spor çokça tartıştığımız konuların başında geliyor.

Ulusalda ‘Arenalar’, yerelde ise ‘Stadyum’ ana temamız.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın bir cümlesi gündemi anında değiştirdi; Talimat verdim, ‘arena’ isimlerini statlardan kaldırıyoruz. Açıklama ruhuna uygun olarak bir mekanda yapıldı. Kasımpaşa Recep Tayyip Erdoğan Stadında…

İmam Hatip Gençlik Buluşması’nda sporla ilgili konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, kendilerinin ‘arena’ ismine karşı olduklarını bütün Türkiye’ye duyurdu. “Arenalara karşıyım. Arenalarda neler yaptıklarını bilirsiniz değil mi? İnsanları kimlere parçalatılırdı malum. Bakanlara talimatı verdim, Arena isimleri statlardan kaldıracağız. Bizim dilimizde böyle bir şey yok. Açın bakın anlamına, böyle bir şey olamaz.”

***

Açıklama medyaya yansıyınca merak ettim reaksiyonlar nasıl olacak diye. Çünkü Cumhurbaşkanının ‘bakanlara talimat verdim’ cümlesi yepyeni siyasi sistemin ilk güçlü yeşil ışığıydı. Bakanların başı olan Başbakan boşa çıkarılmış anlamına geliyordu! Sonra Kapitalin nasıl hareket edeceğini merak ettim. Gerçi onlar kendi iradeleriyle pek hareket edemiyorlar, biliyoruz.

4 Buçuk G hikayesini hatırlayalım. Bütün GSM operatörleri tüm altyapı hazırlıklarını yapmış 4 G teknolojisine geçmeye hazırlanmış. Ancak, 4 G teknolojisinin lansman toplantısında Cumhurbaşkanı Erdoğan, orada da 4 G teknolojisine karşı olduğunu, 5 G’yi beklemek gerektiğini söyledi. Şok! Koca koca kapitalli GSM operatörleri yatırımlarını yapmış, paraları harcamış, her şey hazır bir anda ne yapacaklarını şaşırdılar. Sonrasında 4 Buçuk G diye bi’şe çıktı karşımıza. Yoksa böyle bir teknolojinin karşılığı yok, bu tamamen bir PR çalışmasıdır. Anlaşılan şirketler kriz yönetimini böyle bir yolla çözdüler, 4,5 G diye bir şey çıkartarak.

***

Önümüzde böyle bir örnek varken büyük sponsorluk anlaşmasıyla inşa edilen Arenaların karşı geleceklerini düşünmüyorduk zaten. Öyle de oldu!  

Cumhurbaşkanı tak diye talimat verdi, kapital şak diye uyguladı. Bütün arenalar stadyuma dönüştü. Veya nasıl olsa zaten halk arasında söz konusu stadyumların arena olarak telaffuz edileceğini bildikleri için ses etmediler! Belki de yine bir kriz yönetimi! Kapital ile hükümet arasında ‘aman tadımız kaçmasın’ yaklaşımı.

Öyle tabi, Kapital için bir yerin ismi Arena olmuş olmamış veya hizmetin numarası 4G olmuş veya 4 nokta 25 G olmuş ne değişir! Kapital kazanacağı paraya bakar. İsminin Türk olup olmadığıyla da ilgilenmez. Hatta satın aldığı şirketin isminde TÜRK olmasını bile umursamaz. TÜRK-Telekom ismi, Digi-TÜRK ismi gibi… Her iki şirket de yabancı şirketlere satıldı. Şirketler, biz Türk değiliz, şirketlerin adlarını değiştiriyoruz dediler mi? Demediler! Umurunda bile olmaz. Kapitalin ulusu yoktur ki, o kazanacağı paraya bakar. Yani Dubai’li şirket TÜRK Telekom’u satın almış, markadaki TÜRK ismi onu rahatsız etmemiş. Bu saatten sonra Galatasaray’ın stadına TÜRK Telekom Arena denilmesin TÜRK Telekom Stadyumu denilsin noktasına mı takılacak!

***

Ülkenin dört bir yanında şehir stadyumları yenileniyor. Yerinde bir hamleyle artık ihtiyaca cevap veremeyen eski statlar modern arenalarla yer değiştiriyor. Veya modern statlarla… Aslında burada isim noktasında takılmamak gerek belki de, hareket çok daha önemli. Yani eskinin yerine yenisi yapılırken ortaya çıkan rant enerjisi. Bu hamlelerden bir tanesi de bizim stadımızla ilgili. Sakaryaspor’un yeni mabedi hazır. Yeni mabedin isminin Arena olmayacağı kesin! Ancak kesin olmayan tek bir şey var, eski stat ‘rant’ olacak mı? Evet, Arena Türkçe bir isim değil. Arena ismi verilmesin. Peki, ‘Rant’ Türkçe bir isim mi? Daha da önemlisi ‘Rant’ bizim kültürümüze uyar mı?