Herkes, kendisinin ne kadar sağlam, omurgalı kişiliği vardır, sana ancak iki günde anlatır. O denli güvenilir, arkanı dönebileceğin sağlam bir kişiliktir.

Hem zaten iman mayasında da, “ Kul’a kulluk yapmamak !” vardır. Öyle de:

**

Osmanlı İmparatorluğu; Afrika’daki, Asya’daki, Avrupa’daki dev topraklarını kaybetmiş. Anadolu’da, Konya etrafındaki bir avuç toprakta yıkıma gidiyor.

Eşsiz Komutan Mustafa Kemal Atatürk; Padişahın taktığı tüm rütbeleri de bırakarak, Anadolu Halkı’na güvenmiş, Kurtuluş bayrağını açmış.

Kurtuluş Yolu’na güvendiği silah arkadaşlarını davet etmiş. Kazım Karabekir, Ali Fuat Cebesoy, İsmet İnönü, Rauf Orbay, Mareşal Fevzi Çakmak, vs gibi...

**

Yüzyıllardır savaşlarla kırılan Osmanlı halkı; Yorgun, yaşlı, kadın, çoluk çocuk bir avuç nüfus. O Yaşlı Anadolu; Kadını-Erkeği, çoluk çocuğu zulme direnir.

Yunan’ı, Rus’u, İngiliz’i, Fransız’ı, İtalyan’ı, Ermeni’yi Anadolu’dan söker atar. Mustafa Kemal; yalın ayak, aç susuz Anadolu ile Muhteşem Kurtuluş’u kotarır.

VE; O Anadolu Halkı’nın, hiçbir Kişi ve Ailenin Saltanatı altında ezilmemesi, Bağımsız Yaşaması için; Onlara Demokratik bir Yaşamı HAK görür : -)

Ülke Halkı’nın, adı Padişah, Şah, Kral her ne olursa olsun; “ Saltanat Kulları “ olmaması için Saltanatın kaldırılmasını önerir:

Kimler karşı çıkar? Kurtuluş’un Kadın Kahramanı !”, Halide Edip Adıvar ve O kahraman Osmanlı Subayları:

“ Padişahın ekmeği ile büyüdük. Şimdi nasıl inkar ederiz?” derler. Oysa, ülkenin bütün zenginliklerini halk üretir; “ Kul’a kulluk etme!” emri de bilinir.

Bu Halk; ülkenin zenginliklerini ürettiğini de bilir, kimsenin kulu olunmayacağını da. TÜRKİYE’YE, HALK SALTANATI, DEMOKRASİ BÖYLE GETİRİLMİŞTİR !

SİVAS VALİSİ, İL ÖZEL İDARESİ VE

“ KÖYLER YAŞAMALIDIR !” PROJESİ : -)

Sivas Valiliği,” KÖYLER YAŞAMALIDIR !” diye, devrim gibi bir kampanya başlatmış. Siyasi İktidar onayı olmadan bu yapılamaz. Geç anlaşılmış, ama anlaşılmış.

KÖY ve KÖYLÜ olmaz; çağdaş imkanlara kavuşacak, köyde çağdaş yaşayacak kadar kazanmazsa, ülke de, şehirler de paldır küldür yıkıma mahkumdur.

Yıllardır, “ Tarım arazileri !” diye, yalvarır gibi yazmalarıma öfkelenenler belki şimdi tavrımı doğru yere koyacaktır.

Angus Eti’ne mahkum olsak; Saman, Muz, Mercimek, Buğday, Pamuk ithal edip; yabancı ülkelere muhtaç edildiysek de; bu gün Yerli Tohum’a iman ettik.

**

TÜİK verilerine göre; İstanbul’da 700 binin üzerinde Sivaslı yaşıyormuş. Yani, bu demektir ki, Sivas Köyleri boşalmış. Ne İstanbul, ne Sivas ihya olabiliyor.

Sivas Valisi Davut Gül, Köy ve Mahalle Muhtarlarını Kangal Öğretmenevi’nde toplamış,” Sivas İl Özel İdaresi ile Köyler Yaşamalıdır Projesi’ni başlatıyoruz!

Şehirde yaşayan ve köyüne dönmek isteyen vatandaşlarımızın arsa-toprak- sorunlarını İl Özel İdaresi, Çevre ve Şehircilik ile Gıda Tarım Hayvancılık müdürlükleri, Defterdarlık ve ilgili kurumlardan oluşan kurul hızla çözecek.” diye, Sivas ve Türkiye için çok önemli bir çalışmayı başlatmış.

İsteyen, internetten girer çok ayrıntılı bu çalışmanın kapsamını inceler.

**

Aslında, bu Köy-Köy-Tarım ve Hayvancılık Devrimi Sakarya’nın tüm geleceğini dipten sarsacak bir projedir.

Sakarya, belki de Türkiye’nin en hızlı ve en çok Köy-Mera ve Tarım Toprağı kaybeden vilayetidir.

Sakarya’da, akıl almaz hızla büyüyen Yabancı Mağaza, Kafe Gıdaları, SANAYİ ÜRÜNLERİ, Çarşı Milliliğimizi-Yerliliğimizi yok ettiyse, düşüneceğiz!

“ DAHA GERÇEK BİR 10 GÖREMEDİK !”

Türk Milli Futbol Takımı’nın başına getirilen Lucescu, bir medya söyleşisinde sorulan bir soruyu şöyle cevaplamış:

” Doğru, (Türkiye’de) herkes 10 numara oynamak istiyor. Fakat, öncelikle 10 numara oynamak isteyenlerin 10 numara olması lazım.

Şu anda 10 numara’ya aday çok futbolcu var. Bu iyi bir şey. Ama, şimdiye kadar oynanan maçlarda gerçek bir 10 numaraya rastladık demek de çok zor.”

**

Alın bu sözü, ülkemizde bilinen hemen tüm konulardaki medya söyleşisinde Yönetenlere sorun : -) Bizi bu kadar güzel anlatan bir cevap alamazsınız.

Bizi Yöneten hiçbir kişi, takımında çok yetenekli bir 10 numarayı zaten görmek istemez. Kamuda, özel sektörde, kültür ve sanatta, her konuda…

**

Siyasete gidip bu soruyu sormanın tam günüdür. Hatta, 14 yılın İktidarı AKP’nin hiçbir hükümette Bakan olamayan milletvekillerine sorun.

Acaba, bir teki O İstişarede, “ Ben 9 numarayım !” diyebilir mi? Herkes 10 numaradır. Ama nedense de, Sakarya hemen her konuda başarı sıralamasında 40 ncı, 50 nci. Bunun sorumlusu da bu şehirde yaşayan bizleriz.

Hani, herkes kendisini 10 numara zannediyor; Oyunu en iyi kendisinin Yöneteceğini-Yönettiğini sanıyor ya? Valla, var olan eser konuşsun.

Slovakya’nın, Serdivan kadar küçük bir şehrinden geçiyoruz. 3 Saat kaldık. Caddelerde bir tek kamyon, otobüs yok. Vızır vızır Tramvaylar geçiyor.

Slovakya, Türkiye’nin eline su dökemeyecek kadar bir ülke. Sakarya ile zaten kıyaslanamaz. Ama, Raylı Sistem yoktur; Damberlis, Tır’ı, kepçesi yollardadır.

Sakarya kendini 10 numara sanır; Lucescu demiş ki; Slovak 10 numara oynar!