Son yıllarda her transfer ayının en hareketli takımı olan Sakaryaspor bu sezon da aynı görüntülerle transferi kapattı ve büyük paralarla kurduğu sözde özenle bezenle seçilmiş oyuncu ekibiyle şampiyonluk parolasıyla yola çıktı.

Ancak söylenenlerle sahaya yansıyanlar aynı şeyi söylemiyor. Yani sahadakiler yani bu ligin üzerinde paralar alan ancak bu ligin ayarında futbol oynamayanlar, bırak zirveyi tribünleri bile heyecanlandıracak bir oyunu ortaya koyamayanlar ilk 5 haftada aldıkları puanlarla değil oynadıkları futbolla bırak şampiyonluğu Play-Off grubunu bile zorlayacak gibi durmuyor sahada.

Osman Özdemir’in talebeleri kaliteli ancak daha tecrübeli oyuncu sınırında değil. Yapılan transferlerin bu takımla uyumundan çok bugünkü verimleri bu ligde şampiyonluğa oynayacak oyuncu karakterine uyumlu olmadıklarını görmek için ulema alim olmaya gerek yok ve ilk 5 haftada zaten sergiledikleri performans her şeyi gözler önüne seriyor.

Geçen sezon bu takımı şampiyon yapan Teknik Direktör Osman Özdemir’in oyun şablonu ve saha dizilişi takımın başına geldiği günden beri neredeyse değişmedi. Skorlar değişti, oyuncular değişti fakat Özdemir’in oyun anlayışı hep aynı. Hatta giren oyuncu çıkan oyuncu da aynı..

Atatürk Olimpiyat stadında Hacettepe’yi yenerken de aynı tempo aynı oyun kimliği ve aynı oyun karakteri önceki gün Bolu’da Lider Gümüşhanespor’la da 1-1 kalırken aynı görüntüler. Her maç diğerinin kopyası veya fotokopisi gibi yani..

Maç başladı ve ilk 15 dakika geçti arkadaşlarıma dönerek “ Bu maç 90 dakika değil 990 dakika oynansa gol olmaz” dedim ancak yanıldım. 2 duran top 2 gol oldu maçta ne şiş yansın ne kebap misali 1-1 sonlandı.

Yanıldım mı? Evet yanıldım amma yine söylüyorum oyun olarak anlayış olarak ne futbol vardı sahada ne bir organize olmuş bir atak, ne takım görüntüsü veren bir oyuncu topluluğu ve ne de tribünlere keyif veren oyun anlayışı.. Yani sabaha kadar oynansa yine duran topların dışında kale önü pozisyon olmazdı diyerek iddialı konuşuyorum.

İlk yarı futbol fakirliği pozisyon yokluğu yaşanırken ikinci yarının başında gelen talihsiz golle geriye yaslanan Lider Gümüşhane karşısında Sakaryaspor biraz hareketlenir gibi olsa da kale önüne kadar her şey iyi hoştu fakat gerisi boştu.

Penaltıdan gelen gol sonrası ise bu kez tam tersi oldu ve Osman Özdemir’in talebeleri geriye çekildi bu kez saldıran ve hareketlenen ise konuk ekipti. Fakat onlarda gol yollarında iyi görüntü vermedi.

Kısacası günün bu futbol menüsünden birer puandan başka bir paylaşım olması beklenmezdi ve öyle de oldu. Lider Gümüşhane de iyi bir takım görüntüsü vermedi ve yenilmeyecek bir takım değil di hani.. Ama Sakaryaspor’da kalitesini sahaya yansıtacak kadar istekli ve tecrübeli değildi ve alan razı veren razı hesabı 1-1 bitti karşılaşma.

Kendi kalesine gol atan Burak Bekaroğlu dışında hata yapan oyuncu yoktu sahada! Çünkü giren oyuncularda risk almıyor kaçamak güreşiyordu çıkan oyuncularda… İş böyle olunca vasatın üzerine, yani öne çıkan oyuncu yoktu Bolu Atatürk Stadında… Hatta her pozisyonda oyunu durduran, olur olmaz düdük çalan maçın hakemi bile o kadar dikkat çekmedi iç saha deplasman maçında..

Ancak tribünlerde ve saha dışında dikkat çeken çok ince ayrıntılar vardı bence…

Daha maç başlamadan entresan kulisler görüntüler ve ince ayar kısa paslaşmalar vardı..

Osman Özdemir’in yerine düşünülen Futbol Direktörü İzzet Erdoğan’ı karşılaşmaya davet eden bir Sakaryaspor Başkanı ve hocanın gideceğine kesin olarak bakan ve protokolü dolduran bir sürü menajerler…

Yetmedi asıl daha tehlikelisi ve etik olmayanı ise maçın son dakikasında gelen Coşkun-Mahir değişikliğine tepki gösteren sözüm ona Sakaryaspor yöneticileri..

Ayıp beyler ayıp.. Siz amigo falan değilsiniz, siz taraftar değilsiniz siz yöneticisiniz amma galiba kendini yönetemeyenlerden olup seçilenlerdensiniz…

Osman hoca yanlış yapmış olabilir doğrudur uzatmalarda bir faul atışında eğer Coşkun’u çıkarıp Mahir Sağlık’ı oyuna alıyorsanız bu bir taktiksel hatadır. ( Geçen maçlarda da aynısı yaptı Osman Özdemir ve o zamanda tepki almıştı ve Şampiyonluğa oynayan bir Sakaryaspor bu pozisyonda kalecisini bile hücuma gönderse tepki çekmez alkış alır da)

Eğer Özdemir zaman geçirme adına yaptıysa o daha da büyük bir hatadır eleştirebilirsiniz ancak bunun yeri Protokolden ayağa kalkarak yüksek sesle tribünlere oynamak hocayı rencide etmek değildir…

İmam yellenirse Cemaatin ne yapacağını söylemeye gerek bile yok..

Zaten maçın bitiminde ilk 18’e giremeyen futbolcudan alın Kulübün elemanı ve çalışanları bile eşik altında stat kenarlarında Osman Hocayı eleştiriyordu, verip veriştiriyordu.

Aynı bu görüntüler korkarım yakında yönetim içinde yaşanacak.. Ne demişler ne ekersen onu biçersin..

Onun için diyorum ki Sakaryaspor’un sorunu sahadan çok saha dışında. Bu sorunların nedeni de kesinlikle Osman hoca değil bilesiniz. Ey yönetim…Aynaya bakarsanız suçluyu da görürsünüz.. Benden söylemesi…