Namık Kemal Ortaokul Müdürü Ferdi Tanrıver, okulun 1956’da eğitime başladığını ancak okulun yine de ihtiyaçlara cevap vermeyecek nitelikte olduğunu söyledi. Tanrıver, okulun tarihçesi hakkında şöyle konuştu: “Okulumuz ilk olarak 1956 da tek binada eğitim öğretime başlamıştır. Mevcut okulun ihtiyaçları karşılayamaması nedeniyle 1985 yılında iki katlı, 1995 yılında da üç katlı bina inşa edilerek eğitim öğretime başlanmıştır. 1999 depreminde üç katlı binaya orta hasar verildiği için prefabrik bina yapılarak eğitime açılmıştır. Ancak 4+4+4+ sisteme geçilince bölge okullarındaki ortaokul öğrencileri tek çatı altına alındı. Tabi okulumuz da diğer okullardan öğrenci ve öğretmen alarak göç alan bir okula dönüştü. “

‘Ailelerin eğitime bakış açısı zayıf’

Önce ailelerin eğitilmesi gerektiğine dikkat çeken Tanrıver, aileler çocukların eğitimine katkıda bulunmadığını belirtti. Tanrıver, “Okulumuz etraftaki okullardan öğrenci aldığı için göç alan bir okul haline geldi. Tabi farklılıkları da beraberinde getirdi. Öğrencilerimizin aileleri ne yazık ki okumaktan çok çocukların çalışmasını bir kurtuluş olarak görmektedirler. Bu düşünce biz eğitimcileri çok üzüyor. Ne yazık ki böyle düşünen ailelerin sayısı bir hayli fazla. Tabi böyle düşünmeleri bizlerin de işlerini zayıflatıyor. Bu yüzden de önce ailelerin eğitime bakış açısı değiştirilmeli ve çocuklardan önce aileleri eğitmemiz gerekiyor. Çünkü bizler eğitimci olarak her zaman güzel şeyler için uğraşıyoruz“ dedi.

Öğrencinin hal ve hareketlerine artık karışmadıklarını belirten Tanrıver,“Bizler artık ne yazık ki öğrencinin kıyafetine karışamıyoruz. Herkes istediği gibi giyinebiliyor. Tabi bazı kız öğrencilerimiz de bunu abartarak olaylara sebebiyet verebiliyor. Sonra veli okulumuza gelerek şikayette bulunuyor ve bizleri suçlu ilan ediyor. Öğretmenler ne yazık ki öğrencinin en ufak hal ve hareketlerine artık müdahale edemiyor. Bu yüzden aileye de birçok görev ve sorumluluk düşüyor. Eğitimi burada bittiği an evde eğitimi başlamış oluyor. Bu yüzden veliler her anlamda her zaman çocuklarına sahip çıkarak başarısı ile ilgilenmeli ve gereken desteği vermelidir. Bu yüzden aileler her zaman okul ile iletişimini sürdürerek öğrencisiyle ilgilenmeli ve okul için gerekli ihtiyaçlara da cevap vermelidir. Tabiki okul-aile birliği ile birlikte hareket ediyoruz. Bu anlamda sıkıntımız yok“ dedi. Tanrıver, Rehber Öğretmenin büyük bir eksiklik olduğunu hatırlatarak, “Okulumzda  ne yazık ki bir rehber öğretmen açığımız var. Bu da okulumuzun en büyük eksiğidir. Umarım kısa zamanda bu boşluk doldurulur“ dedi.

TÜBİTAK FUARI

TUBİTAK projesinde yer aldıklarını kaydeden Tanrıver, “Okulumuz TUBİTAK bilim fuarına katılarak daha aktif bir şekilde çalışılması hedeflendi. Amacımız  okulumuz insan yetiştirme kapasitesini güçlendirmek, yetenekli çocuklarımıza sahip çıkmak; okul genelinde bilimsel amaçlı etkinlikleri ilgiyi-katılımı artırarak yaygınlaştırmak ve teşvik etmek, onlara araştırmacı bir ruh kazandırmaktır“ dedi.

 Tanrıver spor ve sosyal faaliyetlerden söz ederek, “ İl genelinde yapılan Yıldız Kızlar kros yarışmalarında grup olarak 1. olduk. Yine İzmit’te kros ve atletizm yarışmalarına katıldık. Beden Eğitimi Öğretmenimiz bu anlamda faaliyetlerini sürdürmeye devam ediyor. Ayrıca okulumuz sosyal anlamda da faaliyetlerini sürdürmektedir. Örneğin geçen yıl İstanbul gezimiz oldu. Eğitim ve tanıtım amaçlı geziler düzenliyoruz. Buradaki amaç öğrencileri her anlamda geliştirmek ve gittikleri yerin kültürleri ile tanışmasını sağlamaktır“ dedi. Tanrıver ayrıca İl Milli Eğitimin tüm projelerini yürüttüklerini ve projeleri desteklediklerini  kaydederek, “ İl Milli Eğitimin yapmış olduğu projeler çok verimli.Bizler okul olarak gerekenleri yapıyoruz. Özellikle Sakarya Velisiyle Görüşüyor projesi en önemli çalışmalardan bir tanesidir diyebiliriz“ ifadesini kullandı.

‘Bir kütüphane bin hapishane kapatır’

 “Bir kütüphane bin hapishane kapatır” sözünü hatırlatarak kütüphanenin önemini vurgu yapan Tanrıver, “Öğretmen-öğrenci-veli işbirliği ile kütüphanemizi daha zengin ve yararlanılabilir bir yer hâline getirmeye çalıştık ve bu konuda da başarılı olacaklarına inancını taşıyoruz. Öğrenciler için oluşturulan okuma köşesi, oyunlar, kitaplık ve panolar ilgi çekici hale getirdik. Kütüphanenin kullanımında, kitap alan öğrencilerin kaydının tutulması için bir bilgisayar yerleştirdik bu sayede en çok kitap okuyan öğrenci, en çok okuyan sınıf ve en çok okunan kitap bilgileri yer alacak. Bu sayede öğrencilerin kitaba, kütüphaneye karşı olumlu tutum geliştirerek daha fazla kitap okumaları sağlanacak. Bizler eğitimci olarak her zaman hem veli, hem de öğrenci için elimizden geleni yapmaya devam edeceğiz“ diye konuştu.

Sümeyya Özne

Editör: TE Bilişim