Sevgili okurlar,
Memlekette olup bitenleri anlamak için, kahin bile olmaya gerek!.. Her şey gözlerimizin önünde oluyor.. Bu olup bitenler karşısında bile toplum ikiye bölünmüş durumda..
”İki” diyorum, ama inanmayınız?
Birinci grup; mevcut iktidara destek veren, iktidarın her dediğini, her yaptığını, her söylediğini, haklı ve üstelik mubah görenler, durumu onaylayanlar…
İkinci grup dilimi de; maalesef ikiye ayrılıyor:
“Etliye, sütlüye” dokunmayanlar, “bana dokunmayan yılan bin yaşasın” türünden durumu idare edenler, kendi sırça köşklerinde ona, buna karışmayanlar..
Bir de ülkede olup bitene kafa yoranlar, sesini yükseltenler, sorgulayanlar, korkmadan olup yanlışları ülke gündemine getirip, tartışılmasına katkı yapanlar, tepki gösterenler, hak, hukuk konusunda duyarlı olanlar..
Bu ayrımı ve değerlendirmeyi bile yapmak bana zül geliyor!..
Ülke insanımızı, nasıl oldu da böyle ayrıştırdık..
Buralara nerelerden geldik, aşağı yukarı hepimiz biliyoruz!?
Üç beş kuruş cebine para giren, ağzına bir parmak bal çalınan ve kapısına kömür indirilen, evine paketler gelenler ise, “ülkeyi ben mi kurtaracağım” noktasında, biat etmeye, yani birilerine itaate ve sessiz kalmayı yeğliyor!
Eee durum böyle olunca da, bizim “vekâlet” verdiklerimiz, yani iktidara getirdiklerimiz, bize sormadan her şeyi pekâlâ yapabiliyor!
Konuyu sanal ortamda da yazdığımda, bir Sakaryalı siyasetçi kardeşim,” Ee Yusuf Ağabey vekalet verdik ya” diyerek, duruma bir başka boyut getirdi..
Bir siyasi gruba, erk’e, partiye, kişi ve kurumlara “vekalet” vermek bazı sınırları, kuralları içerir..
Şurada notere gittiğinizde bile, “vekalet” verdiğinizde bir kurallar manzumesini içeren anlaşma metni, elinize tutturulur..
Bir avukata “vekalet” verdiğinizde, avukatın hangi konularda yetkili olduğu belirlenir..
Siyasiler de, ortaya koydukları program ve yazılı belgelere göre bizden “vekalet” alırlar..
Sen Sakaryalılara,” Arkadaş, ben Tank Palet, Ağır Bakım, Adapazarı Vagon Fabrikası’nı… satıyorum” desen, bakalım bu millet, sana” vekalet” ve “yetki” verir mi?
Gerçi Adapazarı Vagon Fabrikası’nın bir bölümü, Korelilere satıldı, gıkımız çıktı mı?
Acaba bu satıştan ülkenin, Sakarya’nın, insanımızın menfaati ne oldu, bileniniz var mı?
Ah be Sakarya!?
Şimdi sadece Sakarya’nın değil, ülkenin gözbebeği bir askeri fabrika, yani Tank palet satılıyor..
Ona bağlı olarak Ağır Bakım satılıyor!..
Durum Ankara’da ilan edildi..
“Bilmem ne kadar zamana kadarı” ise teselli gibi!..
Kaça satıldı, nasıl satıldı, satışa kimler davet edildi, şartlar nedir, bu zenginliklerimiz kaça gitti, bilen var mı?
Geçmiş olsun!
Diğer zenginliklerimiz gibi, bunları da kayıp hanesine yazacağımız çoktan belli!
Hey gidi Necdet Calp!
“Köprüyü satarım” diyen, zamanın Başbakanı Turgut Özal’a karşı çıkıp “sattırmam” diye kükremişti..
hakkını yemeyelim, Mecliste kükreyenler var ama, iktidar, “vekalet bende” diyor!
Haksız da değiller hani!
Bakıyorum,da Sakarya’da belli kesimin dışında sesini yükselten yok!?..
Sakarya’nın öz evladı, Türk-İş Genel Başkan Ergün Atalay’ın Bizim Sakarya’daki demecini gelin birlikte okuyalım:
”Arifiye de bulunan bir askeri fabrika var. Ana bakım fabrikası bu fabrika da şuanda 927 kişi çalışıyor. Bunun 714 tanesi işçi 112 tanesi memur geri kalanı asker. Bu fabrika obüs yapıyor, tank ve bakım yapıyor, paletlerin tamirini yapıyor. Dün akşam açıklanan bir kararla bu fabrika özelleştirme kapsamına alındı. 31 Aralık 2019’a kadar özelleşecek. 1000’e yakın insan var, ne olacak şimdi bu çalışanların hali. Bu özelleştirme ile ilgili yani hiç olmamış bir şey bu askeri fabrikaları da yani ne yapılmak isteniyor. Ne oluyor, ben evvela bununla ilgili sayın Milli Savunma Bakanımızdan buradaki çalışanlar ile ilgili sivil ile askerle ilgili bir cevap bekliyoruz.”
Türk-İş İl Temsilcisi Cemal Yaman ise, yaptığı açıklamada; "Cumhurbaşkanlığı’nın 19 Aralık 2018 tarih ve 481 sayılı kararı ile Tank palet Fabrikasının 2019 yılı sonuna kadar özelleşeceği kararı Sakarya’ya bomba gibi düştü” diyerek, insanımızı bilgilendiriyor ve satışa karşı çıkıyor..
Öte yandan, Demokrat Parti İl Başkanı İsmail Ergül, ilimizin göz bebeği olan Tank Palet Fabrikası olarak bilinen 1. Ana Bakım Fabrikası’nın özelleştirme kapsamına alınmasına tepki göstererek, “Cumhuriyetin kuruluşundan bu yana yapılmış olan fabrikalarımız, bir, bir satılarak yok ediliyor. Bunun bir örneği ise Tarım aletlerin üretildiği ve tarıma büyük ölçüde katkı sağlayan TZDK fabrikası özelleştirilerek adeta yok edildi. Şeker Fabrikası ise aynı TZDK durumuna doğru ilerliyor. Bunlarla birlikte şehrimizin en önemli fabrikalardan biri olan Tank Palet Fabrikası maalesef özelleştirme kapsamı altına alınmış durumda. Demokrat Parti olarak bugüne kadar yapılan fabrikaların bir, bir satılarak yerine bu iktidar zamanında yeni bir fabrika yapılmamasına vicdanımız el vermemektedir” diyerek, farklı bir tepki gösterdi..
“Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın gece yarısı imzaladığı kararname ile özelleştirme sürecine alınan Tank Palet’te eylem başladı. İşçi fabrikayı terk etmeme kararı aldı.”
Bu haberde yine refik gazete Sakarya YeniHaber’den..
Sanırım konu, daha iyi anlaşıldı..
Ülkenin zenginlikleri satılıyor..
Bu zenginliklerin kime, neden, nasıl, kaça satıldığını bilme hakkımız var..
Bu zenginlikler, ülkenin, milletin zenginlikleri..
Siyasilere “vekâlet” verdikse, “ülkenin tüm zenginliklerini satın, har vurup, harman savurun mu” dedik!?
Fransa’da işte böyle bir kararname sonrası “sarı yelekliler” sokaklara indi..Eylemler yaptı..Siyaseti dize getirdi..Siyaset kurumu bu sokaklara inenlerden özür diledi ve bir dizi reform paketini uygulamaya soktu..
Bizler insanımıza, “sokaklara inin demiyoruz..
“Sarı yelekte” giyin demiyoruz, ama ülkemizin zenginliklerinin nasıl, neden, kime, kimlere satıldığını ve geleceğini” bilme hakkımız hangi çöp sepetine atıldı?
Bu konuda küçük bir imada bulundu diye, Türk-İş Genel Başkanı Ergün Atalay hakkında suç duyurusunda bulunulduğunu unutmuyoruz!..
Bu ülkede “kraldan fazla, kralcı” olanların varlığı karşısında, daha çok zenginliklerimizin de, yok pahasına satılacağını bilmelisiniz!
Buraya birkaç vatandaş tepkisi de almak istiyorum:
Bahar Simge Sultan:
“Vah ülkem, vahhh! Ülkemizi tamamen bitirdiler..Şimdi askeriyenin elindeki zenginlikler satılıyor..Varlık fonu adı altında,el altından ne varsa hortumlanıyor!Kaynak bitti! Hazıra dağlar, taşlar dayanmaz! Yazık!”
Mehmet Ali;
” İyi yapıyorlar, bu millete az bile!”
Nadir Bahar;
” Ah benim vatanım, kimlerin eline düşmüş? Vatandaş uyan artık! Uyanmazsan uyuturlar sizi!”
Adnan Kaya,
” Değer, eder yerinde mi bilen yok, ihale yok, araştırma yok! Al gülüm-ver gülüm!
Sevgili okurlar, memleketin derdi, bizim derdimizdir.. “Özelleştirme” adı altında ülkenin zenginliklerini satan ülkelerin durumu içler açısı..Vekaleti verdiklerimiz bile işi camdan saraylarda oturan çok uluslu şirket yöneticilerine havale etmiyorlar mı?
Derdimiz, ülkenin güzel, ihlaslı, şeffaf, açık yönetilmesidir.. Milletin ortak mallarını,mirasyedi anlayışı ile yok pahasına satmak, kime, kimlere hizmettir..
İnşallah, bu işlerin altından başka şeyler çıkmaz.. Allah herkesin yardımcısı olsun!
Duadan başka neyimiz kaldı ki?