Bugün iç sesim yaz bunları dedi. Bazılarını kendine, bazılarını hakkedene, bazılarını da duymak isteyenlere . Umutsuz, suratsız, sevimsiz , agresif, kötü huylara bulanmış,nahoş ve ne yazık ki en çokta mutsuz ne çok insan var etrafta. VE onları böyle yapan ne çok neden var.. .Hadi başlayalım;

Mutsuzsun neden biliyor musun? Yaşam enerjini çalan birileri var etrafında ve sen onlardan kurtulmuyorsun. Mutsuzsun, çünkü böyle söylersem, şöyle yaparsam başkaları ne der diye fazlaca düşünüyorsun. Kendin için değil başkaları için yaşıyorsun. Mutsuzsun çünkü, onlar için yaptıklarını kendin için yapmadın henüz.

Mutsuzsun çünkü; İnanmıyorsun. Sen, hayatta iyi ve güzel şeyler olabileceğine hatta bu güzel şeyleri birebir kendinin gerçekleştirebileceğine inanmıyorsun. Mutsuzsun çünkü ,bir insanın gönül bahçesinin, bir tek başkası dokunursa güzelleşebileceğini düşünüyorsun.

Mutsuzsun, çünkü kendinle barışık değilsin. Tutsaksın, sınırlarını zorlamıyor, zincirlerini kırmıyorsun. Yapabileceklerini hayal edip denemiyor , daha iyisini yapabilmek için de kendinle değil başkalarıyla yarışıyorsun.

Mutsuzsun; Çünkü belki de hep almak istiyorsun. Birisi yada birileri için bir şeyler yapabilmenin hazzını yada huzurunu yaşamıyorsun. Sana gelenleri bahanelerle uzaklaştırıp, sonrasında vicdan yapıyor ya da artık vicdanını bile kaybediyorsun.

Mutsuzsun; Seni her halinle sevenleri ,sana uzanan o sevgi dolu eli sana duyulan güveni kaybetmiş kazanmak için çaba da sarfetmemişsin belki de…

Mutsuzsun; Çünkü ne geçmişinden dersler çıkarabiliyor, ne de günün özetini yapabiliyorsun. Geleceğini planlayamıyor, bir şeyleri değiştirmek için çaba göstermiyorsun. Ya da korkuyorsun ve korkularınla yüzleşmiyorsun.

Mutsuzsun çünkü henüz hiç kaybetmedin. Belki gerçek kaybetmenin ne demek olduğunu bilmiyorsun. Gerçekten kaybedenler küllerinden doğarken, sen onların acılarıyla besleniyorsun. Sen kontrol edemediğin kendini ve kendi hayatını bir kenara koyup, başkalarının hayatına müdahil oluyorsun. Hiç düşündün mü belki de bu nedenle mutsuzsun. Sen yoksun, senin hataların, senin yanlışların senin deneyimlerin, senin yaşanmışlıkların yok, sen yerini bilmiyorsun. Sen, sen olmamışsın, sen birinin birilerinin yerine oynuyor rol çalıyorsun, böyleyken empati de kuramıyor, başkasının mutluluğuyla mutlu olmayı da başaramıyorsun.

Mutsuzsun çünkü dünden ders çıkarmadığın gibi bugünün kıymetini de bilmiyorsun. Rağmen yaşamak diye bir şey var sen bunu deneyimlememişsin henüz. Rağmen sevmek, rağmen susmak, rağmen konuşmak, rağmen görüşmek ,rağmen görmezden gelmek v.s falan sen bunları bilmiyorsun.

Mutsuzsun çünkü şükretmiyorsun. Bir çiçeğin açışını görmüyor, kokusunu duymuyorsun. Bir çocuğun gülüşünde kaybolmuyorsun. Mutsuzsun, çünkü bir kedinin patilerinin güzelliğini bilmiyor bir köpeğin burnuna dokunamıyorsun.

Mutsuzsun yaşamak için çalışıyor , çalışmak için yaşıyorsun bu süreçte anları kaçırıyorsun. Başarıyı parayla ilişkilendiriyor, parasızlığı başarısızlık sayarak mutluluğun da satın alabileceği ya da parayla mutlu olunabileceği yanılgısını yaşıyorsun. Mutsuz olup mutsuz ediyorsun.Belki de sen cebini doldururken yüreğini boşaltıyorsun.

Bir dizi repliğiydi hemen not aldım. Bu replikte şöyle diyordu, zaman içinde iyi ve kötüler, siyah ve beyaz gibi birbirinden ayrılmıyor. Aksine zaman geçtikçe iyiler ve kötüler birbirine karışıyor. Ben inandım bu böyle. Sen belki de en çokta bu nedenle mutsuzsun. Çünkü kötülerle berabersin, onların kötülük yapmalarına göz yumuyor bu arada iyileri de harcıyorsun.

Ve sen mutsuzsun… Çünkü sevmenin sevilmekten, vermenin almaktan, yazmanın okumaktan , yedirmenin yemekten, ait olmanın, sahip olmaktan, tevazunun kibirden, gülüp geçmenin öfkeden, utanmanın hayasızlıktan, alkışlamanın kıskanmaktan, sır tutmanın deşifre etmekten, ayıbı örtmenin ayıplamaktan, kendin olmanın taklit etmekten, yaşamanın ölmekten daha güzel olduğunu ve rağmenlere rağmen yaşamayı bilmiyorsun.