İki arkadaş hayatları boyunca hayalini kurdukları kendi işinin patronu olmaya çok yaklaşmışlardı. İkisi de çalıştığı yerden ayrılmış, yılların birikimi olan kazançları banka hesaplarına yatmıştı. Biri restoran açmak, diğeri ise meyhane açmak istiyorlardı.

   Piyasa araştırması, dükkân araştırması derken vakit geçmekteydi. Ellerindeki para değerini kaybetmekte ve zaman hızla ellerinin arasından kayıp gitmekteydi. İki kafadar bir sürü görüş alıp ve dükkân inceledikten sonra meyhane açmaya karar verdi. Deniz manzaralı olanın diğer baktıkları dükkânlara göre daha ufaktı ancak farklı bir havası vardı. Orayı seçtiler. Dekorasyon çalışmaları başladı. İkisi de hayallerini gerçeğe dönüştürüyordu. İstediği yere tablo asıyor, farklı ve sıra dışı dekorasyon modelleri uyguluyorlardı.

   Günler geçiyordu ancak işin büyük kısmı bitmişti. Ufak tefek eksikler tamamlanmış, personel işe alım görüşmeleri yapılmaya başlanmıştı. Fakat iki arkadaşın unuttuğu önemli bir şey vardı. Bu meyhanenin adı ne olacaktı? İkisi bütün gün ve gece oturup düşündü. Amaçları diğerlerinden farklıydı.- Arkadaşlarına sordular ancak önerilerini beğenmediler. İnsanları çekecek, insanların yüzünde bir tebessüm yaratacak bir isim arıyorlardı. En sonunda birinin aklına bir isim geldi.

      ‘’Buldum. Sonunda buldum.’’

      ‘’Ne buldun? İsim mi?’’

      ‘’Evet, meyhanemizin ismini buldum!’’

       ‘’Haydi, çatlamasana adamı, söyle.’’

       ‘’Mutluluk Meyhanesi olsun!’’

       ‘’Güzel isim de olur mu ki? Bilemedim şimdi.’’
       

      ‘’Neden olmasın kardeşim? Düşünsene insanlar buraya gelirken, nereye diye soranlara ‘’Mutluluğa’’ diyecekler veya geçen neredeydin dediklerinde ‘’Mutluluk var ya meşhur, yeni açılan oradaydım’’ diyecekler. Hem onların yüzünde bir tebessüm oluşturacağız hem de kendi namımızı yürüteceğiz. Ne dersin?’’

       ‘’O kadar güzel açıkladın ki, asla hayır diyemem buna. Anlaştık o zaman. Meyhanemizin adı Mutluluk Meyhanesi olsun.’’

    Tabela hazırlandı, ışıklı, gösterişli, mor renkli bir tabelaydı. Dikkatlice ustalar tarafından asıldı. Ustanın talimatıyla düğmeye basıldı ve Mutluluk Meyhanesi tabelası şıkır şıkır yanmaya başladı. Yoldan geçenler hayretle baktılar. Belki de ilk müşterileri onlar olacaktı. Birkaç saatliğine de olsa mutluluğa gitmek isteyenlerin yeni adresi oldu Mutluluk Meyhanesi.