Muammer Yavuz ve CHP’deki sancı!.. 

   Pazar günü “Keleş’in inanılmaz çabası” başlığı altında yazmıştım…

   O yazıda özetle şu ifadeyi aktarmıştım.

   “CHP’de uzun yıllardan bu yana Ecevit Keleş’in sergilediği performansı sergileyen bir İl Başkanı görmediğim için kendisini bu yönüyle hayranlıkla izliyor ve takdir ediyorum”

    Bu benim kanaatimdi.

    Fakat başkalarında bu yönde bir kanaat oluşmadığını da aynı gün öğrendim.

    Pazar akşamı kadim dostum Mustafa Tabak’ın daveti üzerine nam-ı diğer “Tuzsuz” Mümin Kumbaşlı ile beraber Antalyaspor-Fenerbahçe maçını izlemek için Briç Kulübü’ne gittik.

   Baktım, kadim dost Mustafa Tabak CHP İl eski Başkanı Yaşar Erdem ile birlikte oturuyor.

   Davete icabet edip, yanlarına oturdum.

   Bir yandan yemeğimizi yiyoruz, öte yandan maçı seyrediyoruz.

   Maç bitti, koyu bir sohbete daldık…

   Yaşar Erdem çocukluk arkadaşım olduğu için çok eskilere gittik. 1970 ve sonrasında Karaosman Mahallesi Çıkrıkçı ve Duman Sokak’ta geçirdiğimiz çocukluk yıllarımızı yad ettik…

   Neyse…

   O kısım bizim özelimiz.

   Yan masada CHP Merkez İlçe Başkanı Nazmi Yıldırım ile bu partiye gönül vermiş olan İl Başkan Yardımcısı Muammer Yavuz oturuyor…

   Bilinler bilir.

   Bilmeyenler için hatırlatayım.

   Muammer Yavuz, Çaybaşı Belediye Başkanı Ahmet Yavuz’un kardeşidir…

   Onlarda yerlerinden kalkıp bize katılıyor ve aynı masa etrafında sohbeti koyulaştırıyoruz.

   Muammer Yavuz ilerleyen dakikalarda Pazar günü yazdığım “Keleş’in inanılmaz çabası” başlıklı yazıma dikkat çekti.

    Sanırım, o yazıda “CHP’de sanki bir tek Ecevit Keleş çalışıyor, ötekiler yan gelip yatıyor” şeklinde anlam çıkarmış olmalı ki; “Kazın ayağı öyle değil” dercesine kısa bir bilgilendirme yaptı…

   “Biz partinin çalışma programlarından MSM yoluyla haberdar oluyoruz” dedi..

   Bunu söyleyen kişi CHP’nin sıradan bir üyesi veya delegesi değil, partinin İl Başkan Yardımcısı Muammer Yavuz…

   Yani, anlayacağınız şu; CHP’de Ecevit Keleş kendi bildiği gibi çalışıyor. Çalışma programını kendi yapıp kendi uyguluyor. Yönetim Kurulu’nda görüşülüp, tartışılmış, karara bağlanmış çalışmalar yapılsa da partinin çalışma şekli ağırlıklı olarak Keleş’in bireysel çalışma tarzıyla şekilleniyor.

   Muammer Yavuz özetle bana bunu anlatmaya çalıştı. Sonrasında ise hem bana hem de Ecevit Keleş’in bireysel çalışma tarzına dönük mini eleştiri yaptı.

   Kamuoyuna pek fazla yansımayan bu ayrıntı için ise; “Köşende adımı da vererek yazmanı istiyorum” dedi…

   “Tamam” dedim.

   Söz verdiğim gibi bugün yazıyorum.

   Ancak, bunu yazarken CHP’de gün yüzüne çıkmamış ama beyinlerde hafiften hafife yer etmeye başlayan bir sızlanmanın varlığından söz etmeden gerekiyor.

   Bana öyle geliyor ki; bu sızlanma önümüzdeki günlerde inceden inceye sancıya dönüşebilir…

   Kahin değilim tabi…

   İl Başkan Yardımcısı Muammer Yavuz’un İl Başkanı Ecevit Keleş’e dönük bakış açısından ve mini eleştirisinden biraz da bunu anladım…

   Bilmem yanlış mı anladım?..

  -------------------------------

Mazot bitti!..

   Kamyon sürücüsü 'dikkat, alçak köprü' ikaz levhasını fark ettiğinde iş işten çoktan geçmişti. 

   Olanca hızıyla üst köprüye bindirdi ve orada sıkıştı kaldı. Arkasında kilometrelerce araç kuyruğu oluştuktan sonra trafik-kurtarma ekibi nihayet geldi.

    Kurtarıcı işine başlarken polis de gözleri sıkışmış kamyonda, sürücüye yaklaşarak söze girmiş olmak için sordu:
   -Köprüye sıkıştınız, hee?
   Sürücü canı burnunda homurdandı:
   -Yoo, sıkışmadım. Köprü taşıyordum, mazotum bitti!..

--------------------------------------

Beyana itimat!

  Uçak bileti alırken 65 yaş indiriminden faydalanmak için müracaat etmişti adam.. Biletini aldıktan sonra gişedeki kıza teşekkür etti:

   "Hiçbir evrak istemeden vatandaşın beyanına itimat etmeniz çok güzel..."

   Kız gülerek, "Önemli değil efendim" dedi ve şöyle devam etti;

   "Zaten 75 gibi gösteriyorsunuz!.."