Dün, kısa adı KADEM olan Sakarya Kadın ve Demokrasi Derneği tarafından düzenlenen son derece önemli bir konu gündeme taşındı. ‘Çocuk İstismarının Nedenleri ve Koruyucu Önlemler Çalıştayı' önemine önemli de keşke şekilden çıkıp biraz daha sıcaklığa bürünseydi… KADEM İl Temsilcisi Fatma Zehra Toçoğlu’nun, ‘Dünya Sağlık Örgütünün verilerine göre her 5 kadından 1'inin, her 13 erkekten 1'inin çocukken cinsel istismara maruz kaldığını’ söyledi ama sıcak gelmedi…

                                               **

O Dünya Sağlık Örgütü, Türkiye’deki, bu şehirdeki verilere göre ne söylemiş acaba? Ülke ve bu şehirle dünyayı kıyaslamak değil ki KADEM’in konu başlığı. Biraz derine inip, biraz şehirsel, bölgesel, hatta onu da yapamadık ülkesel donelerle, ‘Vay be!’ dedirte bilinirdi. Hatta böylece olaya daha farklı bakılması, daha sağlıklı ve daha iyi reçete yazılması sağlanabilirdi.

                                             **

Mesela konuşmacılardan biri olan Büyükşehir Belediye Başkanı Zeki Toçoğlu’nun şu sözleri var ki tam on numara, ‘Bizler kadim bir medeniyetin mensuplarıyız. Bizim medeniyetimizde, inancımızda, kültürümüzde, geleneğimizde çocuk istismarı lanetlenen bir durumdur. Bizler çocukların solmadan, hırpalanmadan, herhangi bir istismara maruz kalmadan doya doya yaşamalarından sorumluyuz. Çocukların bombayla, kurşunla, sürgünle, açlık ve susuzlukla, dayakla, hastalıkla karşılaşmadan büyüyerek yetişkin hale geldiği bir dünya kurulmasıyla yükümlüyüz’ Ve o sözlerin arasında ve o çocuklar için, ‘Kumsalda ölmesin, kumsalda oynasın!’ cümlesi var ki yirmi numara ve bayıldım!

                                            **

Aynı çalıştayın renkli ve de ‘Alkışlanacak’ konuşmacısı olan Vali İrfan Balkanlıoğlu istismarcıların o munzur parçasının kesilip atılmasını söyledi. Neyin ne için kesilmesi gerektiğini hepimiz anladık tabi! İsterseniz Vali Balkanlıoğlu’nun o konuşmasından birkaç satır daha size aktarayım; ‘..Toplumumuzda sahip çıkmamız gereken en büyük hastalıklardan biri de bu. Maalesef bugüne kadar göz yumulduğu için hastalık içten içe büyüdü. Bazı hastalık türlerinde sadece iğne ve ilaçla tedavi olur. Ama hastalığın erken teşhis edilmesi son derece önemlidir. Ama hastalık ameliyat gerektiriyorsa ve vücudu öldürecek bu munzur parçanın kesilip atılması lazım. Yani çocuk istismarcılarına asla taviz verilmemeli, hak ettikleri en ağır ceza verilmeli..’

MUHABBET DERYA,

PETLERİMİZ DAMLA!

Önceki gün önemli bir kurum toplantısında, yukarıdaki konuşmacılardan biri konuşuyor. Biz de konuşma esnasında tarafımıza akan bilgileri üst üste koymaya, ‘Nasıl bir mesaj verecek acaba?’ ya getiriyoruz. Konuşma şöyle devam ediyor, ‘..SASKİ olarak Sakarya’da su çeşmeden içilir dedik ve adımlarımızı attık. Sakarya için ilkleri hayata geçirdik. Çelik isale hatları inşa ettik. Sapanca Gölümüze alternatif su kaynakları oluşturduk. Hamdolsun bugüne kadar hedeflerimizi gerçekleştirdik. Bugünden sonra da böyle olmaya devam edecek..’

                                              **

Şimdi; ‘Su çeşmeden içilir dedik’ denilen masada, çeşmeden doldurulmuş su şişelerini aradı gözler. Muhabbet derya mı deryaydı. Hiç kimse kızmasın ama pet şişelerde de ‘Damla’ yazıyordu!..