Ali AKTAŞ-Sosyolog

Destinasyon, turizm sektörünün en önemli bileşimlerinden biridir. Sözcük anlamı ile destinasyon, “varış yeri”, “gidilecek yer” anlamını taşısa da; destinasyon kavramı “içinde turistler için cazip kabul edilecek farklı doğal çekicilikleri ve özellikleri barındıran yerler” olarak ifade edilir. Bir başka tanıma göre destinasyon, “yerel ölçekte sunulan mal, hizmet ve tatil deneyimlerinin birleşimi” olarak tanımlanır. Ayrıca, destinasyon “tüketicilerin seyahat güzergahlarına, kültürel geçmişlerine, ziyaret amaçlarına, eğitim seviyelerine ve geçmiş tecrübelerine göre öznel olarak yorumlanabilen, algısal bir kavram” olarak da değerlendirilir. Bu tanımlar incelendiğin de “destinasyon” kavramı ve “turistik faaliyetler”in iççice olduğu görülür. Bu nedenden dolayı turizm destinasyonu kavramını açıklamakta yarar vardır.

Turizm destinasyonu ise, “ülke bütününden küçük ve ülke içindeki birçok kentten büyük, insan beyninde belirli bir imaja sahip markalaşan ulusal bir alan ile önemli turistik çekiciliklere, çekim merkezlerine, festivaller, karnavallar gibi çeşitli etkinliklere ve bölge içinde kurulan iyi bir ulaşım ağına ve gelişim potansiyeline, (yani iç ulaşım ağıyla bağlantılı bölgelerarası ve ülke düzeyinde ulaşım olanaklarına), turistik tesislerin gelişimi için yeterli coğrafi alana sahip bir bölgeleri içine alır”. 

Turistik mahal veya turizm destinasyonu”; “toplum bireyleri için güçlü çekim elemanlarına, ulaşım olanaklarına, turistik donatıma sahip bulunan, bu veriler nedeniyle önemli boyutta turistik seyahatlerin hedefi olan; dış görünümüyle kısa sürede gerek arazi kullanım biçimi ve amaçları, konut şekli, gerekse ekonomik ve hizmet sektörleri, istihdam olanakları değişen ve gelişen; sayısal ölçekler açısından gelirlerin çoğunlukla turistik faaliyetlerden kaynaklandığı, yabancı gecelemeleri büyük boyutlara ulaşan ya da günübirlikçiler tarafından yoğun biçimde ziyaret edilen yer”dir.

Bir turizm destinasyonundan söz edebilmek için “aynı kültür, iklim ve doğa koşullarına sahip, doğal ve kültürel zenginlikleri olan, müşterilere sunulabilecek o bölgeye özgü aktiviteler geliştiren, konaklama, beslenme, ulaşım ve iletişim olanaklarına sahip, kamusal hizmetlerin sunulduğu turist çekim merkezlerinden oluşan, belli bir marka ve imajı bulunan coğrafik alan” olmalıdır. Turizm de çekicilik, turistin seyahat etmek istediği yeri, diğer bir yere tercih etmesini etkileyen unsurlar veya turistik harekete neden olan çekici yöre ve olaylar olabilir.

Bu nedenle turizmin temel ekonomik faaliyetler arasında yer aldığı ülkeler, bölgeler, şehirler ve turizm destinasyonudur. Bu açıdan bakıldığında destinasyon kavramının; “farklı doğal özellikleri veya çekicilikleri olan ve ziyaretçilerin ilgisini çeken yer” için kullanıldığı görülür. Yani destinasyon “turistlerin ihtiyaçlarını karşılamak için tasarlanan hizmet ve olanakların odak noktasını oluşturan coğrafi alandır”. Kısaca da turizm faaliyetlerinin temel kaynaklarını bünyesinde barındıran, bu faaliyetlerin gerçekleştiği, turistik mal ve hizmetler ile tüketici deneyimlerinin bütünleşik bir sunumun sağlandığı ana zemine dayanan bir yapıdır. Bu dolayı da “destinasyon, turistlerin seyahat motivasyonları, seyahat programları, ziyaret amaçları, geçmiş yaşamları, eğitimleri, kültürleri, yaşları gibi pek çok faktöre dayanan algıya dayalıdır” ve ayrıca da “bir destinasyon; turizm çekicilikleri, turizm işletmeleri, yerel halk ve yerel yönetimin bütününden oluşan karmaşık bir yapıya sahiptir”.

Destinasyon imajı; “kavramsal imajı”  (bir yerin objektif özellikleri ile ilgili bilgi), “duygusal imajı” (o yerle ilgili duygu) ya da “bütünsel imaj”dan (bir yerle ilgili hem kavramsal hem de duygusal imajlar bütününden) oluşur. İnsanların eğlence ve seyahat edecekleri yerleri seçim süreci o yerin destinasyon imajına bağlıdır. Diğer taraftan, kişiler tarafından gerçekleştirilmekte olan imaj değerlendirmesi, bir destinasyonun tercih edilmesi için tek başına yeterli olamamaktadır. Destinasyona olan ulaşım olanakları, destinasyona olan coğrafi uzaklık ve destinasyonda uygulanmakta olan fiyatlar gibi diğer bazı değişkenler de destinasyonun tercih edilmesini etkiler.

Tüm dünyada turizm lokomotif bir sektör konumundadır. Bu konumda olmasının nedeni, diğer sektörlerle dolaylı veya doğrudan ilişkilere sahip olmasıdır. Bu nedenle turizmdeki bir hamle diğer sektörleri de etkilemektedir. Örneğin yere daha fazla turist çekilmesi daha fazla konaklama ihtiyacı demek, bu da daha fazla çalışan daha fazla hizmet demektir. Sonuç olarak da o yerleşim biriminde işsizlik oranı azalacak ve gelirler artacak demektir. Doğal olarak bu sonuca ulaşabilmek için daha fazla turistin o yerleşim birimine getirilmesi gerekmektedir. Bu da pazarlama faaliyetiyle olanaklıdır.

***

Sapanca coğrafi konumu, iklim özellikleri, yemekleri, yiyecek içecek tesisleri, yürüme güzergâhları açısından olumluya yakın bir imaj algısına sahipken buna karşın, şehir içi ulaşım, kültürel etkinlikler, alışveriş olanakları, eğlence olanakları, kültürel ve sanatsal faaliyetler konusunda düşük düzeyde bir imaj algısına sahiptir.

Sapanca ucuz, modern veya gelişmiş bir ilçe olarak görülmemektedir. Bunun yanında halkın ortalamanın üzerinde geleneklerine bağlı, çalışkan ve dindar olarak algılanmakta ayrıca dışarıdan gelenlere karşı nazik olmadığı gibi, yenilikçi olmadığı da düşünülmektedir.

Sapanca ilçesinin fiziksel planlaması, yatırım fizibilitesi ve yöresel turizm pazarlaması stratejileri hazırlanırken göz önüne alınması gereken en önemli unsur, Sapanca destinasyonunun turistik çekiciliği [doğal faktörler (doğal güzellikler, iklim), toplumsal faktörler (mimari özelikler, festivaller, yöresel özelikler, halkın turistlere karşı davranışları), tarihi değerler (önemli harabeler, dini önemi olan eserler, tarihi önemi olan eserler), rekreasyon ve alışveriş kolaylıkları (sportif faaliyetler, kültürel faaliyetler, sağlık ve dinlenme olanakları, gece rekreasyonu, alışveriş olanakları), teknik enfrastrüktür/alt yapı (turiste olanak sağlayacak altyapı, yiyecek ve konaklama kolaylıkları)] açısından yapılacak değerlendirmedir.

Özellikle Sapanca destinasyonun çekiciliğinin doğal güzelliği açısından olmazsa olmazı Sapanca Gölü’dür. Yani Sapanca denince akla gelen ilk unsur gölün kendisidir. Ancak son birkaç yıl içinde Sapanca Gölü olumsuz iklimsel etkilerin sonuçlarıyla gündeme gelmektedir. Hem önemli bir içme suyu kaynağı olan hem de az bulunan bir doğal güzellik unsuru olan Sapanca Gölü koruma-kullanma çalışması planlanmalı ve uygulanmalı, ayrıca bu konu üzerinde önemle durulmalıdır.

Dikkat edilmesi gereken önemli bir gerçekte, bir şehrin sahip olduğu imajın orada yaşayan yerel halkın tutumuyla doğrudan ilintili olduğudur. Bu yüzden başta turizm gibi ev sahipliğinin ön planda olduğu sektörlerde başarıya ulaşmak için, Sapanca halkının turizm bilincinin en üst seviyeye çıkartılması gerekmektedir. Sapanca Gölünü temel alarak, burada başta yerel yönetimler olarak Sakarya ve Kocaeli Büyükşehir Belediyeleri ile Sapanca, Arifiye, Serdivan ve Kartepe Belediyeleri olmak üzere, kamu yönetimi olarak Sakarya ve Kocaeli Valilikleri ile Sapanca, Arifiye, Serdivan ve Kartepe Kaymakamlıklarına, Sakarya ve Kocaeli Üniversitelerine ve de sivil toplum kuruluşlarına büyük görevler düşmektedir. Yerel halka turizmin getirileri iyice açıklanmalı, turizm sayesinde Sapanca Gölü’nün sahip olduğu doğal ve kültürel değerlerin sürdürülebilirliği ancak gelecek kuşaklara bu bilincin aktarılabilmesi ile olanaklı olduğu anlatılmalıdır.

Çekicilik kriterleri açısından önemli olan bir diğer konu tarihi önemi olan eserlerin korunması, restore edilmesi ve daha işlevsel hale getirilmesidir. Örneğin mimari açıdan tarihi evlerin restore edilmesi butik otel, restoran, müze benzeri işletmelere döndürülmesi veya Vecihi Kapısı, İstasyon Binası gibi tarihi önem arz eden kültür varlıklarının tekrar kendi veyahut farklı işlevsel kullanımlarla çekici kılınmasına ihtiyaç duyulmaktadır.

Sapanca ve çevresinde yerli ve yabancı turizm yatırımcılarının sayısında ciddi bir artış görülmektedir. Ancak yapılacak olan yatırımların Sapanca’nın doğal dokusunu bozmayan, koruma-kullanma anlayışının egemen olduğu bir yaklaşımla ele alınması gerekmektedir. Başta turizm yatırımcıları ve işletmecileri olmak üzere, yerel yönetimlerin bu konuda gereken özeni göstermeleri ve bu konuda koordineli bir turizm yönetim anlayışı ile planlamasını yapmalılar.

Turizm açısından coğrafi işaretlemelerin turizmdeki önemi bilinmektedir. Sapanca’da da bu tür işaretlemelere derhal geçilmeli, yönlendirme tabelaları ile destinasyonun turistik güzergâhları ortaya çıkartılmalıdır. Ayrıca dünyadaki önemli destinasyonların bir takım sembolle/işaretlerle anlamlandırıldığı göz önüne alınırsa, Sapanca’nın da böyle bir sembole/işarete ihtiyacı bulunmaktadır. Bu nedenle belirlenecek sembol/işaret başta Belediye logosu olmak üzere birçok alanda etkin biçimde kullanılmalıdır. Ülkemizde yalnızca bu bölgede yetişen çay üzümü, su menekşesi, göl lalesi gibi bitkiler kullanılabilecek sembollere birkaç örnek olabilir.

Gelişen bir destinasyon adayı olarak Sapanca, ekonomik ve toplumsal gelişimini turizm ve eğitim sektörlerine bağlayan ve geniş kitlelerce tanınırlığı her geçen gün artan bir ilçedir. “Herhangi bir ülkenin, bölgenin ya da destinasyonun, turizm pazarlarında başarı sağlayabilmesi bakımından, geniş tüketici kitleleri arasında yaygın olarak tanınması, benimsenmesi ve pazarda tutunması son derece önemlidir”. Bu bağlamda bir destinasyon adayının pazarda tutunma ve benimsenme çabalarına elindeki mevcut hedef kitleden başlaması yerinde bir karar olacaktır. Bu nedenle çocuklar ve geçler hem bugün hem de gelecekte üzerinde durulması gereken bir hedef kitledir. Kendinden önceki ve sonraki kuşaklardan farklı özellikler gösteren çocuklar ve gençler destinasyon imajı algıları önem arz eder. Bu da bir kentin sunabildiği hizmet ve avantajlardaki çeşitlilik kentsel ürünün değerini anlatmayı kolaylaştırır.

Sapanca için öncelikle, nasıl bir imaj yaratılacağı konusu belirlenmemesi ile imajın oluşumuna yönelik çalışmaların yapılmaması önemli sorundur. Yapılaması gereken öncelikle söz konusu imajın temasının oluşturulmasıdır. Bu tema “endüstri, ticaret, alışveriş, ulaşım, eğitim, turizm, eğlence ve kent merkezi olarak bölümlenebilir”. Ayrıca destinasyonla ilgili verilmek istenen imaj doğru kanalları kullanarak daha etkin bir biçimde verilmelidir. Çünkü bir destinasyonla ilgili imaj oluşturma aynı zamanda bir kimlik yaratma sürecidir. Oluşturulan bu kimlik, hedef pazarlara ihraç edilir. Bu nedenle yurtiçi ve yurtdışında destinasyon hakkında birden fazla imaj oluşabilir.

Sonuçta daha geniş katılımın olduğu yönetsel birliktelik ve güçlü mali olanaklarla turizm planlaması ve Sapanca imajı oluşturulursa, Sapanca destinasyonu bir bütün başarılı olabilir. Ayrıca yapılan turizm planlaması sonrasında da, yatırımcılarında alınan bu kararlar doğrultusunda hareket etmesi ile istenilen sonuç orta vadede elde edilebilir.

Turizm amaçlı gelenler Sapanca’nın coğrafi konumu, yemekleri, yürüme güzergâhları, yiyecek içecek tesisleri, konaklama olanakları, doğal güzellikleri ve iklim koşulları bakımından ilçeyi orta düzeyde olumlu bir imajla algılamaktadırlar. Buna karşın ilçenin şehir içi ulaşım olanakları, sanatsal ve kültürel etkinlikleri, alışveriş ve eğlence imkânları bakımından düşük düzeyde bir imaja sahip olarak değerlendirilmektedir. Sapanca halkının gelenler tarafından dindar olarak algılanması da öne çıkan bir başka bulgudur. Bu durum ilçenin turistik gelişiminde de etkili olur. Önceleri hep İstanbullular, Sakaryalılar görülürken son 3-4 yıldır artık yoğunlukla yakınlardan değil, Kuveyt’ten, Suudi Arabistan’dan insanlar yoğun olarak görülmesinde de etkili olur. Çöllerde yaşayan Arapların Sapanca’nın doğasına, yeşiline, gölüne, karlı dönemlerine ilgisi yoğun olmasında dindar bir halka sahip olması etkili olur. Restoranlarda büyük harcamalar yapan, yüklü miktarda para ödeyerek villalar alan yeni bir kesim ortaya çıkmaktadır.

Editör: TE Bilişim