Sosyolog Ali Aktaş

Ermenilerin yoğun nüfusa sahip oldukları yerlerden biride Adapazarı’dır. Adapazarı merkezde 10.256 Ermeni vardır. Kazadaki toplam Ermeni nüfusu ise 14.220’dir. Geyve, Akhisar, Hendek’te, Karasu İncirli, Sapanca ve Akyazı’da Ermenilere rastlanılır. 

Adapazarı’nın XIX. yüzyıldaki nüfusuna ait çeşitli yazarlar tarafından verilen rakamlar birbirini tutmamaktadır. Vital Cuinet 1894 yılında yayınladığı “La Turquie d’Asie” adlı eserinde Adapazarı şehrinin nüfusunu 24.150 olarak vermektedir. Buna karşılık, 1889’da yayınlanan Kamus-ül Alam’da Şemseddin Sami, Adapazarı’nı 4.000 nüfuslu bir kasaba olarak göstermektedir. 1862 yılında yöreden geçmiş olan A.De Moustier’ye göre buranın nüfusu 10.000, bundan yirmi yıl sonra bu çevrede araştırmalar yapan ve bu arada Adapazarı’na da uğrayan Von Diest’e göre ise 15.000’dir. Bu rakamların hiçbirisine tamamen güvenmek olanaklı değildir. Çünkü Vital Cuinet’nin verdiği ve Adapazarı’nın 1927’deki nüfus sayımında yazılan nüfusundan (22.549 nüfus) bile yüksek olan rakam ile Şemseddin Sami’nin verdiği 4.000 gibi küçük bir rakama inanmak güç görünmekte ve birbirine yakın yıllara ait bu iki rakam arasındaki büyük fark da bu rakamlara inanmayı güçleştirmektedir.

Cuinet’ye göre 1890’lerin başlarında, Akyazı Nahiyesinin toplam 7.448 olan nüfusunun 6.020’si Müslümandır.

Adapazarı ve Geyve kazaları ile aynı yöredeki yerleşim birimleri, 1892 ile 1899’daki yönetsel bölünüşlerini 1916 ve 1918’de de korudular. 1831 Osmanlı Nüfus Sayımı kayıtlarına göre, Adapazarı’nda 5.337’si Müslüman ve 4.274’ü de Reaya (Rum Ortodoks) olmak üzere, toplam 9.611 erkek nüfus yaşar. Yörenin Adapazarı’ndan sonra gelen iki büyük yerleşim merkezi olan Akhisar ve Geyve’nin toplam erkek nüfusları ise sırasıy­la, 4.942 ve 3.787 idi. Adapazarı ve çevresi­nin toplam erkek nüfusu 26.602 idi. Bunun 3/4’ünü Müslümanlar oluşturur.

XIX. yüzyılda İzmit Mutasarrıflığına bağlı Adapazarı ile Geyve kazalarının başında kaymakam, nahiyelerde ise müdür­ler bulunur. Bu dönemde, Müslümanların dinsel hizmetlerini müftü ve naip­ler görür. Yöredeki Rum Ortodoks­lar, Nikomedia (İzmit) Başpiskoposluğuna bağlıdırlar. Ermeni Gregoryenlerin bağlı olduğu patrik de İzmit’te oturur. Bu patriğin Adapazarı’nda bir vekili vardır. Sayıları çok az olan Protestan ve Katolik Erme­nilerin ise papazları ve çeşitli yerlerde misyonerleri bulunur.

1881/82-1893 Osmanlı nüfus sayımları kayıtlarına göre, Adapazarı’nda 18.991’i ka­dın ve 21.327’si erkek olmak üzere toplam 40.318 Müslüman yaşar. Adapazarı’nda Müslümanlardan sonra en kalabalık etnik ve dinsel grup, 5.432’si kadın ve 5.270’i erkek olmak üzere toplam 10.702 nüfusla Ermeni Gregoryenlerden oluşur­. O dönemde Geyve’de ise 11.528’i kadın ve 10.605’i erkek olmak üzere toplam 22.133 Müslü­man; 2.818’i kadın ve 3.055’i erkek olmak üzere toplam 5.873 Ermeni Gregoryen yaşa­r. Müslümanlar, Ermeni Gregor­yenler ve Rum Ortodoksların kadın, erkek nüfus oranları aşağı yukarı birbirlerine eşit­tir. Yörenin toplam 86.524 nüfusunun yakla­şık 2/3’ü (62.451 kişi) Müslümandır.

ERMENİLER

Osmanlı idari teşkilatında ilk zamanlarından itibaren yer alan Kocaeli Sancağı, idari sınırları zaman zaman değişmekle birlikte XIX. yüzyılda İzmit Mutasarrıflığı ve İzmit Sancağı olarak da adlandırılır. İzmit, Adapazarı, Geyve, Karamürsel, Kandıra ve Yalova kazalarından oluşan İzmit Sancağı,  direk merkeze bağlıdır. İzmit Sancağında yaşayan Ermenilerin Şah Abbas (1588-1629) ve Nadir Şah (1736-1747) dönemlerinde Ermenistan ve Batı İran’dan Anadolu’ya geldikleri bilinmektedir. Ermeniler, toprakları tarıma,  konumu ticarete uygun olan İzmit ve çevresini yerleşim için seçilir. Kocaeli Yarımadası’ndaki Ermeni yerleşim yerleri 1590 ve 1608 yılları arasında Ağrı, Arapkir, Sivas, Kemah ve Erzurum kökenli çok sayıda köylünün buraya gelmesiyle kurulur. Savaş öncesi İzmit Mutasarrıflığında 42 yerleşim yerinde yaşayan 61.675 ermeni vardır. Celali isyanlarının ve Osmanlı-İran savaşlarından dolayı XVI. yüzyıl sonlarından XVII. yüzyıl ortalarına değin Ermeni topluluklar Anadolu’nun doğu ve güney bölgelerinden batı bölgelerine göç ederler. Bu göçlerle, İzmit Sancağında Ermeni köylerinin nüfusu artar ve yeni yerleşim alanları ihtiyacı doğar.

İzmit Sancağında Ermenilerin Yerleşim Yerleri

Ermeniler, Latinler döneminden beri sancak bölgesinde yerleşimleri olan Ermeniler, 1608’den sonra kolonileşirler. İlk önce İzmit şehir içi ile Armaş (Akmeşe), Bardizag (Bahçecik), Aslanbeg (Aslanbey) ve Adapazarı’na yerleşirler, sonra sancak içinde koloniler oluştururlar.

Ermeniler ticaret ve tarım açısından elverişli ilk İzmit şehir merkezine ve civarına yerleşirler, daha sonra kendilerine farklı yerleşim bölgeleri oluştururlar. En önemli yerleşim yeri İzmit’in 30 kilometre doğusundaki Akmeşe’dir/Armaş’dır. Bir diğer önemli yerleşim yeri Bahçecik’tir/Bardizag’tir. Gregoryen denen Ermeniler İzmit Sancağı nüfusunun hemen hemen dörtte birini oluşturur. 1608 yılında ülkelerinin işgali üzerine sancak sınırlarına gelen Ermeniler, ticaret erbabı, zengin ve çalışkan zanaatkârlardır. Ermenilerin gelişi ile Adapazarı, Akmeşe, Aslanbey, Bahçecik refaha ulaşır.

İzmit Merkezi; XV. ve XVIII. yüzyıla ait tahrir defterlerinde yer alan İzmit’in Şeyhler ve Çarşı mahallelerinin 1807 yılına ilişkin Şer’iye sicillerinde Ermeniler ve Müslümanlar için iki ayrı isimde yer aldığı görülür. Yine Çarşı Mahallesi de Çarşı Müslümanları ve Çarşı Ermenileri olarak iki bölüm olarak yer alır. Yine 1905 yılına ait Şer’iye Sicillerinde İzmit’te ayrı bir Ermeni Mahallesi olduğunu ve bu mahallenin de bugünkü Kozluk Mahallesi semtinde olduğu belirtilir. 1915 yılındaki tehcir sonrası Talat Bey ve Mazhar Bey adlarıyla iki Ermeni Mahallesi oluşturulur ve sonrasında bu kısım Kozluk adıyla anılır.

Bahçecik/Bardizag; XIX ve XX. yüzyılın başlarında İzmit’te Ermeni nüfusunun en kalabalık olduğu yerleşim yeri Bardizag’dir. Burası sağlıklı ve temiz havasıyla İstanbul Ermenilerinin de yazlık yerleşim yeri haline gelir. 1912'ye kadar Ermeni asıllı kaymakam veya müdürler tarafından yönetilen Bardizag,  ilk ve yüksek dereceli okullarıyla XIX ve XX. yüzyıllarda bir kültürel merkez haline gelir. İlk yerleşen Ermenilerin, Bahçecik’e hangi tarihte geldikleri net olmamakla beraber, Sivas'ın Bardizag köyünden gelen Ermenilerce yeniden bir yerleşim yeri oluşturulduğu ve geldikleri yerin hatırasını yaşatmak amacıyla da buraya "Bardizag" adını verdikleri ve konuştukları dilin Sivas civarındaki Ermeni halkıyla gramer ve fonetik açıdan benzerlik gösterdiği Mkhalyan tarafından belirtilir. Bir kasaba büyüklüğündeki Bardizag'da, 1890 yıllarında 9.620 Gregoryen, 300’ü Protestan, 80 kadarı Katolik, olarak 10.000 kadar Ermeni nüfus bulunur.

Akmeşe/Armaş; Evliya Çelebi tarafından “ağaç denizi” adlandırılan bölgenin tam ortasında konumlanan Armaş (Akmeşe), Celali isyanlarından kaçıp gelen Ermenilerce İzmit’e bağlı olarak kurulan bir Ermeni köyüdür. Tamamı Ermenilerden oluşan 1500 nüfuslu kasabada, Çarpahan Surp Asdvadzadzın (Kötülüksavar Meryem Ana) Kilisesi ile Batı Anadolu’nun tek ruhban okulu olan manastırın etrafında döngülenen bir yaşam vardır. Bir değirmeni ve fırını olan manastırın geniş arazilerinde Ermeniler, ipekböcekçiliği yaparlar. İzmit ve çevresine yerleşen Ermenilerin kentteki basın-yayın etkinliklerini ilk başlatan azınlıktır. Teotik mahlaslı yazar tarafından bildirilen İzmit’teki İlk matbaacının Armaş doğumlu Abraham Muradyan’dır.  Ayrıca İzmit’teki yayıncılık Ermenilerce başlatılır. 1848 de İzmit’te “Hayrenaser”/”Vatansever” adlı dergi yayınlanır. Hayrenaser, Osmanlı’dan ve dünyadan haberler yayımlayan, İstanbul Ermeni Patrikhanesi’nin, derneklerin ve yardım kuruluşlarının bildirilerine, edebiyat sayfalarında hikâyeler, şiirler, eğlenceli kısa romanlara, yerel kültürel yaşamı tanıtan, etkinlik haberlerine yer verir. Teknik ve maddi zorluklar altında yayımlanan derginin ömrü Muradyan’ın 1853 yılındaki vefatıyla son bulur. Bu dergi İzmit’in ilk süreli yayınıdır. Yine “Huys”/“Ümit” adlı dergi ise Armaş rahiplerinin dini, felsefi ahlaki konularının yer aldığı bir yayın olarak 1848’den itibaren yayınlanmaya başlanır. 1864’de yayınlanan Huys 1878’e dek yayın hayatına devam eder. Yine Pütania (Bitinya) adlı cemaate ait siyasi, ticari bir dergi 1910-1911 arasında İzmit’te yayınlanır. Armaş’taki, manastır 8-20 Eylül tarihleri arasında İstanbul’dan binlerce kişinin ziyaretinin gerçekleştiği bir hac yeridir. Gregoryen Ermeniler, Ortodoks Rumlar, Katolikler ve hatta Müslümanlar Armaş’a ziyarette bulunurlar. Bu hac ziyaretleri Armaş ekonomisinin beslendiği adeta bir ana damar olarak nitelendirilebilir. Hacılar Armaş’ta büyük müşteri ve ticaret potansiyeli olarak görülür. Bu nedenle kasabaya ekonomik olarak canlılık kattıklarını belirtmek gerekir.

Aslanbey; Askeri Çuha fabrikasının 10 kilometre güneydoğusunda yer alan Aslanbey, imparatorluk fes fabrikasının 4 kilometre güneyinde, Anadolu Büyükderbent İstasyonunun 4 kilometre batısında yer alan bir kasaba olarak Ermenilerin yerleştiği bir yerdir. Gregoryen-Ermeni olan buradaki Ermenilerin tamamı (2.800 kişilik sakin grubu), yukarıda adı geçen imparatorluğa ait iki fabrikada çalışır. Kasaba halkı ortalama bir refah seviyesindedir.

Adapazarı; Ermenilerin yoğun nüfusa sahip oldukları yerlerden biride Adapazarı’dır. Adapazarı merkezde 10.256 Ermeni vardır. Kazadaki toplam Ermeni nüfusu ise 14.220’dir. Yine Kaza dâhilinde Geyve, Akhisar, Hendek’te, Karasu İncirli, Sapanca ve Akyazı’da Ermenilere rastlanılır. 1888’de Adapazarı ve çevresinin de dâhil olduğu bağımsız İzmit Sancağı kurulduğunda İzmit Mutasarrıflığı genel nüfusu 222.760’dır. Nüfusun 48.635’ini Ermeniler oluşturur.

RUMLAR (ORTODOKS GREKLER)

Bitinya’nın otantik halkı oldukları savını taşıyan Rumların, çoğunluğu büyük şehirlerde ayrı mahallelerde ve ayrı köylerde bütünlük içinde yaşamlarını sürdürürler. 1881-1893 yıllarına ait Osmanlı nüfus verilerine göre İzmit, Karamürsel ve Kandıra kazaları dâhilindeki Rum nüfusu 16.687 olup, Rum nüfus 1906-1907’ye kadar artar, 1914 verilerine göre ise 13.077’ye iner.

YAHUDİLER

1490 yılında İspanya’dan kaçan Yahudilere ait İspanya’dan gelen bir kol, yalnızca İzmit şehir içinde bir bugünkü adı İstiklal caddesi olan mevkii de mahalle kurarak yerleşirler.

YARIN: SAKARYA İLİNDE MANAVLARIN YAŞADIĞI YERLER

Editör: TE Bilişim