DENİZ-GÖL-LONGOZ VE DOĞA TURİZMİ AÇISINDAN KARASU
Ali AKTAŞ-Sosyolog 

Maden Deresinde şelâle, eski baraj kalıntıları, yontma taşlar, Fransızlar tarafından yapılıp, Kurtuluş Savaşı sırasında tahrip edilen simli kurşun madeni işleyen fabrika yerinde yapılan kazı çalışmaları da görülecek yerlerdendir.

SU KAYNAKLARI AÇISINDAN KARASU

Karasu akarsu yönünden zengin bir ilçedir ve yeraltı suları açısından da oldukça zengindir. Dağlık alandaki yerlerde yer alan köylerin haricinde su sıkıntısı bulunmamaktadır.

Sakarya Nehri, Eskişehir, Ankara ve Bilecik sınırları içinde çeşitli kıvrımlarla akarak Sakarya ilinin Mekece kısmından itibaren durgun bir akışla, Karasu-Yenimahalle’de Karadeniz’e dökülür. Sakarya nehrinin Karasu hudutları içindeki uzunluğu 43 kilometredir. İlkbahar ve Sonbahar aylarındaki bol yağışlarda taşmalar yapar ve bazen zarar verir. Ancak taşmalar bazen de, humuslu toprak taşıyarak ovalara yaydığı için yararlıdır. Sakarya nehri üzerinde, Karapınar altına kadar küçük tonajlı motorlar seyredebilmektedir. Nehrin kıyısında çeşitli ağaçlarla salkım söğütlerin görüntüsü ile Yenimahalle’de balıkçı tekne ve motorların, ağaçların, kahvehanelerin görüntüsü çok güzeldir. Mersin balıkları yumurtalarını bırakmak üzere Yenimahalle kısmından denizden çıkarak, Sakarya nehrine girerek uygun kısımlarda yuva yaparlar. Balıkçılar bu balıkları havyar için avlarlar. Bu nedenle balıklarında nesli tükenme tehlikesi ile karşılaştığı için son yıllarda başta belediye olmak üzere nehir ağzına mersin balığı bırakılmaktadır.

Çam dağından çıkan ve Kurudere’ye kadar Kabalak Deresi adıyla akan ve Kurudere’de başka bir kaynakla birleşen bu dere “Maden Deresi” adını alır. Bu suda alabalık yetişmekte ve kıyısında sık ormanlık alanla, oturup piknik yapılabilecek temiz yerler bulunmaktadır. Ancak özellikle oltayla tutulması gereken alabalık, dinamit, balık otu, kireç kaymağı ile avlanma bilinçsiz yapıldığı için balık cinsi azalmaktadır. Maden Deresinde şelâle, eski baraj kalıntıları, yontma taşlar, Fransızlar tarafından yapılan Kurtuluş Savaşı sırasında tahrip edilen simli kurşun madeni işleyen fabrika yerinde yapılan kazı çalışmaları da görülecek yerlerdendir.

Çam Dağı eteklerinden çıkarak 30 kilometre kadar yol kat eden, Darıçayırı, Paralı köyünü geçip Tuzla köyünde Sakarya Nehrine dökülen Darıçayırı Deresi zaman zaman taşarak büyük hasarlar yapar ve zarar verir. Bu derede 1982 yılında dere yatağında temizlik yapılarak açılan kanal sayesinde ovanın toprakları değerlendirilerek, verim arttırılır.

İlçe sınırlarındaki Okçu Deresi, Acarlar gölünün artık suyunu, Denizköy, İhsaniye arasından Sakarya nehrine taşıyan kanal görevini görür. Etrafında bulunan verimli topraklarda mısır ve sebze tarımı yapılır. Sakarya nehrine yakın olan kısımlarda yer alan arazi hayvanlar için otlak olarak kullanılır. Dere içinde tatlı su balığı bulunur.

1957-1963-1964-1967-1968-1969-1972-1981-1982 yıllarında yağışlar oldukça Sinanoğlu, Limandere, Manavpınarı, Denizköy, İhsaniye köylerindeki üreticilere çok büyük zararlar verir. Bu nedenle zarar gören üreticiler, devlet eliyle yurt dışına işçi olarak gönderilir.

Darıçayırı’na girmeden uygun olan boğaz biçimindeki yere, Kızılcık ve Karapınar köylerinin arazisini sel baskınlarından korumak üzere 1976 yılında Darıçayırı Barajı yapılır.

Denizköy, Camitepe, Taşlıgeçit köyleri arasında Karasu ilçesinin batısında 1562 hektar yüzölçümü olan “Acarlar Gölü/Longozu”nun 862 hektarlık kısmı bataklık halindedir. Longozun %3’ü Kaynarca ve kalan %97’si Karasu sınırları içindedir. Longozun etrafı kum ve ormanla çevrilidir. Ülkemizin en büyük su basar ormanı olarak doğal güzelliği ile tanınırlığı gün geçtikçe artmaktadır.

Adatepe, Konacık ve Gölkent Beldeleri arasında çanak biçiminde görüntüye sahip olan “Akgöl”, ilçe merkezinin batısında yer alır. Kıyısında motel ve gazino gibi tesisleri bulunmaktadır. Göl, sazan, yayın gibi balık ve yabani ördek avcılığına uygundur.

İlçe merkezinin doğusunda yer alan ve üzerindeki köprüyle Kocaali ve Akçakoca yönünde yol geçişi olan “Küçükboğaz Gölü” 50 hektar büyüklüğündedir. Doğusunda metruk haldeki Ereğli Demir Çelik İşletmelerinin Kamp Tesisleri, batı kısmında günübirlik tesisler (çay bahçeleri, kafeteryalar, gazinolar vb. işletmeler) bulunmaktadır. Sazan, kızılkanat, kefal balığı ve yabani ördek gölde yaşamaktadır. Göl kıyısı Karasu halkının mesire yeri olarak kullanılmaktadır.

İlçe merkezinin 2 kilometre kadar güneyinde, Kuzuluk mahallesi hudutları içinde yer alan “Akçagöl” 5 hektar büyüklüğündedir. Etrafı fındık bahçeleriyle çevrilidir. Gölde tatlı su balığı bulunmaktadır.

DOĞAL BİTKİ ÖRTÜSÜ AÇISINDAN KARASU

Karasu doğal bitki örtüsü yönünden zengin değildir. Ancak orman yönünden zengindir. İlçede Akdeniz Bölgesi ağaçlarının haricinde tüm ağaç çeşitlerine rastlanır. Zengin ormanlar zamanla açmacılık yüzünden kesilip tahrip edilen yerine fındık dikilir. Ormanlar yok edildikten sonra bazı yerlerde erozyon başlar. Bazı arazi sahipleri toprak kaymasını önlemek üzere kavak ağacı dikerek arazilerini değerlendirir. Orman açısından Kızılcık ve Karasu köyleri arasında ilçe merkezinin güneyinde Demirli Dağı orman işletmesinin üretim alanıdır. Bu alanda meşe, kayın ve yabani kavak ağaçları bulunmaktadır. Geçmiş yıllarda çok sık ve gür olan bu ormanlık alan, açmacılık yüzünden yok olmaktadır. Orman İşletmesi Müdürlüğünce yeniden ağaçlandırma çalışmaları yapılmaktadır. Yine Resuller, Kancalar ve Konacık köyleri arasında ve ilçe merkezinin batı kısmında yer alan Resuller Dağı’nda ise meşe ve kayın ağaçları bulunur. Bu orman da açmacılık yüzünden tahrip olmaktadır ve ağaçlandırma çalışmaları burada da devam etmektedir.

Karasu’da Tarım ve Ormancılık

Tarım açısından Karasu’da verimli ve taban toprağa sahip ovalar, Sakarya Nehri, deniz kıyısı, Maden Deresi ve Melen Deresi kıyısında toplanır. En verimli toprağa sahip olan ovalar; Yuvalıdere, Tepetarla, Adatepe, Karapınar, Akkum ve Kuyumcullu köyü topraklarıdır. Burada mısır, buğday, pancar, sebze, kavak ağacı yetiştirilir. Bir kısımda hayvanlar için otlak olarak kullanılır.

Karasu’nun toprakları kumlu, humuslu verimli topraklardır. Topraklar genel olarak iki biçimdedir. Birincisi; akarsu ve deniz kıyısında olan verimli taban topraklar, taban arazide bir miktar mısır, buğday, sebze, pancar ekilmektedir. İkincisi; fındık yetiştirilmesine elverişli olan meyilli topraklardır. Meyilli arazi Haziran -Temmuz aylarında bol yağış alırsa verim yüksek olur.

Son zamanlarda sulama ile tarım çalışmalarına geçilir. Bu çalışmalar ileriyi gören üreticiler tarafından örnek olarak yapılmaktadır.

İlçede meyve yetiştirmek için çalışma yapılsa da doğru biçimde budama, diplerini kazma, gübreleme, ilaçlama, sulama yapılmadığı için, istenilen verim alınamaz. Geçim kaynağı olan fındık, az emekle olduğu için, çok emek isteyen meyve pek ilgi görmez. Karasu’da sebze yetiştirilmesine elverişli çok arazi bulunmaktadır. Ancak ilçede sebzecilik konusunda da yeteri kadar çalışma yapılmamaktadır. Yaz aylarında ihtiyaçlarının karşılayacak kadar evlerinin yakınında bulunan uygun arazi üzerinde sebze yetiştirilir. Aslında Aralık ayına kadar ilçede taze sebze yetiştirme olanağı bulunmaktadır. Yani Karasu’da bulunan taban ve verimli arazi üzerinde sebzecilik yapıldığı takdirde, Sakarya’nın diğer ilçelerine de yetecek kadar sebze elde edileceği yetkililer tarafından belirtilmektedir.

İlçede köy ve hazine adına boş kalan bir miktar arazi, otlak olarak kullanılmaktadır. Bunların miktarı çok azdır. Çoğu da yol kenarlarında kullanılamayacak kadar küçük olduğu için otlak olarak kalır. Kullanılan arazinin bir kısmı tapulu, bir kısmı tapusuz, bir kısmı da hazine ile kişiler arasında davalıdır.

Karasu’da ormanlar geçmişte yakılıp, kesilip yok edilmese de 189 km²’lik kısmı ağaçla kaplıdır. Başlıca ormanlık alanlar Çam Dağı, Demirli Dağı ve Resuller Dağı’dır. İlçenin doğu güneyinde bulunan Çam Dağı ormanı; Orman İşletmesi Müdürlüğü’nün orman ürünleri deposu halindedir. Bu ormandan kasaba köylerinin yakacak ve ihtiyaç yönünden kerestelerini karşılamaktadır. Kayın, köknar, çam, kestane, kavak, ıhlamur, meşe ağaçları başlıca ürün elde edilen cinslerdir. İlçenin güneyinde Demirli Dağı ikinci ormanlık ve üretim alanıdır. Bu dağda kayın, meşe, kavak ağaçları bulunmaktadır. Burada yakacak ve az miktarda sanayinin ham maddesi olan kereste üretimi yapılmaktadır. İlçenin batısında Resuller Dağı bulunmaktadır. Bu dağda kayın, meşe ormanı bulunur. Buradan yakacak temin edilir. Çok az miktarda da sanayi için kereste üretimi yapılır. 1976 yılında başlatılan ağaçlandırma çalışmaları yaygınlaştırılır.

KARASU’DA EKONOMİ, TİCARET VE SANAYİ

Fındık, turizm, mısır ve balıkçılık başlıca sektörlerdir. İlçede kişi başına düşen milli gelir yüksek olmasına karşın, yeterli sanayii yatırımı yoktur. Sanayi yatırımının olmaması ilçeyi olumsuz etkilemektedir.

İlçede mevcut 8.000 dolayında çiftçi ailesinin %50’si 10 da veya daha az toprağa sahiptir. 10-15 da arasında toprağı olanlar %37 oranındadır. 15-50 da toprağı olanlar %10 oranında, 50-100 da toprağı olanların oranı ise %3 dolayındadır. İşletmelerde fındık üretimi ağırlıklı olmak üzere, tarla ziraatı ve küçük çapta bağ-bahçe ziraatı yapılmaktadır. İlçede silajlık mısır üretimi de son yıllarda büyük bir artış göstermektedir. İlçede uygulanan yaygın tarımsal üretimin ana ürünlerini fındık, mısır, sebze, buğday, yem bitkileri, şeker pancarı gibi bitkiler oluşturmaktadır.

Karasu deniz-kum-güneş ve nehir-göl-orman gibi çok önemli doğal turizm alt yapısına sahiptir. Karasu’da turizm 15 Haziran tarihinde başlar. Haziran-Eylül ayları boyunca devam eder. Turistik değerler; “Karadeniz Sahili”, “Maden Deresi”, “Küçük Boğaz Gölü”, “Yenimahalle” ve “Acarlar Gölü/Longosu”dur.

İlçede geleneksel olarak devam eden Karasu Festivali 30 yıldan beri devam etmektedir. Daha çok turizme yönelik müzik, sanat ve kültür faaliyetlerinin içinde yer aldığı festivaldir. Yöre halkının çoğunun Doğu Karadeniz kökenli olmaları nedeniyle o bölgeye özgü yayla şenliklerinin bir benzeri Haziran ayının 3. haftası Kızılcık Tepe Şenlikleri adı altında kutlanır.

KARASU İLÇESİNDEKİ KÜLTÜR VARLIKLARI

Karasu Kalesi [Karasu-Akkum Köyü]

Akkum Köyü Tuzla mevkiinde bulunan kale tescildir.

Karasu-Acarlar Gölü ve Longos Ormanı Doğal Sit Alanı [Karasu]

Acarlar gölü, Sakarya nehrinin Karadeniz’e ulaştığı ağız kesiminin yaklaşık 6 kilometre batısında yer alır. Kıyı çizgisinden ortalama 1,5 kilometre içeride ve kıyıya paralel bir uzanım gösteren Acarlar gölünün uzunluğu yaklaşık 12 kilometre, genişliği ise 250 metre ile 1.250 metre arasında değişmektedir. Sakarya ilimizin Kaynarca ve Karasu ilçelerinde yer alır. Bu Longoz (Subasar orman) alanı; Karasu ve Kaynarca’nın, Denizköy- Karamüezzinler- Taşlıgeçit- Başoğlu- Camitepe- Birlik- Turnalı- Büyükyanık- Üçoluk- Ortaköy- Zongildik köylerinin arasında kalır. Acarlar gölünün toplam alanı 2517 ha olup 861 ha alanı bataklıktır. Göl arazi parçasına ait olup, açılan kurutma kanalı neticesinde tarım arazisine dönüşmüş 360 ha alan mevcuttur. Acarlar gölü lagün (denizkulağı) özelliğinde olup, satıhlarda değişik özelliklerinde volkanik kayaç, fliş serisi, eski karasal sediment ve değişik yaşlardaki (Eosen-fliyosen) kayaçlar yüzeylenmektedir. Gölün tabanı alüvyon depoları ile kaplı olup kıyı kesiminde kumul depoları, gölün yakın çevresinde ise bataklık ürünü killi depolar mevcuttur. Sahanın ekolojik dengesi yıpratılmış olmakla beraber halen doğallığını korumaktadır. Zengin bitki örtüsü (florası) korunan yaban hayvan türlerine bol ve çeşitli beslenme olanakları sağlamaktadır. Ayrıca, gölün sık ormanlarla kaplı olması ve su altı bitkisinin sıklığı hayvanlar için ideal korunma alanı sağlamaktadır. Bu durum hayvanların yuvalanma, yumurtlama ve yavrulamaları için mükemmel şartlar sağlamaktadır. Yabani hayvanların birbirine tehdit oluşturmadığı görülmüştür. Su kuşları ile yırtıcı kuşların beslenme farklılığı nedeniyle de beslenmeleri açısından rekabetin olmadığı belirlenmiştir. Saha longoz ormanları ile kaplı olup göl tabanı tamamen geçilmez çok sık bitki örtüsüyle kaplıdır. Sazlık ve bataklık özelliği taşımaktadır. Gölün su kaynağını; dereler, kış mevsimindeki yağışların etkisiyle taban suyunun yükselmesi ve Sakarya nehrinde oluşan taşkınlarla gelen sular oluşturmaktadır. Ormanın hâkim ağacını dişbudak %80 oranı ile oluşturmaktadır. Dişbudak ağacını %10 oranı ile karaağaç %9 oranı ile kızılağaç %0.15 Akçaağaç %0.05 ile de titrek kavak takip etmektedir. Bunların dışında çok az dağınık olarak gürgen, kayın, kızılcık, fındık, üvez, geyik dikeni ile meşe ağaçları da mevcuttur. Alanda çok miktarda liana (sarılıcı) vardır. Az miktarda gelişmemiş ağaç türlerine de (gürgen, üvez, kayın, ova akçaağacı, kızılcık ve yabani fındık) rastlanmaktadır. Göl ile deniz kıyısı arasındaki kumul dizelerinde karaçalı, akçakesme, dağınık olarak da bodur meşeler yer alır. Kıyıda yakın zamanda yayılmış kumul alanlarında ise kum sazları ve kum zambakları yayılış gösterir. Değişik türdeki sarmaşıklar, sırımbağı (daphne pontica) ve çeşitli otlardan meydana gelen zengin bir orman altı örtüsü mevcuttur. Bataklık kısımlarda sazlar, nilüferler, sumercimeği ile kaplı su aynaları ve su altı bitkileri bol miktarda mevcuttur. Acarlar gölünde 243 kuş türü tespit edilmiştir. Balıkçıl türlerinin, dalgıçların, ibislerin, karabatakların, yaban ördeklerinin ve bataklık kuşlarının birçok türünün, deniz ve balık kartalının bu bölgede konakladığı bir kısmının da kuluçkaya yattığı belirlenmiştir. Gölde yaşayan başlıca su canlıları ise; sazan, yayın, yılanbalığı, sarıbalık, yağlıbalık, kızılkanat, turna, kefal gibi balık türleri ile zengin kurbağa türleri, tatlı su kaplumbağaları ve tatlı su yılanlarıdır. Kasım ayı ile gelmeye başlayan göçmen kuşların büyük bir bölümü mart ayı itibari ile sahadan ayrılmış olmaktadır. Acarlar gölü (2517 ha) yaban hayatı koruma ve geliştirme sahası kapsamına alınmış olup sit alanı ilan edilmiştir. 1 Derece doğal sit alanı olan bölgenin tescil tarihi 25.06.1998/6526’dır.

Aziziye Camii [Karasu-Merkez]

Karasu İlçesinde Aziziye Mahallesi’nde bulunmaktadır. 1911 yılında yapılan camiinin iç kısmı ahşap aksamlı olup, kubbesiz ve ahşap bir tavana sahiptir. Bugünkü caminin minaresinin kaidesi üzerinde yer alan mermer Türkçe kitabeden de anlaşılacağı üzere 15.08.1963 tarihinde İlyas GÖKÇE tarafından yenilenir. Aziziye Camii’nin bugünkü yapısı tamamen yeni olup, orijinal hiçbir özelliği yoktur. Tavanında renkli süslemeler göze çarpmaktadır. Aziziye Camii’nde bulunan balkon kenarlıklarındaki süslemeler oldukça dikkat çekicidir. Çatısı kiremit ile örtülü olan camiinin minaresi yıkık vaziyettedir. Yenisi yapıldığından, eski camii kapalı tutulmaktadır. Bahçesinde yer alan güzel şadırvan halen kullanılmaktadır. 44 Pafta 167 Ada 2 Parselde bulunan camiinin tescil kararı 01.09.1989/679’dur.

Merkez Camii [Karasu-Merkez]

Karasu’da Övez Dibi Caddesi üzerinde büyük taşlardan yapılan binanın altında dükkânlar bulunmaktadır. Camiiye ait Türkçe kitabede; “Eski T. Rumi 1211, Miladi 1795 Y.K. Tarihi Rumi 1362, Miladi 1946” tarihleri yer almaktadır. Bu ifadeden ilk kez 1795 yılında yapıldığı, 1946 yılında ikinci kez inşa edildiği anlaşılmaktadır. Dıştaki kitabe tarafındaki cephesinde alt sırada kare biçimli dört, üst sırada kemerli dört penceresi vardır. Camii kubbesizdir ve tavanı ile balkonu ahşaptır. Yenisi yapıldığından eski camii ibadete kapalıdır. Yine kitabenin son sırasında yer alan; “Sahibulhayrat velhesenat. Elhac Hasan Ağazade Abdi Bey” yazısı da, camiiyi inşa ettiren kişi olduğunu gösterir bir ifade tahmin edilmektedir. 28 Pafta 200 Ada 1 Parselde bulunan camiinin tescil kararı 01.09.1989/679’dur.

A.İncilli Mezarlığı [Karasu-Merkez]

19 Pafta 442 Ada 26 Parselde bulunan kültür varlığının tescil kararı 02.11.1991/2056’dır.

Editör: TE Bilişim