KIRÇEV- Kırkpınar Çevre ve Doğa Sporları Derneği, köyün yüreğine sokulmak istenen Teleferik İŞİ’nin olmazlarını somut sunmuş.

Yasal, çağdaş, kararlı, son derece saygın bir sahiplenme örneği sergileniyor.

O teleferik İŞİ’nin arkasında eğer bir siyasi-siyasi parti eli varsa, bilinsin ki ilkin O Siyasi el onulmaz bir siyasi kayıp yaşayacaktır.

KIRÇEV; “ Sapanca Belediye Başkanı’na ulaşamıyoruz!” der mi? Olacak şey mi?

CHP İl Başkanı Erdoğan Isır gece yapılan teleferik nöbetlerinde bile Kırkpınar halkıyla birlikte. Paylaşılıyor, bilgileniyor, destekliyor.

Bence Sakarya’daki tüm siyasi partiler, etkin siyasi bireyler, sivil toplum oluşumları Kırkpınar Teleferik hatasını iş işten geçmeden paylaşmalı.

Keşke, bu İŞ hiç gereksiz tırmanmadan,“ Köy büyüklerinin tapu şerhi var. Söz konusu Teleferik bu alanda yapılamaz.

Arazinin; ormanlık, heyelana açık, köy yerleşiminin sağlıklı yaşaması için gerekli oluşu da teleferik yapımına engeldir.” benzeri bir noktada bitse!

Kırkpınar’da herkes bu işin başlamadan sessizce bitirilmesini ister. Zorlama denenmesin; Kırkpınarlı duruşu yazdığım gibi asaletli ve vakur(!)

Kırkpınarlı boşuna mı alternatif bir dolu yer için emek harcadı, kafa yordu, herkesin de önüne kadar götürdü? Yasal yollar da öncelikli.

Fırsat buldukça, ucundan kıyısında oradayım, izliyorum. İzlerim, dinlerim, öğrenirim. Ama asla karışamam; çünkü Köyün Sahibi Kırkpınarlılar. Ama;

“ Abi akşam yengeyi de al gel, Musiki Derneği ile Köy Halkı birlikte bir özel gece hazırladı.” derlerse; komşularla orada oluruz.

CHP İl Başkanı Erdoğan Isır ile arkadaşlarını da geç saatlere kadar orada görmek çok güzeldi. Gördüm, uzaktık, hala karşılaşmadık, tanışmadık.

CHP’li katılımcılar Kırkpınar halkı ile birlikte Sanat Müziği Korosu’nun nefis konserini izledi. Halkımızın bildiği sanat müziği eserleri, Biz Köylülerle birlikte, saatlerce seslendirildi.

“ Seslendirme!” gibi bir deyiş ayıplı bile olur. Bir Sanat Müziği Korosu; her notayı, her sözü o denli içten, severek, eğlenerek söylerse; sanat da halkında gerçek değerini o zaman bulabiliyor.

Köye, sanat akşamı ve eğlenme fırsatı sunan Müzik Topluluğunun tüm elemanlarına sevgiler, saygılar sunmayı unutmadık.

Sadede, Teleferik İŞİ’ne döneyim:

İŞ, Sakarya’da bitebilir olsa, Kırkpınar Sivil Toplum Oluşumu KIRÇEV’in girişimleri çoktan somut sonuç verirdi? Hiç gereksiz uykusuz geceler biterdi.

Bir gün O İŞ her neyse benim bildiğim Kırkpınar bunu öğrenir. Eğer dolaylı bile Siyasi İktidar ucu varsa;

Kırkpınarlı tarihin en büyük siyasi dersini vermeye kilitlenir. Kendi içinden bu İŞ’e yazılmış olanlar da varsa, sanırım O Siyasi Ders zor değişir?

Teleferik İŞİ; öyle şu kadar metrekare istasyon, şu kadar küçük ve sessiz bir tesis filan hikayeleriyle geçişmez. O İŞ hiç öyle Bİ’Şİ değil.

Kırkpınar Köyü’nü tam ortasından yıkıp geçen, köy hayatını bitirecek dev bir proje ortaya çıktığında her şey için geç olur?

Ormanı yüzlerce metre genişlikte kazıyıp tepelere çıkacağı bilinir. “ Çakma Turistik Seyir Tepesi!” masalları da yetemez.

Mahmudiye tepelerinde metrekareleri dudak uçuklatan arazi satın almaları sokak efsaneleri gibi konuşuluyor, çok mu garip?

Kırkpınar tepelerinin doğu ucundan başlayan, batı ucu Kurtköy’e dek zümrüt bir halı gibi uzanan , Ormanların 3-5 yıl sonra ne olacağı hesaplanıyor mu?

Kırkpınar Ormanlarının, 5 yıl sonra O tepelerin de Kurtköy’deki Gece Işıklarla Yıkanan Çakma Turistik Şehir Las Vegas ile bütünleşeceği bilinir mi?

Peki şu bilinir mi? Tapulu, tapuda bağış ŞERHLİ, böyle bir Köy Mülkünü hiçbir kişi ve kuruluş imara açamaz, satamaz, devredemez, kiralayamaz denilirse? Mahkeme kararları sonlanmadan, oldu bittiler orada İŞ başlatmaz. Şu gün umarım, dilerim ki; sağduyu, İŞ veya Devlet Aklı hakim olur.

Zaten yokuş aşağı giden ülke ekonomisi sırasında, bu İŞ burada biter.

Hatta; Sakarya’da, dağların yaşlı, granül topraklı, ormanlar tutmasa köyleri de silip götürecek heyelanlara açık olduğunu yıllardır yazarım.

Sakarya’da bir tek Atanmış, Seçilmiş Yöneten, bilim adamı, jeoloji-zemin etüt-mühendisi; var olan bir Sakarya Heyelan Haritası’ndan söz edebilir mi?

Rehberlik yapayım; Serdivan tepelerinden, Kazımpaşa, Alandüzü üstünden Kocaeli yoluna geçin; deniz dalgaları gibi inen toprakları gözle görürsünüz.

Bilinsin ki; teleferik projesi için para yatıran, proje yapana da üzülürüm : -(