Bu dönemlerde herkesin bir sürü sıkıntısı var;

Nedense hayat torpil yapmıyor kimseye, bari biz hayata bir torpil yapalım…

Ne kadar değerli olduğunuzu hiç düşündünüz mü?

Ve hiç kimsenin bizler kadar değerli olamayacağını…

Keşkelerle dolu olan hayatın aslında hiçbir zaman keşkelere yer vermeyeceğini…

Kırılan kalplerin asla yerine yapışmayacağını…

İsterseniz ufak bir empati kuralım belki olayın farkına varmamıza yardımcı olur;

"Bir kez de benim yerime koy kendini be adam" dedi kadın.

Adam güldü, kadın kızdı.

Farkında mısınız bilmem neden hep "Kendini benim yerime koy" deriz.

Bir de sizin yerinizde olsa neler yaptığını anlatır.

-Senin yerinde olsam böyle bir eşim olduğu için mutlu olurdum. Akşamları geç geldiğinde surat asmazdım, Pazar günleri maça gitmesine kızmazdım. Annesine hoş davranırdım.

Çocuğunuza sakın söylemeyin bunu. Yoksa size karşı çok güzel kullanır.

Evladım bir de kendini benim yerime koy.

-Kendimi senin yerine koysam çocuğuma hiç bağırmam, dersine çalış diye sıkboğaz etmem, harçlığına zam yaparım... Buyurun..

Patronunuza söyleseniz yandınız. Patrona bu fırsatı vermeyecektiniz.

- Kendinizi benim yerime koyun.

- Ben senin yerinde olsam işe biraz daha erken gelir daha geç çıkardım. Terfi etmek istiyorsam iki kişinin işini yapar, hiç izin istemezdim.

Arkadaşınız sizin yerinizde olmaya dünden razıdır zaten.

- Ben senin yerinde olsam o adamla bir dakika durmazdım. Yüklü bir nafaka alır anında boşardım.

"Kendini benim yerime koy?" diyebileceğiniz hiç kimse sizin yerinizde olduğunda sizin gibi düşünmeyecektir bilesiniz.

O yüzden siz siz olun kimseye "Kendini benim yerime koy" demeyin.

Kendini başkasının yerine koyma düşüncesine "Empati" diyorlar.

Güzel bir isim, "Sempati" gibi.

Uzmanlar empati yapmayı öğütlüyor. Eşinizle tartışmadan önce empati kurun, çocuğunuzla empati kurun,  arkadaşlarınızla, cüzdanınızı çalan hırsızla, gecenin bir yarısı matkap çalıştıran komşunuzla, kısacası temasınız olan herkesle empati kurun.

Bazıları çok empati yapmanın insanları mutsuzluğa ittiğini söylüyor. Her şey gibi empatinin de çoğu zararlıymış.

Cüzdanınızı çalan hırsıza kızmayın. Belki paraya ihtiyacı vardır. Gece matkap çalıştıran komşu gündüz usta bulamamıştır, eşiniz trafikte gecikmiştir, çocuğunuz çok çalışmıştır ama şansı yaver gitmemiştir.

Vikipedi'ye göre empatinin zıt anlamlısı antipati olarak verilmiş.

Peki, sempatinin zıt anlamlısı nedir dersiniz. Antipati...

Yani empati yapmazsanız antipatik olursunuz.

Yaşamak, özgürlük bilincini bir meşale gibi saçlarına taç yapanlara, o tacı türlü acıların üstünden aşırarak bir şelalenin bütün renkleriyle ve serinliğiyle sevince bezeyenlere yakışıyor…

Hep hüzünleniyoruz, insanoğlunun en eski alışkanlığı, dışarıda kirlenmiş bir hayatın, duygularımızı incittiği hoyrat rüzgârlarına kahrederek, incitiliyoruz…

Çünkü incindikçe kaçıyoruz, ayrılmak istiyoruz yaralarımızı kanatan o yerlerden…

Ve incitildikçe susuyoruz…

Sonra, Molraux’un şu sözleri bir mıh gibi çakılıyor beynimizin kıvrımlarına;

“Uğrunda ölmeye değmeyen bir hayat, yaşamaya değmez”

Sevgilerimle, hoşça kalın.