Dünkü medya haberleri, Sakarya’da çöküş, hastalık ve hezimetin adeta sara nöbetine dönüştüğünün göstergesi…

Bir kaçına ilişeyim:

***

Medyabar haberi:

Haber başlığı : “Hükümet düşsün diye tespih çektiriyormuş”

Haberin açılımı: “FETÖ’ye yönelik soruşturma kapsamında ‘terör örgütü üyeliği’ suçlamasıyla yargılanan Kuran kursu hocası A.B’nin yargılandığı davada, tanık olarak ifade veren kurs öğrencisi A.K ifadesinde ‘-2014 yılı Cumhurbaşkanlığı seçimi öncesi hükümet düşsün diye sanık A.B. bize tespih çektiriyordu’ dedi…”

Anlaşılan işimiz kolay değil!...

Mümin, aklını inancında yiyip bitirmiş kişi olamayacağına göre, tespih çekerek hükümet düşürüleceğini sanan A.B’yi nasıl tanımlamalı?

İnancın kör karanlık eğitiminde, kendi kendisinin ipini çekebilecek kadar aklını yitirmiş mürteci, terör savaşında militan olabiliyormuş ha!..

Peki, bu militanları yetiştiren talimgahlar ülkemizde -özellikle Sakarya’da- nasıl serpildiler?

Cevabı bulunması gereken soru budur.

***

Bizim Sakarya haberi:

Pes artık’ başlığıyla verilen haberin açılımı şöyle:

“Kaynarca Merkez Mezarlığı’nda annesinin mezarına çiçek ektiğini dile getiren Bahattin Güre, tekrar ziyarete gittiğinde çiçeklerin kökünden sökülmüş olduğunu gördü. Duruma tepki gösteren Güre, “Bu kaçıncı. Ben dikiyorum, çalıyorlar. Mezara dikilen çiçeği çalacak kadar alçalmışlar; pes artık”dedi.

Hakikaten pesss!..

Hırsızlığa mintarafillah mahkum edilmiş bir zavallı ülke olduğumuzu biliyorduk; ama, korkarız bu gidişle hırsızlarımızı şerefli/şerefsiz diye basamaklamak zorunda kalacağız!.

***

Tüm yerel gazetelerden derleme bir haber:

“ Adapazarı’nda satın aldığı kamyonetin satış işleminde sorun yaşayan U.Ş. öfkesine yenilerek, aracına benzin dökerek yaktı. Kent Meydanı’nda gerçekleşen ilginç eylem vatandaşlara korkulu anlar yaşattı.”

Birkaç gün önce ‘Atatürk Anıtı’na baltalı saldırının ardından gelen bu tuhaf eylem, Kent Meydanı’nın eylem dalgasına sahne olacağını gösteriyor…

Sakarya dalgaya mı getiriliyor ne?…

Ne güven kaldı, ne müven…

Ne düzen kaldı, ne müzen…

Belli ki bu gidişle meydanda eylem dalgaları artacak ve ortalığı allak bullak edecek…

Dalgalar, dalgalar, dalgalar…

Bir, üç, beş derken ard arda gelen eylem dalgalarıyla fırtına patlak verirse, sen o zaman seyreyle gümbürtüyü…

***

Kemal Sunal dirilip halimize görse, şak diye düşer yeniden öteki dünyayı boylardı…

Ne demeli?

Tragedya ile komedya arasında salıncakta kolan vuran Sakarya’da inşallah sağduyu tükenmemiştir…