Kendimizi bilelim , koruyalım. Kötü biten her işimizde de, “ Dış kaynaklı şer odakları; dış mihraklar!” gibi bahanelere sığınmayalım.

T.C.’yi tabelalardan indirip; ülkenin her yanında Arapça tabelaları asan herkes ülkenin başına hayret bir Para Babası Efendi yarattığını görmeli.

Onlar, İnancını en doğru ve en iyi yaşayan Senin Ülkene; maddi-manevi hayatına hayrandırlar. Şehir yaşamına, ekonomik ve kültürel yaşamına da.

Senin, kadın-erkek, ayrımsız şehir hayatın, giyim kuşamın; senin şarkıcın, senin dizi yıldızın, futbolcun onların rüyalarındadır. İdeal ülke, toplum Sensin!

Türkiye hayranı Kazakistan Başkanı Nazarbayev halkına ne güzel konuşmuş:

**

“ Biz İslam’ı resmi din olarak kabul ediyor ve bundan gurur duyuyoruz. Fakat Müslümanlığımızı konu ederek bir yerlere gelemeyiz.

Diğer Müslüman devletlere ve İslam’ı yaşama biçimlerine saygımız sonsuz. Fakat biz Arap değiliz.

Biz göçebe ve Türki bir halkız. Araplar gibi kızlarımızı dini kültürel veya toplumsal baskılarla kapatıp, bunu Müslüman devlet imajı gibi kullanamayız.

Onları çarşaflara bürüyerek eve hapsetmek bizim yolumuz değil.

Tekrarlıyorum! Herkese saygımız sonsuz. Fakat giyim kuşam insanların kendi özelindedir.

Biz Kazağız; halkımız göçebe hayatı süresince at üzerinde bugünlere kadar kadın erkek ayrımı yapmadan geldi. Kadınlarımız, erlerinin yanında veya ardında değil, aksine önünde yürürdü.

İslam öncesi dönemlerde kadınlarımız nasıl isterse öyle giyinirlerdi ve toplumu rahatsız etmek gibi bir amaçları hiç olmadı. Bugün ise bir sorun olması bizim halkımız için mümkün değil. Müslüman ve Sünni bir halk!”

SİYASET ÇOCUKTAN BETERDİR;

KAZANMAYI, KAYBETMEYİ ÖĞRENEMEZ !

0-6 Yaş arasındaki çocuğunuza veya yeğeninize sevdiği bir çikolatayı verin. Biraz sonra, parmak ucunuzla, “ bana da bi parça verir misin?” deyin : -)

Çocuğun, verilen çikolatayı iki koluyla sarmalayıp saklaması çok doğaldır. Çünkü, paylaşma öğretisi doğuştan bilinmez, yaşanarak, eğitimle öğrenilir.

Çikolata örneği her ailede şaka gibi paylaşılan bir şeydir. Onun içindir ki;

**

Paylaşmanın 0-6 yaş arasında erken ve doğru öğrenilmesi önemlidir denir.

Ama bitmez! Paylaşma Öğretileri yaşam boyu sürer. Sanki, dünyadaki tüm arızalar da, zenginlikleri hakça paylaşamamaktan başlar.

Yaşamda var olan hemen her konuda, az veya çok, Hakça paylaşma gerçeği vardır. Ülkeler ve toplumlar bunu kotardıkça huzur ve rahat bulurlar.

**

Çocuk, toplumsal yaşama öğretisini de ana okulunda öğrenmeye başlar. Toplu-Toplumsal yaşamak da çocuk oyunlarıyla öğrenilir.

Geç geldin hakkını kaybettin, oyuna girmezsin! Ebe sensin! Oyun sırası sende! Sen kazandın; topu kaybettin, top onda! Her adım ilk orada atılır.

**

Bilinsin ki; o yaşta en çok oyun bozan, kendi hak etmediği yeri-sırayı-topu isteyen, eğer orada O Ayrıcalığı bulursa;

Bilin ki, her yaşta hayat boyu O Kabulü bulmak-Hükmetme Ayrımcılığını ele geçirmek, O Bireyin en Aykırı Haksız Kimliği olacaktır.

Kendisine de, en yakın insanlarına da, toplumuna da verdiği zararı görememeye kadar gidebilecek, ürkütücü her yalnızlık bence öyle başlar!

“ KEMERLER SIKILACAK!” DİYEN SİYASET;

2019 SEÇİMLERİ İÇİN DELİ SERVETLER HARCARSA?

Haberlerde Başbakanı izliyorum. Yüzünde herkesi sarıp sarmalayacak O muhteşem Anadolu İnsanı tebessümü ile konuşuyor. Harika !

Devlet kurum ve kuruluşlarında debdebe, o savurganlık olmayacakmış. Artık O ihtişamından geçilmeyen makam odası saltanatları da yapılmayacak.

Tarihte görülmemiş paralarla alınan makam arabaları filan da olmayacak.

Bugüne kadar yaşanmış onca tarihi örneği bilmesem; inanacağım sanki?

**

Daha dün İstanbul’dan gelenler anlatıyor. İstanbul’dan saatlerce çıkamadık dediler. Tüm yollar saatlerce polislerce kesilmiş; neymiş?

Devlet büyüğümüz geçecekmiş! Vızıt diye geldi geçti; eziyet bundanmış!

**

Bu, bu ülkede 12-13 yıldır gittikçe artan bir toplumsal gerçektir.

“ Bu ülkede Hükümet büyüklerinin tantanalı törenleri için her gün harcanan deli paralarla, hemen her gün son derece çağdaş bir okul yapılır.” derim.

Daha da ileri giderim; “ Sadece Hükümet Büyüklerini korumak için her gün harcanan paralarla da bir okul yapılır!” derim.

Uzman birisi Ankara’dan davet edilsin; Hükümet Büyüklerinin bir günlük koruma harcamalarını halka bir konferansla sunsun, ağızlar açık kalır!

**

Siyasetin bir ülkede 365 gün gündem belirlemesi hiçbir üretim, hiçbir kazanım getirmez. Sadece istediği kadar oy toplamak içindir yapılanlar.

Ekonomi zorda, kemer sıkalım da. Siyaset 2019 seçimleri için, şu anda ülkede ve dünyada gece gündüz ülke paralarını harcamıyor mu?