KANSER İLACI YOK, UYUŞTURUCU ÇOK...

       Günümüzde alkol ve uyuşturucu  madde bağımlılığı çocukluğun sonlarında ve ergenliğin başlarında başlıyor.Bu nedenle ebeveynler olarak bilinçlenmeli ve çocuklarımız için gerekli koruyucu önlemleri almalıyız.Onları düşebilecekleri olası tuzaklardan uzak tutmalı ve Uyuşturucunun sosyal ve maddi zararlarından,  mutlaka  bizimde bilmemiz gereken fiziki zararlarından sözetmeliyiz.Beyin ve merkezi sinir sisteminden,sindirim sistemine,karaciğer ve böbreklerden,solunum sistemine,kandan gözlere kadar uzanan zararları ve bu yolla gelen ölümleri belkide hemen anlatmalıyız onlara.

       Kafamda bu konuya ilişkin yüzlerce soru var .Bir tanesi şu ki;Günlerdir kanser ilaçlarının bulunamaması ve alımının yapılamaması gündemdeydi,neyse bakanlık bu sorunu çözmüş çözmesine de  ,yasal ve tedavi edici hayat kurtaracak o ilaçların  ülkemizde bulunamıyor olup da, buna rağmen öldürücü ve zehir sayılan nevi ne olursa olsun  uyuşturucu sayılan bu  maddelerin bağımlısına   nasıl oluyorda bu kadar  kolay ulaşıyor olduğu benim için merak konusu...

AFFET-SEN

    Gece yarısı,açık kalan televizyonda dikkatimi çeken bir programdı.Hangi kuşakta, hangi kanalda yayınlanıyor bilmiyorum  ama sanırım bir tekrar programına  denk geldim dün gece.Programın adı AFFETSEN.Programa konuk olanlardan,yüzü gösterilmeyen, gerçekten tüm samimiyetleriyle konuşan  iki kişi vardı ki , durumları  çok etkiledi beni.

        Şöyle diyorlardı;''Buradan hükümete sesleniyoruz bu ülkenin geleceği biz gençleriz,lütfen bize yardım edin ve sahip çıkın.Biz evimizden çıkıp bakkala gider, hatta peynir ve zeytin alır gibi madde alabiliyoruz.Yetkililere sesleniyoruz lütfen önüne geçin!  Durdurun engel olun bu duruma!!!

       İNSANIN içine işleyen ,can yakıcı bir çağrıydı bu.Bu çocuklar ne yazık ki uyuşturucuyla tanışmış, düşürüldüğü durumdan kurtulmak ,her şeye rağmen yaşamak istiyorlardı.  Hükümetten,''bakkaldan ekmek almak kadar kolay'' olan bu madde alışverişinin önünü kesmesini istiyorlardı.

        Başbakanımız sözde barış mücadelesi ve artık kan dökülmemesi  için oluşturacağı  yine  o sözde'' ''akil insanlar grubu''nun yerine kan dökülmeden ölen,yaşarken ölüme mahkum olan bu çocuklar içinde bir grup  oluştursa dedim.Dün gece o programdan hemen sonra,İktidar o keskin dilini, milliyetçiler için değil de  memleketi uyuşturucu ve fuhuş batağına sürükleyen ''kudurmuşlar''için kullansa, o meydan okumalarını birde bu alanda yapsada,yazık  olmasa bu çocuklara diye düşündüm.

       Bu  zehirlerin bu kadar kolay bulunuyor olması birilerinin bu durumu görmezden geldiğini düşündürüyormu size de? Bir sürü soru işareti var kafamda.Uzun uzun düşündüm ki ,bu gençlerin bu çığlıklarını duymazdan gelirler mi? Kayıtsız kalabilir bu yalvarışlara?Bir televizyon programında mı kalır, onların bu yardım isteyen haykırışları ?

      Hızla batağa sürüklenen, yavaş yavaş ölüme götürülen bu çocukların ardından affet sen demek mi düşer bize de?