Ülkeyi, Sakarya’yı Yönetenlere şu gün eksiklerini, yanlışlarını söyle(ye)mezsem, O gün “ Yaşadığım topraklara ve insanlara ihanet ediyorum!” derim.

Ülkemin, Şehrimin, İnsanımın Tarih Kimliği’ne o anlayışla sahip çıkarım.

                                                                    *

“ Türkiye’nin, Sakarya’nın en En ünlü Hikaye yazarları !” dendiğinde, ilkin Sait Faik akla gelir. Keşke, ilkin doğduğu Sakarya O’nu çok hak yere koyabilse!

Sait Faik’in, doğum veya ölüm günü Adapazarı’nda yıllardır bir şekilde anılır. Kitaplarını okumayanlar, hiçbir eserini beğenmeyen bile olabilir; Sakaryalıdır.  

Sait Faik; Sakarya’da her gün bile anılsa; hiç biri bizim şu ayıbımızı örtemez?  

Sait Faik adına, Türkiye’de bir sanatçı adına yapılan en anlamlı, en güzel heykel kompleksi, Adapazarı İzmit cad. Sait Faik Parkı’nda; Adı Bahçe’nin arkasında (?)

Sait Faik Parkı’nın ve O Anıtın utanılacak rezil hali çok yazıldı. Anma Paneli’ne katılanlar O Park’ın açılışına da katılmıştır. Bilenler (?) O Park rezilliğini andı mı?

                                                                     *

Yazıya, “ Biz, Ayrımcı ve vefasız bir şehiriz. Dün elini eteğini öptüklerimizi bile bugün inkar ederiz!” demeden girdim. Ama, tam da O sapaklardayız!

Hatırlatayım ! Uluslar arası eşsiz Fotoğraf Ustası Hüsnü GÜRSEL, bir 22 veya 23 Nisan günü toprağa verildi. Büyükşehir Belediyesi’ne de hatırlatmış olayım:

En kapsamlı Sakarya ve Adapazarı Görsel Tarihi, Sakarya Büyükşehir Belediyesi Arşivi’dir. O Arşivi Sakarya Büyükşehir’e kazandıran Usta da Hüsnü Gürsel’dir.

“ Ayrımsız, Fotoğraf Sanatı Ustalığı’nı küçük-büyük, Kadın-erkek herkesle paylaşan Büyük Fotoğraf Ustası Hüsnü Gürsel adına Hafta düzenlenmeli mi?

GRUP 5’ten Yaşayan Ustalar; SAGÜSAD; Büyükşehir ile mutlak omuzlaşacaktır.  

           

                                CAN BARTU; NİHAT KAHVECİ,  CENGİZ ÜNDER : -)

İtalya’da, Türkiye’de adını kime sorsanız, Adı “ Sinyor Bartu “dur. İtalya’da takım arkadaşları dünyanın en ünlü futbolcuları; ama “ SİNYOR !” O’dur; CAN BARTU !

Maçlarını çok seyrettim; muhteşemdi, SİNYOR’du ! BJK’liyim; hala hayranıyım.

Nihat da BJK’li, iyi futbolcusuydu. Herkesin sevdiği en iyi yanı, eşsiz insanlığıydı.   Messi’i, Ronaldo’lu İspanya liginde gol krallığına oynadı.

Nihat; İspanya ve Türkiye’de hiç lekesiz oynadı. Hak ettiği saygıyı hala görüyor.

Kaç yıldır yüreğim ağzımda Cengiz Ünder diye pırıltılı bir genç futbolcuyu izliyorum. Yalvarıyorum, “ Allahım, Sen O’nu bizden ve şirretlerden koru!” diye.

                                                                    *

Sakarya’dan, efendiliği ile gurur duyacağım bir dolu ismi burada saymayı spor dünyamıza saygısızlık sayarım.

Amacım; “ ülkemiz ve insanlarımız nerelere savruluyor?” kaygımıza cevap aramak. Ben sadece hatırlatıcıyım; N’olur, bilenler tam şu gün anlatsın.

                                                                     *

Tribünleri doldurmak, gazeteleri okutmak, televizyonları izletmek için bizim insanlarımızı birbirimize mi boğazlatacağız?

Şampiyonluk, kazanmak her şey midir? Eğlen, bitsin; temiz hayata devam et!

Çalmaktan yıllarca hapis yatanı Türkiye Genç Milli Takımı’nın başına getirme! Şöhretini, Sokak Kabadayısı görüntüsü çukuruna düşüreni vitrine çıkarma!

Federasyona, yaşlı bir gazeteciye saldıran, geldiği yeri hazmedemeyen sporcuyu,hatta takımı bataktan çıkarıp, arkalı (?) olayların takımında aklama!

Ayrım; en azından haklı ve doğruyu korusa, belki canım da bu kadar yanmaz!

                                          “ HEYELAN FELAKETİ BAŞIMIZDA !”

Sapanca, Samanlı Dağlar ve tüm Sakarya için yıllardır HEYELAN uyarısı yaparım. Galiba hiçbir YÖNETEN umursamaz, ben yazar, ben okurum.

 Yüzde yüzü heyelan tehlikesi ile karşılaşabilecek, Sapanca tepelerindeki yapılaşmayı yazınca kıyamet kopar; “ Kimsin lan sen, Sana ne ?” ler olur.

Yönetenlerin gözü önünde; Amcam yapmaya, ben de yazmaya devam ederim!

Sakarya’nın her yanında toprak çökme tehlikesi var ! Doğup büyüdüğüm, yaşlandığım şehrimde bu hayati tehlikeyi hatırlatmak boyun borcum : -)

                                                               *

Dün, “ Bursa-İstanbul Otoyolu Selçukgazi Tüneli-Kurtul arasında aşırı yağış sebebiyle heyelan ( toprak kayması ) meydana geldi.

Bursa-İstanbul Otoyolu’ndaki faciada şans eseri can kaybı yaşanmadı. Toprak kayması sonrası Bursa-İstanbul Otoyolu bir süre trafiğe kapatıldı.” haberi ile;

“ Ferizli Küçük Sanayi Sitesi’nin çevresindeki yol ile birleşen istinat duvarı sabah saatlerinde büyük bir gürültü ile çöktü.

İstinat duvarının çökmesi ile birlikte, yolun bir kısmının da çökmesi nedeniyle elektrik direği de yıkıldı. Zabıta ekipleri yolu trafiğe kapattı.” Haberi vardı.

                                                              *

Dediklerim çıktı diye sevinmem, gelecek için kaygılarım büyür. Sakarya’da İmar Verme koltuklarında oturanlar keşke sorumluluklarını bilse, derim…

Sakarya dağları-toprakları böyle. Geyve Boğazı’nda çöken YHT Tüneli akılda! Ve, şu gün az yağmur var; Sapanca dereleri çamur akıyor, NEDEN?