Artık bu işin gizlisi, saklısı, lamı cimi yok; her şey ayan beyan…
Konu ne?..
Ağır hasarlı okullarda öğrenim görülüp görülmediği konusu?..
Ne olmuş?..
1999 depreminde 21 okul ağır hasar görmüş!..
Bu durumda ne yapılır?..
Sorulur mu?..
Devlet gereğini yapar...

***

Dört nokta:

1)İl Milli Eğitim Müdürlüğü Sakarya Valiliğine sunduğu ‘2015 Yılı Brifing Raporu’ ile durum saptamasında bulunarak olayı raporlamış…
Tamam mı?
Tamam…

2)Denetim görevini layıkıyla yerine getiren muhalefet milletvekili Engin Özkoç, bir sonraki yıl sunulan ‘Brifing Raporu’nda bu okulların akıbetine ilişkin bir ibare göremeyince harekete geçmiş.
Konuyu dönemin Sakarya Valisi H. Avni Coş ile görüşerek raporu doğrulatmış…
İyi mi?..
İyi..

3)CHP’li milletvekili bu kadarla yetinmemiş…
Bu olayı siyasi malzeme yapmak yerine sorumluluk duygusuyla geçen dönemin Sakarya milletvekilleri ile konuyu paylaşarak, çözüme ilişkin adım atmış…
Güzel mi?..
Güzel…

***

4)Engin Özkoç son olarak konuyu TBMM’ne taşımış…
Soru önergesi vermiş…
Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı raporun varlığını kabul ederek, gereğinin yapılacağı yanıtını almış…
Doğru mu?..
Doğru…

***

Bizim Sakarya dört gündür konuyu gündemde tutuyor…
Tatmin edici bir yanıt alamıyor…
İlgililer tık nefes…
Yetkililer sus pus…
Ve devamı var?
Niçin?..
Yukarıda dört noktada vurguladığımız gibi hasarlı okullar konusu tüm açıklığına rağmen, sessizliği, ilgisizliği, duyarsızlığı sürerse yazık olacak…

***

Öyleyse bu işin üzerine gitmek gerekir…
Milletvekilleri, yetkililer ve öğrenci velileri bu işe asılmalıdır…
Duramazlar…
Susamazlar…
Okullardan gelen ölüm kokusu karşısında suskunluk ve durgunluk çok şaşırtıcı…
Ve ürkütücü…
Yoksa hep birlikte keçileri kaçırıyor muyuz?...