Sakarya’nın  Sanayi, Turizm, Tarım ve Eğitim’de markalaştırmak istediklerini söyleyen Bakan İslam, 3 yeni rehabilitasyon merkezi ve 2 yeni fakülte müjdesi verdi.

‘SAKARYA BİZİ HİÇ MAHCUP ETMEDİ’

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Ayşenur İslam, sağlıkta geçmiş hükümetlerin ceremesini çektiklerini ileri sürerken, Sakarya’ya 11 milyar liralık yatırım yaptıklarını kaydetti. Sakarya’nın her seçimde Türkiye ortalamasının üzerinde AK parti’ye oy verdiğine de dikkat çeken Bakan İslam, “Sakarya bizi hiç mahcup etmedi, bizde Sakarya’yı mahcup etmeyeceğiz” dedi.

 

- Sakarya’dan ilk aday gösterildiğinizde burada yaşamadığınız için çok sıcak karşılanmamıştınız. Seçildiniz, Sakarya’nın milletvekili oldunuz. Sonra yıllardır özlem duyulan bakanlık görevi ile Sakarya’nın adeta baş tacı.. O günden, bugüne bir değerlendirme yaparsak, neler söylersiniz?

AİLEM 135 YILDIR BURADA

Çok da öyle değil aslında. Sıcak karşılanmama durumu, aday adaylığı sırasında çok kısa bir süreç oldu. Aday gösterildikten sonra Sakarya beni çok büyük bir hüsnüniyetle kabul etti. Sakaryamız bir göçmen şehridir. Buradaki en eski aileler 100 yıllıktır. Benim ailem ise 135 yıldır burada yaşıyor ve ben 35 yıldır  bu ailenin gelini olarak Sakarya nüfusuna kayıtlıyım. Ailem hala Sakarya’da yaşıyor. Onun için yadırgama hikayesinin çok fazla sürmesi mümkün değildi. Sadece ben burada yaşamıyor ve çalışmıyor olmam nedeniyle beni tanımıyor olunmasından dolayı, küçük bir sorun yaşandı. Ama o tanınma sürecide çok çabuk tamamlandı.

CİDDİ KABULLENİŞLER

Sakarya halkının çok sıcak bir tarafı var. Kendisine sevgi ve ilgi gösterenin, kendisine candan yaklaşanın kim olduğunu hemen, çok kısa bir süre içinde ayırt ediyor. Ben büyük bir samimiyetle bu işe gönül verdiğim için, o samimiyeti çok çabuk anladı Sakaryalı hemşerilerim. Hatta umduğumun üzerinde büyük bir samimiyetle karşılık verdi. Yani Bakan oluşumla başlamış bir ilişki, bir diyalog yok. Mesela ilk aday olduğumda şöyle şeyler hatırlıyorum. Bana ‘kadın adaysınız ve Sakarya’da çok fazla yaşamadınız. Ama CV baktığımızda diğer adaylardan olgun bir CV ile karılaşıyoruz. Dolayısı ile sizi burada istiyoruz’ dediklerine şahit oldum. Bunlar hemen ilk anda önemli kabullenişler, ve de ciddi kabullenişler.

-Sakaryaspor’un kangren olan transfer sorunu sizin bakanlığınızla çözümlendi ve transferin önü açılarak, Sakaryaspor ligde kendini gösterme şansı buldu? Sakaryaspor’a verdiğiniz destek ile çok farklı bir kesim sizi kucakladı? Bu süreçten bahseder misiniz?

SAKARYALI SEVMEK YETER

Memlekete hizmet etmek duygusuyla alakalı bir şey bu.. Belki insanlar da şöyle bir algı vardı, ‘Kadın milletvekili, kadın bakan futboldan anlamıyordur? Dolayısı ile Sakaryaspor ile ilgili problemi algılayamaz.’ Halbuki meseleye şöyle bakmak gerek. Sakaryasporlu olmak için futboldan anlamak gerekmiyor. Sakarya’yı sevmek yeter. Çünkü Sakaryaspor bir markadır ve önemli bir tarihe sahiptir. Türkiye’nin en başarılı spor kulüpleri içinde yer almıştır ve yetiştirdiği muazzam futbolcular, teknik adamlar vardır. Bunu benim gibi futbolla çok az ilgilenenler bile bilir.

TOP YUVARLAK

Sakarya’yı sevmek ve onun markalarını korumak gerekir. Ben o yüzden konuya hemen el attım. Çok da  güzel oldu. Sakaryaspor’un önü açılmış oldu. Amacımız bir üst lige çıkabilmek ve sorunlarımızı yavaş yavaş çözebilmekti. Ben inanıyorum ki, hem kulüp yöneticilerimiz, hem futbolcularımız ellerinden geleni yaptılar. Ama kısmet, bu sene olmadı. Futbolla ilgilenmeye başlayınca, futbol terimlerini de öğrendim. Önümüze bakacağız. İnşallah seneye çıkarız. Top yuvarlak nerede, ne olacağı belli olmaz.


-Sakarya AK Parti’nin 13 yıllık iktidarlığı döneminde yapılan tüm seçimlerde Tükiye ortalamasının üzerinde partinize oy verdi. Buna rağmen geçtiğimiz iki dönem Sakarya’ya size kadar bir tek bakanlık verilmemişti. O süreçte de Sakarya birçok hizmetten mahrum kaldı. Siz bakan olduktan sonra Sakarya’da neler değişti? Bakanlığınız ile Sakarya hangi hizmetleri aldı?

11 MİLYAR YATIRIM ALDI

Çok şey değişti Sakarya’da, bundan sonrada inşallah değişmeye devam edecek. Sakarya bakan çıkarmadan öncede aslında çok güzel hizmetler alan bir şehirdi. Ama belki hizmetlerin süratliliği arttı, çeşidi çoğaldı. Sakarya 13 yılda 11 milyar dolayında yatırım alan bir şehir. Buda hiç azımsanmayacak  bir yatırımdır. Bunlara birkaç örnek verirsek; spor ve geçliğe yönelik yatırımlarımız 704 milyon, eğitime yapılan yatırım 554 milyon, sağlığa yapılan yatırım 285 milyon liradır.
Bunlar tabi ki devlet açısından çok önemli yatırımlar. Birde Sakarya’mızda ihracatın önünü açmak, sanayinin gelişmesini sağlamak, iş adamlarımızı ihracata yönlendirmek açısından yaptığımız hizmetlerimiz var. Bunlar da Sakarya’nın gelişimi açısından çok önemli. Ama tabiî ki benim bir hükümet üyesi olarak Sakarya’nın iş ve işlevlerini takip etme sürecim, şehirde bir değişiklik, yeni hava oluşturmuştur şüphesiz.

YARALAR ÇABUK SARILDI

Bu süreç içerisinde neler oldu diye bakarsak; Geçtiğimiz yıl bir sel felaketi yaşadık. O sel felaketinin yaralarının çabucak sarılması için Maliye Bakanlığımızdan 20 milyon lira gibi bir desteğin alınması, arkasından diğer belediyelerimizin başvuru yapması ile yine 5 milyon liralık ekstra bir ödeneğin alınması, benim varlığımla çabuklaşmış, kolaylaşmış olabilir. Karasu Limanı’nın sorunlarının çözülmesi, inşaatının başlaması. Ona entegre demiryolu hattının biran önce yapılacağı sinyallerini almış olmamız. Bin yataklı bir hastanenin şehrimize gelecek olması. Bunlar azımsanmayacak hizmetler.

-Yeri gelmişken bin yataklı hastane nereye yapılacak? Yer konusunda son durum nedir? Sağlıkta yaşanan doktor sıkıntısının giderilmesi noktasında neler yapılıyor?

ÖNCEKİ İKTİDARLARIN ESERİ

Onun kararını verecek olan Sağlık Bakanlığı. Şuan 6 ilçemiz hastaneye talip. Biz onların dosyalarını aldık ve  bakanlığa ulaştırdık. Bakanlık buradaki hastaneler ile en iyi uyumu yakalayacak bir koordinasyon merkezinde hastaneyi inşa edecektir. Biliyorsunuz ülkemizde bir doktor sıkıntımız var. Yani buda bizden önceki iktidarları bir eseridir. Yeterince Tıp Fakülteleri açmadıkları, kadroları büyütmedikleri için doktor sayımız şuan verdiğimiz sağlık hizmetlerine yeterli değil. Bir doktorun yetişmesi en az 10 yıldır. AK Parti 13 yıldır iktidarda. Yani biz, bizden önceki Tıp Fakültelerinde yetişen doktorlarla şuan hizmet veriyoruz. Biz geldikten sonra bu ihtiyacı fark ettiğimiz için Türkiye’nin her yerinde Tıp Fakülteleri açtık. İhtisas kadroları genişlettik ve doktor sayılarını arttırmaya çalışıyoruz. Onun için yaptığımız hizmetler ile hizmeti yapacak personel arasında uyumlaştırılma konusunda bizden önceki hükümetlerin ceremesini çekiyoruz. Ama bundan sora inşallah bunlar telafi edilecek ve Sakarya dahil bizdeki sorunlar çözülecektir.

3 REHABİLİTASYON MERKEZİ

Bin yataklı hastanemiz inşallah Sakarya’mıza gelecek. Doktor ihtiyacımız neredeyse tamamlanmış durumda. Çok iyi hizmetler aldık bu konuda. Türkiye’de 9 tane Hiperbarik(Oksijen Tedavisi) uzmanı doktor var. Bunlardan biri Sakarya’da. Kadın Doğum Hastanemiz yapılıyor, bin yataklı hastanemiz geliyor. Onun yanında  500 yatak kapasiteli bir Geriatri (Yaşlı Sağlığı) Merkezimiz Sapanca da kurulacak. Koruma Bakım Rehabilitasyon Merkezimiz inşallah 2015 -2016 yılı başında açılmış olacak. Engelli Rehabilitasyon Merkezimiz açılmış olacak.

ESTETİK ŞEHİRLER

Şehir merkezini ikiye bölen Arifiye Demiryolu hattımız yer altına alınacak. Çok külfetli ama çok gerekli bir yatırım. Neden derseniz? Biz artık estetik şehirler kurmak istiyoruz. Sakarya’mızın genel görünümünü estetik ve güzel bir şehre dönüştürmek istiyoruz. Eğer demiryolu Arifiye’den, Adapazarı’na gelecekse, mutlaka yeraltından gelmeli. Aksi taktirde Arifiye’de kalması söz konusu. Öte yandan başka yatırımlarımızda var. Türkiye’de ilk ve tek Anakürek Parkuru bizim şehrimizde inşa edilecek. Çok önemli bir Uluslararası Atletizm Pistine kavuşacağız. 1000 yataklı bir üniversite öğrenci yurdumuz yapılacak. Onun yanında fakülte ve yüksek okul olan ilçelerimizde irili ufaklı yurtlar yapılıyor.

FINDIK DESTEĞİ

Tüm şehrimizin fındık desteği kapsamına alınmış olması yine bizim çalışmalarımız sonucu ortaya çıkan bir  kazanım. Bada hemşerilerimize hayırlı olsun. Fındık ekimimiz var ama destekleme alamıyoruz diye yoğun bir istek vardı. Bu yıla kadar aldığımız önemli taleplerden biriydi fındık desteği. Bunu aldığımız için özellikle Kuzey bölgesi vatandaşlarımız çok mutlular.

-Seçim sürecini değerlendirir misiniz? Muhalefetin çalışmasını nasıl buluyorsunuz?

HİÇ MAHCUP OLMADIK

Muhalefeti biz sahada görmüyoruz.  Galiba biz hep sahalarda olduğumuz için. Biz AK Parti olarak seçimden seçime değil, her zaman sahalardayız.  Gittiğimiz her yerde çok güzel karşılanıyoruz. Halkımızın AK Partiye karşı çok güzel bir teveccühü var. Sakarya bizi hiç mahcup etmemiştir. Bizde Sakarya’mızı hiç mahcup etmemeye çalıştık. Bizim çalışma sistemimiz belli. Siyasi partiler şikayetleri alır, talebe dönüştürür, planlamasını yapar ve geri dönüşümünü sağlar. Şikayetlerden, şikayetçi değiliz. Şikayetleri sona erdirmeye çalışıyoruz.

VATANDAŞ BİZE GÜVENİYOR

Gittiğimiz yerlerde vatandaştan bize, ‘Onlar vaat ediyor ama yapamazlar. Biz sizin vaat etmenizi istiyoruz’ diyorlar.  Bizde onlara yapabileceğimiz kısımları vaat ediyoruz.

      -Asgari ücretin 1500 lira olmasını vaat edebiliyor musunuz?

AYAKLARI YERE BASMIYOR

Hayır, kesinlikle ayakları yere basmayan bir vaattir. Onunda olacağı günler gelecektir inşallah. Ama önce bunun arka planını hazırlamanız gerekir. Muhalefet partilerinin halkın gözünü boyadığı çok önemli bir nokta var. Bir vaadin  fizibilitesi yapılabilirliği bir yılı bulur. Fizibilitesini yaparsınız, kaynağını bulursunuz. Nasıl ödeneceğini bulursunuz. Şeklini belirlersiniz, mevzuatını belitlersiniz ve o vaadi ondan sonra dile getirirsiniz.

İKİ BÜYÜK PROJE

Bizim açıkladığımız ve gerçekleştirmeye başladığımız iki büyük vaadimiz var. Hatta bu ay  içerisinde uygulamaya başladık. Bunlardan bir tanesi doğum yardımı ödeneğidir. Bir diğeri de Yetim ve Öksüze maaş. Birisinin planlanması 9 ay sürdü. Birisinin planlaması  11 ay sürdü. Halkımızın sadece küçük bir bölümünü ilgilendiren, büyük bir projeden bahsediyorum. Planlamaları yaparsınız, ondan sora ilan edersiniz. Bakın biz ilan ettikten 15-20 gün sonra  bunları ödemeye başladık.  3 Haziran Çarşamba günü Yetim ve Öksüz maaşlarının ilk partisini ödedik. 20 bin çocuğumuz ilk maaşlarını aldılar. Bu işler böyle yapılır. İnsanları kandırmanın alemi yok.  Yani masa başında oturup, bugün halkım için ne yapayım. Asgari ücreti arttırayım, demeyle olmuyor bu işler.

HALK KOMEDİLERE KANMAZ

Bu vaadi veren partilere halkımız soruyor, ‘Kaynağını nereden alacaksınız?’ diye. Onlarda şu cevabı veriyorlar, ‘Diyanet İşleri Başkanı’nın otomobilini geri aldık. Oradan 350 bin lira kazandık, kaynağın bir kısmı bu.’ Türk halkı artık bu tür komedilere kanmaz. Bunlar ölçülecek, biçilecek, planlanacak öyle söylenecek. Biz öyle yapıyoruz.

-Sakarya hızlı bir sanayileşmeye gidiyor? Tarım şehri olarak adlandırılan Sakarya’nın verimli arazilerinin sanayiye gitmesini nasıl yorumluyorsunuz?

ÇEVRE DOSTU SANAYİ

Biz Sakarya’yı bilmeyenlere şöyle anlatırız, ‘kuru bir dalı dik toprağa o ağaç olur’ Gerçekten toprağımız böyledir. Biz sanayileşirken geçekten çok dikkatli olmalıyız. Çevremizdeki sanayi şehirlerinin kirliliği bize çok iyi bir ders niteliği taşıyor. Çevre ve Şehircilik Bakanlığımız bunu için kuruldu. Sakarya’da öncelikle sanayinin kümelenmesini sağlıyoruz. İkincisi temiz sanayi, çevre dostu sanayiyi getirmeye çalışıyoruz. Çok değerli turizm alanlarımızı geçmiş yıllarda sanayiyle kirletilmiş olmasının, bir dersi var bizde.  O dersi çok iyi aldık. Tamamen çevre dostu bir sanayinin gelmesini istiyoruz.  Üçüncü yaptığımız şeyde; tarım alanlarımızın muhafazası için toprak bütünleşmesine gidiyoruz.  Yani parçalanmış tarım arazilerimizi birleştirelim, oradan yüksek verim alalım istiyoruz. 

4 AÇIDAN MARKA ŞEHİR


Sakarya’ ya 4 açıdan çok önemli bir marka şehir olarak bakıyoruz. Bir taraftan  sanayileşmesi gereken bir şehir. Çünkü, ihracat yollarının tam kesiştiği noktada. İkincisi çok ciddi bir turizm potansiyelimiz var. Bunu en iyi şekilde değerlendirmek için çalışıyoruz. Üçüncüsü bir tarım kentiyiz ve bunu muhafaza etmek istiyoruz. Bu konuda çok ciddi yatırımlarımız var. Dördüncüsü ise bir eğitim kenti olmak istiyoruz. İstanbul gibi çok büyük metropollerin artık vakıf üniversiteleri bile kurmayacak kadar doygunluk noktasında olması, bizi bir cazibe merkezi haline getirdi.  Bize bir üniversite yetmiyor artık. Biz göç alan bir üniversiteyiz. Buradan bir müjde de vereyim. Bir hafta içerisinde şehrimize iki yeni fakülte daha kazandırıyoruz.  Turizm Fakültesi ve Ortadoğu Araştırma Enstitüsü’nün çalışmalarını tamamladık. Bakanlıkta imzalar tamamlandı.

Röportaj: Günay Yazıcıoğlu

Editör: TE Bilişim